düşün ki o bunu okuyor

936. son girdimde bahsin geçti.

bana bi defasında burada yazdıklarımı okuduğunu söylediğin için hesabımı kapatmayı düşünmüştüm. artık içimden geçenleri özellikle de senin adının geçtiklerini dilediğimce yazamayağım zira sanki senin yine okuma ihtimalinin olabileceğini bildiğim için samimi olmazmızmışım gibi düşünürsün diye. ama halbuki bu senin ne düşündüğünü ne kadar umursadığımı gösteriyormuş aslında. evet umursuyorum da aslında. aksini iddia etsem yalan olur o da ayrı konu. neticede sana değer verdim. o günlerin hatrına benim için her zaman hakkımda düşündüklerinin bir önemi olacak ama şimdi de burda yazdıklarımı okuma ihtimalin hoşuma gitmeye başladı ahahahh. zannetmiyorum okuduğunu ama düşünmeden de edemiyorum hala okuyorsan ne komik oluyordur ben burdan sana diyeceğimi diyorum mesela. sen tabi ki bana birşey demeyeceksin konuştuğum şeylerle ilgili. yani benim tanıdığım sen demezsin. kinlenirsin bile hatta. soğuk seni. ola ki bunları gerçekten okuyorsan kesin "nerden dedim okuduğumu ben yaa" diye kızıyorsundur kendine asadfg ne güzel sinsi sinsi okumaya devam ederdin işte hala. şimdi ben bunu bildiğim için inadına okumazsın. ola ki bir boşluğuna gelip açar da kendine denk gelirsen de sinir olur bi daha okumazsın. gerçi muhtemelen artık ne düşündüğümü umursamadığın için bunu itiraf etmiştin kim bilir. seninle bu konuda farklıyız çünkü. sen bi noktadan sonra umursamazsın bence ne düşündüğümü ya da düşüneceğimi.

neyse kızma bana. hazır senden konuşmaya başlamışım şunu da aradan çıkarayım geçenlerde fark ettim.. bilgisayarıma format attırdıktan sonra harddisklerimi elden geçirdim. içinde aynı şeyden 100tane falan olan şeyleri ayıklamaya çalıştım elimden geldiğince. çizim dosyalarında bunu yapmak çok zaman alıyor ona daha girişemedim ama en azından fotoğrafları bi tarama şansım oldu. çoğu fotoğrafımızı silmedim buarada. ama sana birşeyler hissettiğim anlamına gelmiyor. senden öncekileri de silmemiştim. (gizlinot: yani senden önce gerçekten değer verdiğim iki kişininki hep duruyordu en azından.) hayatımıza giren herkes bize birşeyler katıyor çünkü. her yaşanmışlık insanı oluşturmaya devam ediyor. o yüzden bende olumlu birşeyler bırakan yaşanmışlıklarımı silmek içimden gelmiyor. her neyse lafı uzatmayım da. fotoğraflarımızda fark ettiğim şey şu oldu. kopuk kopuk da olsa neredeyse 6yıllık bir ilişkiydi bizimki. sen o kadar değişmişsin ki bu süre zarfında. çok isteksiz mutsuz biri olmuşsun. normalde ben yanında değilken nasıldın bilmiyorum tabi ama birlikte olduğumuz fotoğraflarda yüzünden ne kadar mutsuz, memnuniyetsiz olduğun çok belli oluyor. son 1 yıl özellikle. bunun işe girmiş olmanla bir ilgisi var mıydı bilmiyorum. muhakak etkisi vardır gerçi ama. demek istediğim, bizim aramızdaki şey zaten biteli çok olmuş. fotoğraflarımıza baktığımda bunu o kadar iyi gördüm ki. o yüzden iyi ki bitmiş. en son zaten fwb bi ilşkiye dönmüştü aramızdaki. ben de tamamen arkadaş kalabilmek için daha seyrek görüşmeyi teklif etmiştim ama kendi yolumuzda devam edebilmemiz için bitmesi gerekiyormuş gerçekten de. fotoğrafların, bunun sana da çok iyi gelmiş olabileceğini düşündürdü bana. henüz gelmemişse bile gelecek. bence biraz bütçe ayır ve haftasonları bir etkinliğe git. birileriyle tanış. bazı konularda konuşmak kendini kötü hissettiriyor biliyorum. yeni insanlarla biraz daha kolay oluyor. türkiyede seninle benzer şeyleri yaşamış o kadar fazla insan var ki. gözünde büyüttüğün kadar değil inan. sen de geçmişine baktığında kaçırdığın fırsatlar için kendini suçlayıp pişmanlıklar hissediyorsun bu yüzden eski arkadaşlarınla görüşmeyi kesmişsin ama çok yükleniyorsun kendine. bi defasında eski bir arkadaşına rastladığımızda cevap verememiştin arkadaşına. neler hissettiğini anladım. zor olduğunu biliyorum. keşke arayı bu kadar açmasaymışsın arkadaşlarınla. ama geçmiş gitmiş artık boşver. kendine bu kadar yüklenme. seninle aynı benzer şeyler yaşayan çok insan var. eski arkadaşların arasıdna bile vardır biliyor musun. o yüzden diyorum keşke bu kadar arayı açmasaydın diye zaten.

