yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (11)
    • medya (4)

    11. Fransız makyözlere ya da bloggerlara denk geliyorum bazen, hepsinin ortak bir noktası var : kusursuz bir kusurlu görünüm yaratmak.

    Böyle soyleyince biraz tuhaf oldu ama tam olarak durum bu.

    makyajlarına deli gibi özeniyorlar fakat bunun asla kusursuz olmasına müsade etmiyorlar. Ellerinden geldiğince üzerinde uğraşılmamış, çok özenmemiş gibi durmasını sağlıyorlar. Parmakla dağıtılmış gibi bir far, çok da düzgün çekilmemiş kahverengi bir göz kalemi ve bol pembe allık. Çok fresh çok alelade ve de mümkünse ışıltılı ve parlak. Kullandıkları makyaj ürünleri, markaları da buna yönelik keza kendi markaları da buna yönelik üretim yapıyor genelde. Misal Chanel farlarının diğer farlara göre az pigmentli olmasının sebebi buymuş benim okuduğum kadarı ile. Fransız tipi makyajda Amerikan tipi makyaj esintileri pek yok. Yani mat, koyu, aşırı örtücü bir makyaj kültürü yok. Daha pembemsi, parlak, çok örtücü olmayan, siyahlardan ziyade koyu kahve kalemlerin hakim olduğu bir kültür var Bu da haliyle Chanel ürünlerine de yansımış, markanın stratejisi bu çünkü. Kendi segmenti olan Dior farları gibi öne çıkmamasının sebebi bu. Nitekim genelde yüz ürünlerinde de hafiflik, pembelik hakimdir.

    Ay konu nereye gitti, neyse. Velhasıl her kültürün kendine has bir makyaj kültürü olduğu gibi Fransız kadınlarının makyaj kültürü de kendine has. Türk bloggerlar Fransız tipi makyaj yapıp, reels çekse "eheh çok amatör utanmıyor da reels çekmeye" derler LoL keşke bizde de temiz görüntü hedef alınsa ama Türk kadının geneline Avrupa tipi değil daha keskin makyaj yakışıyor işte. Bizde kaş var göz var, Fransızlara nazaran daha etli bir yüz yapısı var. Varsa bu profilden farklı, kemikli yüz yapısı olan ve çok makyajlı görünüm sevmeyen Fransız kadınlarının makyaj stillerine bı baksın bence

    Bu da böyle gereksiz bir girdiydi işte :/

    30 eylül 2022 19:29 30 eylül 2022 21:08

    10. şu zamana kadar iki fransız kadını tanıdım. birisi nijerya kökenli; ingilizce aksanı tatlı, çekici biriydi. uluslararası bir ortamda insanlar türk kadınlarını överken çıkıp "ben türkiye'ye gittiğimde hiç kadın göremedim sokakta. neden?" diye sormuştu. diğerinin kökeni de fransızdı ve türk bir arkadaş "türkçe kulağa nasıl geliyor?" diye sorduğunda: "faslılar nasıl konuşuyorsa öyle konuşuyorsunuz. ben arapçayla türkçeyi ayırt edemiyorum." demişti. ikisi de şık giyiniyordu ama tarzları farklıydı. ortak yönleriyse kırk fırın baget yesem de ulaşamayacağım bir özgüvene sahip olmasıydı.

    25 temmuz 2018 19:11

    9. fransız gelinimiz var, uzun yıllardır ailemizde. benden yaşça çok büyük. kendisine dair hatırladığım iki şey var, çok zarif olması ve kötü kokması. yurt dışına yerleşince çok fazla fransız kadın arkadaşım oldu. bir kaçı fransa'ya geri döndü. onlara karşı da hatırladığım şeyler arasında ise biraz kaba olmaları, koltuk altı ve bikini bölgelerini düzenli traş etmemeleri (yazlık bölgede yaşadığımızdan bolca plaja gittik birlikte) ve maalesef ağır kokmaları. yani ter ve parfüm karışımı bir kokudan bahsediyorum.

    eminim bütün fransız kadınları böyle değildir,genelleme yapmak istemem tabii, fransa'da yaşamışlığım yok. fakat benim deneyimlerim bu şekilde oldu. bu arada hepsinin bir ortak özelliği ise çok nadir makyaj yaptıkları.

    25 temmuz 2018 13:30


    8. dişlek olmak sadece fransız kadınlarında hoş duruyor sanırım. başka kimseye yakıştıramıyorum, olmuyor.

    21 temmuz 2018 05:05

    7. toplam 3 tane fransız kadın tanıdım. Her üçü de farklı hikayeler barındıran, birbirini tanımayan, farklı yaş grubunda insanlardı. Şimdi, her üçünde de farkettiğim ve resmen özendiğim özellikleri sırasıyla yazıyorum.

    1. tartışma kültürü: kusursuz bir konu açma, genişletme ve fikir alışverişi kültürü vardı üçünde de. Dinleme ve söz alma sırası keza mükemmel. Film tartıştım, dil tartıştım, feminizm dinledim ( dinledim diyorum çünkü özellikle bir tanesi derya denizdi), masaya gelen yemeği tartıştım. Tartışmayı, diyaloğu çok seviyorlar. Ve bu alışverişin sonunda sizin görüşünüze yaklaşmak veya sizin diğer görüşe yaklaşmanız onlara mutluluk veriyor. Yani durdukları zeminde inatçı değil, eleştireller.

