yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (11)
    • medya (0)

    11. neredeyse 8 yıldır peşimi bırakmayan ancak yavaş yavaş kesin çözüme yaklaştığım ve tecrübelerimi paylaşmak istediğim biricik hastalığım. biliyorum ki bu hastalıkla ilgili bana söylenen ve sinir bozan cümleler başkalarına da kurulmuştur ve ne yapacağını bilemeyen çok kişi vardır. kısaca yaptıklarımı okumak isteyenler sondaki maddeleri okuyabilir ancak onun öncesinde biraz içimi dökmem gerek bu başımın belası hastalıkla ilgili.

    etrafımdaki kimsenin ve benim de konu hakkında pek bir şey bilmediğim lise son zamanımda yanaklarımın kırmızı kırmızı olması ve geçmeyen sivilce benzeri kızarıklıklarla başladı bende. egzama problemi zaten daha önceden de yaşıyordum ve sonra rosacea ile yüzümde de kendini gösterdi. tabi ben o zaman konu hakkında hiçbir şey bilmiyorum, yüzüm pul pul oluyor tüm nemlendiricileri sürüyorum faydasız, fondöten/kapatıcı asla kızarıklıkları kapatmakta işe yaramıyor ve daha bir sürü sinir bozucu problemler.

    ben de herkes gibi birçok dermatolog gezdim, bilindik dermatologlara gittim, başta rosacea teşhisi koymuyordu bile bazıları, akne tedavisi uyguluyorlardı, bilindik merhemler... zaten ben bu kadar dermatologların hiçbir şekilde çözemediği ve çözmeye de yanaşmadığı bir hastalık görmedim. son 2 senedir okuduklarım ve yaptığım denemelerle öğrendiklerimi bana söyleyen bir doktor bile olmadı. yaklaşık 3-4 sene önce üniversitedeyken gittiğim doktor bana "rosacea'nın bir tedavisi yok, bununla yaşamayı öğreneceksin, stres yapmayacaksın" demişti, yaşadığım hayal kırıklığını hala hatırlıyorum.

    neyse ki o günler geride kaldı. bunu tamamen tek başıma yapmış olmam da ayrı bir mutluluk benim için. ancak psikolojik olarak da aşırı derecede yıpranmış olduğumu söylemem gerek. konu hakkında hiçbir bilgisi olmayan herkes, başta ailem olmak üzere, akıl vermeye çalıştığı için artık bir takıntı haline gelmişti. yazları yüzüm iyileşiyor, özellikle okul ve vize-final dönemlerinde artıyordu yüzümdeki problemler. bu yüzden her şeyi kendi stresime bağlamaya başlamıştım. yani kendini suçlama ve takıntılarla geçen karanlık bir dönem.

    halbuki ne her şeyin stresle alakası var, ne de bu hastalık çözümsüz. bende gül hastalığının sadece tatlı bir kızarıklık olmadığını da tekrar söylemek istiyorum; rosacea, seboreik dermatit, ve hormonal akneyle birlikte yüzümde. en şiddetli zamanında yanaklarındaki kızarıklıkların içi iltihap dolup yüzünde turuncu öbeklerle gezmek zorunda kalmış biriyim.

    yaptığım ve faydasını belirgin şekilde görüp yüzümü tamamen temizlemeye yaklaştığım şeyleri paylaşayım. öncelikle, bu hastalık ve genel olarak cilt hastalıkları herkes için farklı. yapmanız gereken şey: denemek, denemek, denemek! şu zamana kadar okumuşsunuzdur, rosacea her şeyden etkileniyor. soğuk duş, sıcak duş, çok sıcak hava, çok soğuk hava, rüzgar, baharatlı yiyecekler, çay-kahve... bitmiyor. ama hepsi herkesi etkilemiyor, veya farklı dozlarda etki ediyor.

    öncelikle bilinmesi gereken:

    yüzü temizlemek tabiki önemli, ancak bu kozmetik ürünlerle çözülebilecek bir problem değil. dışarıdan yapacağınız tedavilerin yanında yediğiniz içtiğinizin önemi en fazla. bende en büyük etkiyi yeme-içme alışkanlıklarımdaki değişiklik gösterdi.

    bende etkili olan yiyecek-içecek yöntemleri şu şekilde:

    1. okuduğum şeylere dayanarak her şeyi tek tek denemeye başladım. değişiklikleri tek bir değişken olacak şekilde denedim, yani bir şeyi değiştirip diğer şeyleri sabit tuttum ve yüzüme bir etkisi var mı, yok mu test ettim. bunları da birkaç gün veya 1 hafta süresince yapmaya çalıştım. örneğin bir hafta çay-kahve içmedim, sonra çay içmeye başladım ve yüzüme zarar vermedi, ancak kahve içmeye başlayınca yüzümü etkilediğini fark ettim. o yüzden kahveyi olduğunca azalttım.

