yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (21)
    • medya (0)

    21. Araç kullanırken görülebilendir. İçindeki sürücünün kadın olduğunu görünce etmedikleri laf, sürücüyü panik yaptırmak için çiğnemedikleri kural kalmaz.

    5 nisan 2020 00:11 5 nisan 2020 08:09

    20. aslında (bkz: erkek sevdiği kadınla yatmaz) başlığı yerine buraya yazmam gerektiğine karar verdim çünkü bu konu çok daha geniş ve bunu da içeriyor.

    medyanın çok büyük bir rolü olduğuna katılıyorum öncelikle. çünkü dikkat ederseniz 90'lardan nostaljik paylaşımlar bize o dönemlerde çok daha progresif yapımlar/yayınlar olduğunu gösteriyor. bunun sonrasında ise dizilerde hep benzer kalıplardan geçinildiğini bence fark etmeyen yoktur. üstelik artık yayınların yayılması ve toplumun her kesimine nüfuz etmesi için çok daha fazla seçenek var. pahalı prodüksiyonlar, dikkat çekici oyuncular ve edilgen kadının "iyi" ve "tercih edilen" kadın olması, tuttuğunu koparan kadının ise genellikle "kötü" tarafta gösterilmesi. erkek karakterin bir şekilde hiç hak etmediği bir kadınla beraber olabilmesi ve çoğunlukla ya mantıksız bir karakter değişimi göstermesi veya hiçbir değişim göstermemesi. tuttuğunu koparan bir kadın baş karakter varsa, bu karakter aşık olduğunda genelde daha düşük bir profil izlemek zorunda bırakılır. çünkü(gizlinot: genelde zengin olan) erkek karakterle beraberdir artık ve onun öne çıkması gerekiyordur. ayrıca medyada feministlerin, kadın yürüyüşlerinin durmadan öcü gibi gösterildiğini bilmeyen var mı? türkiye'de resmî ilk covid-19 vakası açıklandığında ve kalabalık ortamlardan uzak durulması gerektiği söylendiğinde bile canlı yayınla telefona bağlanan biri 8 mart'taki yürüyüşten bahsetmiş. her gün bir yığın insan toplu taşımaya biniyor ama yılda bir kez(gizlinot: kadına karşı şiddetle mücadele günü olan 25 kasım'ı da sayarsak iki kez) yapılan bir yürüyüşün bahsi geçiyor. acaba neden?

    her zaman hakkını arayan kadın cazgırdır, gereksiz çıngar çıkarıyordur. uğradığı tacizlere tepki gösteren kadınların deneyimlerini, sonrasında yaşadıklarını okumanızı tavsiye ederim.(gizlinot: bilmediğinizi düşündüğümden değil elbette) twitter'da birçoğu, alacağı tepkilere rağmen, bunları uzun uzun yazıyor, anlatıyor. pek azının arkasında duran insan olmuş, genelde onlara destek veren de en iyi ihtimalle iki üç kişi. çünkü sinirleniyor, uğradığı haksızlığı örtmüyor. hâlbuki alışıldığı gibi sussa kimse bilmeyecek, pislikler de pisliklerine devam edecek. hem beden bütünlükleri açısından saldırıya uğruyor hem de susturulmaya, cık cıklanmaya maruz kalıyorlar, kalıyoruz.

    her kadın anne doğmaz, her kadın "ev kadını" olmak zorunda değildir. ev kadınlığı başlı başına bir iş alanı, bir sorumluluk, meslektir; dolayısıyla ev kadınları da ayrı emekçiler olarak değerlendirilmeliler. herkesin de ev içinde aynı derecede yetenekli olması imkansızdır. ayrıca ev içinde erkekler çoğunlukla kendi sorumluluklarını bile almıyorlarken, kadının ev içinde üzerine yıkılan sorumluluk hayal edilemez. bir evde yaşıyorsa erkek de ev aletlerinin nasıl çalıştığını bilmeli, çamaşır ve bulaşığından sorumlu olmalı. bunları söylemek zorunda kaldığımıza inanamıyorum. annelik kısmına gelirsek; herhangi bir kadının geleceğini anne olmak üzerine kurması gerektiğine inanmıyorum. çeşitli sebeplerden bunu istememesi çok doğal, herkesin evli olma, anne olma zorunluluğu yok. kadınlar ne eğitim görmeyi delicesine istemek ne de aile yaşamına bire bir uyum sağlamak zorunda, herkes kendisine aittir.

