evlilik teklifi

82. mcdonaldsda mcroyal ve nugget gömerken evlenelim mi güzel olur dedi 1.5 ay sonra aynı mcdonaldsda gelinlik ve damatlıkla oturup yine mcroyal ve nugget yiyorduk

81. En güzellerinden birini yaşamadım, görmedim ama okudum. New York Times gazetesinin haftalık Modern Love diye bir köşesi var. Okuyuculardan aşk ve sevgi üzerine denemeler paylaşılıyor. Bir yazarın aldığı evlilik teklifinin hikayesi hala aklımda. Yazar sonradan karısı olacak sevgilisiyle ilk buluşmalarındayken evsiz bir adamla karşılaşıyorlar. Evsiz adam bunlara yanaşıp 50 cent istiyor. Bunlarda da sadece bir dolar var, onu da adama veriyorlar. İstemeseler de adam para üstü olarak iki tane madeni 25 cent uzatıyor bunlara, sonra da bir şey demeden gidiyor. Çiftimiz tabii şok. Yazarın sevgilisi gülerek "ilk buluşmamızın anısı olarak saklayacağım bunları" diyor. Bu olaydan bir sene sonra da o madeni paraları eritip yaptırdığı yüzükle evlenme teklifi ediyor.

80. Sözlükte gezinirken tesadüfen denk gelip güzel girdileri okurken "ben hiç evlenme teklifi alamayacağım sanırım" diyerek gözyaşlarına boğulmama sebep olan başlık.

Kendime bile itiraf etmeye çekinsem de aslında 3 senedir bekliyordum ben bu teklifi. Sonra ne mi oldu? Evlilik teklifi yerine ayrılık konuşması aldım. Üstelik benim için ne yüzük, ne uzun uzun düşünülmüş hazırlıklar, ne de ilginc bir organizasyon önemliydi. Sadece hayatımın aşkı olduğunu düşündüğüm insandan,çok sevildiğimi hissettirecek içten bir teklif almak isterdim. Çünkü benim için önemli olan o özel insanı bulmaktı. Gerisi hikayeydi...

Başlığı daha fazla ümitsizliğe boğmadan tanımımı yapıp çekileyim ben; ömrünüzün geri kalanını sevdiğinizle birlikte omuz omuza, ele ele, göz göze, diz dize geçirmenizin başlangıcı olacak mutluluk verici teklif.

79. Gerekliliği olmayan ama partnerlerin birbirlerine yapabileceği güzel bir jest bence evlilik teklifi.

ben klişe haline gelmiş ve abartılı tekliflerden hiç hoşlanmıyorum.Pahalı yüzük vs çok saçma geliyor,ayırca sadece erkek yapmalı hatta yapmak zorunda algısından da hoşlanmıyorum.eğer ki biri bana abartılı bir şekilde,pahalı bir yüzükle teklif ediyorsa beni hiç tanımamış demektir bu yüzden evet demekte tereddüt ederdim açıkçası.

Yaşım küçük ama bir gün teklif alacaksam bunun hiç tahmin etmediğim bir anda ya burada yazılanlar gibi alakasız küçük nesnelerden yapılan ya da basit ince bir yüzükle gösterişsiz,sakin bir şekilde olmasını isterdim.Başbaşa olmak daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.Belki öncesinde ya da sonrasında bisiklete binmek gibi eğleneceğimiz ve huzur verecek bir aktivite de çok güzel olurdu.

mesela ben evlilik teklifi yapacak olsam evde ya da sevdiğimiz küçük bir kafe,bahçe gibi bir yer varsa orada akşam ya da geceye doğru başbaşa vakit geçirirken o an içimden ne geliyorsa onu söyleyip aldığım gümüş yüzüğü ya da spontane geliştiyse toka falan ne varsa onu kullanıp teklif ederdim.Onun sevdiği küçük şeylerle donatırdım etrafı.çiçek,mum,yemek,belli bir koku,renk vs ne varsa ona özel küçük detaylar kullanırdım yani.

yüzük olayı da bence şöyle sonuçta birlikteliğinizin sembolu olarak görüp her zaman kullanmak isteyebilirsiniz bu yüzden herhangi bir bijuteri değil de hep dayabilecek ama pahalı olmayan bir şey olmalı.Ben basit bir gümüşü tercih ederdim eğer kararmayacaksa.

yani aşırı zengin olsam ve altın almak sakız almak gibi bir şey bile olsa benim için genel olarak altın parasal değeri yüksek bir şey olarak görüldüğünden dolayı altın kullanmak istemezdim,pek sevmiyorum zaten.

bir de bana teklif edilecekse loş bir ortamda sevdiğim şarkı ve papatyaların olmasını çok isterdim.

78. ben moskova bale gösterisine inatla bilet almaya çalışırken , ben başka plan yaptım bana uy bu sefer demişti. içime de oturmuştu baleye gidememek. ve kız kulesinde istanbula şarapla doyarken ,  ömrümün kalanını seninle geçirmek istiyorum demişti.

