yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (37)
    • medya (1)

    37. (no: 1209641) son girdimden sonra hızımı alamadım, çok dolu olduğum için birkaç şey daha yazmak istedim bu konuda. hayvanlar üzerinde deney yapılıyorsa siz satın aldığınız için yapıyor. önceden o markalardan nefret ederdim, sadece onları suçlardım(gizlinot: tüketiciden çok üretici sorumluluk sahibi olmak zorunda diyordum) ama düşününce asıl suçlu biz tüketicileriz. o firmalarda çalışan insanların suçu yok, sorsanız onların da çoğu karşıdır bu işkencelere, ama herkes kendi ekmeğinin peşinde. insanlar satın alıyor ki onlar da bu işe devam ediyor. sırf çin'de satış yapabilmek için cf "olamayan" markaları batı tüketicisi boykot etse, ya da etme tehditi olsa devam edecek mi bu markalar çin'de satış yapmaya? hayır, ama böyle bir tehdit yokken ne güzel parasını kazanıyor, pazar payını koruyor, bünyesinde birçok çalışan var, niye vazgeçsinler enayi mi bu koskoca holdingler? hayvanlar kozmetik sektörü gibi keyfi amaçlara alet ediliyorsa bunun tek suçlusu, güzelliği süsü püsü için bu konuyu bildiği halde gözünü yuman, bilinçsizce onu bunu alan, bu döngüyü bozmayan tüketicidir. bu iğrenç, medeniyet dışı uygulamanın tarihe karışmasının tek yolu da boykot. öğrenciyseniz, işiniz başınızdan aşkınsa, ufacık da olsa bir bahaneniz varsa sizi ayrı tutuyorum ve ne parasal sıkıntısı ne iş stresi olan, makyaj masasında estee lauder'lar, shiseido'lar havada uçuşan, zamanını instagram, youtube, süslü sözlük gibi mecralara ayırıp işine gelince kozmetiklere gayet güzel hakim olabilen ama bu konuyu ısrarla umursamayan insanlara sesleniyorum: biraz vicdanınız varsa boykot edin. imkanınız var çünkü. bu testler sadece sizin yüzünüzden yapılıyor. videolarını izlemeye yüreğinizin el vermediği o işkence yapılan tavşanlar, maymunlar sırf siz o maskaraları, kremleri sürebilesiniz diye acı çekiyor. lütfen artık bu acıya son verin.

    24 kasım 2020 02:08

    36. merak edenler için petanın yayınladığı hayvan deneyleri yapan ve yapmayan markaların linkleri;

    (link: https://crueltyfree.peta.org/companies-do-test/ hayvanlar üzerinde deney yapan markalar)

    (link: https://crueltyfree.peta.org/companies-dont-test/ hayvanlar üzerinde deney yapmayan markalar)

    10 temmuz 2020 19:00

    35. hayvan/çoçuk/insan farketmez tecavüzün her türlüsünü yapanlara yönelik bir yasa çıkarılsa da bu deneyler onlar üzerinde yapılsa keşke. o pis mahluklar da bi işe yaramış olurdu.

    10 temmuz 2020 15:25


    34. Sağlık alanında yapılan hayvan deneylerine karşı olanların sanırım bu deneylerin ne amaçla yapıldığından haberi yok. Dünyanın her yerinde artık bu çalışmalar çok sıkı bir şekilde etik kurul onayıyla yapılıyor zaten belli sayıyı minimumda tutmak ya da en azından belli türlerle çalışma yapılmasını önlemek amacıyla modern yöntemler kullanılıyor ancak buna rağmen etkinlik ve daha da önemlisi güvenilirlik için hala bu verilere ihtiyaç duyuluyor. Eğer sizin teorinizle yapılmamasını tercih ediyorsanız çocuğunuzun, anneniz, babanızın toksik, karsinojenik etkilere maruz kalmasını doğal karşılıyorsunuz o halde. Kimse bu çalışmaları keyfinden yapmıyor; en öncelik hasta güvenliğini sağlamaktır. eczaneden ilaç alırken jenerik ilaca burun kıvıranlar burda hayvan deneyleri yapılmasın diyor o zaman sizi ilaç kullanmamaya davet ediyorum.

