ajanda tutmak

29. dolmakalem kullanmayı artık sıradan bir hale dönüştürdüğümden veri yapıyorum. bir değil birden fazla iş için defter almak durumunda kalıyorum gerçi. her ne kadar çeşit çeşit uygulamalar çıkmış da olsa kalem ve kağıdın bıraktığı hissi bırakmadı bende. en utulmaz anlarda, hiç gidilmemiş bir mekanı ziyaret ettiğimde ya da kendimle baş başa kaldığım her anda, çıkarıp kalemlerimi defterimi not alıyorum. sonra ona yazdıklarınıza geri dönüp baktığınızda, zaman makinesinde hazine taşıyormuşsunuz gibi bir hissi beliriyor.

28. uzun zamandır kullanmama rağmen hiçbir zaman çok düzenli bir şekilde kullanmadım. özellikle karantina döneminde fark ettim ki biraz da benim görsel zevkime hitap eden ajandalar ve kalemler kullanırsam şevkim artıyor. 

ben de her şeyi unutan ya da sürekli erteleyen biri olduğum için bu yoğun dönemimde kullanmak çok işime yaradı. ne yapmam gerektiğini görüyor, bitirdiklerimi renkli fosforlu kalemlerle çiziyor, işlerimi günlere bölüyorum. son teslim tarihlerini, dersleri, ödevleri, iş yerindeki işleri hepsini kaydediyorum. renkli ve eğlenceli stickerlar kullanmayı da seviyorum açıkçası. benim için unutmamayı ve işleri ertelemeden düzenli bir şekilde yapabilmeyi sağlıyor.

27. 2014'ten beri düzenli kullandığım, hatta ara ara dönüp ne zaman ne yapmışım diye baktığım güzel aktivite.

Evet artık cep telefonlarına da not alınabiliyor hem maddi hemde fiziksel kayıp diye düşünenler olabilir ama bence onu tutmak da bir ayrı keyif ya. Hala vazgeçemiyorum ve her yılın sonuna doğru yeni ajanda için siteleri, kırtasiyeleri gezmek bana büyük keyif veriyor. 2020 için de arayıştayım, şuna da bak kesin! diyeniniz olursa zevkle bakarım.

26. 5 yıldır falan düzenli olarak ajanda kullanıyorum. hem geçmişe dönük şunu ne zaman yapmıştım kaç gün olmuş gibi durumlarda yardımcı oluyor hem de eski ajandalarıma bakıp neler yapmışım o zamanlar ne zorluklar vs. gibi o zamanları düşünüp duygulanıyorum :,) ayrıca kesinlikle daha planlı bir insan olmamda inanılmaz faydası var çoğu işim düzenli ve bu durumun önümüzdeki dönem mezun olduktan sonra beni iş hayatına deadline gibi durumlara da hazırladığını düşünüyorum.

süslü, büyük, görselliğe önem veren ajandalardan ziyade daha kullanışlı olmasına özen gösteriyorum yumuşak kapaklı olması, günlere yeterli alanda yer vermesi, hafif olması gibi özellikler benim içi daha önemli çünkü yanımda taşıyorum çoğu zaman. çok renkli olmasından ziyade de iki ya da en fazla üç renk kullanmaya çalışıyorum. kırmızı ile yazılmışsa başka, lacivert ile yazılmışsa başka, siyah ile yazılmışsa başka özellikler taşıyor yazdığım şeyler. son olarak da sadece belirli işaretleri belirli kayıtlara kullanmaya çalışıyorum yıldız, ünlem, çizgi gibi. bu şekilde ajandaya kısacık bakınca bile hangi işim ne kadar önemli, sadece o gün için mi geçerli yoksa diğer günler de kapsayacak mı, o gün içinde kaç saat sürecek günümün ne kadarını alacak vs. bu konularda büyük kolaylık sağlamış oluyorum kendime.

tüm bunları yazınca biraz takıntılı gibi geldi gözüme ama alıştığınızda aslında gayet normal olduğunu ve planlı olmanın size haz verdiğini fark edeceksiniz. eylemlerinizi sadece kağıda yazıyormuş gibi düşünmeyin çünkü ajanda kullandığınızda bütün bir hafta ne yapacağınızı, geçtiğiniz haftalarda neler yaptığınızı görerek hem kapasitenizi fark ediyorsunuz hem de haftanıza/ayınıza uzaktan bir bakmış oluyorsunuz kendinizi buna göre hazırlıyorsunuz.

son olarak da ajandanızın harika güzel, düzenli, rekli, stickerlı, çizimli çiçekli böcekli olmasına gerek yok süslülerim. ajandada az şey yazdığında ilk başlarda gözünüze hoş görünmeyecek fakat günler ilerledikçe aslında otomatik olarak sizi yansıtmaya başlayacak. benim ajandamda hiç çiçek böcek sticker yoktur, renkli pembeli yeşilli fosforlu kalemler yoktur fakat baktığımda mutlu oluyorum.

