yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (26)
    • medya (0)

    26. Sizi önemsemeyen birisiyse düşünmeyin bile..

    16 aralık 2017 20:39

    25. Benim iki maceram da kötü sonlandı. O yüzden önermiyorum. Ne yakın arkadaşınız ne uzaktan tanıdığınız aynı evde hiçbir şey beklendiği gibi olmuyor.

    16 aralık 2017 18:08

    24. taşınmayın

    16 aralık 2017 17:51


    23. biraz kötü bir tavsiye olacak belki ama kötü taraf hep siz olun. umursamaz, iş görmez, pasaklı ve unutkan olan yani. ev arkadaşlığı ve aşkta bu bir kuraldır. kötü olan daima daha mutlu ve daha rahat olur.

    16 ekim 2017 23:16

    22. Bazı gördüğüm tavsiyelere donup kalıyorum. İnsan rahat olmak için eve çıkıyor dimi? Kendisinden misafir getirmemesini falan beklemek yanlış bence. Bunun dışında eve harcanan alışverişin parasını kuruşu kuruşuna istemek çok ayıp geldi bana. Sen alırsın, bi dahaki seferine o almazsa dersin bu sefer sen al diye. Almazsa o zaman açık açık konuşun. Ama küçük hesapları bile yapmak çok kırıcı bence. Bakın bunu buradaki başlıklardan çıkarmadım umarım kimse direk üstüne alınmaz ama arkadaşımın ev arkadaşında peyniri kuruşu kuruşuna bölen gördüm. Yuh.

    Ayrıca Yurt hayatından çok farkı yok ki ikinizde hiç bir şeye izin vermeyecek ve bu kadar resmi olacaksanız.

    Benim tavsiyem okul ağırlığı ve sosyal hayatları benzer insanlarla eve çıkın. Her şeyi başından konuşun (eve getireceğiniz insanları, temizlik rutinini, evcil hayvan istiyor musunuz, sigara alkol kullanımı,dağınıklılık/titizlik durumlarınız vs). Bunları beraber eve çıkma fikri ilk ortaya atıldığında konuşun. Çok resmi olmadığınız insanlarla çıkmak bence bu yüzden önemli. "ben bunu neden bilmiyordum" demeyin. Bilenirsiniz. Halbuki yeri geldiğinde siz depresyondan evden çıkamayacak hale geldiğinizde dizi teselli edecek biridir ev arkadaşı. Beraber yemek yapın, kötü yapıyorsa öğretin, kahvaltı dalan hazırlatın ya da. "ben yaptım hadi sen bulaşıklar" diyin.

    He şunu da söyleyeyim kıyafetlerinizi sürekli sürekli paylaşmayın. İzinsiz asla paylaşmayın. O biraz boka gidiyor. Kremleriniz vs için banyo raflarını ikiye bölün. İzinsiz bazı eşyalarınızı kullandığını farkederseniz açık açık ama sakince diyin lütfen bana haber vermeden bi şey alma diye.

    Tekrar ediyorum çok resmi olduğunuz ve zerre tanımadığınız insanlarla çıkmayın. Kendinizi kullandırmayın ama hoşgörülü olun. Açın bi şarap, beraber sohbet edin. Manyaklara gelmemeniz dileğiyle <3

    25 eylül 2017 12:09 25 eylül 2017 12:10

    21. bir sorun olduğunda ya da hoşunuza gitmeyen bir şey hemen sıcağı sıcağına konuşup halledin. kesinlikle içinize atıp sürekli görmezden gelme moduna girmeyin. bir süre sonra sorun iyice ilerlediğinde konuşmak daha zor oluyor ve karşısınızdaki bunca zaman bir şey söylemedin moduna girebiliyor. gereksiz fedakarlıklar yapmayın.

    25 eylül 2017 10:08

    20. resmi olun. aynı evde nasıl olacak ki derseniz, asıl aynı evde yaşadığınız için fazla samimi olmamalısınız. aranızda belirli bir çizgi olursa, karşıdaki görevlerini tam olarak yapması gerektiğinin farkında olur. benim önerim en yakın arkadaşlarınızla değil de aranızda belirli bir yakınlık olan saygılı insanlarla eve çıkmanız.

    tek başına çıkma şansınız varsa da bence değerlendirmelisiniz.