    kadının giyimine kuşamına ne kadar sıklıkla müdahale edildiğini, bunun üzerinden ne olaylar döndüğünü ayrı ayrı anlatmama gerek yok. fakat giydiğimiz her kıyafetle karşı tarafa ayrı bir "mesaj" vermeye çalıştığımızı zannetmeleri artık çok yorucu ve bıktırıcı. (bkz: hafif makyajın da en nihayetinde hile olduğu gerçeği) başlığı meselâ. kadınların süsünün püsünün, giyiminin kuşamının başkaları için olduğu inancının üstüne tüy diken anlayışa sadece bir örnek. makyaj yapmak isteyebilirim de istemeyebilirim de, bunun kimin için olduğuna dair genellenmem ise cinsiyetçiliktir. çünkü erkekler düzgün giyindiklerinde "cool", düzgün giyinmediklerinde "paspal" olurlar fakat kimse onların birileri için giyindiklerini söylemez, duymayız böyle şeyleri şimdi, dürüst olalım. fakat mini etek, şort giyince yollu olan, kapalı giyinince "kendini (birilerine) saklayan" kadın bununla özdeşim kuramaz. kadınları rahat bıraksalar harika olacak.

    gelelim en başta bkz verdiğim (bkz: erkek sevdiği kadınla yatmaz) başlığına. kadınların verdikleri izlenim ve hayat tarzı üzerinden kategorize edilmesine bir örnektir bu. çünkü bazı kadınlarla rahat oldukları gerekçesiyle ciddi düşünülmezken ciddi görünümlü kadınlarla ise "ağırdan almak" gerektiği anlayışını benimser erkekler. bu da kadının rızası dâhilindeki cinselliğini öcüleştiren bir anlayıştır. kimin neyi istediğini anlamak için onunla sadece düzgün bir iletişim kurmak yeterlidir ama nedense insanlara sadece dışarıdan bakmak onların neyi istediğini anlamaya yetiyormuş gibi davranılır.

    başarılı ve kendini kanıtlamış kadınlara durmadan işlerini anlatmak zorunda hisseden erkekler... sanırım iyisiyle kötüsüyle erkeklerin epeyce içselleştirdiği bir davranış bu. çünkü sokakta bir kez gördüğünüz adamdan babanıza kadar herkes sizin yerinize işinizi yapmaya çalışır, yardım istemediğiniz hâlde yardım eder veya size danışmanlık hizmeti verirler. yardım istediğinizde gayet hoş davranışlar olabileceklerken böylesi durumlarda son derece itici bir hâl alırlar. sizinle aynı bölümden arkadaşınız size daha iyi bildiğiniz bir konuyu anlatmaya çalışır, alanınızdan biri daha üst seviye olduğunuz bir konuda nutuk çeker, babanız/abiniz taşıyabildiğiniz yükü elinizden almak için koşturur. bu durumdan hareketten önce söz gelmelidir: "yardıma ihtiyacın/ız var mı"? alınan cevaba göre yardım etmek veya etmemek bu kadar zor olmamalı. kadına eksik ve yetersiz hissettiren hareketlere gerek yok çünkü kadınlar korunmaya muhtaç kardelenler değiller ve sadece kendi işlerini değil, başka birçok işi yapabilecek kadar da güçlü ve yetenekliler. kadının güçsüz olduğunu sanılması nedeniyle "feminen" görülen herhangi bir haslet (bkz: ev işlerine yardım etme)(bkz: süslenme)(bkz: çok konuşma)(bkz: hatta inanmayacaksınız ama düzenli özbakım) erkekte görüldüğünde erkeğin de güçsüz ve feminen olduğuna karar verilir. bu da ayrı bir başlığın konusudur elbette.