    2. her gün en az 1.8 -2 litre arası su içmeye başladım. normalde günde 2 bardak suyu bile içemezken farklı şekillerde kendime alıştırmaya çalıştım. sonuçta başardım ve yüzüme belirgin bir şekilde etkisini gördüm.

    3. kesinlikle ama kesinlikle paketli atıştırmalık tüketmiyorum. ayrıca fırın ve pastanelerden içinde ne tür yağ olduğunu bilmediğim hiçbir şeyi yemiyorum. margarin ve içinde palm yağı olan ürünlerin yüzüme zarar verdiğini gördüm ve tamamen kestim. bu da deneyerek oldu. yani yine test etmeye dönüyor iş. bazı çikolatalar bu paketli ürünlere nazaran daha masum olduğu için çikolata yiyorum. bazısı dokunuyor. deniyorum ve bırakıyorum. bazıları da hiç zarar vermiyor, onu yemeye devam ediyorum.

    4. benim için en zor olan şey bu oldu: peynir yemeyi bıraktım. süt ürünleri bazı kişilerin cildine ciddi anlamda zarar veriyor. peynir yemeyi kestiğimden beri yüzümde yeni tek bir sivilce çıkmadı, eski kızarıklık parçaları ve lekelerle, rosacea'ya hassas bölgelerle uğraşmaya döndü işim sadece. arada bir sütlü tatlı yiyorum, etkisini gözlemliyorum. ancak peyniri tamamen çıkardım diyebilirim.

    kullandığım ürünler:

    sabah:

    1. saf gül suyu. sabahları yüzümü saf gül suyu ile siliyorum. tonik vb. ürünler kullanmıyorum, onlar kızarıklığı artırıyor ve hassasiyete sebep oluyor. en saf olanı bile.

    2. hyaluronik asit serumu. bu ne kadar hayatidir bilmiyorum ama gerçek anlamda hassasiyetimi azalttığı ve nemlendirmeden önce yüze iyi geldiği için kullanıyorum.

    3. cerave nemlendirici krem. her sabah mutlaka nemlendirici krem sürüyorum. bu kremi internetteki forumlarda çokça gördüğüm için denedim ve yanaklarımdaki hassasiyeti yatıştırdığını gözlemledikten sonra kullanmaya devam ettim.

    4. güneş koruyucu. balkona da çıkacak olsam, pencerenin önünde de duracak olsam sabahları mutlaka güneş kremi sürüyorum. şu anda avene'in "eau thermale avene fluide 50+ teinte" adlı ürününü kullanıyorum, çok iyi veya kötü diyemem, bunu da denemek gerekiyor. ancak bu krem benim yüzümü yatıştırıyor.

    akşam:

    1. saf deniz tuzuyla yüzü yıkamak. bunu reddit'teki r/skincareaddiction başlığında ve internetteki rosacea ve seboreik dermatit forumlarında görerek merakla denemek istedim. hala deniyorum, denediklerini söyleyenlerin yüzündeki değişimi görünce kesinlikle denemek gerektiğini düşündüm açıkçası. iyot eklenmemiş deniz tuzunu suya katıp yüzümü onunla yıkıyorum, bir süre öyle bekledikten sonra da normal suyla duruluyorum. yakıyor ancak negatif hiçbir etkisini gözlemlemedim, denemeye devam.

    2. clindoxyl jel. bunu tuzlu sudan yüzüm yandıktan sonra kullanmıyorum. bazen sabah, bazen yüzümü yıkadıktan sonra uzun bir zaman geçtiyse gece kullanıyorum. son gittiğim dermatolog tarafından yazılmıştı ve yanaklarımdaki çıkıntılı kızarıklıklara iyi geldiğini gördüm. etken madde olarak benzoil peroksit içeriyor.