    9 temmuz 2020 22:42

    33. Bu konuda tartışmaya oldukça açığım, fikirlerim değişebilir, mesaj atmak isteyen süslüler mesaj kutuma beklerim. 

    -Açıkçası sağlık ve tıp deneylerinde kullanılmasını oldukça destekliyorum. Evet, hoş bir şey değil, yapan de zevkle falan yapmıyor zaten  ama yapmak zorundayız. Ne yazık ki iş başa gelince senin zamanın gelmiş ilaç alma doğal Seçilim falan diyen insanlara hayretle bakıyorum. Ya genç hastalar? Ya da ömrünün sonuna kadar acı içinde olacak olanlar? Hastalık öyle tek bir şey değil, kimisi için ölüm kalım, kimisi için de normal yaşamak için, ileride yatağa mahkum olmamak için elzem.hepimiz öyle ya da ilaçlara bağımlıyız, herkes ilaç kullanıyor. İlaçları bırakalım dersek dünyada insan diye bir şey kalmaz. Kaldı ki biz de doğanın bir parçasıyız, kendimizi kurtarmak için elimizden geldiğince hayvanları da düşünerek elbette kendimizi kurtarmaya çalışıyoruz ve bunda yanlış bir şey yok. İş başa düştüğünde tedavi olmak varken hayır ben hayvanlara zarar veremem demek kendim için olabilir bir şey değil. Deneyler de düzenleme ile yapılıyor.Sokaktan hayvan toplayıp yapmıyorsunuz, bu hayvanlar belli mutasyon/ düzenlemelerle ayrıca üretiliyor.deney yasaları da oldukça sert pek çok ülkede. Özellikle hayvan deneyi kullanacağın araştırmada,  neden hayvan kullanmalısın, hangi hayvanları kullanacaksın,kaç tane kullanacaksın hepsi net ve etik kurullarca kısıtlanıyor, kısıtlanmalı. Bir tane fazla hayvan kullanamazsın. Kaldı ki hayvana zarar vermektense öl demek ya da yaşamını ağır ve acı verici bir şekilde sürdürmesine neden olmak bana bu sefer de kendimize acımasız davrandığımızı getiriyor aklıma.

    Küçük bir dipnot: Bilimde de deney hayvanları / canlıları yerine neler kullanabilir pek çok ilham verici araştırma yapılıyor. Kaldı ki hayvan dediğimiz sadece fare, kedi, köpek değil, C.elegans, zebrafish vb. Vb. Virüsler de var bir de işin içinde. Daha ilkel diye virüslerin hayatı daha mı değersiz fareye göre? Şimdi burası benim kafamı karıştıran diğer nokta. Burada saçmaladıysam affola, aydınlatmak isteyenleri mesaj kutuma beklerim. 

    Edit 1: Ben hayatta kesin mutlak bir özellik olduguna inanmiyorum. Herkesin kendi ait degerleri ve inanç sistemleri var, kimsenin kendi hayat tercihlerine karismak haddime degil zaten, benim belirledigim hayat degerlerine uymayan bir insana da asla gereksiz, ne hali varsa görsün diyemem, ben kimim ki?  Hayati siyah beyaz olarak da görmüyorum. Ilaç deneyini desteklemek bencillik olmuyor, çünkü canli sevgisinin kurallari yok. Ilaç deneylerini destekleyen biri vegan da olabilir, vegan olmayip vejeteryan da olabilir, ya da düzenli et tüketmeyi tercih edebilir. Ya da hayvan deneylerini desteklemeyen birisi et tüketmeyi tercih edebilir. ( bunu et tüketmek tartışması için yazmadım, vejeteryan ya da vegan olan insanların daha çok bu sebeplerle bu beslenme biçimine yönelmesi nedeniyle yazdım, yanlış anlaşılma olmasın, o ayrı konunun başlığı)  Ne yazik ki hayattaki seçimlerimiz gittikçe karmasiklasiyor ve her zaman en beyazi secemiyoruz, çünkü artık en beyazi yok, en etigi yok. Belirli kurallar belirleyip sen bunun dışındaysan sen bu değilsin demek bana çok kısıtlayıcı geliyor. İsteyen istediği yaşamı yaşamalı ve onun sorumluluğunu taşımalı. Ama kendi için belirlediği kurallara uymayanları bencil, egoist olarak sınıflandırmak çok keskin bir ifade. Biz sürekli olarak bencil, sürekli olarak egoist olamayız, aynı şekilde sürekli en canlı dostu seçimi yapamayız, insanız sonuçta. Elbette biri çıkıp ben hayvanları tüketmeyi önemsemiyorum ya da insanların daha üstün olduğunu düşünüyorum bu nedenle bizim gücümüz onlar üzerinde kullanılabilir dese ayrı konu, ben onla alakalı değilim, öyle bir düşüncem yok.

