yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (70)
    • medya (1)

    70. En baba aldatılışlardan birini yaşamış biri olarak en zor ama en güzel ayrılma sebeplerinden biri olduğunu söyleyebilirim.

    Nişanlı olduğum kişinin beni aldattığını ev dizmeye gittiğimizde yatağın yerini değiştirelim diye başka bir yere çekerken yatağın altından çıkan fantezi iç çamaşırı, prezervatif gibi şeyleri görerek öğrendim. 

    Aldatılmak her ne kadar çok sarsıcı bir deneyim olsa da emin olun süslüler ayrılma olayını bu kadar net bitiren başka bir ayrılış şekli yok.

    Aldatılarak ayrılmak insanı başta çok yıksa da aklında ya da içinde acabalar ve keşkeler bırakmaz. Tertemiz bir operasyonla alınan tümör gibi söker alır her şeyi. Başka türlü ayrıldığında insan zaman içinde acaba orada öyle demesem şimdi birlikte olur muyduk, keşke böyle yapmasaydım belki mutlu olurduk gibi buhranlı ruh hallerine düşebiliyor. 

    Ama aldatılmak size kolay kolay acaba ya da keşke diyecek şeyler bırakmaz. En fazla keşke hiç tanımasaydım dersiniz. 

    Ve unutmayın, aldatmak bir yetenek değil tamamen tercihtir. Siz de yapabilirdiniz, belki de ilişkiniz boyunca pek çok kez bunu yapabilecek durumlar ayağınıza geldi ama siz tercih etmediniz.  Erdemli biri olarak bu çamura bulaşmayı tercih etmediniz. 

    13 mart 00:56

    69. bir süredir soğuk yapıyordu, sebebininse ilişkimizde sık sık tartışma yaşamamız olduğunu söylüyordu. halbuki daha 3-4 hafta önce aynısını ben söylediğimde "o kadar kavga etmiyoruz aslında, sana öyle geliyor." demişti. insan bahane arasın yeter ki. hasta hasta, bacağım sakat halde belki yüz yüze görüşürsek bu soğukluk biter diye bana 25 km uzaktaki evine gittim. ikna etmiş gibiydim, uyuduk. ben önce uyandım, nedense ilk kez telefonunu kontrol etme gereksinimi duydum. bundan 1 ay önce, aramız daha soğumamışken evli çocuklu eski sevgilisine "sevgililik, fuckbuddy'lik ya da en kötü beraber içme arkadaşlığı" teklif ettiğini ve onu hala çok sevdiğini yazdığını gördüm. aynı gün de bana kendisiyle yaşamamı teklif etmiş, üşenmedim baktım o günkü konuşmamıza. gördüklerime rağmen beni salak yerine koymaya devam edip inkar etti, bir de üstüne "bari friends with benefits olarak devam edelim." dedi. komik ama ben hiç gülmüyorum.

    26 ocak 2022 16:34

    68. hayatım boyunca 5 ameliyat geçirdim, silahlı saldırıya uğradım, şiddete maruz kaldım. hiçbiri aldatıldığımı öğrendiğimde hissettiğim acı kadar canımı yakmadı. söyleyeceklerim bu kadar.

    26 ocak 2022 15:01


    67. Ölseydin gömer kurtulurdum. İhanetin üzeri örtülmüyor.

    24 ocak 2022 19:43

    66. Benim bu konuda çok güzel bir anım var.

    Sonrasında tüm hayatı gırla yalan olduğunu öğrendiğim yedi yıllık arkadaşlık ve bir yıl ilişkinin tam yıl dönümünde gene yalan dolu bir serüven esnasında aradım zatı. O gün bizim yıldönümümüz her ne kadar artık yük haline gelmiş ilişkimin farkında olmasam da sesini duymak istiyorum. O ise panikle bişeyler geveleyip kapatmaya çalışıyor telefonu, arkadan filmlere layık cilveli bir ses "fatiiiih hadi ama seni bekliyorum yatak soğudu" ardından fısıltılar vs. Kendimi bile şaşırtan bir sakinlikle taklit ettim "fatiiih yatak soğumasın, bende seni tutmayim kolay gelsin sana, işin bitince beni arama gerek yok artık" dedim ve telefonu kapattım. Sonra ağlama krizi tuttu beni, yıllarıma yanmaya aptallığıma kızmaya başladım. Bir süre sonra telefon ötüyor, engellememişim! Ağlayarak açtım, o bişeyler konuşurken "neden ya neden? Nasıl kıydın aşkıma" dedim cevap beklemedim önemi de yoktu. Sonra kendi kendime şöyle düşündüm bana bunu yaşatan namussuzun arkasından birde ağlayacak mıyım? Sonra da, ama onun arkasından değil ona adadığım zamanın arkasından ağlıyorum diye kendime kendimi savundum. Neyse kendimle kavgam bu şahıs için yeterince vakit kaybettiğim ve daha fazlasına layık olmadığını düşünerek meseleyi noktaladım. Bavulumu topladım, nişanlım ile gitmemin beklendiği, datçada akrabamızın yanına gittim iyi olmadığımı dinlenmem gerektiğimi söyledim. Oda beni yazlıkta yalnız bıraktı ve ben her aldığım nefeste daha bir rahatlayarak daha da özgürleşerek muhteşem doyurucu bir tatil yaptım.

