ehliyet sınavı

38. Teorik dersler, e-Sınav, uygulamalı direksiyon dersleri ve direksiyon sınavından oluşan toplamda (gizlinot: Bir aksilik çıkmazsa) 3 aya yakın süren süreç.

Benim çekirdek ailemde araç kullanabilen kimse yok dolayısıyla nasıl kullanıldığını gözlemleyebileceğim bir aracımız da hiç olmadı. Babam trafik kazası geçirdiği için travmatik bir olay benim açımdan. Yani hayatımda hiç sürücü koltuğuna oturmuşluğum olmadan bir cesaret gidip kursa kaydoldum. gerisi çorap söküğü gibi geldi ve ehliyetimi Manuel olarak aldım. Eğer ki aklınızda bir şüphe varsa silip atın kendinize inanınca oluyor. Ben yaptıysam herkes yapar (gizlinot: Swh)

37. yarın teorik kısmına gireceğim sınav. sabahtan beri bir sürü çıkmış soru çözdüm kimisinde 5 yanlışım çıktı rahatladım kimisinde 12-13 yanlışı görünce yusuf yusuf oldum. yarın akşam sınavım süslüler bu girdiyi gören herkes tüm dualarını ve pozitif enerjilerini yollasın resmen panikten uykum olduğu halde uyuyamadım :( edit: geçtim süslüler. dünden beri birkaç kişi mesaj atıp moral verdi çok mutlu oldum. panik yapılacak bir sınav değil ben genel olarak panik bir insanım ondan şey oldu. ben derslerin çoğuna gitmiştim, bir tek motorda sıkıntı vardı onda da bir sürü çıkmış soru çözdüm. size şunu söyleyeyim bence hiç çalışılmadan geçilecek bir sınav değil ama son 1-2 gün bakıp bol bol çıkmış soru çözerseniz çok iyi olur. derslere giderseniz ise daha rahat çözerseniz. oh rahatladım bakalım darısı direksiyon sınavına.

36. ehliyetimi geçen sene sonbaharda aldım. bu zamana kadar ehliyet için bir girişimimin olmamasının sebebi ''ne işime yarayacak, amaan..'' gibi gereksiz söylemlerle kendimi hep geri çekmemdi. bir diğer sebebi ise trafikten korkan biriyim ve kendimde pek cesaret göremiyordum araba kullanma konusunda. neyse, teorik sınav zaten çocuk oyuncağı, hiç çalışmasanız bile -yüksek ihtimalle- geçer not alırsınız. gelelim direksiyon eğitimlerine. kursa başlamadan önce sadece bir kez küçük bir araba kullanma deneyimim olmuştu. köy yolunda -bomboş yol, trafik, araç, insan hiçbir şey yok- pratik yaparken trafik polisine yakalanıp 5000 küsür lira ceza yedik ve ben iki gözüm iki çeşme ağlayarak evin yolunu tutmuştum. Neyse efendim, direksiyon eğitiminin ilk günü hoca ''daha önce araç kullanma deneyimin var mı?'' diye sordu ben de nasılsa hata falan yaparım, evet var dersem ''ee bu ne o zaman?'' falan der diye yok dedim. Çok kötü geçmedi ilk günüm de diğer günler de. Önemli olan insanın kendini kasmaması. Ben direksiyonu öyle bir sıkı tutuyordum ki hocanın artık ''rahat bıraksana direksiyonu'' demekten dilinde tüy bitmişti.

Gel gelelim sınav gününe. Az kalsın geç kalacaktım sınava. Dolmuş bir türlü gelmedi o kadar da erken çıkmama rağmen. 10 dakika geç vardım sınav alanına ama şansıma benden önceki kızın sınavı daha bitmemişti, ben dolmuştan inerken gördüm ve bir rahatladım ki sormayın. Neyse, işte gittim alana bekledim aracı. Sınava 15 dakika geç başladığımızdan olsa gerek birkaç şeyi atladılar, sormadılar. (Lastik havasını kontrol etmek, araç içindeki ışıkların, sileceklerin yerini gösterip çalıştırmak gibi) Ama temel olan şeyleri sordular elbette. Gariptir ki aracı çalıştırdığım an elim ayağıma dolaşacak sanmama rağmen çok rahattım. Paralel parktan çok korkuyordum ama gayet güzel yapmışım mesela. Sınav başlangıç alanına döndüğümüzde ben bir rahatladım sormayın. (Evet, parklarda ''geldik zurnanın zort dediği yere diye telaş yapmıştım çünkü) Eğitmen hocam sabahtan beri en iyi araba kullananın ben olduğumu söyleyince bir havalandım bir havalandım sormayın. Gözümde o kadar da büyüttüğüm şey aslında bir çocuk oyuncağıymış hep olduğu gibi. Yani korkmayın arkadaşlar, rahat olun. Kimler kimler başarıyor, siz mi başaramayacksınız. Güvenin kendinize.

