yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (29)
    • medya (1)

    29. once yalnizlastirdilar. ellerimize teknoloji denilen zehri verdiler. bireysel olmayi ogrettikten sonra somurmeye basladilar. kitlesellik kalmadi. suan dunya batsa elinden telefonunu dusurmez kimse.

    22 ekim 2020 17:48

    28. üstteki süslülerden biri çok yerinde bir analizde bulunmuştu. yolunda yordamında eleştiri, protesto yapmayı çok beceremiyoruz nedense. tepki vermek çoğu insanımızca yakmak yıkmak kırmak dökmek gibi eylemleri içerebiliyor.

    hoş, tepki verdin mi de yandaş medya ve karşıt fikirli insanlardan anında vatan haini, terörist damgası yiyorsun.

    zamlar hakkında ne diyeceğimi bilemiyorum. maaşlar olduğu gibi kalıyor. tükettiğimiz hiç birşeyin fiyatı yerinde durmuyor. ama ne anlatabilirsin ki 'ben hep 50 liralık alıyom yeaaa' diyen adama ?

    bu ülkede yaşamak, hayatta kalmak gerçekten çok zor, mucizevi hatta. her birimizi alnından öpüyorum.

    22 ekim 2020 16:52

    27. Sanırım bu cümlede öncelikle irdelenmesi gereken nokta bahsi geçen halkın etkinliği ve de yetkinliği. Toplumların bilinci ve bir hafızası vardır. Evet ilkokuldan itibaren anlı şanlı zaferlerimizi, zor dönemlerde halkın gösterdiği dirayeti ve hidayeti tarih derslerinden bana kalırsa inanılmaz yanlı bir bakış açısıyla yoğunca işledik. Küçükken hep zannederdim ki türk halkı kadar kahraman bir millet, gözü pek, doğru ve dürüst bir halk olamaz diye ki andımız doğruyum, çalışkanım ibarelerini içeriyordu. Ve evet kesinlikle geçmişte kahraman bir bilinç oluşmuş, gözünü karartıp bir parça toprak için uğruna canını feda edenler olmuş ancak geçmişin pratiği günümüz toplumuna ne yazık ki sirayet edememiş. Biz hep teoride belli başlı sınavları geçmek için öğrenmişiz o şanlı kahramanlık hikayelerini, ama iş pratiğe gelince pek bir yol kattettiğimiz söylemez. E Hal böyle olunca belli başlı durum ve zamanlarda milli damarlarımıza birileri basınca belki hep birlikte ses çıkarabiliyoruz sadece. Neden peki bunca adaletsizliğe, ekonomik eşitsizliğe, yandaşa peşkeş çekilen amaçsız ama milyon dolarlık olan yatırımlara kimse ses çıkarmıyor? Bunun sebebini sen, ben yerine istatistiksel, antropolojik veya sosyal açılardan yapabilecek bilim adamları da vardır elbet. Bu kesinlikle araştırma konusu olmalı çünkü toplumsal bir yozlaşma söz konusu. Bence bu yozlaşmanın en acı sebebi de siyasal islam ve onun getirisi olan liyakatsiz, ahlaksız ve iş etiğini kaybetmiş bir toplum. Mesela en son milli olan neydi beni sevinçten ağlatan diye düşündüğümde 2012 Londra Olimpiyatları'nda kadınlar 1500 metre finalinde Aslı Çakır Alptekin altın, Gamze Bulut gümüş madalya kazandılar. Hüngür hüngür ağladım 2 türk kadının bu başarısına ama sonra ne mi oldu dopingli çıktılar, ikisininde madalyaları alındı. Kısacık bir fıkra gibi ama hiç güldürmüyor. 

    Bilmiyorum bu toplum ne düzeltir, ne ayağa kaldırır ama en acilinden vazgeçmemiz gereken şey benim fikrime göre gösterişi bırakıp emeğimizle çalışmak ve üretmek ve tabii bir de başkalarının ne yaptığıyla değil kendimizin ne yapabildiği ile ilgilenmek. Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok, dünyada birçok örnek alınabilecek millet var, gerçek manada sıfırdan kuran bütün sistem, yönetim ve kurumlarını. ama tabii iş yine dönüp dolaşıp eğitime geliyor. Eğer hala "okumuş-cahil" diye bir tabiri bulunduruyorsa dilimiz, kullanıyorsak birileri için bu benzetmeyi demekki sistem baştan batık ve kokuşmuş maalesef. Böyle bir halkın ne yazık ki herhangi bir şeye tepki verebilme eşiği hem düşüktür hem de manüplasyona oldukça açık. O yüzdendir ki bir süredir Ayasofyaydı, doğalgazdı, Yunanistan ile gerilmelerdi gibi mevzular tartışılıyor haber portallarında ve sosyal medya mecralarında. Artan zamlar mı, O da nesi tavrı hükümetin baya bizi ghostlama şeklidir. 

