guerlain terracotta parfüm

7. Kesinlikle güneş kremi kokmayan parfüm. Gayet ağır bi koku. Hatta bazen midemi bulandırıyor. Hayal kırıklığı oldu benim için biraz. Bronze goddess ile devam edicem

6. Kör atış yapmamanız gereken parfüm. Yaz, güneş kremi gibi kokuyor iyi hoşta baya ağır bir parfüm bu. Methini çok duyunca internetten gözümü karartıp alıcaktım iyi ki almamışım. Ben epey ağır buldum ki genelde hafif kokuları sevmem. 

5. Benim açımdan yaz, sahil, tropikal olarak tanımlanmayacak bir parfüm. Tüm noktaların üstüne çıkan yasemin kokusu baştan sona her daim baskın ve tek düze bir parfüm. O bronz şişeden daha tropik daha vanilyalı biraz da hindistan cevizli bir hava bekliyordum beklentime uymadığı için büyük boyunu almayacağım. Güzel bir yasemin kokusundan öte değil benim için.

4. Sevdigim notalari barindirdigi icin hic denemeden internet uzerinden kör aliş yaptigim parfum oldu.elime henuz ulasmadi ve haciyagi gibi koktugu seklinde yorum gordum.umarim hayal kirikligi yasamam.

3. benim için bu parfüm yaz parfümü değil de kışın ortasında "yazı özledim :,(" günlerinde sıkıp o güneş kremi, o deniz kenarını hatırlamak için kullanmalık bir parfüm. 

yoğun beyaz çiçek kokuları ile aram hiçbir zaman iyi olmamıştır, bu parfüm de oldukça yoğun yasemin ve tiare kokuyor. bu yüzden açık havada tek fıs kullanmalı ya da birinin yanından geçerken burnuma gelmeli, ancak o zaman keyfini çıkarabiliyor, o güneş kremi kokusunu alabiliyorum. kendi üzerimde kapalı alanda beni boğuyor, migrenimi tetikliyor. 

kalıcılık, silaj insanı çok memnun edecek cinsten, canavar derim. tek fıs bile gün boyu bana yetiyor. 

yanlış hatırlamıyorsam limited edition bir parfümdü ama çok sevildiği için düzenli olarak üretiliyor artık. aynı şekilde bu yolu takip edereken ardından meteorites serisinin pudra kokusunu da çıkardı guerlain. 

2. Limited edition olduğundan kelli bulamayan veya o kadar para dökmek istemeyen süslülere Dupe olarak (gbkz: yves rocher eau des vahines parfüm)ünü önerebilirim. Portakal notası yok ama geri kalanı neredeyse birebir.

1. parfümeride yaşadığım anlatması gereksiz uzun sürecek ufak bir kaza sonucu (gizlinot: ciddiyim) denediğim ve aşık olduğum bir guerlain parfümü. 2014'te limited edition olarak çıkmış, yok satınca her yaza doğru piyasaya sürülmeye başlanmış. daha önce duymamıştım ve şişesinin 80'ler estetiği ve terracotta adının bronzluk, dolayısıyla oryantal ve bol baharatlı, amberli kokuları çağrıştırması yüzünden muhtemelen elim varıp da denemezdim. fakat tam tersi bir kremsi, yumuşak, temiz beyaz çiçek kokusu çıktı. marka tarafından "solar floral" olarak tanımlanmış. yazı, güneş kremini, yazlık yöreleri çağrıştırıyor gerçekten de.

açılışta portakal çiçeği var, çiçeğin kendine özgü hafif yeşil-acılığı da belli belirsiz bir esinti olarak karşımıza çıkıyor, böylece guerlain'in o eski altın günlerindeki guerlinade geleneğine selam çakıyor. bu faz çok kısa sürüyor, zira buram buram kremsi-tropik tarzda beyaz çiçek notaları hemen tüm gösterişleriyle çıkıyorlar ortaya. ağırlık sırasıyla tiare(gizlinot: hiç kokladınız mı bilmiyorum, cennetin kokusu bu olmalı, yolunuz kıbrıs'a düşerse bulduğunuz yerde burnunuzu dayayın), yasemin, gardenya, ve yine portakal çiçeğini ayırt edebiliyor burnum. bu kremsi akor beyaz çiçeklerin yanında bol bol hindistancevizi sütünden de geliyor. inceden bir parça misk, vanilya ve ylang-ylang sıcaklığı da var ama belirgin olarak hissedilmiyorlar, hafif bir sıcaklık katıyorlar sadece. çiçeklerin geçidi solmaya yaklaştıkça bu üç nota hafifliklerini sürdürerek ciltte kalıyorlar.

kalıcılığı ve hissedilirliği imza parfüm olacak kuvvette değil, ayrıca mevsimselliği çok fazla. ama koleksiyonumda olmasını kesinlikle istediğim, son zamanların parfümlerinin şekerli yapay nota bombardımanı arasında çok taze bulduğum bir koku oldu. bir şekilde almazsam üzülürüm hatrım kalır.