    O gün o an döktüğüm gözyaşından sonra bir damla dahi dökmedim ve zamanla kendime o insanla ne kadar büyük eziyet ettiğimi farkettim. Özgürleştim, nefes aldım, hayattan çok büyük ders aldım. Bir buçuk yıl boyunca her koldan taciz etti beni hiçbirine müsade etmedim. Dedikodudan tutun en yakın arkadaşımla birlikte olup sınıfta boy göstermeye, iftiraya varana kadar neler yaptı.

    120 kişilik sınıf arkamdan dedikodu yaptı ve beni yanlış tanıdı ama ben mutluydum, özgürdüm, çevremdeki çerçöpü ayıklamıştı benim için. Hala aynıyım aynı şekilde düşünüyor ve hissediyorum. Belki erkeklere karşı büyük bir önyargı bırakmıştır bende çünkü beş yılı geçti ilişkim olmadı belkide neyi isteyip istemediğimi bildiğim için olmadı. Nihayetinde ben özgürüm, yolumdayım. Bir daha da yaş tongaya basmam. Herşeyi gülerek hatırlıyorum. Arada bir aklıma geliyor şöyle oluyorum "hiii ya evlenseydim!"

    28 şubat 2021 22:10

    65. bildiğim kadarıyla bir kere aldatıldım, yaklaşık 10 sene oluyor, onu da şöyle yakaladım. uykumun en derin yerinde, sabah 5 e doğru bir anda yatağımdan fırladım. bilgisayarın başına geçtim ve bende şifresinin olduğu siteye giriş yaparak tam o saatlerde, bizimki silmeye fırsat kalmadan, eski sevgilisiyle mesajlaşmalarını okudum. kız benim için "arsione için üzülüyorum, yazık onu seviyorsun sanıyor, konuş bitir artık " diyordu.

    o gece tüm pasif agresifliğimle, sabahı beklemeye karar vererek, buz kesilmiş halde yatağa geri yattım. ertesi gün kız bana teklif gönderdi, kabul ettim. bir baktım kendi sayfasına, "sercan ve melike, büyük aşk asla bitmez vs" diye takılıyor. e benimle konuşan, ayrılan yok?? sonra msne girip ne göreyim, bizim beyfendi iletisinde "arsione ve melike beni rahat bırakın!!!" yazıyor. yani bir günde kendisi paylaşılamayan erkek olurken, ben de melikeyle haberimin olmadığı rekabet içinde buldum kendimi. sonrasında tek kelime etmeden, delirmeden, sadece s.. git diyerek silmiştim kendisini.

    28 şubat 2021 18:56

    64. Bu olaya diploma verilse doktora seviyesine gelmiş olurdum. Mütemadiyen aldatıldım. ilkinde 19-20 yaşlarındaydım ve kendimde bir eksiklik var, ben onu mutlu edemedim diye düşündürüldüm. (gizlinot: Manipülasyon tekniği) artık aldatması ilişkimizin biçimine dönüştü bir ara. O aldatıyor, ben yakalıyordum. Sonra tabii kendime geldim salak mısın kızım sen diye. Cart diye ayrıldım. Ama o zamana kadar da ömrümden ömür gitti. Salaklık işte. İkinci aldatılma hikayemde bir gün bile aldatıldığımı hissetmedim. Gerçekten inanılmaz profesyoneldi. 2 sene böyle geçti ve bir gün kız kardeşinin uyandırmasıyla çorap söküğü gibi geldi her şey. Aman tengrim ne yazışmalar ne yazışmalar. Çok korkunçtu çünkü sevgilim dediğim insanı zerre tanımıyormuşum. Onca şeye rağmen nasıl bu derece kandırıldım diye delirdim ama sonra bir anda yine bunu anlamamamın benim hatam olmadığını idrak ettim. Bundan sonraki ilişkim müthişti. Her şey çok mükemmeldi ama ilişki artık rutine binmişti ve hayatlarımızın dönüm noktalarındaydık. Aldatılmadan ayrıldık. Fakat en son aldatılma hadisem o kadar uç bir şeydi ki gerçekten ne düşüneceğimi bilemedim. Bunu anlatacağım çünkü kadınların kendini koruması gerekiyor. Avukat olan erkek arkadaşımla 6 aylık bir ilişkimiz vardı. Ben o dönem iş arıyordum ve onda kaldığım bir gün o işe gittikten sonra ben evde kalmaya devam ettim. Sonra bilgisayarından iş başvurusu yapmak için mailimi açtım. İlanlar buldum. CV göndermek için o minik ataç düğmesine bastım ve bir klasör çıktı önüme. Videolar vardı. Kendisi görünüyordu. Aaa neymiş bu diye açmamla aldatıldığım anları izlemem bir oldu. İki farklı kadınla peş peşe günler evde buluşmuş ve mahrem anları videoya çekmiş. Önce aldatılma buhranı yaşadım tabii. Sonra bir şey kafama dank etti. Bu videolardan kadınların haberi olmadığını fark ettim. Bu anlaşılıyor maalesef. Kendisine sorduğumda da inkar etmedi. Olay artık aldatılmayı düşünemeyeceğim bir hale büründü. Bilgisayarı didik didik kurcaladım ve başka bir şey bulamadım. Ne yapacağımı bilemedim. Olaydan birkaç gün sonra feminist avukatlarla irtibata geçtim, şikayetçi olabilir miyim diye. Videolardaki kadınlardan biri olmadığım için dava etsem de sonuç alamayacağım, baroya şikayet etsem de sadece kınama gibi cezalar verileceği söylendi. Bütün bunlar olurken kendisini yolda falan başka kadınlarla görmeye devam ettim. Psikolojim çöktü. Aylarca midem bulandı izlediğim videolar sebebiyle. Sonuç olarak 8 ay kadar travma sonrası stres bozukluğu sebebiyle psikolojik destek aldım. Şikayet de edemedim. Kaldıracak halde değildim hiçbir şeyi. Aldatılmak değil de o pisliğin hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmesi, başka insanlara zarar vereceği düşüncesi ve rezalet bir halde olmam çok yaraladı beni. Yani hayat öyle bir şey ki bazen aldatılmak pek de umrunuzda olmayabiliyormuş. Sonuç olarak ilk kez biriyle onun evinde vs. görüşecekseniz ortamda bilgisayar, telefon vb. cihazlar varsa şöyle bir dikkatlice bakın lütfen. Nereden nereye geldi girdi. (gizlinot: =( )