    Edit 2: Hayvan deneyleri ile ilgili prosedürle alakalı, ya da yapılması ile alakalı sıkıntılar her sistemin sıkıntıları ve bunlar ne yazık ki varolmuşlar,keske olmasalar. Ileride bu tür deneylerde yer alacak olan ya da sorumlusu olacak insanlarin bu degeri tasimasi önemli. Zaten düzgün yapilmadiginda ortaya çikar sorunlara hepimiz tepki göstermeliyiz. Ben de Fikirsel olarak eger dünya ideal olsaydi ve simdiye yapilmis bütün deneyler bu etik degerlere bagli olarak yapilsaydi olarak yazdim düsüncemi. Öte yandan bazi deneyler yanlis uygulanmis olabilir ama insanliga pek çok faydasi olan ve daha düzgün deneyleri dislamak oluyor bu.Yine dedigim gibi ya hep ya hiç düsüncesi ya da ya öylesin ya böylesin ikisi de degilsen durusun yok demek çok dogru gelmiyor bana, kişi bu konularda apolitik de olabilir o ayrı konu. Yine de sorgulamak adina kendimi bu konuda sansasyonel olmayan yayinlari incelemeye verecegim. The liberation of animals okumayi düsünüyorum, başka kaynak önerisi olan varsa mesaj kutuma beklerim. Biraz daha bilgilendikten sonra da tekrar editlerim.

    9 temmuz 2020 22:18 10 temmuz 2020 19:49

    32. Sağlık alanı dışında yapılmasını doğru bulmuyorum. 

    Sağlığa gelince:

    Aşı yok demek buna bağlı salgınlar olur insanların hepsi aynı anda ölür falan demek.

    Aklıma çiçek geldi allah korusun.

    Ne bileyim katılmayı çok isterdim ama menenjitli bir bebek geldiğinde belki de iyileşmemelisin diyip antibiyotik vermemek?! Error?!?!

    Ya da kemoterapiye duyarlı bi kanserli hastanın ağzından kanlar gelerek öldüğünü izlemek!??

    Tüm dünyanın corona olup çoğu insanın solunum yetmezliğinden ölmesi!??

    Hastanelerin ve eczanelerinde kapatılıp aktarların çoğaltılması gerekir hekdjdkdk

    9 temmuz 2020 19:04

    31. ne yazık ki hala gerçekleştirilmesi zorunlu olan bilimsel aşama.

    arkadaşlar, olayın bizzat içinden gelen biri olarak çok kısa bir iki şeyden bahsetmek istiyorum. öncelikle canlı organizmayı bir bütün halinde simüle edebilecek bir teknolojimiz yok. doku ve organ mühendisliği son 10 yıla kıyasla çok gelişmiş durumda evet, laboratuvarda çip üzerinde doku üretebiliyoruz. hatta komple organ üretebilen çalışmalar var (kesin duymuşsunuzdur yapay böbrek, yapay kalp vs haberlerini).

    gözden kaçırılan nokta şu: (gbkz: holistik yaklaşım)

    sizin (gbkz: pulmoner hipertansiyon)u tedavi etmek amacıyla geliştirdiğiniz ilaç gerçekten etkili olabilir (ve bunu laboratuvarda kalp-damar sistemini simüle ederek gösterebilirsiniz belki) ama ya başka dokularda başka etkilere yol açıyorsa? mesela ereksiyonu tetikliyorsa? tanıdık gelmiştir hikaye muhtemelen (bilmeyenler için (bkz: viagra) ya da (bkz: sildenafil))

    bu olay, hayvan deneyi yapılmasına rağmen gözden kaçan advers etkiye sadece bir örnek. hayvan deneylerini ortadan kaldırırsanız holistik (bütüncül) yaklaşımı da tamamen ortadan kaldırmış olursunuz, oluşabilecek sorunları gözden kaçırırsınız.

