yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (84)
    • medya (2)

    1. bünyeye melatonin yüklemesi yaparak kurtulabileceğiniz duygu durumu :)

    24 mart 2014 16:55

    2. Bir nevi delilik hali.

    Akıldan noksan olma durumu.

    Asla dediginiz herseyi yaptirabilen ruh ve mantik bozucu.

    "Biri"nin varligi sebebiyle nefes alabiliyor oldugunun sanrisi.

    24 mart 2014 23:24

    3. tanımlamanın mümkün olmadığına inandığım (gizlinot: en azından kelimelerle) bir ''duygu''.

    hikayeleri aklıma geliyor. ne leyla ile mecnun ne ferhat ile şirin ne aslı ile kerem.

    en etkileyici bulduğum (link: http://www.elifsafak.us/yazilar.asp?islem=yazi&id=769 diego ile frida)

    25 mart 2014 19:13 25 mart 2014 19:14


    4. sırf tutku değildir. iletişimi iyi olan, yanında eğlenebildiğiniz ve rahat olduğunuz, kokusu etkileyici, gözünüzde o kişiyi dağ gibi büyüttüğünüz, elini tuttuğunuzda ya da öptüğünüzde tuhaf bir his bırakıp peşinde koştuğunuz duygudur aşk.

    4 mayıs 2014 21:36 4 mayıs 2014 21:39

    5. insanı güzelleştirir. bazıları gibi umutsuz bir şekilde genç öl cesetin yakışıklı olsunu beklemektense aşık ol bünyen güzelleşsin. aşk insana hızlı kalp atımı enerji sinerji ne varsa verir. tabi uzun süre aşkı korumak zor. ama bu da insana yaşama amacı verir. insanın bu hayatta bir amacı olmaması çok kötü. bu aşk illaki insani aşk değil. iş ev ilahi böyle devam eder. özetle aşk insanı ayakta tutar

    6 mayıs 2014 14:33

    6. arkadaşlıkla harmanlandığında tadından yenmez, bugüne kadar öküz bilinen bünyeyi evin muhtelif yerlerine stickerlar yapıştırıp süpriz hediyeyi bulma oyunu hazırlarken buldurur valla. ben kendimin yalancısıyım

    7 mayıs 2014 14:46

    7. Aşk görünce çarpılmak, heyecanlanmaktır; aptallaştırır. Ömrü de kısadır hani. Sevgi sıcaklıktır, koruma kollama duygusudur; bitmez.

    26 haziran 2014 23:59


    8. unuttum sanırım ben. çok üzgünüm...

    27 haziran 2014 08:15

    9. aşk bir odunu bile dile getirir.

    27 haziran 2014 10:23

    10. (yazar: szentmou)'dan pas gelmiş, öyleyse kaleye şut denemesi yapalım. gol olmama ihtimali var, zira mantık kadınından aşkı aşkla anlatmasını beklemek, biraz acınası olabilir. aşk ve mantık kelimeleri beraberken sadece oksimoron doğuruyor.

    hayatımın hiçbir anında sanırım aşk acısı çekmedim ya da (o sizin anlattığınız türde) aşk yaşamadım. aşk benim için hayatımda hiç yemediğim tropik bir meyve gibiydi, herkes yedikten sonra "bol acılı, azıcık baharatlı, biraz ağdalı, hafif kremalı, kokusu vanilyalı, ballı kalaylı, ama lanet olsun ki çok tatlı." türünde tanımlar yapardı. tüm şarkılar ona yazılır, tüm şiirlerde o yaşanır, tüm romanlar ona adanır, tüm kadınlar öyle bakar, tüm erkekler ona kanar, tüm bebekler öyle kokardı.

    sonra birini sevdim, şu anda da eşim kendisi. benim için huzurlu bir liman, sığınacak bir dam, sevdiğim tek adam, yokluğunda bir boşluk hissettiren, varlığında endişe ve korkuyu silen biri oldu. Ama o şiirlerde, şarkılarda anlatılan fırtınaları yaşamadım onunla. hiç acıtmadı beni, hiç birbirimizi oyunlarla sınamadık, hiç "ilişkide iktidar kimin" anlamak için güç gösterisi yapmadık. "ben seni sevdim", "ben de seni sevdim", "e hadi o zaman hayatlarımızı birleştirelim". benim yediğim meyve bu yüzden lezzetliydi, keyif vericiydi ama herkesin tanımını yaptığı kadar abartılacak ve kıvrandıracak bir yanı yoktu. Sonra dedim ki kendi kendime, "ya insanlar fazla abartıyor ya da ben yanlış meyveyi yedim anam."