    27 şubat 2021 23:49


    63. En en yakın arkadaşıma kafasının güzel olduğu bir gecede 'sen çok farklısın' 'kimse senin gibi değil' mesajları atmasıyla vuku bulan olay.. dilerim kimse yaşamaz

    27 şubat 2021 19:51

    62. Neden aldatılır insan ? Seven insan aldatır mı ? Yeterince sevmiyor mudur yoksa sevmiş gibi mi yapıyordur ? Bir sürü sorusu vardır aldatılmanın. Bu konuya dair herkesin yaşanmışlığı veya gözlemi vardır elbette. Geçen gün denk geldiğim bir videoda, aldatılma sorusunun cevabı  ve sevgi üzerine gördüğüm en güzel düşünce biçiminin anlatımını sizlerle paylaşmak istiyorum.

    Abraham j. Twerski kendisi psikiyatr ve şöyle diyor;

    "sevgi bizim kültürümüzde anlamını neredeyse kaybetmiştir. 
kotzk da çalışan haham hakkında çok ilginç bir hikâye vardır:
haham, açık bir şekilde yemekte olduğu balıktan büyük bir keyif alan bir gençle karşılaşır. ona sorar: "genç adam, bu balığı niçin yiyorsun?"

"çünkü balığı seviyorum." diye cevaplar genç adam.

    
"ha, yani balığı seviyorsun bu nedenle onu sudan çıkardın, öldürdün ve pişirdin. 
bana balığı sevdiğini söyleme" der haham.
"sen kendini seviyorsun." diye ekler.
"çünkü balığın tadı güzel geliyor. bu yüzden onu sudan çıkardın, öldürdün ve pişirdin."

sevgiden anladığımız çoğunlukla bu balık sevgisi gibidir.


    genç çiftler birbirini sever. genç adam ve genç kadın birbirini sever. bu ne anlama gelir? bu adam, bu kadının onun tüm fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını karşılayabileceğini düşünüyor. ve bu kadın da bu adamda benzer şeyler görüyor. buna sevgi diyoruz. 
ancak herkes kendi ihtiyaçlarını gözetiyor. bu, ötekine duyulan sevgi değildir. diğer kişi benim doyumum için bir araç hâline geliyor. bu yüzden sevgiyi balık sevgisi gibi algılıyoruz.
gerçek sevgi, ne aldığımla değil ne verdiğimle ilgilidir. 
haham desler şöyle der: "insanlar sevdikleri kişilere bir parçalarını verdiklerini düşünerek hata yapıyorlar. aslında doğrusu şu: bir parçanızı verdiğiniz kişiyi seviyorsunuz."

yani eğer sana bir parçamı verirsem kendimi sende değerlendiririm. 
ve benlik sevgisi verili olduğundan herkes kendini sever. artık bir parçam sende olduğu için sende sevdiğim şey kendimden bir parçadır. 
yani gerçek sevgi özverili sevgidir. karşılığını alabildiğin sevgi değildir."

    11 mayıs 2020 21:26

    61. 8 senelik ilişki, ''evlenelim artık ya'' noktasında aldatıldığımı öğrendim...

    ''Ben O Yare Dağlar Kadar Güvendim, Güvendim,

    Güvendiğim Dağlar Elime Geldi Elime Geldi...''

    24 mart 2020 00:28