yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (11)
    • medya (0)

    11. pomodoro tekniği der susarım. ben ders çalışmaya başladığımda eğer gerçekten çalışmaya niyetliysem kapanıyorum adeta deftere,kitaba sonra hiç ara vermeden çalışabildiğim kadar çalışıyorum. ama bazen sadece çalıştım demek için, ooo ne kadar çok özet çıkarmışım demek için çalışmışım resmen diyorum çünkü bakarsan 5 saattir kalkmamışım yerimden ve çalıştığım kısımları kemkümleyerek anlatabilirim, nerdeyse yazmaktan başka bişey yapmamışım. ee o zaman ne anladım ben bu kadar harap olmaya? bu teknikle 25 dk çalışıp 5 dk ara veriyosun ve her yarım saatlik süreç bir pomodoro oluyo. mesela 2 gündür tezim için pomodoroyu açıyorum telefonumda ve dün 7 pomodoro yapmışım. 25 dk için başta az ya daha tam konuya yeni hakim olmaya başlamışken zart diye 5 dk.lık mola geliyo gibi düşünebilirsiniz ama esasında benim için çok yerinde oluyo, zaten 25-5 kısmını ayarlayabilirsiniz, isterseniz 45-25 yapın. bu pomodoronun app.i de var. üstelik sayacı başlattığınızda kendiliğinden otomatik olarak wifi kapanıyo ve kimse wp.dan vs rahatsız etmiyo, süre dolunca soruyo ara verelim mi, atlayalım mı? diye. eğer molayı seçersen wifi açılıyo ve süreç böyle devam ediyo. bence o kısacık 5 dk.lık aralarda çok azmış gibi gözüküyo ama çok tadında oluyo, uzaklaşmamış oluyorum.

    spesifik bi çalışma şekli ise yazarak çalışıyorum. hatta görsel hafızamın kuvvetli oluşundan en baba formülleri daha pekte ezberlemeden sadece yaza yaza aklımda kalanlarda geçtiğimi bilirim. seviyorum defterimde 10 sayfa yazdığım şeyi yine önce 10 sayfa beyaz kağıda renkli renkli aktarıp sonra da 3-5 sayfaya indirmeyi. yaza yaza dank ediyosa demek..

    15 mayıs 2018 21:34

    10. Hep yazarak çalışırım hem de defalarca. Önce tek kağıdı bölmelere ayırır ayrıntı yazarım. Bu atıyorum 5 sayfa sürer arkalı önlü. Sonra özetle onu tek kağıda düşürürüm. Tek kağıtta görmek öğrenmemi kolaylaştırır. En son ise açık havada yalnız kendime anlata anlata öğrenirim. En iyi öğrenme şeklim başkasına anlatmam ya da öyle yapıyor olmam çünkü onun anlayabileceği şekle getireyim derken kafamda birleştiriyorum. Bu benim analiz yeteneğimi de geliştiriyor yani iki farklı alan arasında bağlantı kurabiliyorum ki bu akademisyenlerin çok hoşuna giden bir şey. Aslında Buradan çok meşakkatli gibi dursa da 4 yıl önce hocanın dediği bir şeyi hatırlar söylerim. Bilgilerimi kolay kolay unutmam. Bu anlatma olayı özellikle çok işe yarıyor. Bu benimle ilgili tabii.

    Edit: saçma gelecek belki ama üye olduğum bir sözlüğü alanımla ilgili dolduruyorum. Başlık açıyorum bildiklerimi yazıyorum. Çok işe yarıyor. Mesela bir şey merak ediyorum anında o başlıkta arıyorum kendi yazdığımı. Sık sık bakmak da öğrenmeyi kolaylaştırıyor. :)

    14 mayıs 2018 19:30 14 mayıs 2018 19:39

    9. Ben de promodoro tekniği çok işe yaramıştı. Çok dikkati dağınık biriyim. Yaylana yaylana 1 saatte halledilebilecek şeyleri 3 saatte belki daha fazla sürede bitirebilirim ancak. pomodoroda ise kural basit. 25 dakikaya kuruyorum saati ve 25 dakika derse odaklanıyorum. Sonra da 5 dakikaya kurup dinleniyorum. Bu 30 dakikalık süreye bir pomodoro deniyor. Bunu çalışmam gereken konu bitene kadar ya da en fazla 4 pomodoro(yani iki saat) şeklinde yapıp yarım saatlik büyük bir mola veriyorum sonra yine dersin başına oturuyorum. Tabii herkes kendine göre yapıyor kimi 40-15 kimi 20-10 kimi 5 pomodoro sonra mola vs kişiye göre değişiyor.  Ben bu taktiği uyguladıktan sonra elimin her 5-6 dakikada  telefona gittiğini anladım. Ama o alarm çalmadığı için kendimi durduruyorum ve çok iyi odaklanıyorum.