    (gizlinot: şiddet türlerinden pek fazla bahsetmek istemedim çünkü onların ne kadar yaygın olduğunu herkes biliyordur artık.)

    tüm bunlara karşın kadınlar olarak durmadan ileri gidiyoruz hatta ülkede şu an kadın hareketinden daha örgütlü herhangi bir topluluk olduğunu söylemek imkansız. baskıya karşı direnişimiz asla boşa gitmeyecek sevgili kadınlar.(gizlinot: <3)

    4 nisan 2020 14:39 4 nisan 2020 14:55

    19. Medya ve toplum önderlerinin (siyasetçiler, sanatçılar, bilim adamları) nutukları. Bu fuzuli tipler ve kokuşmuş medya kadınlar gününde bile kadınları rahat bırakmazlar.

    4 nisan 2020 00:29


    18. medya ve evlilik.

    ekleme: her filmde kadınlar birbirinden nefret eder. çoğu zaman adlarını bile bilmeyiz. kadınlar birbirleriyle konuşmazlar. iş hayatındaysa hep aşırı zayıf ve öfkeli olurlar. iyi kızlar kendilerini saklar. öpüşen kadınlar genelde orospu olur. güçlü ve ne istediğini bilen kadın kesin orospu olur. kadınlar hep erkeklerin peşinde olur. şirketi olur, parası olur, arabası olur ama hayır, o şirketin evli patronudur asıl amacı. bıktırır.

    3 nisan 2020 23:15 3 nisan 2020 23:54

    17. feminist sözcüğü hakaret olarak aşılanır. (bkz: çocuklar duymasın havuç)

    3 nisan 2020 23:10

    16. Aslında bu sistem kendilerinde zarar veriyor ama olsun erkek olmak çok güzel düşünsene karını aldatıyorsun ama sen hicbir şekilde suçlu çıkmıyorsun. En fazla cebimden 3 kuruş para çıkar biz yapsak canımız hemde mecazi anlamda değil gerçek anlamda

    3 nisan 2020 18:11

    15. Bu başlığa tonlarca örnek verilip, yazılar yazılabilir ama günlük hayatta en sık karşılaştığımız şeyi yazmak istiyorum. En basitinden babaların yemeği, hizmeti, temizliği anneden ve artık belli bir yaşa geldiyse ev işlerini öğrenmek zorunda olan kız çocuğundan beklemesi. Babayı geçtim eve gelen misafirin bile kusursuz hizmet beklemesi, gelmezse ayıplaması. kimse evin erkek çocuğuna şu evi bi süpür, bugün bulaşıkları sen yıka, misafirlere kahve yap demez. 

    3 nisan 2020 10:09


    14. üzerinizde herkesin söz söyleme hakkına sahip olduğunu düşünmesi ve gerçekten her konuda size fikir verilmeye çalışılması sormadan konuşmaya başlamaları.

    3 nisan 2020 09:53

    13. Yemeği kadınlar hazırlar, onlar uğraşır yemek çıkarır ama ilk önce erkekler yer masada. Yer kalmadıysa masa da 2. Olarak yiyecek olan kadınlar yerde sofrada yer. Hiçbir erkek eline 1 tane tabak alıp lavaboya bile koymaz, tüm bulaştığı kadınlar kaldırır. Ve bu ataerkil zihniyete boyun eğmiş kadınlar yeni nesil bulaşık yıkamak istemiyorum dediğinde zevkle yapacaksın sen kızsın der.

    liseyi zar zor bitirmiş erkekler kendini alim falan zanneder, asla açıp 1 kitap okumaz ama bilgin olduğunu düşünür. Alim olduğu için kızını karısını asla açık giydirmez çünkü günahtır aile şerefi vardır. Ama yolda 1 tane açık giyen görse öküzleri utandıracak şekilde bakar. Laf atar, taciz eder. O kişinin bunu hak ettiğini düşünür. Ya o kadar çok varki böyle, ve bu insanların zihniyeti asla değişmeyecek yapida. Tek umut yeni nesilde, onlar kendini geliştirip okumalı ki kendinden sonraki nesil bu zihniyette yetişmesin. Bu lanet zincir artik kırılsın.

    18 şubat 2016 20:47

    12. erkeklerin, söyledikleriniz işlerine gelmeyince

    "yine regl döneminde misin?"

    diye sormaları. bunu, sizin duygu ve düşüncelerinizi geçersiz ilan etmek için kullanmaları.

    kadın ya, beyninden değil rahminden konuşuyor.

    senin kıçından sallamalarını napacağız sevgili mansplainer? (bkz: mansplaining)

    11 şubat 2016 17:31