yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (10)
    • medya (2)

    10. Kendinizi konforlu, mutlu ve huzurlu hissettiğiniz tüm anları kapsayan, Danimarka ve tüm İskandinav ülkelerinde yaşam felsefesi olarak benimsenen kavram. Son zamanlarda hem bloglarda hem de sosyal medyada Hygge kavramıyla ve konseptiyle sıkça karşılaştığım için ben de bu konsepti araştırmıştım ve pek çok yazı okumuştum. Özellikle Hygge temalı fotoğraflar görmek beni çok mutlu ediyordu. Ben genelde işten eve geldiğimde ya da Pazar günleri Hygge konseptini evde oluşturmaya çalışıyorum. Açıyorum radyomu, güzel şarkılar eşliğinde bazen kitap okuyorum bazen de camdan dışarıyı seyrediyorum. Havalar ısınsa, bahar gelse de artık bunu doğada, açık havada yapsam. Ama kendimi iyi hissetmem için Hygge bana çok iyi geliyor. Dün hem Hygge hem de birden çok yaşam konseptiyle ilgili bir yazı paylaştım, belki size de ilham olur diye (link: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/sizi-mutlu-edecek-5-yasam-konsepti/ buraya) eklemek istedim. Bazen hayatın ve iş dünyasının stresinden uzaklaşıp kendinize ve sevdiklerinize zaman ayırmayı lütfen önemseyin. Bedenen ve ruhen daha sağlıklı ve zinde bir yaşam için buna özen gösterin.

    11 mart 2020 10:43

    9. meğerse hayal ettiğim yaşam biçiminin bir adı varmış. teşekkürler danimarka(gizlinot: swh).

    3 temmuz 2018 23:35

    8. danimarkalıların "(gbkz: cozy)" yaşam tarzına verdikleri isim. hü:ge(h) diye okunur. sondaki h vurgusuz okunur. danimarkada ve iskandinav ülkelerindeki kültürel hygge konseptinin bizim kültürümüzde tam bir karşılığı yok. sade ve evcil yaşam, sakin yaşam, rahatlık ve konfor, aile sıcaklığı gibi şeylerle açıklayabiliriz belki. hygge terimi küresel dünyada (bkz: the dannish art of living: hygge) kitabıyla ün kazanmıştır. instagram'da rahatlatan "(gbkz: cozy)" paylaşımlar yapan bir hesap da var: hygge türkiye.

    hygge konseptiyle ilişkilendirilen aktivitelere gelince:

    -(gbkz: citta slow) ya da slow city (yavaş şehir) dedikleri olayla biraz benzer. hayatta çok şeyi az zamana sığdırmak yerine, az şeyi zamana yayarak tadını çıkartma üzerine kurulu. örneğin, tüm akşam boyunca ormanlık alanda yapılan temposuz yürüyüşler, sporculuk amacı taşımayan, arkadaşlarla/aileyle (gbkz: yakınlaşmak) ve (gbkz: bağ kurmak) için yapılan gösterişsiz tatiller, doğa kampları ve ufak geziler hygge sayılabilir.

    -hygge denince verilen en klasik örnek akşam arkadaşları eve toplayıp bir mum ışığında yemek yiyip sohbet etmek, birbirini dinlemek. tabii bizde aile ya da arkadaş toplaşması denince akla ya haldır haldır kısır servisi yapmak ya da içmek geliyor.

    -evde battaniye altında kedi-kitap-kahve yapmak.

    -ben evde ailecek şaban filmi izlemeyi de çok (gbkz: hygge) buluyorum. herkes gülüyor, hafif bir nostaljisi var, çok kafa yorduracak şeyler değiller vs.

    -elektrikler gidince ev ahalisinin tek bir odada toplanması ve biten şarjlar dolayısıyla sohbete mecbur kalması tam bir (gbkz: hygge).

    -bence taşınmak hygge. her yer koli, internet yok, ocak tam kurulu değil, idareten lahmacun yaptırıp üstüne gazete serili masada yiyorsunuz ailecek. bir iş bölümü var, herkes herkese yardım ediyor vs.

    peki, günlük hayatın içinde nasıl hygge olabiliriz?

    bana göre hygge, doğudaki (gbkz: mindfulness) tarzının batıdaki karşılığı gibi. anı yaşamak, fazla ve abartılı şeylerden kaçınmak, özellikle insan konusunda (gbkz: cimri) olmak, ama o az sayıda kişiyle (gbkz: daha yoğun) ve (gbkz: samimi) ilişkiler kurmak demek.

    mesela:

    -15 kişilik lise arkadaş grubuzla her 15'te 1 (gbkz: süslü) bir cafede buluşmak yerine, en sevdiğiniz 3'üyle basit bir yerde buluşup ince belli bardaktan çay içerken gerçekten birbirinizi dinleyebilirsiniz.