    22 ekim 2020 12:29


    26. bazı durumlar var ki çok yapay kaldığını düşünüyorum ve samimiyetsiz buluyorum açıkçası. nasıl ki mesela burada youtube-ınstagram insanları, yerden yere vuruluyorsa burada ürün tanıtan-bilgi verenlerin de aslında yer yer samimiyetsizliğine ve tüketime teşvik edişine şahit oluyoruz. bilmiyorum hiç bu açıdan baktınız mı ama çok çok eleştirilen insanların bir o kadar ünlü olması da bana hep garip gelmiştir. işte idare ve politika üzerinden bakarsak da aynı tablo var aslında. hâlâ yüzde ellilik bir kısım var neredeyse. kalanlar ise kendi içinde bölünmüş durumda fikirsel ve yaşantısal olarak. sabit fikirli olanlar o ellilik kısımda iken, onların bir şekilde ortak bir bakış açısına sahip olduğunu biliyorken kalan elliyi suçalamak çok yersiz olur. ki muhalif dediğimiz kesimde bile aslında kendi çıkarları doğrultusunda yaşayanlar mutlaka vardır.

    işte bu zihniyet gelişmedikçe ve değişmedikçe, ne iktidar ne ekonomi ne de eğitim...vs değişecektir. soruyorum size; bundan bir 7-8 sene öncesi belki sosyal medya hesaplarınızdan ki çoğunluk fb olmak üzere, istediğiniz gibi durum paylaşımı yapıyordunuz. buna ben de dahilim, rahatça yazıyordum. şimdi ben paylaşım yapanı falan göremiyorum açıkçası. tevellüt kurtarmaz muhtemelen ama bu denli baskı gördüğümüz dönem olmadı belki de. yağ kuyruklarından şikayet edenler bile şimdi o dönemleri arıyor, yanılıyor muyum bilmiyorum.

    tepki diyorken bir yandan da pandemi sürecinde olmamıza rağmen hınca hınca dolu olan mekanlara ne demeli peki? tüketim alışkanlıklarımızın, evimizin idaresi bizde. neden insanlar evinde oturmayı bilmiyor diye de edemiyorum bir yandan. zaman içerisinde o kadar savurgan bir toplum olduk ki, kendi içimizde çelişkiye düşüyoruz bir yerde.

    ezcümle; herkes önce kendisine çeki düzen vermeli şu zor süreçten geçerken.

    22 ekim 2020 10:46

    25. eylem, direniş, haksızlığa itiraz gibi hareketler doğrudan toplumsal karaktere bağlıdır. bizim kadim kültürümüz aza kanaat, olana şükür, aç gözlü olmamak gibi vasıfları yücelttiğinden toplumumuz direnişlere alışık değildir. ne varki haksızlık karşısında susmanın aza kanaatle ilgisi olmadığını anlamamız gerekli. "avrupalı yapıyor ya", "avrupada böyle mi" gibi kalıp cümlelerden ve batı sevici oryantal bakıştan nefret etmeme rağmen batı toplumunun örnek alınması gereken bir özelliği olduğunu itiraf etmeliyim. almanyada bir kere ete zam gelmişti. sanırım 2012 yılıydı. kimse et almadı. inanır mısınız bütün etler tezgahlarda bekledi. ellerinde kaldı. bozuldu. sonra mecburen zam geri çekildi. fransada emeklilik süresi uzaltılmak istendi. halk sokağa çıktı. ama bizimkiler gibi kırıp dökme yakma yıkma amacıyla değil. derdini anlatma amacıyla. sonra ne oldu. geri adım atıldı. ne yazık ki bizde bu kültür yok. meşru yollarla hak aramanın toplumsal değerini bilmiyoruz. bebeklikten itibaren itaate meyyal yetiştiriliyoruz. yüzde yüz zam gelse de gidip alıyoruz. o zam neden gelmesin ki? sandığımızın aksine öyle büyük eylemlere gerek yok. zam gelen ürünü almamak yapılacak en büyük harekettir. elbette tüm ürünlere uygulanamaz. neticede temel ihtiyaçlar söz konusu. ama en azından lüks tüketimde uygulanabilir. mesela fiyatları arşa çıkmış arabalarda. hiç satmamak mı yoksa daha düşük kar marjıyla satmak mı? sizce bir üretici hangisini tercih eder?

    22 ekim 2020 10:34 22 ekim 2020 10:47

    24. YÖNETİMİN KİTLESİNDEN ses çıkarmasını bekleyemeyiz ama muhalifler ve gözü açık insanların sessizliğini çözemiyorum.

    22 ekim 2020 09:55

    23. bana (link: https://2.bp.blogspot.com/-yDZovHOYrMg/W3pSlaItgII/AAAAAAAAFPM/h-b6QxnCMCAHxiH9cjAATmv6tgMwobwBACLcBGAs/s640/uykusuz_20-agustos-2018-kapak.jpg şu) karikatürü hatırlattı

    22 ekim 2020 07:36


    22. Şeye giren şemsiye açılmaz misali.

    22 ekim 2020 00:54

    21. Tepki verince bir sey değişeceğine dair umudunu kaybetmiş olabilir insanlar. Bazıları da doların artışını dış güçlerin(!) Bir oyunu olduğunu düşündüğü için tepki vermeyi vatan hainliği ile eş değer tutuyor. Bazıları zaten doların artışının ekonomiyi etkilediğini farkedemeyecek kadar aptal ya da kendilerine itiraf edemiyorlar bilmiyorum.

    21 ekim 2020 23:26

    20. özgürlüğün en büyük düşmanı halinden mutlu olan kölelerdir -ernesto che guevara

    bunu ekonomiye de uyarlayabiliriz aslında...insanlar fakirleşiyor, bizler git gide fakirleşiyoruz ve bu durumun önündeki en büyük engel ise yine bizim gibi fakirleşen halkın içinde bulunduğumuz durum hakkında bilinç düzeyinde düşünerek yorum yapamaması...ne acı değil mi?

    21 ekim 2020 22:48