    yine bir örnek vereyim. (gbkz: kolistin) bizim bildiğimiz bir antibiyotik. yıllar önce bol bol kullanılan fakat günümüzde geri çekilen, çok zorda kalmadıkça kullanılması tercih edilmeyen bir ilaç, çünkü nefrotoksik (böbreklere kalıcı hasar verir). neden böyle bir düzenlemeye gidildiği çok açık, çünkü sadece enfeksiyonla ilgili parametrelere bakılıp bakteriler üzerindeki öldürücü kabiliyeti araştırılmış. unutmayın ki yediğiniz içtiğiniz neredeyse her şey kana karışır, kana karışan bir şey de bütün vücudu dolaşır. yeni bir ürünü piyasaya sürmek istiyorsanız hepato-nefrotoksik olmamasına özen göstermelisiniz (loreal'in ürettiği rujun uzun süreli kullanımda böbrek yetmezliği yaptığını düşünün. satın alır mısınız?). firmalar da bu açıdan yaklaşıyor olaya. (gbkz: ticari itibar) diye bir şey var sonuçta.

    kendinizi firmanın yerine koyun. böbreği ayrı, karaciğeri ayrı, deriyi ayrı, sinir sistemini ayrı, kardiyovasküler sistemi ayrı... bütün sistemlerini ayrı ayrı test etmektense hayvanda test edilmesi daha az maliyetli (gbkz: ve daha doğru). daha doğru olmasının sebebi de bu araştırdığınız sistemler arası iletişimde gizli. örnek veriyorum, ürettiğiniz şampuanı laboratuvar ortamında ayrı ayrı deri, karaciğer, böbrek, kas, kalp-damar (dolaşım) sinir sistemi vs gibi çeşitli dokularda test edersiniz. sorun çıkmaz fakat şampuanı piyasaya sürdüğünüzde müşterilerinizden ellerde titreme yaptığı şikayetini alırsınız. sebebi (tamamen hayal gücümü kullanıyorum) saçlı deriden emilerek kana karışan, beyne ulaşan, beyinden de istemsiz şekilde ellere kasılma komutu yollayan şampuanınız çıkabilir. ayrı ayrı değerlendirdiğinizde sorun görmemeniz, bunun sorunsuz bir ürün olduğu anlamına gelmiyor. faz 4 denilen evre bu yüzden var (piyasaya sürülen bütün ilaçların takip edilmesi durumu, (gbkz: farmakovijilans)).

    gönül ister ki hayvan deneyi yapmadan, bütün bu anlattıklarımı laboratuvarda yapabilelim, ama yapamıyoruz. teknoloji gelişene kadar hayvanları kullanmaya devam etmek zorundayız. yine de size teminat (ve söz) veriyorum ki o hayvanlara gözümüzden daha iyi bakıyoruz. gerçekten öyle.

    edit. 3 adet link ekliyorum konuyla ilgili. FDA konu hakkında ne demiş, makalelerde neden savunulmuş merak ediyorsanız okuyabilirsiniz.

    1. (link: https://www.fda.gov/about-fda/fda-basics/why-are-animals-used-testing-medical-products FDA)

    2. (link: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5137861/ makale)

    3. (link: https://www.nature.com/scitable/topicpage/the-use-of-animal-models-in-studying-855/ pop-sci)

    30 kasım 2019 13:44 18 aralık 2019 22:01


    30. Bu konu gerçekten benim de canımı çok acıtıyor. Ama sanırım yapmayan marka yok gibi bir şey. Çoğu highend marka farklı ülkelerde üretiliyor. Örneğin Amerika'da hayvan deneyleri yasak değil ama Belçika'da yasak. Bildiğim kadarıyla Çin'de üretilen ürünler de zaten hayvan deneyi yapmadan üretmek yasak. Muhtemelen buradaki X markasında var, hayır yok, yok ben biliyorum var tartışmasının sebebi bu.

    Doku üretmek pahalı. Hayvanlar bedava. Komple yasaklanıp ağır cezalar uygulansa keşke diyicem ama ne kadar uygulanır? Bu cinayetin önüne ne kadar geçilir? Muhtemelen uygulanmayan bölgeler/eyaletler elbet kalır ve üretim için oralar tercih edilir en sonunda.

