yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (8)
    • medya (0)

    8. Freud; hayatı sorgulayıp, anlamlandırmaya çalışan, hevessizleşen insan hasta insandır diyor. Ama viktor frankl durur mu; insan hayatın anlamını aradığında insanlaşır diyor. O yüzden hasta değilsiniz bu başlık altında toplanmış süslülerim, insansınız. Hayatı nasıl anlamlandırırız işte orası çok kişisel bir şey. Ama bir o kadar da (ironik bir şekilde) içine doğduğumuz kültürle inanılmaz bir şekilde derinden bağıntılı. Yani anadoluda doğan bir insanın hayatını islam çerçevesinden anlamlandırmaması, en basitinden bir başkaldırı mesela. 

    9 aralık 2018 12:37

    7. Ortalama 100 yıl sonra benim ve sevdiğim tüm insanların yok olacağını bilmek ve bunu düşünmek ile başlıyor bende. Bu fikir insanın aklına düştüğü zaman isteklerimiz, hayallerimiz,öfkelerimiz, sevinçlerimiz,kazandıklarımız, kaybettiklerimiz ve nicesi önemsizleşebiliyor. Peki daha sonra ne oluyor? Tabi ki insan bir gün öleceğini unutup hayatı önemsemeye ve kendini dünyanın merkezine koymaya, ufak hesaplar yapmaya devam ediyor. Diğer türlü yaşanır mı ki? Ne demiş Nazım Hikmet: " insan öleceğini bile bile nasıl yaşar? Ya delirir ya öleceğini unutur." işte o hesap...

    9 aralık 2018 08:44

    6. insan anlamdırdıkça kendini rahat hisseder, düşünce fikri de sabitleşir; kalıplandıramamak ise son bulamayan huzursuzluk

    9 aralık 2018 01:46


    5. İnsanların açlıktan ve susuzluktan öldüğü bu gezegende aslında pek çok şey anlamsız. Ama bir şekilde pek çok şeye anlam yüklüyoruz kendimizce. Başka türlü ayakta kalmak zor olurdu.

    8 aralık 2018 19:02

    4. hayatım yolunda gidiyor ama bazen boşluğa düşüyorum. en mutlu olduğum anda bile aklıma hayatın anlamsızlığı geliyor. bu anı yaşadım ve hazzı bitti anlamı kalmadı diye düşünüyorum. bu yüzden de ölüm beni korkutmuyor, aksine bu boşluktan beni çekebilecek tek şeymiş gibi geliyor bazen. kimi zaman da bu kadar çabanın boşuna olduğunu düşünüyorum ama çabalamak da zorundayım. örneğin 4 yıl üniversite okudum köpek gibi sınavlara çalıştım ve bitirdim, öleceğimi düşününce o kadar manasız geliyor ki. şu an bir işte çalışıyorum, her gün işe gidip geliyorum, izinli olduğum gün de çalıştığım gün de sıkıntıdan patlıyorum, ne yapsam beni tatmin etmiyor anlık mutluluğun dışında. 

    8 aralık 2018 13:28

    3. Bazen yaşadığım hayat, çabaladıklarım, başarılı olmaya çalışmam, her gün işe gitmek, kariyer, kazanip yarisinin elimden gittiği para, dış görünüşüm, çok sevdiğim saçlarım, itiraf etmesi zor ama sevdiğim adamla iyi giden ilişkim ve hep yanimda olacağına dair inancim - dostlarim, herşey ve herşey birdenbire anlamsiz gelebiliyor sözlük. Gerçekten neden bilmiyorum. Normalde böyle bir insan değilim ama bir gece birdenbire bu düşünceler zihnime doluyor. Acaba bi sorunum mu var bilmiyorum?

    Bu zamanlarda değersiz ve sıkıcı olduğuma dair hislerim de artiyor. Neden yaşıyoruz uğraşıyoruz diye düşünüyorum 

    Neyse sabaha uyanalim belki gecer

    7 aralık 2018 21:14

    2. İnsanı varoluşsal problemlere sürükleyen sorunsaldır.

    (gbkz: Milan kundera)nın (gbkz: varolmanın dayanılmaz hafifliği) kitabında şu söz geçer: (gbkz: einmal ist keinmal) "bir kere olan bir şey, hiç olmamış sayılır." olarak çevrilebilir.

    Milan kundera bu sözü şöyle bağlar "Einmal ist keinmal. Sadece bir kere olan şey diyor Alman özdeyişi, hiç olmamış sayılır. Yaşanacak bir tek hayatımız varsa eğer, onu hiç yaşamamış da olabiliriz fark etmez."

    5 kasım 2016 12:58


    1. Hayattan ne anlam beklediğimize göre kişiden kişiye değişen sorundur.

    Kimisi Tom Waits dinleyip ucuz şarap içmeyi hayata karşı bi protesto olarak görürken , kimisinin canı yollar çeker. Hayattan ve yollardan hiç birşey ummadan bütün hayatını sırt çantasına doldurup gitmek ister.

    Kimisi alkolü seksi kadın erkek ilişkilerini amaç olarak görürken kimisi araç olarak görür. Hedef kitle bellidir bu araç olarak görenlerde.

    Kimisi siyaha aşıkken kimisi gökkuşağına ait hisseder kendini. Kimisi de gökkuşağındaki gizli siyaha. Kimisinin de renkleri kaybolmuştur. Hayat siyah beyazdır onlar için.

    Kimisi papatyalardan yapma taçlarıyla gezinirken kendilerini adeta prenses hisseder. Kimisi de papatyaları sadece ve sadece seviyor sevmiyor diye söker atar. Aslında her ikisi de papatyaların kaderini belirler bilmeden.

    Kimi kendi yalnızlığını bulmaya çalışırken kendinden uzaklaşır. Kimiyse yalnızlığını radyoda çalan ian curtis de bulur. Sebepsizce koltuğundan kalkıp asmak ister kendini. Ama asamaz çünkü onda o göt yoktur. Bunun adı anlamsızlıktır.

    Kimi tanrıya inanır ona büyük bi aşkla bağlıdır kimiyse kendini tanrı zanneder. Ve hatta kimileri de inanmamaya inanır.

    Kimine hayat porselen tabaklarda sunulurken, kimine kendi hayatında tercih hakkı bile sunulmaz. Başkalarının hayatlarını yaşarlar hep bi maskeyle.

    Kimisi bir kelebek olmayı beklerken kendini bokun üzerinde bir böcekken bulabilir.

    Kimi anlamsızlık duvarlarını yıkıp ona anlam katan şeyleri bulur. Kimiyse hayatı boyunca hep arar.

    Kimi uzayın müziğine kendini kaptırıp gökkuşağında yutulan insanları görebilir. Kimiyse derin kara deliklerde cenneti bulabilir.

    İşte bunlar hep cosmos.

    Ukte sahibi ; (yazar: laceofmercy )

    24 aralık 2015 07:32