yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (58)
    • medya (6)

    58. Paxeramı aldım

     Kendimi yatağa attım

    3 hafta dışarı çıkmadım

      Ah canım depresyon

     Az gez geçer dediler

    Bazen bana da öyle oluyor dediler

    Kafamın içine edip gittiler

    Git artık depresyon 

    28 haziran 2022 21:54 28 haziran 2022 21:55

    57. babami kaybettikten sonra kacinilmaz olarak yine icindeyim. bu durumu asmak icin hicbir sey yapmak istemiyorum ama boyle devam etmemem gerektiginin de farkindayim. duzenli terapiye giderek ilk adimi atiyorum. sonrasinda spora devam ederek bir sekilde kendimi kurtaracagim bu durumdan. her sey iluzyon gibi hissettiriyor. her sey anlamini yitirmis gibi. ama biliyorum ki ekim ayindan onceki halim hayattan keyif aliyor, kozmosun kucuk de olsa bir parcasi olmaktan mutluluk duyuyordu. eski halime donecegim. hayat her seye ragmen devam ediyor, en azindan bunu biliyorum. babama olan ozlemim gun gectikce artiyor ama bununla yasiyorum. zamanla buna alisacagimi biliyorum.

    9 aralık 2021 23:55

    56. Çok sinsi bir sorunsaldır kendisi. Anksiyete ile birleşince çok daha fena oluyor. Sanki hücrelerinize kadar yandığınızı hissetmek gibi. Aldığınız her nefesin diken gibi kalbinize batması gibi. Bir anda yok olmayı düşlemek, zaman zaman zaten var olmadığınızı varsaymak gibi. Sanki ruhunuz bir uçurtma misali bedeninize takılmış da bir rüzgarda ipini koparıp gidecek gibi. Kafanızda dört dolanan düşünceler sanki zincir olmuş da boynunuza dolanmış gibi. Kafanızın içinde çığlık çığlığa olmanıza rağmen bedenen bir taştan farkınız yokmuş gibi.

    Uçurumun kenarında bitmiş yapayalnız bir çiçek gibi hissettiriyor. 

    7 aralık 2021 18:25


    55. Tw: intihar

    Pandemiyle beraber eve kapanıp okul/ yaşam dengesini sağlayamadığımda bir şeylerin yanlış gittiğini fark etmiştim. Eskiden çalışmaktan gocunmayan ben asla ne ders başına oturabiliyordum ne de bir şeyler yapacak halim kalıyordu. Her gece bir şeyler yapamadım diye stresten uyuyamıyordum, gün içinde de yataktan kalkamıyordum. Her sabah iğrenç bir şekilde kalkıyordum yataktan. Bir gün, çok stresliyim bir sınavdan ötürü, evde de çok saçma şeyler oluyor, sünger nasıl suyu çekerse tüm kötü düşünceleri çektim böyle şiştim. Ben dedim kendime bir şey yaparım evden doğruca psikiyatriste. Sonra iki ilaç, terapi derken 6 ayda baya bir yol kat ettim. Bende de küçüklükten beri duygularını baskılayıp mutlu gözükme vardır, çok fazla gülümserim. Savunma mekanizması. İnsanlar depresyon diyince böyle yataktan çıkmayan sürekli üzgün birini düşünüyor ama dünyada kaç milyon depresyon hastası varsa o kadar farklı gözüken depresyon var. Mesela yüksek işlevli depresyon var, bu insanlar işlerini yapsa da o depresyona özgü hayattan keyif alma, anlam yokluğu, yaşama sevinci eksikliğini hissediyorlar. Ben de günlük yaşamda çok her şey yolunda havası veriyorum ama sürekli içim bozuk et gibi, kokusunu ha bire saklıyorum. İnsanlar pek o yüzden anlayamıyor. Depresyonum var diye yargılayan çok oldu. en başta annem babam ama sorsanız babam tam bir sigara bağımlısı annem de fibromiyalji. İşte sen psikolojik sorunlarını çözmezsen gelip de beden hatırlatıyor sana. Öyle işte.