Ayrıca ekşide kadın sürücüleri küçümseyen at kafalarına teessüf ederim. Biz çoğu erkek gibi daha küçük yaşta babamızın dayımızın arabasını bol bol kullanıp pratik yapamadık. Hepi topu eğitim alanında 1-2 hafta gördüğümüz eğitim sonucunda başardık bunu. Biraz bu açıdan baksanız mı acaba?

İmza: ilk girişte manuel ehliyeti kapangillerden

35. Merak edenler için bu süreci açıklamak istedim. Ben ehliyeti geçen sene aldım. Öncelikle ehliyet kursuna gidiyorsunuz. Kurslarda gruplar var. İşte haziran grubu, ağustos grubu gibi. Kurs sizi uygun gruba yazıyor. Sizden çeşitli belgeler istiyor, tekrar geldiğinizde belgeleri teslim ediyorsunuz. Ehliyet kursunun ücreti her sene zamlanıyor ama milli eğitim bakanlığının belirlediği bir ücret var. Bu ücrete direksiyon eğitimi ve teorik eğitim dahil. 1 hafta teorik eğitime kursa geliyorsunuz. Zorunlu değil, isteyen gidiyor zaten kurslar bir kitapçık veriyor. O kitapçıkta trafik ile alakalı bütün bilgiler yazıyor. teorik derslerden sonra kurs sizin adınıza teorik sınav için başvuru yapıyor.Sizin bir şey yapmanıza gerek yok. Sadece bankamatikten sınav ücretini yatırıyorsunuz. Bu ücret ilk başta verdiğiniz ücrete dahil değil. Teorik sınavı dert etmenize gerek yok çünkü çok kolay önceki yıllardaki soruları çözün. Genellikle geçen sınavlardaki sorular çıkıyor. Sınavı geçerseniz direksiyon eğitimine başlıyorsunuz. Haftada her gün 1- 1,5 hafta boyunca günde 1,5 saat gibi eğitim alıyorsunuz. Asgari kaç saat eğitim almanız gerektiği zaten MEB tarafından belirtilmiş. Eğer daha çok ders almak isterseniz ekstra ücret ödeyerek alabilirsiniz. Eğitimlerden sonra haftasonu sınava giriyorsunuz. Sınavda 2 gözetmen ve size eğitim veren eğitmen arabaya biniyor. Gözetmenlerin iyisinin veya kötüsünün denk gelmesi şans artık. Bazıları küçük hatalara göz yumuyor bazıları ise kabul etmiyor. Eğitimde yaptığınız şeylerin aynısını yapıyorsunuz. Eğer sınavda başarısız olursanız gözetmen arabadan inmenizi istiyor ve direksiyona eğitmeniniz geçiyor. Bu sınavı da başarıyla geçerseniz kurstan ilk başta teslim ettiğiniz belgelerinizi alıyorsunuz. Nüfus müdürlüğünden randevu alarak işlemlerinizi hallediyorsunuz. Nüfus, ehliyetiniz gelene kadar size geçici ehliyet veriyor(kağıt belge). O belge ile araba sürebilirsiniz. Zaten 1 haftaya kadar da ehliyetiniz postayla geliyor. Sınavı geçemezseniz tekrar 2 ders almanız gerekiyor ve ehliyet sınavının ücretini yatırıyorsunuz ve tekrar sınava giriyorsunuz.

Benim tecrübelerime gelecek olursak ben sınav anında çok heyecanlandım. Sınav alanına kadar da arabayı ben sürmüştüm. Ama sınav psikolojisi çok farklı bir durum. Ne kadar sakin olmak isteseniz de heyecanlanıyorsunuz. İlk seferde maalesef geçemedim. İkinci seferde geçtim sınavı. Geçemediniz diye üzülmeyin dünyanın sonu değil. Benimle birlikte sınava giren uzun yol tır şoförü de sınavı geçememişti(ehliyetine el konmuş bazı sebeplerden dolayı). İkincisinde daha rahat oluyorsunuz. Yani ikincisinde almanın tek handikapı biraz daha fazla para yatırmak o kadar. Eğer ehliyet almayı düşünen varsa zaman kaybetmeden almasını tavsiye ederim.

34. Sistem değiştimi bilmiyorum ama ben girdiğimde çok gereksiz bir sınavdı. Hele o motor kısmı... nedense motora çok hırs yapmıştım sınavda 98 mi ne almıştım, trafikte fena değildi ilkyardımda da ucundan kurtarmıştım. Direksiyonum ise mükemmel geçmişti.

Türkiye'de ki gereksiz sınavlardan biridir bu teorik bilgiler hiç işe yaramaz hem maddi hem de zihinsel bir kayıp bu sınava girmek. Uygulamalı direksiyon sınavı da aynı şekilde çok yetersiz.