    24 eylül 2017 22:41


    19. Bu konuda çok doluyum o yüzden tavsiye vermeyi kendime görev bilirim. Öncelikle tanımadığınız biriyle de olsa tanıdığınız da olsa başlangıçta her şeyi konuşun. Konuşulması gereken şeyleri de şöyle bırakayım:

    -Buzdolabı çekmece ve raflarını paylaşın. Kahvaltılık zeytininiz bile iki farklı kavanoz olsun. Benim uyanık arkadaşım benim yemediğimi bildiği şeyleri de ortak alışverişte alırdı kahvaltılık adı altında. Normal mutfak dolaplarını da paylaşın. Bir kapak bir kapak da olabilir, aynı kapağın raflarını ikiye bölmek de olabilir mutfağınız neye elverişliyse. 

    - Tencere tavalar elbet ortak ancak kullanan bekletmeden yıkasın sonra lazım oluyor bir bakıyosunuz kirli ama o an lazım olduğu için siz yıkıyorsunuz. Ama bardakları yapmayın etmeyin. Nasıl sinirleniyordum benim bardaklarımı kullanınca. Özene bezene seçiyorum ve o kullanıyor yani. Kendisinin bir tane kupası vardı sadece. O kirli olunca yenisini alıyor yenisi de benimkiler yani. Odamda tutuyordum bardaklarımı kullanmasın diye manyak mıdır nedir. 

    - Birbirinizin odasına girmeyin. Yani baştan o yüzü kimse kimseye vermesin. Sonradan kaynaşırsınız edersiniz o zaman bile kapı kapalıyken dalmaması gerektiğini ya da siz odada yokken bir şey almaya dahi izin istemesi gerektiğini hissettirin. 

    - Temizliği netleştirin. Biz yapmamıştık onu mesela çok pişman olmuştum. Aşırı pis biri değildi tabi ama o yeltenmeyince benim de yapasım olmuyordu enayi miyim ben diyordum her seferinde. Ben mutfağı yaptım sen tuvaleti yap gibi ufak uyanıklıkları da oluyordu. Herkes kendi odasından sorumlu zaten o kısım tamam. Ortak alanları da üç dört günü geçirmeden süpürüp silmek çok uzun zamanınızı almaz. her yer saç kırıntı oluyor gerçekten. Yapan kişi iki yeri birden yapsın diğer seferini de diğeri yapsın. Öbür türlü her seferinde kendinizi klozet ovarken bulabilirsiniz. Temizlik sıklığını da katı bir şekilde konuşun. 

    - Herkes yemek yaparken ocağa taşırdığı şeyi silecek. Soğumasını beklesin tabiki ama bırakmasın öyle. Temizlik yaparken size kalır hep karşı tarafın dağınık yemek yapmasının sonuçları. Buna tost makinası, kettle, kahve makinesi ne aletiniz varsa artık hepsi dahil. 

    - Duştan sonra herkes giderde biriken saçını alacak. Çok çok önemli bu. Bizim kızın saçları platin sarıydı görünmüyordu. Tabi sadece ona görünmüyor hanım kızımız almıyordu hiç. E sonrasında ben banyo yapıyorum benim saçlar daha koyu olunca görünüyo belli ediyo kendini. Üstelik sarının üstüne birikiyo sanki tamamı benim saçımmış gibi görünüyordu. Bıkmıştım eldivenle saç toplamaktan. 

    - Düzgün oturmayacaksa kimse arkadaş falan getirmesin eve. Bizim getiriyordu sınav dönemi normal zaman farketmeksizin bir de mutfakta çay sigara keyifler süper. Kendi odanda dur en azından insafsız bi tuvalete gidebilelim. Yani bu kısmı siz getirirken anlamazsınız ama arkadaşınız bu şekilde yaptığında anlayacaksınız. Ben hep kendi odama almışımdır ve gelen kişi de tek gelirdi zaten. Sesimiz normal seviyede sohbet ederdik. Yani yüksek sesle gülmenin, yeri yerinden oynatmanın anlamı yok. 

    - Herkes kendi yemeğini kendisi yapacak. Yani bu kısım şuana kadar saydıklarımdan sonra bariz aslında. Benim elim yatkındı yemeğe vs yani öğrenci evi gibi değildi yemeklerim. Ben yapınca hemen ortakçı çıkıyordu. Kendi yaptığı yemekler çok afedersiniz berbat bir tat ya nasıl anlatsam bilemedim. Buna dayanarak ben de yapıyorum sen de yapıyorsun ayağına götürüyodu benim yemekleri. Kalan yemeklerinizi de kendi rafınıza koyun buzdolabında. Benim önceki günden öğlen yerim diye bıraktığım yemekleri yiyordu bu. 