    16 eylül 2021 14:53 16 eylül 2021 14:54

    54. Sanıyorum 2 senedir hiçbir şey yapasım yok, çok kolay ağlıyorum ve umudum yok. Bir tek evimize misafir kedi geldi onun sayesinde biraz toparladım 2-3 gündür. Pandemiden önce de acayip mutlu bir insan değildim ama artık tükendiğimi hissediyorum. Günde 1 öğün yemek yersem yiyorum.

    4 ağustos 2021 04:10

    53. ülke şartlarında mental bir sorun olmaktan çıkıp normal haline gelmiştir. eğer mental olarak sadece depresyon, anksiyete gibi problemleriniz varsa sağlıklı sayılırsınız zira hemen her hafta mülteciler, teröristler, yangınlar, vahşi kadın cinayetleri, işsizlik, müsilaj, yardım çağrıları, ekonomik kriz gibi konularla umutlarımız çürürken daha fazla ruhsal problem yaşamamak elde değil. yıl itibariyle pandemi de cabası depresyonuma şükrediyorum artık.

    4 ağustos 2021 02:30

    52. Depresyon moral bozukluğu değildir, nutella kaşıklamakla geçmez. Depresyon çok ciddiye alınması gereken psikolojik bir bozukluktur.

    4 ağustos 2021 02:09


    51. 1 hafta önce majör depresif bozukluk ve anksiyete bozukluğu tanısı konuldu bana. intihara meyilliydim, bu yüzden bir hekime başvurdum. benim depresyonumu tetikleyen şey çok değer verdiğim birini kaybetmem oldu. o kişi ölmedi ama teknik olarak benim için öldü. üstesinden bir türlü gelemedim. günlerce yataktan çıkmadım, günlerce yemek yemedim. 10 kg verdim. sürekli içimde bir huzursuzluk vardı, sürekli ağlıyordum. banyoya bile girmek istemiyordum. üstünden 2 ay geçti. hala kötüyüm ama eskisi kadar değil. kimsenin benden değerli olmadığını yeni yeni anlıyorum. insanların beni üzmesine izin veren de bendim ama bundan sonra asla olmayacak. şu anda antidepresan kullanıyorum ve her gün yürüyüş yapıyorum. yürüyüş gerçekten harika geliyor. boş zamanlarımda da güzel diziler veya filmler izliyorum, denize giriyorum ya da arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. umarım tüm bunlar geçer. geçecek. geçmek zorunda. çünkü kafam daha ne kadar böyle olabilir, ben de bilmiyorum. herkese geçmiş olsun.

    3 ağustos 2021 20:04

    50. Senelerce insanların sizi aşağılayarak türlü şekilde dile getirdiği bir anlamda hastalıktır. Böbrek dalak gibi ruh da hasta olur, bunu anlamıyoruz.

    "Ay senin zaten ruhun karanlık, sen zaten güzeli görmüyorsun, depresifsin duygusalsin hassassin zayifsin." Bunları duydukça vermem gereken tepkileri vermeyip evet öyleyim diye ezilmisim ama şimdi düşününce anlıyorum ki bu diyalize giren hastaya "senin de ne yetersiz böbreklerin var ya" demeye benziyormuş.

    Durup durup intiharı düşünmem bundanmış. Zaman zaman dibe vurmam dunyayi bir bok yığını gibi görmem bundanmış. Yolunda giden hayatımın en küçük kötü detaylarinin beni saatlerce ağlatması, alıngan hallerim, zaman zaman insan içine çıkacak özgüveni asla bulamamam, o upuzun uykular, odama yatağıma yorganın altına gömülmeler, ordan çıktıkça acı çekmem. Keşke biri elimden tutup doktora götürseymiş, ortada sağlıklı gitmeyen bir şeylerin olduğu o kadar belliydi ki.

    Siz benim yaptığımı yapmayin. Gerçekten iyi hissetmiyorsunuz, hele bir de yaşamaktan acı duyup sık sık intiharı düşünüyorsanız psikiyatriye gidin mutlaka. Bedenimizdeki her patolojik olay gibi bunun da ihmal edilmemesi gerekiyor.

    7 haziran 2021 15:07

    49. Her gün ağlayarak ve mide bulantısıyla uyanıyorum. Bu sabah da aynı şey oldu. Ve ben artık yoruldum, tükendim, nefes alamıyorum ve sadece bu eziyet bitsin diye bekliyorum.

    10 eylül 2020 08:30