1.
genellikle sınava kadar derse gelip giderken insan pek anlamıyor. sınavdan bir hafta önce başlarım, yaparım, ederim, çıkmış soru bulurum gibi telkinlerle iç sesinizi bastırıyorsunuz ama o çalışma dönemi başladığında hele bir de sınavdan önceki geceyse öyle bir çöküyor ki içinize. benim yaşadığım üç hali var:
1. eğer gerçekten zor bir dersse ve pek yapamıyorsanız; amaan seneye aa ile geçerim gibi ütopik cümleler kuruyorsunuz.
2. kolay ya da ortalama bir ders ise ve çalışmaya geç başladığınız için kalacaksanız, o kafa dağlara taşlara vurulsa da kâr etmez. bir de üstüne arkadaşlarınız geçiyor, siz kalıyorsanız daha da kötü.
3. sınav sırasında bunu anlamak. sorular zorsa ya da bir sebeple çözülemiyorsa o sorular, 2 numaralı durumdan beter bir acı oluyor. çünkü o kadar emek harcayıp kalacağını anlamak daha bir başka.
tabi çalışılmayan ve kafadan bırakılan dersin sınavından çıkmak ise tarifsiz bir rahatlık, insan kuş gibi hafif oluyor.
ukde (yazar: beinaheleidenschaftsgegenstand)
2.
Sınava çalışılmadan girerken ki o "serseriyim hocam ben seni üzerim" rahatlığından fersah fersah uzak, ruh haline bir sıkıntı veren, gözleri uzaklara daldıran, pişmanlık dolu bir andır... ha yine olsa yine çalışmam ama konumuz bu değil.
3.
geçemem diye çok çalışmadığınız dersin sınavında inanılmaz kolay sorular gelince şöyle bi 1 saat bakmış olsanız rahatlıkla geçeceğiniz ama o an cevabı hatırlamadığınız için kalacağınız ansa bu an işte o paha biçilemez. bir de ilk senelerde amaan gelecek dönem alırım dersiniz ama son senenizse gözetmenle inanılmaz bakışmalar yaşamanız olası.
4.
Benim bu seneye kadar şöyle işliyordu, şükür bu sene aştım. Sabaha kadar Çalışıp yeterince çalışmadığımı hissedip Eve gidip uyuyayım sonra geçerim diyordum, sınava bile girmeden bi dünya dersten kaldım bu yüzden. Bu sene çıkmış sorulara bakarken farkettim girilse geçilmeyecek sınavlar değilmiş.
5.
Sınav kağıdı önünüze geldiği andır.
6.
ganocuklar ganocuklar harcansın ganocuklar yeterki koşullu kalalım :)