hakan günday

7. Son yazdığı zamir romanında "ermenileri katleden türkler" cümlesiyle kendisinden soğutmuş yazardır. En hayran olduğum türk yazardı. Tanışıp kitap imzalatmışlığım da var kendisinden. Büyük şans diyordum hep. Artık hayal kırıklığı kendisi.

6. Son romanı Zamir'i okuyorum. Henüz yarınsındayım. Hem bir an önce bitirmek istiyorum hem de hiç bitmesin istiyorum. Hakan günday'ın romanlarında sadece hikaye değil, anlatımı ve aforizmaları da beni çok etkiliyor. O yüzden bazı satırları defalarca okuyor bazen de okumaya ara verip cümleleri hakkında düşüncelere dalıyorum. Bu da bana inanılmaz bir keyif veriyor.

En sevdiğim romanı az. 3 kez baştan okudum. Kim bilir kaç kez de özellikle bazı satırlarını okudum, ezberledim. Şiirsel anlatımını çok seviyorum. O cümleler birçok farklı varyasyonda kurulabilecekken hakan günday cümlenin en şiirsel en vurucu halini seçiyor. Onu benim için iyi romancılardan çok daha özel bir yer koyan da bu yeteneği. 

Tüm kitapları başucumda. Bazen arkadaşlarıma okumak için veriyorum, geri dönmezse gidip hemen yenisini alıyorum. 

5. 10 yıl kadar önce yazdığı 4 kitabı alıp okumuştum seri halde. Epey bir etkisinde kalmıştım. Farklı bir şey okumak isteyenlere tavsiye ederim. Yalnız çok da etkisi altında kalmamaya bakın. Şu dönemlerde daha neşeli kitaplar yeğdir. 

4. Tüm kitaplarını okuduğum, her birini ayrı ayrı sevdiğim, manyaklık derecesinde hayranlık duyduğum yazar. Kendisi 1976 doğumludur, ilk romanı Kinyas ve Kayra 2000 yılında basılmış, aslında 1998 yılında -yani 22 yaşındayken- kaleme alınmıştır. şu anki sadık okuyucusunu da bu romanıyla kazanmıştır. Beni asıl büyüleyen olay da bu kadar genç bir yaşta, henüz toyken böylesine bir eser ortaya koyabilmesidir zaten. Devamında da sırasıyla; zargana, piç, malafa, azil, ziyan, az ve daha kitapları yayımlanmıştır. 

Aynı zamanda “daha” kitabı prix medicis “en iyi yabancı roman ödülü”nü almıştır ve onur saylak yönetmenliğinde türkçe ve -more ismiyle- ingilizce olarak film olmuştur. 

Bunların yanı sıra hakan günday, şahsiyet isimli dizinin de senaristidir. 

Edebi hayatına beslediğim hayranlık dışında, kendisiyle 5-6 saat muhabbet etme fırsatım oldu. Bu güzel tesadüf için babama minnettarım, çok güzel bir insan tanımış oldum. çok samimi ve alçakgönüllü aynı zamanda da eğlenceli bir insan gözlemlediğim kadarıyla. 

çok seviyorum çok.

3. tüm kitaplarını bir kaç kere okuduğum, onunla büyüdüğüm yazar.

kinyas ve kayra'nın yeri benim için hep ayrı olmuştur, özel nedenlerden dolayı. son kitabı ise beni tatmin etmemiştir, diğer kitaplarına göre sanki yazmış olmak içi yazılmıştır.

2. Kendisinin azil adındaki kitabını okudum. Varoluş, yer altı edebiyatı ve hatta suç kitaplarını sevenler için tavsiye edebilirim. Kütüphanede kinyas ve kayra bana bakıyor şimdilik. Zamanı gelir elbet.

Bunlar kadar önemlisi afilli filintalarda yazıyor oluşu. Oluşuma gitmek ve yazılarını okumak isteyenlere linki bırakıyorum. (link: http://www.afilifilintalar.com/ afillifilintalar)

1. Ben bu adamın Hemen çaprazına oturup (gizlinot: 1 metre ya var ya yoktu aramızda ) aval aval suratına baktım ya konuşup, sorular sormak yerine tam bir (gbkz: süslülerin salaklıkları ) hikayesi.

Şöyle ki 2012'de henüz lisedeyken, bir etkinlik dolayısıyla söyleşiye gelmişti okulumuza; normalde sadece görevli ya da söyleşiye katılmak için hazırlanmış öğrencilerin katılabildiği etkinliğe kim olduğu hakkında fikrim olmamasına rağmen gidip pat diye de önüne oturmuştum (gizlinot: içerde çok gizli tanıdıklarım vardı kıps ) (bkz: ignorance is bliss )

Sonradan çokça pişman olsam da iş işten bayağı geçti anlayabileceğiniz üzere, neyse hayat bu ne olacağı belli olmaz. Başka bir sefere inşallah diyorum.