yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (8)
    • medya (0)

    8. Savcı takipsizlik kararı vermiş... Ama neden ? Bir kadın öldürüldü, şimdi de unutuluyor. Bat dünya bat.

    23 mart 2019 23:18

    7. Tesadüfen twitterda dayısı Gencer gündüzün attığı bir tweet anasayfama düşünce haberim oldu. Kaç gün geçmiş üzerinden daha yeni haberimin olmasını basında yer bulmamasına bağlıyorum. Dayısı organlarının 5 kişiye hayat verdiğini yazmış. Gözlerim doldu okuyunca. Gencecik bir kadın hayatının baharında şaibeli bir olayın ardın ölüyor. Bal gibi cinayet arkadaşlar. O hoca olacak adam yardım istemeye 1 saat sonra neden gidiyor anında müdahale etmek varken. Neden kapıyı kırıp açmıyor. Küçücük çocuklar bile o otel banyo kapılarının bozuk parayla açılabileceğini bilir. Adamı bir süre tutup salmışlar bir de. Olay aydınlanana kadar salmamaları lazım, olayın 1.tanığısın 1.şüphelisin nasıl böyle kolayca salabiliyorlar? Aynı insan allah korusun çok saygıdeğer cumhurbaşkanımıza hakaret etse şimdi hapisteydi neden bu adam salınıyor ortalıkta gezebiliyor anlamıyorum. Olay bir an önce aydınlanır umarım, intihar ettiğini düşünmek istemiyorum zira bu kadar hayat dolu birinin. Başımız sağolsun çok üzgünüm.

    2 nisan 2018 21:13

    6. üniversitenin ''itibarının!!'' zedelenmemesi için ölümünü örtbas etmeye çalışacağından korktuğum merhume.

    30 mart 2018 16:04


    5. Hocasının işlediği bir cinayet olduğunu düşünmüyorum bence gerçekten intihar etti. Gelecek günlerde aydınlanır olay, takipteyiz.

    30 mart 2018 14:02

    4. alara karademir.daha kırsal bir yerde yaşansaydı bu olay adını hiç birimiz öğrenemiyecektik.yani demek istediğim bu kadın ve bu kadın gibi niceleri adını ,olayını bile bilmeden katlediliyorlar.namus cinayeti,aşk cinayeti vs vs diye isimlendiriliyor.aşkın cinayetimi olur ya .milyonlarca sebeb var yaşamaya yaşatmaya..nedendir diye o kadar soruyorum ki.seni doğuran kadın,senin seviştiğin,kadın,sana çocuk veren kadın...alara daha gencecik yaşından hayalleriyle katledilmiş bir kadın.evet katledilmiş.bu gününe kadar hangi olayda gördünüz bir kadının hemde hayalleri emeği amacı olan bir kadının intihar ettiğini.besbelli üstünü örtbas etmeye çalışıyorlar.diyelim ki gerçekten intihar etti.kim intihat edicem diyen birini 1saat bir banyoda yalnız bırakır.kapıyı bacayı yıkmaz mı.yardım için cebelleşmez mi .adı kirlenmesin diye belli ki adamı koruyorlar.bu ülkede zihinsel engelli bir kıza 5 kişi tecavüz eder,bağırmadı diye serbest kalırlar.kimse kimsenin sesi olamıyor.özgecan ,ayşegül,dilara,zeynep,helin.... adını bilmediğimiz öğrenemediğimiz niceleri için sesimiz yetmiyor.gerçekten ne kadar çok acı var diyorum.içimi titretiyor böylesi körelmiş bir insanlık.bir insan bir insana yetecekken,bazıları insan olmayı başaramıyor.diliyorum ki bu dünyada ne kadar ödenmemiş hesap varsa ,ne kadar yarım kalmış hayat varsa,öbür dünyada hepsi tek tek sonsuza kadar yansınlar.çünkü ne kadar sesimizi çıkarsakta ne kadar bağırsakta bu cinayetler bitmiyor.alara karademir sen gittin ama bir daha eksilmeceğiz.esilmemeliyiz artık.gerçekten yürek dayanmıyor.

    30 mart 2018 10:10

    3. anlayamıyorum şüpheli hocalarını aklamaya çalışan öğrencilerini. Ne hocalarımız ne tanıdıklarımız oldu en yapmaz dediğin en saygı duyulan en düzgün görünenleri fırsat bulunca bize ne teklifler yaptılar ne tacizler yaşadık. senin tanıdığın bildiğin bir insan şüpheli olarak bu olayda adı geçiyor gencecik kız ölmüş az bir için titresin bir kork bir düşün hiç mi olamaz ki olay o kadar açık halde ki. hala hocana mı yaranmaya çalışıyorsun böyle mi vicdansızsın. 

    Alara sesin olalım huzurla uyu.

    30 mart 2018 10:05

    2. bundan sadece 1 ay öncesinde Alara, Gülay Mübarek'in sesini duyurmasına yardım ederken şimdi biz Alara'nın sesi olmaya çalışıyoruz. Bir kadın daha eksilmesin diye uğraşırken şimdi biz Alara'yı duyurmaya çalışıyoruz.

