2. 20 mayıs 1806 doğumlu olan john stuart mill, babasının bir dahi yaratma isteği sebebiyle yaşıtlarından uzak, oyun oynayamayan bir çocuk olarak yetiştirilmişti. tabiri caizse 'kobay' gibi sürekli olarak dersler alan, düşünmeye sevkedilen izole bir çocuktu.
bu gibi durumlarda, ortaya bir cani ya da psikopat çıkmasını bekleyebilirsiniz ancak john stuart mill başarılı bir kobaydı. gerçekten tarih, felsefe, siyaset gibi birçok konuda uzman, yeni diller öğrenmiş bir dahiye dönmüştü. yine de ne yazık ki sosyal yaşantısı ve insan ilişkileri onun için zorlayıcı unsurlardı.
john stuart mill, insan hakları ve özgürlüklerinin büyük savunucularındandı. ona göre diğerlerine zarar vermediği sürece insan her yaptığında özgürdü. özellikle de kadın hakları(gizlinot: ilk feministlerdendir) onun için çok önemliydi. doğum kontrol yöntemlerini desteklemesi, kadınların içten içe köleleştirildiğini söylemesi ve eşitlik arayışı onu tutaklanmaya kadar götürmüştü.
faydacı bir düşünür olan mill,yüksek haz ve aşağı haz dediği derecelendirmeler yapmıştı. çünkü ona göre mutlu bir domuz olmayı mutsuz bir insan olmaya tercih edecek kişi sayısı çok azdı. bir insanın okuyacağı kitaptaki haz, bir hayvanın yemek yerkenki mutluluğuna denk olamazdı.
'on liberty' ve "the subjection of women" gibi okunması gereken çok önemli eserleri olan john stuart mill, 1873'te hayata veda etmiştir.