    -her ders arasında ya da öğle arasında (veya haftasonları) ofisten/okuldan (gbkz: çok da bayılmadığınız) insanlarla mangal planı, bilmem nerdeki restorana gitme planı, ders arasıysa 10 kişi kantinde boş yapma planı vs. yapmak yerine; 1 ya da 2 kişiyle oturabilir, hatta tek başınıza yemek yiyebilirsiniz.

    -alışverişi ve dolayısıyla tüketimi azaltabilirsiniz. (bkz: tüketmiyoruz kampanyası) az parçayla çok kombin yapmak, 3 tane ayakkabıyla yaşamayı öğrenmek, her gördüğünü almamak, evde yemek yapmak vs. hepsiyle ilgili tonlarca öneri ve örnek var internette.

    -hayattan dramayı çıkartmak. işte esas hygge bu. görümce düğünde yüzünü askıttı diye konuşan insanları hayatınızdan ayıklayabilir, kendinizdeki bu dürtüleri kontrol altına alabilirsiniz.

    kısacası; kafasal, ruhsal, mantıksal, duygusal, fiziksel ve maddi olarak bir sadeleşme, sadeleşirken de aslında zenginleşme ve yoğunlaşma tarzıdır hygge.

    23 mart 2018 17:03 23 mart 2018 17:12


    7. fikir almak için bu hesabı takip edebilir, sorularınız olursa sorabilirsiniz =)  (link: https://www.instagram.com/hyggeturkiye/ https://www.instagram.com/hyggeturkiye/) 

    Kuzey ülkelerinde, özellikle Danimarka'da soğuk hava, güneşsiz günler, alınan yüksek vergiler, fiziksel olarak konforsuz bir yaşam sebebiyle ortaya çıkmış mutlu yaşam felsefesidir. 

    Buz gibi günler hayal edin. hem de ne zaman biteceği belli değil. insanlar kendi kendilerine eğlenceler, ruhlarını ısıtacak meşgaleler bulmuşlar. bizim kültürümüzde de bolca var aslında. sobada kestane, kuzine başı masalları, gaz yağı lambasıyla aydınlanan odalar, camdan rüzgar sesi duyarak sohbet edilen anlar hep hygge. sadece adını koyamamışız. babaannenizin ördüğü patiği giyip bağdaş kurarak yere oturduğunuz andaki sıcaklık hissi diyebiliriz.

    danimarka versiyonu da pek farklı değil. belki daha modern. 

    sıcak şarap, bitki çayı, kaliteli kahve, sıcak çikolata gibi içecekler; havuçlu kek, tarçınlı bisküvi, zencefilli kurabiye gibi kokusu evi saracak atıştırmalıklar hyggenin bir parçası. 

    olmazsa olmaz mum ışığı, loş bir ortam, mümkünse şömine gibi doğal bir ateş ısıtması. 

    pofidik çoraplar giyip, yumoş battaniyelere sarılarak bütün gün en sevdiğiniz diziyi izlemek. 

    ya da arkadaşlarınızı davet edip bol sohbetli sıcak muhabbetler yapmak. bunların hepsi hygge. daha fazla örnek de bulunabilir. hepsi kişinin kendi tercihleriyle alakalıdır. 

    ben akşam olunca sütlü kahvemi koyup, netflixten 1 saatlik şömine videosu açıp, sakin bir müzik listesi ve mumlar eşliğinde eşimle sohbet etmeyi alışkanlık haline getirdim. bazen lavanta yağı, hindistan cevizi yağı yakıyorum yağdanlıkta. kendi kendinize bulabiliyorsunuz dediğim gibi. 

    kendinizi güvende ve keyifli hissettiğiniz anlardan ibaret aslında.

    bizim bu kadar kolay adapte olup sahiplenmemiz hem kültür olarak çok uzak olmamamız hem de yaşaması zor bi ülkede olduğumuzdan ihtiyaç duyuyor olmamız bence. 

    29 ocak 2018 15:42 29 ocak 2018 15:45

    6. hayatım ''life style'' olmuş vay anasını...

    27 ocak 2018 21:28

    5. kelimenin anlamı rahatlatıcı, sakin, sıcak ve huzurlu ortamlardan keyif almak gibi bir şey, tam karşılığı yok diğer süslülerin de yazdığı gibi ama siz anladınız bence. yumoşluluk diye tanımlıyorum ben de. 

    kendimi dinlemeye, kafamı dağıtmaya (gizlinot: özellikle finallerden sonra) ihtiyacım olduğunda yapıyorum ben bunu. fırına kekimi kurabiyemi atıyorum, duşumu alıp en yumoş pijamamı çoraplarımı geçiriyorum, kahvemi (gizlinot: dışarıda kar varsa sıcak çikolatamı) alıyorum ve battaniyemin altına saklanıp dizi maratonu yapıyorum. 

    bir diğer versiyonu da sevgiliyle dostlarla yapılır, onun tadı bir başkadır, sohbetin muhabbetin dibine vurulup bağlar güçlendirilir. 