33. geçseniz de kalsanız da asla olduğundan fazla anlam yüklenmemesi gereken sınav. Önceki Girdileri okudum da sistem değiştiğinden beri stres bakımından üniversite sınavından farksız olmuş neredeyse. Yeni sistem bir bakıma iyi, bir bakıma da kendi içinde handikapları var tabii ya neyse. sınavda çok iyi olup tek seferde geçince oldum, üst üste kalıp veremeyince de ben bu işi hiç yapamayacağım dememek lazım. araba kullanmak denilen şey, önünüze verilmiş, belli bir parkurdan ibaret değil. Her zaman neredeyse ezbere bildiğiniz bir yolda araç kullanmayacaksınız çünkü.

sınavda tek seferde kaldırdığınız arabayla, yine birkaç manevrayla kolaylıkla girdiğiniz bir park yerine, günlük hayatta dibinize kadar girmiş ya da siz manevra yaparken uzunlarını yakarak üzerinize gelme potansiyeline sahip çapsız insanların olduğu bir ortamda belki giremeyeceksiniz. o anda yapamayınca heyettekiler gibi olmadı, bir sonraki sefere diyerek bırakılmak yok. inadına o sözlü sataşmaların, uzun uzadıya çalan kornaların eşliğinde de olsa, sinirlerinize hakim bir şekilde yapmanız gereken neyse yapacaksınız. belki gerçekten hakkım yendi diye kaldığınız ama, sonrasında ehliyeti alıp da araba kullandığınızda bu sefer yol sizin hakkınızken, önünüze pat diye çıkanlar yüzünden trafikte hakkınız yenecek. sizin ezbere bildiğiniz o kuralları birileri sırf işine gelmediği için çiğneyecek. içinizi karartmayayım ama bunlar maalesef günlük hayatta olmaması gerektiği halde sık karşılaşılan türden örnekler. Tabii ki tek seferde geçmek, bir an önce ehliyeti almak istiyorsunuz ama olmuyorsa da dünyanın sonu değil. şimdi kabul edemeseniz de asıl sınav gerçekten trafiğe çıktığınız gün, tüm bunlarla başa çıkma esnasında başlıyor. yanınızda hoca, arkada kurul yokken arabayı kaldırıp, dubalar olmadan, kaldırıma çıkmadan yanaştığınızda gerçekten sınavı geçmiş olacaksınız çünkü. bu sefer sizi birileri takdir etmeyecek ya da puan vermeyecek. aksine siz kendi kendinizi yaptım diyerek motive edecek ve böyle böyle o koltuğa her oturduğunuzda özgüveniniz günbegün katlanarak artacak. o yüzden önemli olan kaç seferde sınavı verip ehliyeti aldığınız değil, her hakkınızda neleri tecrübe edip, öğrenerek, sonunda gerçekten hak edip de o ehliyeti aldığınız. bunun en güzel örnekleri de bugüne kadar haybeden ehliyet alıp, birer trafik canavarı halinde terör estirenler.

32. Yazılı sınavından 3 kere kalıp ilk direksiyon sınavında geçtiğim sınavdir.

Direksiyon dersleri alırken hoca sınavda burda stop ettirsin bak,burda stop edersin,bak buraya gelince dikkat et stop ettirirsin arabayı diye beynime işlemişti.tabiki ben naptım.derslerde hiç ettirmeme rağmen sınavda stop ettirdim arabayı.ama hiç panik yapmadığımı hatırlıyorum.hiçbir şey olmamış gibi devam etmiştim.ilkinde de geçtim.

Panik yapmayın süslüler.rahat olun.ilkinde olmazsa en azından ilk sınav heyecanını atmış olursunuz.ikincide alırsınız.ama yazılıya çalışın.benim gibi kalmayın.(gizlinot: hemde 3 kez)(gizlinot: swh)

31. Teorik derslere gitmezsem geçemem diye düşündüğüm sınav.Sürücü kursu 10 dakikalık bir mesafede olduğu için yürüyerek gittim 2 hafta boyunca.Dersler 12 deydi ama ayağım çıktığından dolayı "aman yavaş yürüyorum,derse geç kalmayayım,konuları anlamazsam sınavdan kalırım" gibi evhamlarım yüzünden yarım saat önce evden çıkar ağustosun kavurucu öğle sıcağında derslere giderdim.Ne yazık ki sınava girdiğimde geçebilmek için genel kültürün yeterli olduğunu gördüm.Bir miktar içim acımıştı tabii.Ama 96 almıştım :D

30. Sanıyorum ki sistem biraz değişmiş, ben 5 yıl önce 18 olduğumda hemen almıştım ehliyetimi, kursa da düzenli gittim, ilk direksiyon dersinde hocam zaten sen biliyorsun demişti çok mutlu olmuştum. İki sınavdan 90 üstü almıştım.

Fakat sanmayın ehliyet alınca hemen trafiğe çıkmalısınız, ben aylarca babamın arabasıyla ev civarında dolaştım, markete gittim geldim sadece. Sonra ebesinin köründe oturduğumuz için kendi arabam oldu, onu bile bir süre ev çevresinde kullandım kskdkdk.

Kamu spotu: sinyal verin.

29. Hepsinden 100 alarak geçtiğim sınavdır. Kendimi o an çok büyük birşey kazanmış gibi hissetmiştim , havalar havalar. Kimse de umursamamıştı. Neden? Çünkü 70 alanda geçiyordu ne olmuş 100 aldıysan. Dimi ama?:))