    3 şubat 2018 14:07


    8. belki bir ders çalışma tekniği olarak değil ama sizi ders çalışırkenki ana odaklanmak zorunda bırakan bir taktiğim var benim de. ders çalışacakken kafamı dağıtacak şeyleri (telefon olur, laptop olur, dersle alakasız dergiler ve materyaller olur) ders çalıştığım ortamdan uzaklaştırmak.

    bunun yanında o dersi çalışırken ihtiyacım olacak her şeyi masada tutmak.

    kahvenizi, çayınızı, atıyorum kurabiyenizi, suyunuzu, dersle ilgili her türlü materyali (kalemler, kitaplar, çıktılar, notlar, slaytların çıktısı) masaya en baştan koymak. böylece ay şunu da alayım diye kalkmak zorunda kalıp dikkatinizi dağıtmıyorsunuz. kalkıp su alayım diye bir bahane üretmiyorsunuz. ihtiyacınız olan her şey elinizin altında, olmayan şeyler, dikkatinizi dağıtacak her şey de size uzakta oluyor.

    özellikle motivasyonu az olan ve çabuk dikkati dağılan herkeste işe yarayacağını düşünüyorum.

    ayrıca masanın düzenli olması, her şeyin karmakarışık olmaması, ortamın güzel bir görüntü oluşturması, rengarenk kalemler kullanmak, belki bir mum yakmak da çok etkili oluyor.

    2 aralık 2016 18:03

    7. kendi adıma konuşmak gerekirse ben, ders çalışmanın ne olduğunu üniversiteye başladıktan sonra öğrendim.

    motive olmak ve düzenli olarak zaman ayırabilmek çok önemli.

    haftanın belli günlerini ya da günün belli saatlerini buna ayırabilmeniz gerekiyor. bu da bazı şeylerden feragat etmek demek oluyor.

    mekan değişikliği motivasyon konusunda çok etkili. illa evde ders çalışmalı diye bir kaide yok sonuçta.

    hepsinden daha önemlisi, bazı arkadaşların da belirttiği gibi çalışacağınız dersi derste dinlemek ve düzenli not tutmak . bu size zaman kazandıracaktır.

    benim gibi yazarak ders çalışıyorsanız ve görsel zekaya sahipseniz renkli kalemler, çalışacağınız derse özel bir defter ya da renkli kağıt çok etkili oluyor.

    bir de çalışma rotası belirlemek gerek .öncelikli konular ve konu dağılımı belirlemek gibi. yani, bugün bu derse çalışayım demek yeterli olmuyor.

    enstrumental müzikler de eğer dikkatinizi dağıtmıyorsa konsantrasyonunuzu artırmada ve odaklanma açısından oldukça etkili :)

    son olarak, kendinizi ödüllendirin. bu yeni bir kalem, bir kahve, tatlı ya da dersten sonra yapılabilecek bir aktivite olabilir inanın çok işe yarıyor.

    istanbulda ders çalışılacak güzel mekanları ya da ders çalışırken dinlenebilecek müzikleri merak eden varsa mesaj atabilir .

    26 ekim 2016 18:07 26 ekim 2016 18:10

    6. severek çalışmak tüm alanlar için bence en iyi teknik, bir şekilde ders çalışmanın size zevkli gelen tarafını bulmak. ben en çok geleceğe yatırım yapmak ve bilmek için bilmek istediğim için ders çalışıyorum, ders çalışırken bir işe yaradığımı, boş durmadığımı hissediyorum, paslanıyorum sanki çalışmayınca bu his beni motive ediyor. ayrıca bir şeyi herkesten daha iyi bilme hisse beni o dersin başına oturtmakla kalmıyor araştırtıyor da. çalışmanın ömür boyu süren bir durum olduğunum farkına varıp sevdiğiniz noktasından bakarak bu işi yapabilirsiniz.

    26 ekim 2016 15:06

    5. 1- Dersi ve konuları sesli bir şekilde tekrar etmek,

    2- Arkadaşlara veya başkalarına çalışılan yerleri anlatmak.

    3- Uygun bir çalışma ortamı.

    Benim çalışma şekillerim bu yöndeydi...

    14 haziran 2016 11:51


    4. En verimli olduğunu düşündüğüm taktik belli bir alanı sadece ders çalışmaya ayırmaktır. Bu kütüphane de olabilir, bir oda da, bir masa da. En önemli şey o alanda sadece çalışma yapıp, başka aktiviteler için kullanmamaktır. Bu şekilde o alanı yalnızca çalışma alanı olarak kodlayıp, (gbkz: procrastination) yapma ihtimalinizi düşürürsünüz. Alan belirledikten sonra kendinizi oraya gidip çalışmaya ikna etmekse daha bireysel ve motivasyonla alakalı bir mevzu.

