jean christophe grange

21. Şu ana kadar sadece şeytan yemini adlı kitabını okudum ama nasıl okudum bir ben bilirim. Ömrümde hiçbir kitabı okurken bu kadar korkmamıştım. Bu saatten sonra diğer polisiye kitaplardan aynı tadı alabileceğimi hiç sanmıyorum. Ölü ruhlar ormanı kitabını da aldım fakat okumaya korkuyorum.

20. polisiye gerilim sevenlerin bayılarak okuduğu, son kitabı ölüler diyarı (gizlinot: la terre des morts )(gizlinot: adam her zamanki gibi harika bir iş çıkarmış ) ile beni yine uykusuz bırakmayı başarmış yazar. bütün romanları çok iyidir ya özellikle kızıl nehirler ve siyah kan çok başarılı romanlardı. bir de leyleklerin uçuşu. yazar, kesinlikle nokta atışı yapmış, bu konu daha iyi anlatılamazdı dedirtmiş özel bir romandı.

o kitaplar nasıl aktı, ben ne ara bitirdim gerçekten bilmiyorum. benim için tıbbi gerilimde tess gerritsen neyse, polisiyede de jean christophe grange odur. ikisinin de anlatımına, bilgi derinliğine ve bunu okuyucuya aktarım şekline bayılırım. yalnız bu adam öyle bir kurgu yeteneğine sahip ki, bu bölümü de bitirip biraz ara vereyim deseniz bile kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. konuyu öyle güzel işleyip, bölümleri öyle bir yerden bir diğerine bağlıyor ki zekasına, yeteneğine hayran olmamak mümkün değil. o yüzden yeni kitabı çıksa da bir an önce okusam diye beklediğim ender isimlerdendir kendisi. o iki gün istanbul'da olmak vardı. seninle aynı ortamda bulunamayacağım için çok üzgünüm jean christophe grange arayı çok açma bir daha gel diyorum sadece (gizlinot: swh).

19. İlk kitabı olan şeytan yeminini okumayanlar en iyi kitabının siyah kan olduğunu söylemişler.ilk defa grange okuyacaklara Şeytan yemini ile başlamalarını öneririm.efsanedir.

18. Geliyor gönlümün efendisi.

1 Nisan 2019 Pazartesi günü saat 15.00’de D&R Kanyon mağazasında ve 2 Nisan Salı günü ise saat 19.00’da D&R Akasya mağazasında imza günü var.

Tam da son kitabını bitirmek üzereyken öğrendiğim bu haber sayesinde heyecandan yerimde duramıyorum.

Tanım da yapalım, yaşayan en büyük polisiye macera yazarlarından olan Fransız.

17. Eskiden Dan Brown'un yeni kitabını beklediğim aralarda okuduğum yazardı.

16. bütük kitaplarını okuduğum fransız polisiye gerilim yazarı güzide abimiz. kaiken ile kendinden beklenmeyecek kadar alt bir performans sergilemişti. en son ikilemesinin ilk kitabı olan lontano'yu bir günde okudum ve devam kitabı congo requiem'in türkçeye çevrilmesini bir sene bekledim (gizlinot: fransızcam yetmedi). ayrıca bu son iki kitapta ilk kez aile ekseninde bir olay örgüsü çeviriyor, bir ailenin her karakterinden ayrı bir parça koyuyor ve hikayeyi bu karakterlerin içine yediriyor. es kelam, çok sevdiğim, polisiye gerilim dendiği zaman aklıma ilk gelecek yazardır benim için. bir grange olamasalar da bu konularda sürükleyici yazar önerilerim (link: https://www.google.com.tr/search?q=harlan+coben&oq=harlan+coben&aqs=chrome.0.69i59j0l5.1366j0j9&sourceid=chrome&ie=UTF-8 harlan coben), (link: https://www.google.com.tr/search?q=kevin+guilfoile&oq=kevin+gu&aqs=chrome.1.69i57j0l5.4117j0j4&sourceid=chrome&ie=UTF-8 kevin guilfoile), (link: https://www.google.com.tr/search?q=frank+schatzing&oq=frank+sc&aqs=chrome.1.69i57j0l5.2295j0j9&sourceid=chrome&ie=UTF-8 frank schatzing)

peşin edit: kendisi hemen her fransız gibi inanılmaz kötü ingilizce konuşur.

15. ismini burada gördüğümde mutlu olduğum yazar. birkaç yıl öncesine kadar kitaplarını sıkı sıkıya takip ederdim.

sürekleyicidir kitapları. hikayenin içinde gibi hissedersiniz kendinizi. ölü ruhlar ormanı'nda aradığımı bulamayınca okumaya devam etmemiştim. belki bir şans daha vermeliyim.

14. (bkz: alabros kesim saç )

13. Siyah Kan, kızıl nehirler ve leyleklerin uçuşunu okudum. Hepsi birbirinden güzeldi. Polisiye severlere şiddetle önerilir. En fazla Siyah Kan'ı sevdim sanırım.

12. Çok uzun yıllar önce kurtlar imparatorluğu ve taş meclisi adlı kitaplarını okumuştum. Çok beğenmemekle birlikte vakit geçirmelik olarak fena da bulmamıştım. Kurtlar imparatorluğu'nda Chanel no. 5'ten bahsedilen bölüm beni bayağı etkilemişti ama, onu iyi hatırlıyorum.

Geçenlerde şöyle gerilimli, okurken çok kastırmayacak, bitince hassiktir dedirtecek bir kitap alayım da okuyayım diye düşünürken aklıma bu yazar geldi. Sözlükte ve farklı bazı mecralarda siyah kan kitabının şiddetle tavsiye edildiğini görünce aldım başladım okumaya.

210 sayfa oldu yani neredeyse yarıya geldim ama henüz bir gerilim yok, ağır akıyor sanki. Dili sıkıcı. Diğer kitaplarını da böyle bulmuştum. O kadar övgüye sonunda ne çıkacak acaba diye sırf merakımdan devam ediyorum. Okurken zevk alma gibi bir durum yok yani. Dan Brown öyledir mesela benim için. Hem sonunu merak ederim hem her sayfasından da zevk alarak okurum. Çok fazla gereksiz detaya girilmiş ve bunların hepsinin olay örgüsü ile ilgili ve dolayısıyla gerekli olduğunu sanmıyorum. Sanki kısa bir öyküymüş de sayfa sayısı çoğalsın diye eklenmiş gibi duran bölümler var. Edebi yönü zaten yok. Ki gerilim macera türlü bir kitaptan bunu beklemeye gerek de yok. Gerse yetecekti ama germiyor.

Umarım sonda güzel bir sürpriz vardır. Bitirince entryyi editleyeceğim.