77. Bu teklifi sevgilime ben ettim. Ettiğim anı maalesef hatırlamıyorum tam olarak çünkü sarhoştum evet. Sadece hatırladığım o kanepede otururken ben yerde(yere başka sebepten inmiştim ama o sebebi de hatırlamıyorum konu evlilik teklifine nasıl geldi onu da hatırlamıyorum) oturup teklif etmişim. Sanırım benimle evlenir misin dedim direkt ama bir eksik vardı, yüzük.

İnce siyah saç tokamı ikiye kıvırıp sağ elinin yüzük parmağına takmak suretiyle teklifimi taçlandırdım. Bu anı hatırlıyorum ama nasıl akıl ettiğim muamma. Sonuç olarak o an kabul etti ve işlem tamamlandı.

76. Haydi bi tane de benden gelsin. Beraber gittiğimiz tatilde akşam yemeği için yer bakarken “yeter ya hep sen karar verme benim dediğim olacak” atarı yapmıştı ki normalde planları ben yapardım o uyardı. Tam o ara da çok tatlı köşk gibi bir restoran görüp aaa otel mi restoran mı ne bu buraya da gelelim demiştim ve elimden tutup derhal uzaklaştırıldım. Neyse dinlenip çıkacakken beraber geldiğimiz arkadaşımızın gelmek istemediğini ve ayrı gezeceğini söyledi. Benim akşam üstü beğendiğim yere gittik. Aslında orayı gözüne kestirip rezervasyon yapmış o yüzden öyle davranmış. Oturduk yemek yiyoruz. Bi şey soracağım dedi. Sakin ol hiç bozma eğer teklif değilse ömür boyu dalga geçer dedim içimden. Ama evlenme teklifi çıktı. İstediğim gibi sade ve sakin bir teklifti.

Ha şimdi noldu? Ayrıyız. Yani ben sakin kalmasam komik duruma düşsem de ömür boyu benimle dalga geçemezmiş. Kısmet, nasip, karma, kader, alın yazısı. Ama insanın ilk evlenme teklifinin sonunun ayrılık olması bu kadar dramken evliliğinin bitmesinin ne kadar ağır olabileceğini anladım. 

75. sanırım bir tek ben düşünüyorum kara kara ne yapacağım, ne diyeceğim diye. hayatımda biri olsun olmasın ona aşık olayım veya sıradan bir flört olsun fark etmiyor. beni hep en geren şeydir. ya evliliğe uzağım ya da teklif kısmında bir sıkıntı yaşıyorum, bilemiyorum. bir keresinde erkek arkadaşım bana bir sürpriz yapmıştı ve akıllım aldığı hediyeyi vermek için diz çökme gafletinde bulunmuştu. diz çökünce bütün hayatım gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti. kutuda kolyeyi görünce bir nefes almıştım. hayatımda bu tarz yersiz heyecanlar yer aldığından mıdır nedir. 'run forrest run' repliği yankılanıyor zihnimde. şimdi cevap vermeden koşup gitsem sonra düşünsem hissi oluşuyor. ben teklif kısmını çok ciddiye alıyorum sanırım, sürpriz kısmı da tuzu biberi oluyor. diz çökmeyecek, gözlerinde kalp emojisi oluşmayacak, yapısında yoksa romantik konuşma hazırlamayacak. karşımda gözüme bakıp soracak. evlen benimle, evleneceğiz seninle cümlelerinden de sakınması lazım. benim için sade ve net biçimde yapılması gereken teklif. "benimle evlenir misin?" de yeterli. (gizlinot: eksicime not; evet ya haklısın uyuzun tekiyim.)

74. yarın benim de yakın bir arkadaşım başka bir yakın arkadaşımdan evlenme teklifi alacağı için (yazar: Tatar) 'ın girdisini gülümseyerek okudum. ben de bir yandan kendisine normalden biraz daha fazla özenmesini söylemek istiyorum ama sürprizi bozmamak adına yarın dünyanın en sıradan günüymüş gibi davranıyorum, herkesin gönlünce olsun, ben onlar adına çok mutlu ve heyecanlıyım.

edit: evet dedi :) çok güzel bir kutlama oldu, çok çok mutluyum.

73. Yarın 23 senelik dostum, kardeşim, canımın alacağı teklif. Bir yanım buruk, bir yanım mutlu, bir yanımsa onun için tedirgin. Enişte beyi yıllardır tanıyorum ama huzurumu kaçıran bir şeyler var, bir yandan arkadaşım daimi olarak yaşadığım şehre dönebilecek diye seviniyorum, bir diger yanım aferim bak aynı anda evlecektiniz sende hala tık yok diyor.

Bir yandan da arkadaşıma çaktırmadan yarın düzgün giyinmesi için baskı yapıyorum, teklif öncesi anneler buluşması yapacaklar "bak canım düzgün giyin, şık bir elbise falan" diyorum, "aman ne gerek var daha önce de gördü beni" diyor. "Oje moje sür, saçlarını güzelce yap" diyorum, "aman kim uğraşacak" diyor. Bağıra bağıra lan evlenme teklifi alacaksın yarın demek istiyorum ama sürprizi bozamam, yarın bana çok şükredeceksin ...

Edit: arkadaşımın yüzüğü eline taktıktan sonra ilk kurduğu cümle "keşke elbise giyseydim" oldu. Ahhhh kuzum ah anlatamadım derdimi.