    Her şey bir yana, hayvana alerji yapmaması bana yapmayacağı anlamına mı geliyor ki? Öz anneme alerji yapmayan ürün bile bana alerji yapıyorken üstelik. Ayrıca doku kalınlığının farklı olmasına filan hiç girmiyorum.

    6 aralık 2018 17:08

    29. maalesef ki tıbbi görüntüleme yöntemlerinde de yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. örneğin mamografinin ne kadarlık dozunun ne kadar sürede kanser yapacağı gibi veriler, hayvanlar üzerinde bizim "vahşi" diyebileceğimiz yöntemlerle test edilerek elde ediliyor. insan vücudu modelleri var test amaçlı kullanılan, ancak bu testler son aşama testleri oluyor genellikle ve aşırı pahalı, ülkemizde bu tarz bir test altyapısı yok, yurtdışına gönderip test ettirip geri alıyorsunuz. hem zaman hem de maliyet olarak tuzlu. o yüzden süreç önce hayvan testi, sonra insan modeli testi, en sonunda da gerçek insan testi olarak işliyor.

    ilaç ve tıbbi cihazlar için hayvan testlerini nasıl tamamen bitirebiliriz, gerçekten bilemiyorum. şu anki teknoloji ile imkansız duruyor. kısa vadede ise hayvan testlerini daha iyi koşullara getirmek için hemen yarın bir şeyler yapabiliriz. denetimlerin arttırılması, kesip biçme için önce anestezi verilmesi gibi "insani" sınırlara riayet edilmesini mecbur kılmak, tüm deneylerin kamera kaydının tutulması ve deney ortamını denetleyen kuruluşların bunları incelemesi gibi önlemler alınabilir.

    bunların dışında, özellikle ilaç ve teknoloji sektöründe teste ayrılan paralar dudak uçuklatacak miktarlar. devlet, hayvan testi yapan kuruluşlardan özel bir vergi kesmeli ve bu para doğrudan doğa parkı veya barınak gibi yerlere gitmeli. bir can almanın karşılığı olamaz elbet. yine de hiçbir şey yapmamaktan ve sadece zarar vermekten iyidir.

    16 kasım 2018 18:09

    28. arkadaşlar ben bu konunun oldukça yanlış anlaşılan ve saptırılan bir konu olduğunu düşünüyorum.

    sakın yanlış anlamayın, bir hayvan düşmanı değilim (ki hayvan da besliyorum) ama bir noktada hayvan deneylerinin gerekli olduğunu düşünüyorum. ancak gerekli olduğu alan tabi ki de kozmetik değil. bu konuda sanırım hepimiz hemfikiriz. güzellik uğruna hayvanların kullanılmasını ve onlara zarar verilmesini ben de dahil olmak üzere hiçbirimiz istemeyiz.

    bir diğer konu olan tıp konusuna gelecek olursak, kimse kusura bakmasın ama burada hayvan deneyleri önemli. ayrıca bence unuttuğunuz bir şey var, bu deneyleri öyle her önüne gelen yapamıyor. uymanız gereken bazı kurallar var ve etik kurullardan geçmeniz gerekiyor. bu kurullar da üniversitelerde bu konuda uzman akademisyenlerden oluşuyor. bu kuruldan izin almış olsanız bile hayvanların ruhsal ve bedensel sağlığı, onlara en az zararın verilmesi için uymanız gereken bazı etik kurallar var. yapacağınız deneyi bu kurullara detaylı bir şekilde anlatmanız gerekiyor. kurullar da hayvanın durumunu ve elde edinilen yararı oranlayarak 2-4 hafta gibi bir sürede kararlarını verip size izin çıkarıyorlar veya çıkarmıyorlar.

    ayrıca tıpta hayvan deneylerinin kullanılmamasını savunan arkadaşlar, umarım cf olmayan ilaç kullanmıyor ve bi rahatsızlığı olduğunda ameliyat olmuyordur. ve hatta umarım vegandır ve hayvansal gıda, hayvan eti tüketmiyordur. aksi halde bu yaptığınız iki yüzlülükten öteye gitmez..

    edit: imla

    16 kasım 2018 18:01 16 kasım 2018 18:07