    - Ortak alınan bulaşık deterjanı, kağıt havlu, çamaşır suyu vs şeyleri tek başınıza marketten geçerken aldıysanız fişini buzdolabına yapıştırın. Hatta arkadaşınızın aklından zoru varsa bölüp ona düşen miktarı da kocaman harflerle fişe ekleyin. Verene kadar da fiş kalsın orda. inanın parayı yüzyüze istemekten daha kolay. Hatta o almışsa siz verecekseniz eğer parayı görebileceği bir yere bırakırsanız o da öyle yapmaya başlar siz rahat edersiniz. Ayakkabılık dolabı üstüne sepetimsi bişi de olabilir fişleri dolap yerine oraya bırakırsınız. Parası da oraya bırakılır. Yüz yüze parasını istemek çok daha zor. 

    - Aldığınız şeylerin miktarlarının farkında olun. Sizin dışınızda kullanılınıp kullanılmadığını farkedebilecek kadar tabiiki her gün ölçüp sayacak kadar değil. Ama mesela ben paradontax diş macunu kullanıyordum karbonattan dolayı diş fırçasının dibinde birikme yapardı. Temizlensin diye uzun süre su altında tuttuğumdan biliyorum. Bi gün diş fırçalarken bizim colgate kullanan kızımızın diş fırçasında o birikmiş pembe tortuya gözüm takıldı. Sorduğumda da kem küm edip tadını merak ettim falan demişti. 

    - Tek başınıza yemek veya kullanmak istediğiniz şeyleri odanızda tutun. Bitki çayları, çerez, çikolata, yüz temizleme ürünleriniz, pedler aklınıza ne gelirse. A101den meyvelik almıştım tel böyle dört katı vardı. kahvemi çayımı sarellemi her şeyimi oraya koyuyordum. Kiler gibi olmuştu odamdan alıp kullanıyordum. 

    Aklıma gelenler bunlar benim. Bayağı bir saydım zaten. işe yarayacağına inandığım, benim yaşayıp deneyimleyip de çıkardığım sonuçlar bunlar. Ama tek yaşama şansınız varsa tek yaşayın. Apart mesela tutarken iki kişilik ve tek kişilik arasındaki o miktarı vermeye razı kalıyorsunuz bunlar olmasaydı da o parayı verseydim dememek için iyi düşünün. Mesele baştan yüz vermemek. Belki çok iyi anlaşacağınız insanlar olacak ama genelde öyle olmuyor ben de çok umutlarla heveslenmiştim bu işe. Arkadaş, dost olacaksanız tanıdıkça can ciğer olun ancak başta yapmayın bu hatayı toparlayamazsınız. 

    24 eylül 2017 21:40

    18. En önemlisi bence bir sınır çizmek ve bu sınırı bilmek 3 yıldır aynı ev arkadaşıyla yaşıyorum 2 yıl da beraber yurtta kaldık ve şimdiye kadar ne bir tartışmamız ne bir kavgamız ne de birbirimize karşı tribimiz olmadı çünkü her koşulda anlayışlı olgun ve sınır bilerek davrandık özel alan koyduk yemekmis temizlikmis faturaymış hiç sıkıntı etmedik kafa yapısı olarak çok benzedigimiz için belki de bu kadar iyi anlaşıyoruz ev arkadaşı olmak gerçekten çok farklı çok zor ve bence biraz şans işi çünkü bir an da hiç bilinmedik huylar çıkabiliyor

    Edit: bir diğer önemli konu da karşılıklı saygı elbette

    24 eylül 2017 18:50 24 eylül 2017 18:51

    17. yaşamayın. mümkünse tek yaşayın. ev arkadaşlığının evlilikten bir farkı yok. güzel bir denge tutturabilmek, ev içi alışkanlıkların örtüşmesi, özel hayata saygı hiç değilse minimum saygıyı tutturmak inanılmaz zor çünkü.

    elbette bunu öğrenciyken ya da mezuniyet sonrası çalışmaya yeni başlamışken başarabilmek, en başta maddi olarak, pek mümkün değil. ama sonrası için de eğer imkanınız varsa, bence çekilecek dert de değil.

    23 eylül 2017 21:30