fal baktırmak

22. benim için anlık eğlence. çok anlam yüklemiyorum ama ortamda iyi fal bakan birisi varsa hemen bana bir orta şekerli diye haykırıyorum asdasdasd.

21. O kadar çok fal baktırmakla ilgili soru-girdi var ki bence sözlüğün adı değişmeli artık.falsözlük olabilir.arkadaşlar şimdiye kadar baktırdığım fallara verdiğim para büyük ihtimalle  bin tl’yi geçmiş biri olarak söylüyorum ki para tuzağı fal.moralim bozuk olunca,sevgilimden ayrılınca psikoloğa vereceğim parayı fala veriyorum moralim düzeliyor yeaa diye ortada geziyordum.binde bir çıkarsa çıkıyor gelecek, onda da attığı tutmuş oluyor.o “tutturanlara” ikinci üçüncü kez gidin bakalım tutacak mı.lütfen boşverin artık bu fal olayını,keyif için bakın tabiki arkadaş arasında hazır kahve içmişken kapatın fincanları,biz de yapıyoruz onu ama hayatınızı buna bağlamayın.bunu benim gibi bir fal bağımlısı diyorsa bir oturup düşünün derim

20. Evlenince geçiyor.

19. insanın geleceği bilme arzusu her zaman var olmuştur. kimi zaman gökyüzünden (gizlinot: astroloji) kimi zaman kartlardan (gizlinot: tarot) kimi zaman kandan geleceği görmeye belki içini rahatlatmaya belki de geleceğe hükmedecek kadar güçlü olduğunu hissetmeye ihtiyacı olmuştur.

en eski zamanlardan beri kahinler ve falcılar saraylarda, savaşlarda bulunmuştur zamanla bilimle uğraşanlar maddeyi tanımış ve her şeyin izlenebilir form değiştirebilir birer madde olduğunu geleceği ancak doğayı okuyarak ve gözlemler yaparak tahmin edebileceklerini savunmuş göremedikleri, test edemedikleri metafiziği küçümsemişlerdir. buna karşılık enerjinin yok olmayacağını bilenler bu enerjinin görülmeyen formlarının dahi çeşitli yöntemlerle okunabileceğini söylemiştir. büyük İskender de kahinlere danışmıştır çin imparatoru da hatta ikinci dünya savaşında çeşitli deneylerle mistik güçleri olan insanların geleceği okuması istenmiştir.

bazı dinler kehaneti kutsarken bazı topluluklar cezalandırmıştır (gizlinot: cadı avı).

ben bütün mistik olaylar içinde en çok falı küçümserim hayatımın hiçbir evresinde bizzat falın doğru olduğuna şahit olmadım ne kendi hayatımda ne de başkasında. hayatımda bir kez bile bu iş için para vermedim ki ne saçma sapan şeylere ne paralar verdim bugüne kadar ama bu bana batar ona vereceğim parayla aynı rengin 521. farklı tonu bi ruj alırım. o bile daha mantıklı bir seçim olur. buna rağmen bana hep eş dosttan falan hep iyi fal baktığı iddia edilen insanlar denk gelir bi falına bakayım diye onların beni ikna etmişliği çoktur fal esnasında dalga da geçerim ve tabi ki hiçbir şey dedikleri gibi olmaz tarottan, kahve falına, el falından, yıldız falına her zımbırtıdan baktırmış bulundum. bakın geleceği bilen insan nasıl peygamberliğini hatta tanrılığını ilan etmez de benim gerizekalı eski sevgilimin derdine düşer gözünüzü seveyim. üstelik biri benim geleceğimi bilseydi ben bilirdim ki ben 6. hissime çok güvenirim ve kendi hayatımı baya bu hisse göre şekillendiririm ama bir başkasının benim hayatımda benden çok güç sahibi olması benim egomun da kabul edeceği bi şey değil.

güzel şeyler duyma isteğini anlıyorum. arkadaşlarla birbirini gaza getirmeli hep iyi şeyler görmeli falı da destekliyorum ama uzay çağında kendine hayrı olmayan insanın başkasının hayatına dair 'kehanet' ortaya atabileceğine inanmak çok büyük saflık. hadi iyi şeylerse neyse ama kötü duyduklarınız yüzünden kendinizi şartlıyor ve kendini gerçekleştiren kehanetinizi kendi elinizle gerçekleştiriyorsanız o nolacak. savaş sonucunu kötü söyledi diye kellesi giden kahin var kahinin kendisini öldürüren kehanet bize neler yapmaz asdkfasd

neyse olasılıklar dünyasında yaşamanın en güzel yanı her şeyin mümkün olmasıdır kendimizi tek bir sona şartlamak çok sıkıcı değil mi?