    13 haziran 2016 22:25 13 haziran 2016 22:27

    3. düzensiz ve disiplinsiz bir insanım; buna rağmen aşırı gelişmiş bir sorumluluk duygum var, derslerimi ihmal edemiyorum. Benim gibi günü gününe çalışmayan, sınavdan önceki geceleri uykusuz geçirenlere tavsiyem:

    1. sınava 1 hafta kala bütün kaynakları toplayın, miktarına göz atın (200 sayfa, 300 slayt vb.)

    2. okuma hızınız, masa başında oturabilme süreniz, konuların ağırlığı gibi etkenleri değerlendirerek bu kaynakları ne kadar sürede bitirebileceğinizi hesaplayın. diyelim ki 3 gün.

    3.ders çalışmayın çünkü daha önünüzde 4 gün var; ama materyallerin eksik olmamasından emin olun.

    4. son 3 gün, şimdi ders çalışmaya başlayabilirsin.

    5.misal, sınavınız calculusten olsun.

    bütün konu anlatımını bitirip sonra soru çözmek yerine, konu alt başlığını bitirip onla ilgili soruları çözün. Örneğin Taylor Series expansion'ı okuyup sonra elinizdeki örnek sorulardan taylor expansion içerenleri çözün.

    6. ders çalışırken canınız sıkıldı, çare kesinlikle dizi, youtube değil! çıkın 15 dk. yürüyüş yapın, bulaşık yıkayın, çamaşır katlayın; gözlerinizi dinlendirin, vücudunuzu çalıştıracak basit motor hareketler yapın. çalışmaya dönün

    7. saat henüz akşamın 6'sı; ama ders çalıştığınız için uykunuz geldi. çare 'coffee nap' kahve içip 20 dk uyuyun, kafein etkisini kahve içtikten sonra 15-20 dk arasında gösteriyor. şekerlemeden (gizlinot: (nap'ten?)) kalktığınızda daha uyanık, zihniniz daha çevik oluyor. çalışmaya dönün

    8. "üçlü polar koordinatlı integrali alamıyorum, atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun, derse kafam girsin." haklısın güzelim bence de girsin. seni şöyle alalım: (link: https://www.youtube.com/watch?v=NsyPNRwg2Qo dans) (link: https://www.youtube.com/watch?v=FosN9D6A4B8 dans2) okulu bırakıp dansöz olabilirsin. şaka şaka, çok bunaldığında spor yapmak hem stres seviyeni düşürür hem de mutluluk seviyeni artırır. böylece sınav korkunu ve stresini yenebilirsin.(gizlinot: ben sporu gece yapıp sonrasında duş alıp yatıyorum. mutlu uyumama ve uyanmama yardım ettiğini düşünüyorum. )

    9. ders çalışmayı bitirdikten sonra zıbarın yatın, tv izlemeyin, roman okumayın; çünkü beyin taze öğrenilmiş bilgiyi kalıcı duruma atıyor. Bu maddeyi annelere de tavsiye ediyorum, çocuğunuz okuldan gelince hemen ödevlerini bitirsin sonra akşam yemeğimizi birlikte yiyip tv karşısına geçelim yapmayın. çocuk eve gelince tv izlesin, bilgisayar oynasın, akşam yemeğini yedikten sonra yatmadan önce ödevini yapsın.

    10. tabii ki ders çalışırken, okuyup okuyup geçmeyin. okuduğunuzu yazmak akılda kalıcılığı artırır, hatta konunuz hakkında youtube'dan video izlemek daha da kalıcı yapar; aman diyim youtube'a girip DNA sentezini izledikten sonra makyaj videolarında kendinizi kaybetmeyin.

    18 mayıs 2016 17:00

    2. Ben önce elimde materyal olarak ne var ne yoksa bi toplar kategorilendiririm. Genelde not alarak çalışırım. Benim için renk çok önemlidir: mesela sarı kağıt uluslararası hukuk, yeşil kalem uzay hukuku gibi. Böylece sınavda aklıma geliyor. Uzun vadede hatırlamak içinse kesinlikle konuşmak, anlatmak yani sesli ifade etmek gerekiyor en azından benim için. Ayrıca çalışılan ortam da çok önemli. Düzenli, havadar ve bol ışıklı olmalı. Yapay ışık olsa dahi göz yormayan daha soft ışıklar tercih ediyorum aksi halde başım ağrıyor.

    13 mayıs 2016 21:40