devam edebilmemiz için diyorum oysa sen hiçbir zaman evlenmeyi düşünmediğini söylemiştin bana, biliyorum. ama bence bu düşünceni değiştirmelisin. daha doğrusu ön yargısız yaşamayı denemelisin bundan sonrasında. kendine bir şans ver. bence fikrin değişecek. mutlu olmanı istiyorum. hatta mutlu olduğunu görmek de istiyorum. umarım bir gün tekrar gerçekten arkadaş ve iki mutlu insan olarak tekrar görüşürüz. bunu gerçekten istediğimi bilmeni isterim.

935. her zaman doğru olanı yapamayız bu hayatta. senin de benim de yanlış kararlarımız elbet olacak. ben ilk yanlışımı seninle yaptım, gel sen de ilk yanlışını benimle yap.

934. eee etme bulma dünyası canım daha dün başıma gelenleri zevkle dinlerken senin başına daha beterleri geldi ..REZİL + NANKÖR

933. Okuma. Artık!

932. Seni o kadar özledim ki. Bir kere olsun hatanı kabul ettiğini görsem belki her şeyi geride bırakabilirim. Keşke çaba harcamış olsaydın. Hiçbir şey olmamış gibi sana yakın davranmamı nasıl beklersin. Beni ne kadar kırdığını yok sayıp eskisi gibi gülüp dertleşmeye çalışırsın. Sana kırgınım ama bu özlemediğim anlamına gelmez. Yaşayamadığımız yıllarımızı düşünüyorum ve ağlıyorum. Eğer seni mutsuz eden bir şeye bilmeden neden olduysam özür dilerim. En son vedalaşırken sarılmıştık. Ben gizlice ağladım sonra. Seni unutmadım her gün aklımdasın. Keşke her şey güzel olsaydı.

931. Bugünkü "o" kişisi, markette rastladığım kadın.

Bacak kadar çocuğuna "almıycam yaa canım istemiyo ondan almıyorum tamam mıa almıycam işte canım istemedi almıyorum" diye yırtınışın, çocuğun ise yılgınlıkla "tamam anne tamam" diyişi, senin güç ve ebeveyn olmakla ilgili sorunlarının bütün markete ilanıydı. Kasap reyonundaki görevlinin ve benim (gizlinot: Ve belki başkalarının) sana acıyarak tiksinerek baktığımızı fark etmedin. Eşinin, çocuğu omzundan tutarak ılımlı şekilde "gel babacım şunlara bakalım" dediğini fark etmedin. Saçını savura savura geçip gittin. (gizlinot: Market de macrocenter veya büyük carrefour filan sanmayın, yerel bim gibi bişey yani çocuk en fazla ne istemiş olabilir)

Oysa diğer reyonda, iki çocuğunu sakin ve ılımlı şekilde işlenmemiş atıştırmalığa yönlendirmeye çalışan anne de insandı.

(gizlinot: Ebeveyn benim, para bende, istediğimi yaparım diyorsan paran kadar ebeveynsin.) (Gizlinot: o parayı çocuğunla ortak malın olarak görmeyi daha o doğmadan peşinen kabul etmiş oluyorsun) (gizlinot: Velev ki her istediğini almadın, çocuğu niye rencide ediyorsun niye ezmeye çalışıyorsun) (gizlinot: Böylelerinin kafasına vura vura eğitemediğim için çok kızgınım dünyaya)

930. Persuasion filmini izleyince aklıma yine sen geldin. Benim aşkım hiçbir zaman karşılık bulamamış olsa da, kendimi anne elliot gibi hissediyorum. Zaten benim aklım seni hatırlamak için hep bir bahane bulur. O kadar çaresizim ki en son korkunç paralara bağ koparma ritüeli falan satın alacağım.

929. ismail yk allah belanı versin diyorum

928. Bir insan ne kadar haksız olabilirse, o kadar haksızsın.

927. Beni niye hiç görmedin? Asıl suç bende,küçük bir hayaletim ben. Bakmaya değmeyecek bir boşluk.