2 temmuz 1993 madımak katliamı

25. söyleyecek hem çok fazla şey var hem çok az. buna insanlık ayıbı demek bile çok hafif kaçarken, o katledilen insanların ne yaşadıklarını çoğumuz sadece hayal edebiliriz. ama en azından daha iyi anlayabilmek için veya anlamak isteyenler için; 

(link: https://youtu.be/Nx212bJJgxs katarsis - makbule çimen)

24. bu bir insanlık meselesidir, din ve görüş değil. o otelde canlı canlı insan yaktılar ve failleri yıllardır koruyorlar. Unutturmayacağız!

(link: https://open.spotify.com/track/3lxFGomvMHsJbrG9prMMlJ?si=w5aUjta1RTSlm6PRacHyZg yaşamak görevdir yangın yerinde, yaşamak insan kalarak)

23. Fırsatları olsa yine yaparlar yazmış birileri. Çok acı, çok doğru. Planlı bir katliam, katiller serbest. 

 #unutmadımaklımda

22. Aklıma geldikçe benim de içim yanıyor, insan onca yetkilinin, kuvvetin gözü önünde yapılan bu korkunçluğun cezasız kalmasına hayret ediyor. Yanan koca bir ülkenin vicdanıymış aslında.

21. 755 Yılından beri onlarca kez öldürüldük. Çocuklarımızın, kardeşlerimizin, annelerimizin, babalarımızın yaşama hakkı ellerinden alındı. Kendimizi koruyamadık. 

1966’da muğla - ortaca’da saldırıya uğradık!

1978’de maraş’ta katledildik!

1993’te sivas’ta diri diri yakıldık!

Kişiler değildi katledilen, barıştı! Kadınlar değildi tecavüze uğrayan, vicdandı! Otel ve içindekiler değildi yakılan, insanlıktı!

Barışın katledildiği, vicdanın tecavüze uğradığı, insanlığın yakıldığı bu ülkede ölmek değil, yaşamak tesadüf! Ve ‘biz’ bu ülkede alevi-sünni, türk-kürt değil, toplum olarak katledilmeye devam ediyoruz! 

2 temmuz 1993/2018

20. ne zaman madımak dense boğazım düğüm düğüm olur, nefes almakta zorlanırım. 25 yıl önce 37 canı katleden zihniyet hala aramızda, hatta başımızda. nasıl bir inanç ki bu kendinden olmayanı diri diri yaktıran? cehalet ve körü körüne inanç çok korkunç bir ikili. yakın tarihimizin kara bir lekesidir bu. asla unutmayacağız!

"boyun eğmem asla sana, yaksan bile bedenimi. ben doğarım küllerimden, gücün varsa durdur beni!"

19. inançlarına ters düşüyor(?!) diye "yine olsa yine yakacak" tiplerle yaşamaya devam ediyoruz.. ama unutulmasın "BAĞLAMA dediğin ÜÇ TEL BiR DE TAHTA. BOYUN EĞMEMiŞ HiÇ, NE TACA NE DE TAHT'A!" #unutmadımaklımda

18. yakın tarihimizin en kara, en korkunç, en vahşi sayfalarından biridir. her bahsi geçişinde aklıma selda bağcan'ın şu dizeleri gelir, içim "yanar"..

"Bizi yakıp duman duman, baktınız

yetmedi mi, bir de alkış tuttunuz

sonra birer masum olup çıktınız

can veririz, can almayız, biz canız.. "

17. Ben ilk defa iliklerime kadar deniz olmak istedim, o ateşe karşı koyabilecek bir gücüm olsun istedim. İnsanlık adına bir kez daha utandım, bir kez daha lanet ettim bu insanlıktan. Ama ilk defa acıdım insanlara acıdım ki bunu yapan insanların cehenneme çevirdikleri bu dünyada bir cennet yaratmaya çalıştı o güzel insanlar, ve onlar "bilmezler mi ki türküler yanmaz, günü gelir hesap sorulmaz?"

16. "Yumrukluyorum duvarları, yumrukluyorum kara gecenin bedenini

Ellerim kan içinde, nehirler taşmış yanaklarımda

37 can, 37 gül çatlamış susuzluktan Sivas'ın içinde

Nasıl uyku tutar gözlerimi

Döne döne semaha duranlar tutuştu önce

Sonra türküler, sonra da şiir, çığlıksız düştü türkülerin yanı başına

Sivas... Sivas yiğitlik midir emanet cana kıymak

Yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla güneşten koparıp karanlığa kurban etmek

Söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak

Var mıdır kardelen akınında bir avuç inciyi ateşte tutmak

Böyle garip düştüğüme bakma, böyle mahsun durduğuma

Varsın ateşim suskunlukla beslensin

Benim de yüreğim gençliğini almış yanına yürür başı dik

Senin de dağların var Sivas senin de dağların

Dağlarında Şahanların!"

#unutmadımaklımda!