    2. Sapsade makyaj. Biz fransız kadınını kırmızı rujundan biliriz hani. benimkiler de, yani E., C. ve Flore, yüz yılda bir kez makyaj yapıyordu. Ve evet, o sürülen de ikonik kırmızı rujdu. Onu sürdükten sonra da parmaklarıyla hafif siliyorlar, hakikaten sade ama etkili bir dokunuş oluyor.

    3. Not defteri : her üçünde de el boyutunda yani a5 veya travel size not defteri vardı. Öyle dolu dolu kullanıyorlar ki. Arasında biletler, not kağıtları, defterlerin cebinden çıkan acayip objeler. Flore veya florine? ( ismini yanlış yazmış olabilirim), sanat okullu olduğundan arada eskiz de yapiyordu deftere. Allahım nasıl özendim nasıl. Ve elbette çok geçmeden bu alıŞKAnlIĞI edindim. Yıllardır defter tutuyorum. Anılar için, yapılacaklar için veya listeler için.

    4. Hesaplılık. Her üçü de fuzuli para harcamaktan nefret ediyordu. Alışverişe çıktığımızda hemen her şeye dokunur, bakar, sorar, eder; ama beş bakıyorsa bir alırdı. Biri, para sorunu olmamasına rağmen beğendiği ayakkabıyı uygun fiyata bulamayınca ayağındaki ayakkabı yırtılana dek bekledi. zaten beğendiği de ayağındakinin aynısıydı. Öğlen yemeği yiyeceğiz, açlıktan başım dönmeye başlamış; uygun fiyatlı yer bulacağız diye en az yarım saat gezdi bir tanesi. Buldu da. Hem zevkli, hem uygun fiyatlı bir yerdi. Açıkçası bu özelliğin kimi zaman cimriliğe doğru kaydığını düşünmedim değil, ama çok da rahatsız edecek boyutlarda değildi. Eleştirdiğim, biraz yabanciladığım huylar da var. Ancak bunlar ortak değil. Hepsinde kendine özgü.

    özet olarak tanımaktan mutluluk duyduğum ve bana bullet journal alışkanlığı kazandıran kadınlar oldular.♡

    20 temmuz 2018 21:42 20 temmuz 2018 22:06

    6. Böylesine doğal olup aynı zamanda alımlı olmaları, zariflikleri, zevkleri ve dağınık saçlarıyla gönlümde taht kuran kadınlardır. Aslında hiç fransız kadın tanımadım şimdiye kadar belki de o kadınlar dizilerin filmlerin itelemesidir bize bilemiyorum ama bı imajları gerçekse çok hoş. Hayatta imrendiğim olmak istediğim tek kadın tipidir Fransız kadınları. 

    Eğer tanıyan bilen veya fransa’da yaşamış süslülerimiz varsa bize anlatıp aydınlatmalarını çok isterdim. 

    20 temmuz 2018 19:48

    5. saçlarına parfüm sıktıklarını öğrendiğimde hem şaşırmıştım hem hoşuma gitmişti çünkü parfümü saçıma sıkarim hep ben de. uzaktan tabi :)

    yan sokakta fransız bir cafe var ve buranın sahibesi de fransız bir hatun. kadın nerden baksan 50 ama incecik, kısa sarı saçlı, hokka burunlu. aksanını duymasam da fransız olduğunu tahmin ederdim sanırım. öyle bir zarif böyle zarif.

    çok zarif bulduğum kadınlar vesselam.

    20 eylül 2014 05:00 20 eylül 2014 05:39


    4. bir fransız hanımla sohbetim olmuştu. kendisi sanırım 60 yaşlarındaydı. sohbet parmağındaki kocaman kırmızı taşlı yüzüğün yakut olup olmadığını sormamla başlamıştı... bana yüzüğün yakut olmadığını ve ona annesinden kalma pahalı olmayan bir yüzük olduğunu söylemişti.

    onun annesine de büyük annesinden kalmış bu yüzük. o da kızına vermeyi düşünüyormuş... daha önce başka bir yüzüğünü kızına vermiş ama kızı kaybetmiş bu yüzden çok üzülmüş.

    ona bu geleneği ben de yaşatmak istiyorum dedim. kendi kızıma ve o da kendi çocuklarına versin... veya kızım olmazsa torunuma vermek isterim dedim. bana çok güzel bir tavsiyede bulundu,dedi ki ''eğer böyle bir şey yapmak istersen lütfen sağlıklı zamanlarında ona ver... benim annem ölüme yaklaştığı bir zamanda vermişti ve yüzüğüme baktıkça onu öyle hatırlıyorum'' ... anlatırken bir an gözümde canlanmıştı ve oldukça duygulanmıştım o an. kendisine çok teşekkür ettim ve başka konulardan konuştuk.

    tanım; aklımda bu anıyı canlandıran başlıktır.

    19 eylül 2014 20:36

    3. zarif kadınlar...

    19 eylül 2014 20:34

    2. başımıza ne geldiyse onlar yüzünden geldi. hele de fransız mankenleri. xxs bedenler, 25 beden kotlar, 32 beden pantolonlar hep onlardan ötürü. (gizlinot: bu konuda çok dertliyim)

    19 eylül 2014 20:25