18. 21. yüzyılda azalarak bitmiş olmaması şaşırtıcı, dandik eylem.

Aklıma nedense çıtçıtlı body, evlenmeye karşı duyulan amansız istek, samimiyet olmasa da sürekli "arkamda bir şey var mı, bak" diye darlayan kadın falan getiriyor hep, böyle bir starter pack'i olabilir. :/

17. Türk kahvesi içmeyi pek sevmem ama ortamda fal bakan biri varsa içip baktırmayı çok seviyorum. hoşuma gidiyo o ortam, muhabbet. iyi şeyler söylerse aa ne güzel diyorum, kötü şeyler söylerse aman nolcak sanki diyorum.

Ama gidip fal baktırmayı bıraktım artık.bir ara aşırı gidiyodum.

ilk 2011 de izmirin en ücra köşelerinde bir yere gittik. kadın evinde bakıyomuş diye evine gittik hatta. arkadaşım, annesi ve ben. Ev pislik içindeydi.salonunu bekleme salonu yapmış, bir girdik içeri full dolu. banka sırası gibi sıra var. ve o falcıya giderken kim hakkında fal baktırmak istiyosan resmini götürüyodun. kadınlar hep çocuklarının, kızlarının falan resimlerini alıp gelmişler. hatta içlerinden biri muhteşem yüzyılda şeker ağa nın kaynanasıydı. kadın bize resmini gösterdi kızıyla çekilmiş. benim kızımı kimler kimler istedi de gitti bunlar evlendi kızımı aldatıp duruyo diye ağlıyodu.

(gizlinot: şeker ağamıydı bakmak için googledim boşanmışlar)neyse o falcı bana o gün yok senin kısmetin kapalı, yök seni kimse istemiyo, seni erkekler o gözle görmüyo, yök senin çıksa çıksa güneydoğudan çıkar kısmetin o da olmaz. saydırdı bana böyle. o zamanda hoşlandığım biri vardı onun resmini götürmüştüm ben de. baktı baktı, bu çocuğun gözü başkasında dedi. çıktıktan sonra ben çok üzüldüm bunlara. o haftadan sonra çocuk benimle konuşmaya çalıştı. ben bu çocuk bana bakmaz, zaten başkası falan vardır diye hiç konuşmadım. olacağı varsa da öldürtmadım yani. (gizlinot: sonra 3 yıllık başka bi sevgilim oldu güneydoğudan değil amerikadan hemde swh)o günden sonra bi daha da gitmedim falcıya.

En son da geçen sene yine gitmeye başladık. nerdeyse her hafta başka arkadaşımla gidiyoduk. bi kaç falcıdan sonra benim hakkımda en çok bileni buldum. nokta atışı yaptı hep. arkadaşlarımı da götürdüm ama onları o kadar çok bilemedi. kızla kanka olmuştum artık arayıp ben geliyorum falan diyodum, hayatımda yapmadığım şeyler. ama nasıl boşluktaysam demek hoşuma da gidiyodu. ama artık onu da bıraktım. işte yine arada bi kahve fali öyle olan ortamlarda, evde falan. kahve fali iyidir.

Edit:imla

16. bende genellikle sinir harbiyle sonuçlanan şey. fal baktırmaya gittiğim hemen herkes hayatım hakkında sonsuz söz sahibiymiş gibi davranıyor, deliriyorum. yahu sen ne görüyorsan söyle geç ben zaten hayatımı senin söylediğin şekilde yönlendirecek bir insan değilim, nedir bu ben bilirim havaları (bkz: sen kimsin ya)

bir akıl vermeler, ben neler gördüm kızım ohooo halleri, söylediklerime itiraz etmeler.. yaşam koçu seçmedik fal baktırıp gidecez kuş,böcek, üç vakte kadar dört, gör bir şeyler işte gerisine karışma, sana ne.

gittiğim en son falcıdan doktorları, şimdiye dek yapılmış tüm bilimsel çalışmaları bir kenara bırakarak neden doğum kontrol hapı kullanmamam gerektiği konusunda bir dizi "tavsiye" dinledikten sonra bıraktım ben bu işi.