    24 ocak 2018 18:37

    4. (yazar: pizzalife) +1500

    dünden beri takipteyim başlığı, yazacağım ama linç yerim diye yazmıyordum. pazarlama dehası tüm o mumlar, şaraplar, cookieler, şamdanlar, şömine falan. danimarkalılar bu kadar abartmıyor, bizim fırsatçı mekan sahipleri geceliğini kişi başı 200'den iteleyecek bir ortam bulmuş yardırdıkça yardırıyor:) mum evet başrol gibi görünebilir ancak elzem değil. led ışık olur gaz lambası olur. buradaki temel amaç sevdiklerinle loş ve samimi bir ortam yaratmak. bunlar has danimarkalı birinin ifadeleri. amaç sevgi, amaç paylaşmak, amaç dünya barışı ^^ bakın mesela masa lambasının aydınlattığı masada makarna yemek ve şarap içmek de (link: https://i.hizliresim.com/Plo8gO.png sevdaya) dahilmiş. bu hygge'miş mesela, ben bilmeden dümdüz nefessiz yemek yiyordum. madem çekeceksin haber ver şeref yoksunu, tembel gözüm hayko cepkin gibi çıkmış saçlarım mısır püskülünden hallice. olsun, yine de çok severek hatırladığım bir an benim için. eski sevgili de olsa^^

    dipnot: aynı şey pilates için de geçerli. alman asker ve sporcu Joseph Hubert Pilates, 2. dünya savaşı sırasında nazi kamplarında yarım metrekarelik alanlarda günlerce oturmak zorunda kalan insanlar çürümesin, hamlamasın diye pilatesi geliştirmiş. yarım metrekarelik alanda egzersiz yapabilsinler istemiş. endüstri nasıl ekmek yiyecek? yok mat yok top yok lastik dvd ohooo ablacım ne yaptınız siz ya? vallahi her seferinde düşüyoruz bu tufaya ha. 30 dolara che guevera t-shirtü aldıran kapitalizm, sn bi şrfszsin....

    24 ocak 2018 14:38


    3. Eyy bekarlar! Yapabiliyorsanız bol bol yapın bundan, evlenince yapılmıyor.

    Tanım: Kocası salonda uyurken mutfağı toplayıp sütlaç yapan (yazar: lovestoned)’un yapmaya çok özendiğidir. Zaman hariç gerekli tüm şartları da mevcuttur.

    23 ocak 2018 19:13

    2. İsmini görmek bile beni mutlu ediyor. Başlığı görünce çok sevindim. Norveç'e gitmek istiyorum. Bu kış sık sık karşımıza çıkmaya başladı hygge. Sanki yazlık bişey değilmiş gibi geliyor bana:) Pegasus yayınları "hygge" adlı kitabı Türkçe'ye çevirmiş. Elimdeki kitabı okuyunca onu alıcam. Kış bitmeden okumam lazım :) böyle led ışıklı, mum ışıklı, sıcacık bi ortam, yumuş pijamalar, en sevdiğim arkadaşlarım, hoş sohbet ortam istiyorum gerçekten. Hayat böyle mutluluklarla güzel, anda kalmak..

    23 ocak 2018 15:14

    1. orijin olarak danca bir terimdir. hü-ge diye telaffuz edilir. türkçe karşılığı tam olarak tek bir kelime şeklinde yoktur. hygge, sıcaklık, samimiyet, rahatlık ve en önemlisi huzur hislerinin bir arada yaşandığı bir durumu betimler. ingilizcedeki (gbkz: cosiness) kelimesiyle yine tam olarak karşılığı olmasa da benzerdir.

    iskandinav kültürünün en önemli parçası olan, ev, mum ışığı, kahve ve sevilen kişilerle stressiz, sakin huzurlu bir ortamda vakit geçirme durumudur esasen. hygge tek başına da yaşanabilir, aslında mekandan da bağımsızdır temelde; ancak bazı unsurlar (mum, şömine, kahve gibi) durumu pekiştirir.

    kışları yaşanan soğuk, karanlık ve uzun gecelerin yaşanılabilir kılınmış halidir. kültür olarak daha minimal, sakin ve azla mutlu olan bir toplum oldukları için, hygge hayatlarının sıradan bir parçasıdır bu insanların. az ve küçük şeylerle mutlu olabilme sanatı bir yerde.

    8 mayıs 2017 23:16

    ilginizi çekebilecek benzer başlıklar