25. İnsanın hayatını düzene sokan, kafasını rahatlatan bir uygulama. Ben de senelerce bullet journal tutucam diye kendimi yedim, internete bakıyorum herkesin yazısı çok güzel. bantlar almışlar, resimler çizmişler süsledikçe süslemişler. baktıkça moralim bozuldu benimki niye böyle güzel olmuyo diye en sonunda denemeyi de ajanda tutmayı da bıraktım soğuduğum için.

ama bu sene kendime moleskine’den haftalık ajanda aldım. en başına her sayfaya bir ay gelecek şekilde yıllık takvim koymuşlar. kutucuklar birkaç şey sığdıracak kadar büyük. haftalık kısımda da sol sayfada bir hafta, sağ sayfada not alabileceğiniz boş bir sayfa var. açıkçası çok yoğun bir hayatım yok klasik öğrenciyim. ama aklımdaki her şeyi yazmak beni cidden çok rahatlatıyor. yemek için buzluktan kıyma çıkarmam lazımsa bile yazıyorum gerekirse. sınav tarihleri, doğum günleri, dönem başları-sonları, arkadaşlarımla yaptığım planlar. her şeyimi bu kadar açıkça görmek hayatımı düzene soktu. çok memnunum. 

24. öncelikle belirtmek istiyorum ki bu eylemi gerçekleştirmek için illa dolu,dopdolu bir hayatınızın olması gerekmediğini düşünen kesimdenim ben. zira bomboş hayatımla düzenli olarak gerçekleştirdiğim bir eylem kendisi.

2019 yılına başlamadan önce uzun süre (link: https://www.suslusozluk.com/bullet-journal?i=701551 bullet journal ) sistemini denemekle cebelleştim. hala kendi yaşam tarzım açısından bujo daha mantıklı gelse de hazır olan bir sistem benim için daha rahatlatıcı.

ilk "gerçek" ajandamı youtube'da severek takip ettiğim (bkz: gamze alptekin)'in markası olan (link: https://getestilo.com.tr get estilo) dan seçtim. kısa süre önce de ajandama içinde gelen sayfalara ek olarak sayfalar/setler satın aldım.

bunu yaptığıma pişman değilim zira dolu dolu kullanıyorum kendisini ama kendinize güvenmiyorsanız benim gibi yatırım yapmanızı tavsiye etmem.

ajandamı olmayan randevularım için kullanacak halim olmadığından bir nevi günlük, etkinlik takibi gibi de kullanıyorum. "bugünüm çok boş geçmiş hoop yarına güzel bir şeyler yapayım olmadı 2 hafta sonra şu oyuna gideyim" diyorum istemsizce. ve bu hayatımı daha güzel kılıyor.

23. özellikle yoğun çalışan biri iseniz, bir çok şeyi bir süre sonra aklınızda tutamıyorsunuz ve ajanda tutmak -ben digital kullanmıyorum yazarak seviyorum- çok yardımcı olan güzel bir alışkanlık.

ilk olarak master yaparken yoğun bir tempo ve haftalık yapılan işlerin raporlanması ve hocaya iletilmesi gibi abuk bir görevim olduğundan ajanda tutmaya zorunlu başlamıştım ancak sonrasında bu iş hayatımda eksikliğini hissedip kendiliğimden kullanmaya başladım ve organize olmak ve hata payını kaldırmak için birebir alışkanlık. üstelik bana çok nostajik geliyor.

22. küçükken bi ara tutmuştum. yazarken hep negatif şeylere odaklandığımı farkedince bıraktım. hayallerimi, planlarımı falan hiç yazmıyordum. yazım da çok kötü olduğu için o caanım defterlere hiç kıyamıyorum. sanırım hiçbir zaman geri başlamayacağım.

21. Hep çok istemişimdir. Birçok süslümüzün belirttiği gibi ben de çok yoğun olan biri değildim bu zamana kadar. Ne yazacağım ki diye erteledim durdum. Şimdi yepyeni bir hayata ilk adımımı atarken hem kendime küçük bir hediye olsun istedim hem de artık işe başlayacağım için hayatımı düzenleme konusunda yardımcı olur diye düşündüm ve bir tane yaptım (gizlinot: evet bullet journal dediklerinden, kendim diktim defteri üstelik). Şehirlerarası otobüsteyim.ocak ayını kuracaktım ki yanıma kalem almamışım. Şimdi söyleyin ben nasıl ajanda tutan biri olayım daha kalem taşımayı bilmiyorum :(

20. gerçekten insanın hayatını çok iyi organize etmesine ve zamanını verimli kullanmasına yarayan bir şey ama son yıllarda popüler kültüre aşırı kurban gitti bu olay bence.

ajanda tutmak da diğer her eylem gibi sosyal medyada göstereyim, aman ben nasıl süslü şeyler yapıyorum olayına döndü. sabah 9.00: kahve içilecek, saat 10:00 hadi bakalım duşa gibi şeyleri ajandaya tutmak gereksiz geliyor bana.

benim yaptığım şu şekilde bir tane çantamda taşıyabileceğim boyutta olanlardan her yıl alıyorum. içerisinde toplantılar, işlerin teslim tarihleri ve doğum günlerini yazıyorum.