    Alara bugün öldü.

    Sustukça sıra bize geliyor, susmayın. Napıcaz kendimizi nasıl koruycaz inanın bilmiyorum ama susmayın. o odada ne oldu bilmiyoruz ama gerçekler ortaya çıkana kadar susmayacağız alara.

    Bir kadın daha eksilmeyelim artık, sustuğumuz her an ölüyoruz.

    30 mart 2018 02:38


    1. gündemde kalması çok elzem olan, sosyal medya desteklerinizi bekleyen bir başlık bu. alara hayatını kaybetti. kamunun desteği, davanın hakkani bir şekilde yürütülmesi için çok mühim.

    aşağıda yazacağım olay özeti, alara'nın beyin ölümü gerçekleşmeden önce yazılmış bir alıntıdır.

    22 Mart 2018 Perşembe günü Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi ve kadın hakları aktivisti olan Alara Karademir ile bir grup arkadaşı; hocaları Yrd. Doç. Hasan Atilla Güngör, Arş. Gör. Ali Erdoğan’ın önderliğinde Ankara’ya yapacakları okul gezisi için yola çıktılar. 23 Mart Cuma günü meclis gezileri ile başladıkları günün sonunda bütün ekibin kaldığı oteldeki odalardan birinde toplanarak sohbete devam ettiler. Bu odada hocası Yrd. Doç. Hasan Atilla Güngör ile küçük bir tartışma yaşadığı iddia edilen Alara Karademir, daha sonra hocasının odasına bir arkadaşıyla birlikte giderek bu tartışmayı sonlandırmak istedi. Devamında çeşitli iddialarla kurgulanan bir zaman dilimi var ve bunun sonunda Alara sabaha karşı tam olarak bilmediğimiz bir saatte hocasının odasının banyosunda duşa kabine asılmış olarak bulundu. Hasan Atilla G.’nin iddiası Alara’nın kendisini astığı yönünde. Ancak daha sonra yaşananlar ve teknik bazı detaylar olayın farklı boyutlarını tekrar düşünmemiz gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.

    Yrd. Doç. Hasan Atilla Güngör savcılık tarafından “cinsel saldırı ve olayın şüpheli detaylar içermesi” gerekçesiyle tutuklanma istemi öne sürülerek 7. Sulh ve Ceza Hakimliği’ne sevk ediliyor. Ancak Güngör buradan adli kontrol şartı ile serbest bırakılarak ayrılıyor.

    Hasan Atilla Güngör’ün beyanı şu şekilde; “Alara ile iki senedir süren bir ilişkimiz vardı. Kendisinden ayrılacağımı söylediğimde beni intihar etmekle tehdit etmiştir. O gece de kendini odamın banyosuna bir saat süreyle kilitledi. Banyonun kapısının dışarıdan (yani odanın içinden) açılmaması sebebiyle müdahale edemedim.”

    Hasan Atilla G. olay esnasında otelin lobisine giderek yardım çağırdığını iddia etmiştir. Otel görevlilerinden alınan bilgilere göre, olay öncesinde odadan bir süre sesler duyulmuş, kapı 3 kere açılmaya çalışılmış ancak açılmamıştır. Sonrasında hocanın sigara içmeye çıktığı, odaya geri döndüğü ve lobiye inerek Alara’yı banyodan çıkartamadığını iddia ettiği söyleniyor. Ancak aşağıda ve olayın başlangıcından itibaren, böyle bir durumda oldukça uzun sayılabilecek bir süre harcamış, otel personelini de alarak odaya geri döndüklerinde banyo kapısını “kırmadan” açarak Alara’yı bulmuşlardır. Hukuk doçenti Hasan Atilla G.’ün olayı açıklama önermesindeki iddiaları bunlardır.

    Serbest bırakılan hukuk doçentinin iddialarına Karademir ailesinin avukatları 7. Sulh ve Ceza Hakimliği’ne verdiği itiraz dilekçesinde bu iddialara şu şekilde yanıt vermiştir;

    * “Müştekinin gerçekleştirdiği iddia edilen eyleminde kullandığı eşofmanın kumaş yapısı, asılı halde bulunduğu duş çerçevesinin yüksekliği ve bu aluminyum duş çerçevesinin mukavemetinin düşüklüğü olay üzerindeki şüpheleri arttırmaktadır.“

    Yani aslında Alara’nın kendisini asmış olması teknik olarak mümkün değildir. Denense dahi Alara’nın beden ağırlığının duşa kabini yıkabileceği, kullanılan eşofmanın onu taşımayacağı ve duşa kabin yüksekliği böyle bir eylemin gerçekleşmesine olanak vermemektedir. Bu konudaki teknik inceleme detayları sonuçlar çıktığında sunulacaktır.

    * “Müşteki kendisine daha önce intihar edeceğini söylemiştir ve bu konuda endişe duyduğunu iddia etmektedir. Bu bilgiler ışığında müştekiyi banyoda oda kartını alarak bir saate yakın bir süre karanlıkta bırakmanın, böyle bir intihar eylemi ihtimali olmasına rağmen bir omuz vurularak açılacak kapıyı açmak için sanki olaya şahit toplarcasına otel personeli çağırmanın ve de otel görevlileri geldikten sonra da kapıya zarar vermemeye çalışarak açmaya çalışmanın ve kapının zarar görmeden açılabilmesi için beklemenin hayatın olağan akışına uymadığı açıktır.”