    Uğruna tırnaklarınız kırılıp parmak uçlarınız kanayıncaya dek duvarları tırmalamanıza sebep olan, ağlatan, kıvrandıran, acı çektiren, bir kez öldürmeyip her gün öldüren, sürüm sürüm süründüren de bu; tutulduğunuz anda gözlerinize hayat ışığı katan, bin dolarlık bakım kremlerinin yapamayacağı kadar güzelleşmenize sebep olan, hayata bakış açınıza neşe ve yaşam sevinci katan da bu. Nasıl bir meyveymiş anlamadım. biraz uyuşturucuyu andırıyor bana. Belki ben kolay eriştim bu uyuşturucuya, ondan beni kıvrandırmadı hiç. Bunu bir kez tadıp da devamına ulaşamayanlar için acı verici olduğu kesin. aşırı doz alanlar için de belki bir noktaya dek tehlikeli.

    aslında en basit, yüzeysel, sıkıcı, köşeli haliyle; doğru hayat eşini bulup ondan üremeni emreden beyninin sigortayı yakması durumudur aşk. onu görür görmez bu yüzden tüm elektrikler gider, şalterler atar, fonksiyonlar durur, etraf karanlığa gömülür. Işık kaynağı olarak tek o kişi vardır ve başkasına aydınlanmaz gönül, tek onu ister.

    bu noktadan sonra hüzünlü kara sevdalar doğar ya da huzurlu ak sevgiler:

    -karşılık aldığınız anda o kargaşa diner, sessizlik başlar ama zaten birbirini bulan çiftlerin anlaşmak için konuşmaya ihtiyacı da yoktur.

    -aşkınıza karşılık almadığınızda ise yüreğinizi ısıtan o duygular kor ateşe dönüşür, kalbi oracıkta yakar kavurur. çığlıklar atar ruhunuz. ömrünüzü ya o gürültülü huzursuzlukta geçirirsiniz ya da çığlıkları zorla susturduğunuzda yerini alan mezarlık sessizliğindeki huzursuzlukta. hep huzursuz kılar sizi, göğsünüzün tam ortasına saplanan o tahta kazık. taa ki günün birinde o kazığı oradan çıkaracak yeni bir aşk ruhunuzu iyileştirinceye kadar.

    bu konuda kimin kaderine ne yazıldığı bilinmez. aşkın tüm gücü, karşılık alamamaktan doğar. tüm aşk şarkıları acılıdır, kederlidir, hüzünlüdür. aslı ile kerem, ferhat ile şirin, leyla ile mecnun kavuşsalardı, anlatılmaya değer bir aşk hikayeleri olmazdı. çünkü sevilene kavuştuğunuz anda aşk yerini sevgiye bırakır, o daha iyi hissettirir işte. göğüste bir ağırlık yapmaz, insanı yormaz, yıpratmaz. buna rağmen insanoğlu mazoşisttir, canını yakanı kovalamaktan bıkmaz.

    özetle, gönül bu; huzura da konar, hüzüne de. keşke seçme şansını beynimize bıraksa ya da kaderimiz karşımıza çıkardıkları aşklar konusunda biraz daha vicdanlı olsa. sanırım herkes o kadar şanslı olmuyor. ama fırtınalı aşkların tropik meyvesi daha baş döndürücü oluyormuş içerdiği alkol oranı yüzünden, haberiniz olsun.

    sevginiz bol, aşkınız karşılıklı olsun pek saygıdeğer sevda çiçekleri.

    27 haziran 2014 13:31 27 haziran 2014 13:33