    3. cerave nemlendirici krem. geceleri de mutlaka yüzümü nemlendirmeye dikkat ediyorum.

    son olarak önerilerim:

    1. kullanılan ürünlerin içindeki etken maddeleri, asitleri bu dönemde daha çok öğrenmeye başladık ve takip edebiliyoruz. ben bunun için dediğim gibi reddit'teki r/skincareaddiction ve r/rosacea sayfalarını takip ediyorum. orada yüzüme benzer problemleri olan insanların kullandığı ürünlere ulaşabiliyorsam deniyorum. buralardan öğrendiğim birkaç serum ve krem var, onları da ulaştıkça deneyip tecrübelerimi paylaşacağım.

    2. gördüğünüz gibi kullandığım ürünler çok az ve basit, o yüzden yüzünüzü gereğinden fazla hırpalamayın, yormayın, sürekli deneyin. yediğinizi içtiğinizi sorgulamakla başlayın.

    yukarıdaki tüm alışkanlık değişiklikleri ve deneme-yanılmayla bulunan ürünler ve yöntemler benim yüzümü tedavi etmeyi başardı ancak hala süreç benim için devam ediyor. eğer bu hastalık veya benzer cilt hastalıkları geçirip kestirip atan dermatologlardan, paket paket cips yese bile yüzünde sivilce çıkmayan insanların ileri geri konuşmaları ve tavsiyelerinden benim gibi sıkılıp yıprandıysanız, lütfen kulak asmayın ve sadece kendinize odaklanıp size iyi gelecek yöntemleri bulacağınıza inanın.

    17 mayıs 2020 15:42

    10. isminin kulağa tatlı gelmesine rağmen insanı sinir eder. siz sinir stres oldukça kızarıklarınız bayram eder. hele bir de bu stresin üzerine sıcak duş ve kese eklerseniz gülleriniz çoğalır. 

    benim gül hastalığım, doktorun verdiği kremi sürmeyi bile unuttuğum, hastalığı düşünmeyi bıraktığım bi dönemde aniden yok oldu.

    sebebi stres olabilir deniyor fakat hayatımın en sıradan döneminde çıktı. neden oldu nasıl oldu ben pek bir şey anlamadım. cidden değişik bi tecrübeydi. umarım bir daha yaşamam.

    geldi ve geçti...

    15 mayıs 2020 05:09

    9. 2 kere geçirdim 2si de 9 ay sürdü. saysam bildiğim bütün belaları sayarım. şöyle diyim size, allaha havale edin dert etmeyin. nasıl olsa sağlığınıza etkisi yok, sadece hayatın sizi görsel olarak sınadığı bir dönemden geçiyorsunuz. sürün kreminizi, keseyi bırakın, ılık suyla yıkanın, bol bol bela okuyun geçer birkaç aya.

    15 mayıs 2020 00:53


    8. Yaklasik 3 hafta once sabah uyandigimda bacaklarimda kizamik gibi gorunen 4-5 leke fark ettim. Acikcasi pek onemsemedim o an cunku asiri alerjik bi cilde sahip oldugum icin yedigim bir sey dokunmustur diye dusundum. Aksama dogru kizariklar oldukca genislemeye, buyumeye ve yayilmaya baslamisti. Butun cilt hastaliklarini arastirdim. Yillardir dirsegimde kafasina gore beliren bi egzama var, o yayiliyor zannettim. Tabi hemen doktora gittim. Gul hastaligi teshisi kondu. Surekli vucudumu nemli tutmami, tuylu seyler giymememi, mumkun mertebe evde bacaklarima hicbir sey temas etmeyecek sekilde giyinmemi tavsiye etti. Allah'tan evdeyiz de disari cikmak zorunda olmadigim icin hepsini yapabildim. Bana sabah ve aksam surecegim bir krem ve aksam yemeklerinden sonra icmem gereken bir hap verdi. Hemen etki etti, lekeler sonduler. Renkleri acildi, kurudular. Tam kurtuluyorum heralde dedigimde az once dustan ciktigimda sol bacagimda yine kizamik gibi cikanlari gordum ve yikildim. Kis olsaydi pek umursamazdim ama yaz gelmis olmasi ve popomun iki yanaginda da oldukca buyuk sekillerde olmalari beni asiri uzuyo. Yarin kontrolum var, bakalim ne diyecek doktor. Sizi bilgilendiririm.  