    Öncelikle bu kapının dışarıdan (oda içinden) de açıldığı sonraki denemelerde görülmüştür. Her ne kadar Alara için çizilmeye çalışılan profil onun kendisi için oluşturduğu fikirsel bağlamlara uymasa da; bir an iddiaların doğruluğunu kabul ederek düşünsek dahi; şüpheli Güngör’ün olayın bu şekilde ilerlemesini engellemek için akış süresince müdahale edebileceği ve gidişatı değiştirebileceği bir çok dinamik olduğunu hepimiz açıkça anlamış bulunuyoruz. Burada soruları doğru sormak, delillerin karartılma ihtimali yüksek olan bu vakaya bir çok açıdan bakabilmek, gerçeğe yaklaşma olasılığımızı arttıracaktır. Odada bu derece belirsiz bir durum yaşanırken, kendisini banyoya kilitlediği ve intihar etmekten bahsettiği iddia edilen birisi varken neden bu eylemin ihtimalinin ortadan kaldırılması için hızlı bir girişimde bulunulmadığı; sigara içmek, lobide vakit kaybetmek ve dışarıdan da açıldığı denenerek görülmüş olan kapıyı açmamak gibi konunun akıl karıştırıcı detayları, akla bu senaryonun değiştirilmiş olup olmayacağı sorularını getirmektedir.

    Yukarıdaki açıklamalar eşliğinde olayı tekrar gözden geçirelim. Alara kadın hakları aktivisti olan, hukuk okumayı seçmiş genç bir kadın. Olayın geldiği bu noktada onun yaşamı, geleceği ve bundan sonra yaşantısının ne şekilde olacağı ve hatta hayati durumunun nereye evrileceği gibi çok ciddi durumlar söz konusu. İddiaların bazı teknik detaylara ve bu tarz durumlarda verilecek “normal insan refleksleri” göz önüne alınarak değerlendirilmesini yaparken tekrar ve tekrar düşünmemiz gerekiyor.

    Eğer biraz daha detaya girersek, odanın kapısının 3-4 defa açılmaya çalışılması ve tekrar kapanması, bu odadan birinin dışarıya çıkmak istemesi ve diğer kişinin de buna izin vermemesi demektir. Yani belki de Alara bu odadan çıkmaya çalıştı ancak başarılı olamadı. Olması muhtemel her senaryoda, Alara’nın şu andaki hayati tehlikesi de göz önünde bulundurulursa şüpheli hocanın, kendi odasında yaşanan bu vaka sonrasında serbest bırakılması anlam verilebilecek bir durum değildir. Olay onun odasında gerçekleşmiştir. Bu konu kendi iddiaları üzerinden bile değerlendirildiğinde; bir öğrencisinin, kendisini hocasının odasında banyoya kilitleyerek öldürmeye teşebbüs etmesi ayrı bir çelişki, bu eylem kolayca sonlandırılabilecekken hızlıca müdahale edilmemesi bambaşka bir çelişkidir.

    Arkadaşımız Alara Karademir şu an yoğun bakımdadır. Hayati tehlikesi devam etmektedir. Bu sabah alınan MR sonuçlarına göre kalp atışları tehlikeli boyutta zayıflamış ve ancak makinalarla yaşayabileceği söylenmiştir. Hayatının çizgisini başka insanların hakları ve problemleri ile de bağdaştırarak, onlara yardım edebileceği enerjiyi içinde bulan, yaşama sevinci ve hayata bağlılığını bildiğimiz Alara’nın, kendisine böyle bir noktada ve iddia edilen sebeplerle sırtını dönerek yaşantısına son vermeye çalışmayacağına ve bu senaryonun aslının farklı olduğuna biz eminiz.

    Alara Karademir’in uyanması, bu şaibeli ve çirkin hikayenin bitiminde bize tekrar hayata, evrene ve birbirimize inanma gücü vermesi en büyük dileğimiz. Onu tanıyan tanımayan herkesin güçlü duaları ve enerjileri şu an çok değerli. Kalbimiz onunla, her an ve her dakika o uyanana kadar paylaşmaya, korumaya ve gerçeğe yaklaşmaya devam edeceğiz. Bu gezegenin toplumsal normları her daim doğru perspektiflerden oluşmamıştır. Muktedir ve güçlü olan kimseler, bilgiye yakınlık dereceleri ile değerlendirildiklerinde manipülasyondan geri kalmamışlardır. Buna izin vermeyeceğiz. Alara’ya uygulanan şiddetin derecesini öğreneceğiz ve onun şu anki durumuna gelmesinde bu şiddetin hangi boyutunun etkili olduğu ortaya çıkacak. Kendine dokunmayacağından emin olduğumuz arkadaşımıza dokunanlar, bu gerçek ile er ya da geç yüz yüze kalacaklar.

    #AlaraKarademir

    30 mart 2018 02:05