15. Bunu yapan işgüzarlar insanların umuduyla oynamaktadır. Bir hata yaptım ben de baktırdım 4 ayrı kişiye(ki bağımlılık yapan birşeydir), evet geçmişini biliyorlar ancak o da enerjinden dolayı olsa gerek, gelecek konusunda ise ne dedikleri tarihlerde birşey oldu ne o isimler hayatlarımıza girdi. Ama tabi 1-2 sallamasyon olayın çıktığı oluyor ki o da devede kulak misali. Bir de kehaneti gerçekleştirmek diye birşey var, atıyorum şuankiyle ayrılcaksın derlerse inanmayan insanın bile içine bir kurt düşüyor ve onunla ayrılmayacağım varsa bile bi soğuma geliyor.

14.

profesyonel olanı yani "parasını verip baktırmaca" bana saçma geliyor. benim bildiğim annem içinden gelince kart açar bakar. benim de annemin bana ortaokulda verdiği bir tarot destem ve ayriyetten kendime aldığım başka bir desteyle toplam 2 tarot destem var. açtığım fallar çıkar ama içimden gelmedikçe başkalarına fal bakmadığımdan toplamda başkalarına 10 demeyeyim ama 20 kereden fazla baktığımı düşünmüyorum.

uzun süre benim aklımın bir köşesinde hep skeptiklik vardı. major kartlardan konuşacaksak kendim için olan açılımlarda rastladığım negatif kartlar genelde şeytan ve yıkılan kule olur. tarotta çok çıkan kartları insan daha iyi benimseyip öğreniyor. ancak lisede arkadaşıma açtığım bir kelt açılımında-sonuç kısmında- açtığım bir açılımda ilk kez ölümün çıktığını hatırlıyorum. ölüm kartının ismi aslen 'son'u (the close) belirtirken daha sonra çoğunlukla ölüm (the death) olarak geçen bir kart. çoğunlukla anlamı ölüm olan bir kart değil. ben de bunu düşünerek kavgalı oldukları sevgilisiyle ayrılmasına yorumlamıştım. (genelde fallarda ayrılık anlamı olan bir kart zaten) sonuç olarak arkadaşımın zaten hasta olup iyileşme sürecine girme belirtileri gösteren babası birkaç haftaya hızla kötüleşti. ve öldü. ancak kimse birine ölüm haberi vermek istemez.

onun dışında tarot bağımlılık yapar. zaman zaman sapık gibi internetten klasik olmayan tarot destelerine bakıyorum. deviant moon, the ellis deck, Tarot of the Silicon Dawn, Tarot of the Sweet Twilight. şu dört quirky tarot destesine özellikle acayip ilgim var. dolar kuru yüzünden alamayacağım, zaten aliexpress'den söylediğim en fazla birkaç dolarlık şeyler için bile bu kadar stres yapıyorken 20 dolarlık kartların yolunu beklerken küçük bir kalp krizi geçirebileceğimden şüpheleniyorum. içimdeki potansiyel koleksiyonere dur demeliyim...

türkiye'de satılan en güzel rider waite destesi evrensel tarottur. başlamak isteyenler için bir bilgi olarak dursun.

13. para verip bir kez baktırdım, lise son sınıfta sınav sonucu merakından ötürüydü.zaten cevap ya evet ya hayır.%50 ihtimal tutacaktı ki tuttu.birde o kadın bana üniformalı bir işim olacağını söylemişti.asker, polis, doktor vs olmadım ama üniformalı benzeri bir işim var.

bir daha para vermedim.vereceğimi de sanmıyorum.eş dost çevresinde biri denk gelirse hayır demem.merak ediyorum güzel şeyler söylecekler mi diye, lakin söylenenleri 10 dakika sonra unutuyorum genelde.

en son arkadaş ortamında bakan biri denk geldi, kendisi bakayım deyince geri çevirmedim.

genel olarak iş hayatımla ilgili bir şeyler söyledi.halbuki ben aileden dertli biri olarak sorunların düzeleceğini duymayı umut etmiştim.

sanırım poiztif şeyler duymayı umduğum bir eylem fal baktırmak.