    14 mayıs 2020 04:03 14 mayıs 2020 04:05

    7. Bu konuda söyleyecek çok şeyim var süslüler. Kendisiyle lise 3te sınav stresi yüzünden tanıştım. Aynı hastalık teyzemde de vardı zaten. Normalde orta yaş kadın hastalığı olarak geçse de ben ergenliğimin son düzlüğünde yakalandım. Yüzümde kızarık kabartılarla başladı sonrası maalumunuz. 7. Senemizi deviriyoruz kendisiyle. Son 1 senedir canıma tak etmesiyle kendisine hummalı bir savaş açmasam yüzüm noel baba gibi gezmeye devam edecektim. Size iki tavsiyem var;

    1- Kendi cildinizi tanıyın, deneme yanılma yapın, cildinize iyi gelen şeyleri keşfedin çünkü herkesin gösterdiği reaksiyon maalesef farklı ve bu da tedavinin çok yönlü olmasına neden oluyor. Sizin cildinizi kusura bakmayın ama dermatologlar bile sizden iyi bilemez. Onlar tıpçılar, sorunları çözmeye yönelik şeyler yaparlar ve bunlar hep aynı kalıp şeylerdir ama sizin cildiniz o kalıbı reddedebilir. 

    2- Araştırın. Deli gibi araştırma yapın safsatasından ekşi sözlüğüne süslüsüne, blog yazılarından youtube içeriklerine -yabancılarda çok yaygın bir hastalık olduğundan onların sırf bu hastalık için açtığı makyaj kanalları bile var- makalelerden haberlere, kullanılan ilaçların etken maddelerine ve ne işe yaradıklarına. Her şeyi araştırın.

     Bundan sonrası tere yağından kıl çeker gibi. Ben hiç ilaç kullanmadan çok ağır bir evredeki rozamı bitirdim neredeyse. Yılmayın, tedavisi yok diyenlere de aldanmayın. Bal gibi var. Sadece uğraşan çözümü bulabiliyor tabii. Uslu bir roza hastası olursanız bir gün belki bebeksi ciltliler köyünü siz de görebilirsiniz :)

    Ben kendi rutinimi ne olur ne olmaz buraya bırakıyorum ama bunu aklınızda seçenek olarak bulunsun diye koyuyorum, bu adımlar benim cildime iyi gelenlerdi. Sizinkine gelmeyebilir sediğim gibi. 

    Öncelikle benim canım bebeğim aşkım cildime en iyi gelen şey deniz suyu. Vallahi billahi deniz suyu. Bedava. Güneşten kaçınmamız gerekiyor evet biliyorum ama bana güneş de iyi geliyordu tuhaf bir şekilde, sonra fark ettim ki aslında iyi gelmiyor ama kötü de gelmiyor, benim iyi geldiğini düşünmem tenimin koyulaşmasından Dolayı kızarıklıklarımın görünmüyor olmasıymış. ama açıkçası bize anlatılan gibi de güneş herhangi bir yan etki yapmadı, ataklarımı arttırmadı ama bu sadece denize girdikten sonraki yediğim güneş için geçerli. Günlük hayatta şakağıma vuran güneşten bahsetmiyorum o cidden bütün cildimdeki nemi sömürüyor. 

    Gelelim rutinime;

    - Sabah ilk iş foreo ile güzelce temizliyorum bioderma sensi bio jel temizleyicisi ile ( foreo pahalı diyorsanız ben ondan önce xiaomi inface kullanıyordum aşırı memnundum ama kaybettim, fakat aynı bire bir etki. Trendyolda 160tl olsa da indirimden 80e almıştım ben inanılmaz kârlı)

    - Nib+fab günlük asir pedleri ile de kimyasal peeling yaprak ölü deriyi atıyorum ki kullanacağım ürünler etki edebilsin

    - Üstüne güzel bir nemlendirici %100 güllü tonik

    - C vitamini serumu + onarıcı yapılandırıcı bir bakım serumu (Diadermine lift + C vitamin booster inanılmaz iyi geldi yeni çıkmış)

    - Aleovera bitkisi %100 organik jel

    - Bol bol nem veren bir nemlendirici ve veya Roza krem

    - Üstüne fısfıslı güneş koruyucu. 

