yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (5)
    • medya (0)

    5. Açıkçası yanlış anlaşıldığını düşündüğüm ve benim de ilk başta yanlış anladığım film.

    Bu filmi ilk kez izlemeye başladığım zamanı hatırlıyorum. Mevsim kıştı. O zamanlar film hakkında fazla bilgim yoktu. Öyle açıp izlemeye başlamıştım ama başrolün ben gezgin olacağım ben böyleyim triplerine aşırı kızmıştım. Bir de o dönem ergenlik dönemindeydim. En çok kızdığım şey "sen istersen her şeyi yapabilirsin. Para önemli değil. 5 lirayla bile dünyayı dolaşan insanlar var" tripleriydi açıkçası. Bu yüzden ben de kendimce triplere girmiş. "Kurtlar mı yiyecek ne olursa olsun aman" diyerek ilk yarısında kapatmıştım.

    Seneler geçtikten sonra filmi baştan sona izledim. Film bitince öyle kaldım. Gözümden yaşlar süzüldü. O zaman filmi yanlış anladığımı farkettim. Christopher yaptığı seçimden pişmandı. Kendini yalnızlığa mahkum etmişti ve son sözleri "mutluluk sadece paylaşıldığı zaman gerçektir" olmuştu.

    O yüzden bu filmi izleyip "ben de böyle olacağım. Yalnız olacağım. Tek kalıp doğayla bütünleşeceğim" diyen insanları hiç anlamadım. Ben bu filmden açıkçası kendim için başka bir ders çıkardım. Bir zamanlar ben de yalnızlığın sorun olmadığını tek başıma mutlu olduğumu düşünüyordum. Daha sonra ise gerçekten gerçek mutluluğun paylaşmak olduğunu düşündüm. Bu düşüncemi de en çok katkı sağlayan işte bu film oldu.

    O yüzden demin bir süslünün filmin adını yazdığını görünce duygulanıp bu başlığa koştum. o günden sonra bu filmin yeri ben de özel oldu.

    Müzikleri ise ben de hep ukulele çalma isteği uyandırmış. anlam olarakta çok güzel olan tüm eddie vedder'in müziklerini indirmemi sağlamıştır.

    3 ağustos 2018 00:35

    4. Ünlü gezgin christopher mccandless’in hayatının anlatıldığı film. Filmde benim için güzel olmayan bir şey yok diyebilirim. Olay geçişleri, oyunculuk, soundtrackler ve doğanın muhteşem görüntüsü. Her bir detayı harika tasarlanmış ve filme yansıtılmış. Her izlediğimde bende aynı etkiyi bırakır. Filmi izlerken hayatınızı sorgularsınız. Ben ne için burdayım? Gerçek yaşam bu mu? Diye sorular sorarken bulursunuz kendinizi. Hiç bir zaman christopher mccandless gibi bir karakterde olamadım. Yani sahip olduğum, sevdiğim insanları arkamda bırakıp gidecek cesaretim asla olamayacak. Ama filmi izlerken bu özelliğine saygı duydum ve özendim. Çünkü bu gerçekten özgür ruhlu bir insanın yapabileceği bir şey belki de.  

    Velhasıl bende filmi tekrardan izleme isteği uyandırmış başlık. Işıklar içinde uyu alexander supertramp!

    Bu girdimi filme dair en sevdiğim şarkıyla bitiriyorum. (link: https://youtu.be/UAphzAmDc4w Eddie vedder-society)

    18 mart 2018 21:08

    3. jon krakauer'ın 1996 yılında yayımlanan ve christopher mccandless adındaki bir gencin maceraları hakkında, filmle aynı ada sahip, kurgusal olmayan bir kitabından uyarlanmış, 2007 yapımı sinema filmi. yönetmenliğini sean penn yapmıştır.

    filmin eddie vedder imzalı soundtrack albümü de bulunmaktadır. 

    yaşadığı yere, zamana, kişilere veya mekana ait olmadıklarını düşünen insanların ayrıca ilgisini çekecektir.

    12 ocak 2018 15:43


    2. Beni en cok etkileyen filmlerden biridir. Duragan bir filmdir ve genc bir adamin tum duzene karsi durusunu anlatir. Gercek bir hayatin sinemaya yansitilmis halidir.

    Filmin harika doga goruntuleri vardir ayrica. Benim icin o marvel efektlerinden sonra tam bir gorsel solendi.

    edit: film hakkındaki görüşlerim aksi yönde değişti

    28 aralık 2015 04:41 2 şubat 2016 16:36

    1. - sisteme karışıyım

    - kahrolsun kapitalizm, kahrolsun para

    - ben maceracıyım

    - yemek için yaşamam, yaşamak için yerim

    düşüncelerine sahip, aynı ortamda olsanız ağzına bir tane vurmak isteyeceğiniz bir adet ana karakter barındırıyor.

    yine gerçek bir olaydan, gerçek bir kişiden esinlenilmiş bir senaryo. hikaye güzel, yalnız ekrana yansıtırken fazlaca abartıldığını düşünüyorum. soundtrackler güzeldir, manzaralar güzeldir. laf olsun diye izlenilebilir.

    ukte: (yazar: notalice)

    28 aralık 2015 03:37 28 aralık 2015 03:37