     Şimdi bu adımdan sonra dışarı çıkacaksam makyaj da yapıyorum, makyaj da bu rutine dahil çünkü kullandığınız tüm ten ürünleri organik ya da cildi tahriş etmeyecek paraben parfüm ıvır zıvırlarını içermeyecek. Tabi böyle olunca güzel durmuyor makyaj değil mi? İşte buna çözüm buldum hem aşırı güzel ürünleri olan hem de zaten kelebek hastası cilt döküntüsü yaşayıp makyaj malzemesi kullanamayan karısı için kurduğu marka Physicians Formula imdadıma yetişti Lovemarkım oldu valla. Bi gidip ürünlerini deneyin, hiçbir gözeneği tıkamayan kendinden spfli ürünleri olan önceden sadece eczanelerde satılan artık gratislere de gelmiş bir marka. 

    Kıssadan hisse böyle benim şimdi inanılmaz az kaldı, doktorum da hayret ediyor ki çok başarılı bir doktordur. Buraya yazdığım gibi bu listeyi ona da istedi ona da yapıp verdim düşünün. Neyse süslüler benden bu kadar ama umudunuzu kaybetmeyin asla ve asla. Vallahi döverim roza yüzünden umudunu kaybedeni o kadar.

    Edit; En önemli şeyi unutmuşum, ben acı canavarı turşu hastası kafein bağımlısıydım. Ama bunların hepsini kestim, öyle ki ekmek arası acı biber turşusu yerdim ben o derece. Ben bıraktıysam siz hayli hayli bırakırsınız. İnanın hemen etkilerini göreceksiniz. Hafta da bir en fazla iki kez bu kuralı yakmakta sakınca yok tabii ama uzak durmak en iyisi süslüler. Bir de bol bol su için. Ben yeri geldiğinde  yanıma 1 lt alıp çantamda taşıyorum valla eşek ölüsü gibi. Bardaktan su içmeyin çünkü insan unutuyor ama bir pet şişe hep elinizin altında olursa sürekli  içersiniz onu. Gözünüzün göreceği bir yerde dursun sürekli, zaten sonra alışkanlık yapıyor. Ben günde 2.5-3 lt arası içiyorum. Saatlarim var ona göre seviye çizgileri yaptım şişenin üstüne. Hedef koyuyorum anlayacağınıx ama aynı şeyi hapan app ler var, telefonunuza bildirim gönderiyor belli aralıklarda su içmeniz için. 

    Bütün Bunlara dikkat ederseniz ben iyileşeceğinizi garanti ediyorum süslüler. Teyzeme çok yalvardım gel beraber başlayalım diye (onun hamilelikten sonra oldu) ama o dikkat etmedi her şeyi günü gününe yapmadı ve iyileşmedi tabii ki, o da ümidinin olmamasından kaynaklıydı. Çünkü herkesin onunla yaşamayı öğren iyileşen bir hastalık değil ıvır zıvırları yüzünden umudu yoktu. Benim iyileştiğimi görünce başladı birden şuan yarı yolu geçti ve ciddi iyileşme kaydetti. 

    Bir daha söylüyorum SAKIN UMUTSUZLUĞA KAPILMAYIN. GEÇİYOR BU MERET! Vallahi tek tek bulur döverim süslüler sizi olmaz böyle.

    Ne isterseniz sorabilirsiniz, mütemadiyen yorulduğunuz yerde de motive verilir, saygılar :))

    Edit; allahını seven kuşburnu çekirdeği yağını da eklesin rutinine. Mu ci ze

    23 ekim 2019 12:42 2 mart 2020 22:42

    6. Vücutta kırmızı-pembe renkli, kaşıntılı ve döküntülü beneklerin çıkması. İlk olarak üst gövdede madolyon büyüklüğünde bir leke çıkıyor ve zamanla vücudun yüz hariç her yerine yayılıyor. Stres ve üzüntüyü pek bir seven bir virüsün sebep olduğu düşünülüyor. Kaşıntıyı ve benekleri arttırmamak için sıcak su, duş jeli ve liften uzunca bir süre uzak kalmak gerekiyor. Normal seyrine bırakılırsa 2-3 ay gibi bir sürede iz kalmadan geçiyormuş.

    Ben 3 hafta önce sol göğsümün altında bir leke farkettim ama pek umursamadım açıkçası. Tahriş olmuştur diye düşündüm. Sıcak suyla derimi yırtarcasına bir duş aldım aynı gün. Sonra ertesi sabah bir baktım bütün göğüs altıma yayılmış. Doktora gittim nemlendirici bir krem verdi ve bunu her duştan sonra sürmemi söyledi. Ne kadar dikkat etsem de son 3-4 güne kadar yeni küçük benekler çıktı. Kaşınmıyordum da hiç. Bu hafta başında sadece bir gecede tüm boynum, kollarım sırtım, göbeğim göğsüm ve kasıklarım bununla doldu. Bir de kaşınıyorlardı ki sormayın. Başka bir doktora gittim bu kez. Kortizonlu bir iğne, hap ve krem verdi. 1 günde etkisini gösterdi. İlk çıkan lekeler hafifledi, var mı yok mu belli değil. Diğerleri de yavaş yavaş geçiyor gibi. Kaşıntım bitti tamamen. Ben bu süreçte soğuk suyla duş aldım. Kesinlikle lif ve duş jeli kullanmadım. Bunların yerine saçımı ve vücudumu saf zeytinyağlı sabunla temizledim. Dar kıyafetler giymemeye dikkat ettim. Bunları yapmasam çok çok daha kötü olurdu eminim.

    16 şubat 2019 21:29

    5. Offf bende bundan 6.sınıftayken olmuştu korkuunnçtu hatırlayınca bile kaşındım ve ekşi pis bi koku geldi (gizlinot: Doktor yıkanmamı yasakladı 2.5 ay yıkanamadım, bezlerle silindim 😂😂)

    Bir akşam banyodayken kasığımda kırmızımsı birkaç leke fark ettim çığlık attım ağlayarak annemi çağırdım doktora gittik.. ertesi günlerde o birkaç şey onlarca şey oldu ve bir süre sonra bütün gövdeme, bacaklarıma yayıldı, yüze çıkmadılar.

    Deli gibi ama deli gibi kaşınıyordumm ağlıyordum kaşıntıdan, doktor bana hem banyo yapmayı hem de çorap etek vs giymeyi yasakladı okula müdürün özel izniyle eşofmanla gittim birkaç ay

    Böyle pul pul her yere yayılan benek benek gıcık şeylerdi ıyhhh inşallah bir daha çıkmaz Allah düşmanıma vermesin

    19 nisan 2018 00:24


    4. Bende de var olan bir hastalık bu. Tıptaki ismi pitriazis rosea.

    Fizyopatolojisi tam olarak aydınlatılamamış olsa da viruslarla ilişkili immunreaktif bir hastalık olduğu düşünülüyor. Genetik geçişi mevcut değil ve uveit (gizlinot: Bir göz hastalığı ) ile birlikteliği sık.

    Gelelim nasıl göründüğüne; ayağınızdan kafanıza kadar her yer sivrisinek ısırığı gibi lezyonlarla kaplanır. İlk çıktığında kırmızı renklidir, zamanla solar ve kahverengileşir. Çok fazla kaşıntı yapar ve kaşıdığınız yerlerde yeni lezyonlar ortaya çıkar. Genelde gövdede sınırlıdır, yüze yayılmaz. Lekeler uzun zaman içinde geçer ama sonuçta geçer, kalıcı iz kalmaz.

    Bu hastalık vücudunuzda aktif olduğunda kese, lif gibi yeni lezyon çıkaracak travmalardan derinizi uzak tutmalısınız. Kaşıntınız için antihistaminik alabilirsiniz. Bir de kortikostreoid içeren losyonlar/kremler kullanılabilir.

    Bende bu hastalık şimdiye kadar 2 kere çıktı; birinde öss'ye hazırlanıyordum, diğeri de üniversitede sınav zamanı çıkmıştı. Yani stresi çok sever.

    Ayrıca bu hastalık yüzde çıkan (bkz: Rosacea) hastalığından tamamen farklıdır.

    19 nisan 2018 00:14 19 nisan 2018 00:17

    3. (bkz: Rosacea)

    19 nisan 2018 00:10

    2. halkalar halinde sıcağa maruz kaldığında kırmızılığı artarak kendini belli eden bölgesel pütür pütür bir cilt hastalığı. ilk çıkan halka en büyük olurmuş. kendisi bende ara ara çıkan ilk çıktığında tedirgin olduğum ama artık umursamadığım bir rahatsızlık. kendi haline bırakınca ilaç kullananlara göre daha geç düzeliyor. görüntü haricinde bir sorun oluşturduğunu görmedim.

    19 nisan 2018 00:07

    ilginizi çekebilecek benzer başlıklar