kapsül gardrop

45. Kapsül gardrop için instagramda çok güzel bir video buldum (link: https://www.instagram.com/reel/C14vYGVshem/?igsh=MWVpeGg2anIxNjdudA%3D%3D How to calculate your wardrobe)

İngilizce bilmeyenler için özet:

1- Günlük hayatınızda en çok ne yapıyorsunuz bunları bir kağıda yazın.

Örnek:

İşe gitmek, köpeği yürüyüşe çıkarmak, spora gitmek, arkadaşlarla dışarı çıkmak, konsere gitmek, evde dinlenmek.

2- Sonra bunları ayda ne sıklıkla yapıyorsunuz yanına onları yazmanız gerek. Örneğin işe gitmek x20, spora gitmek x8, arkadaşlarla dışarı çıkmak x3 gibi.

3- Sonra kendisi bir liste yapmış kıyafetlerin şıklığına göre. Kendinize göre değiştirebilirsiniz.

Level 1 - Pijama, ev kıyafeti

Level 2 - Spor kıyafeti

Level 3 - Günlük kıyafetler

Level 4 - Ofis kıyafetleri, hafif şık kıyafetler

Level 5 - Abiye, şık kıyafetler

Ve bunları ilk yaptığımız listenin yanına eklememizi söylemiş. işe gitmek x20 L4, spora gitmek x8 L2, arkadaşlarla dışarı çıkmak x3 L4 olacak şekilde.

4- En son da bütün levelleri kendi levelinde toplamanız gerektiğini ve hangi tür kıyafete ne kadar ihtiyacınız olduğunu anlamanızı sağlıyor. L4 de 23 kıyafet L2 de 8 gibi.

Bence bu yöntem en mantıklısı çünkü genelimiz hep dolu gardropa bakıp giyecek hiçbir şeyim yok diyoruz. Bence kıyafet azlığından ziyade çok yapılan aktiviteler için kendimize az seçenek bırakıyor da olabiliriz. Ben kendi gardrobumda bunu fark ettim. Ayda yılda bir gitmediğim konser festival gibi etkinlikler için dolabımda 10 tane elbise varken günlük 3 elbise var.

44. Bir sürü kıyafetiniz var fakat;

karışıklıktan ne giyeceğinizi bilmiyorsanız,

Kombin yaparken elbisenizin altına giyecek ayakkabı bulamıyorsanız, ya da basic bir tshirt ile tamamlanacakken basic parçalarınızın olmadığını fark ediyorsanız, 

İş hayatınız yoğunsa ve hızlı hareket etmeye ihtiyacınız varsa tam size göre bir gardrop. 

Benim dolabım sadece 1 kere giydiğim parçalarla doluydu. Hepsini çıkardım. Ya elbet bir gün giyerim diye tuttuğum şeyi asla giymediğimi fark ettim. Önce basitleri almakla  başladım. Beyaz ve siyah oversize tshirt, beyaz ve siyah tshirt gibi. Tabi bu da bir yatırım ve bir süre alışveriş yapmayı gerektiriyor. İlla siyah beyaz bej tonlar olmak zorunda da değil. Sevdiğiniz bir renkten parçalar serpiştirebilirsiniz. Ben acı kahve ve yeşil de ekledim. 

Gelelim kurufasulyenin faydalarına; kombin yapabiliyorum. Bunu hızlı bir şekilde yapıyorum. Özel bir davete giderken, spora giderken, toplantıya giderken, eğlenmeye giderken her duruma uyarlanabilir bir dolabım oldu artık. İndirim dönemlerinde sırf indirimde diye asla giymeyeceğim şeyler almak batağından da kurtuldum. Artık kaliteli fakat az parça alıyorum. Bütçeme faydası oldu diyemem yine harcıyorum sadece harcamalarım beni tatmin ediyor. Kalabalıktan kaostan sıkılanlar deneyebilir kesinlikle. 

43. müthiş bir şeymiş gerçekten, çabasız şıklık ve inanılmaz rahatlık. 

öncelikle güzel bir dolaptaki demirbaş dökümlerini çıkarıp kıyafet ayıklaması yaptım. 6 aydan fazla giymediğim tüm kıyafetlerimi elden çıkardım. Daha sonra dolabımın bir renk paleti çıkmaya başladı (yani sadece siyah ahaha) bazı parçalara bayağı takmışım, mesela siyah kumaş pantolon. Hemen hemen her kalıbını almışım, artık gerek olmadığını anladım. kumaş kalitesine daha çok bakmaya, bu sebeple daha yavaş alışveriş yapıyorum çünkü çoğu ürün %100 poşet. Kendimi kasmadan, içime sine sine alışveriş yapacağım. ihtiyaç listem şu şekilde:

- mavi kot renginde straight fit jean (levis'ta bir tane gözüme kestirdim)

- siyah %100 viskoz ya da pamuk bir üst (bunu hm'den ya da massimo'dan bulurum bence)

- açık renk loafer (zara'dan buldum bunu)

- siyah tırtıklı tabanlı makosen

- siyah uzun topuklu bot

- kısa deve tüyü rengi kaban (bunu vintage buldum, %70 yün şahane bir parça)

- v yaka gri bir kazak

- v yaka gri süveter (bunu tesadüfen koton'dan buldum, bayıla bayıla giyeceğim)

- gri ve krem rengi hırka (bunları da zara'da buldum, alpaka ve yünlü ikisi de)

- siyah güzel kumaş midi bir elbise

- siyah yünlü uzun bir kaban

- beyaz tam kalıp %100 pamuk gömlek

- beyaz-mavi çizgili tam kalıp %100 pamuk gömlek

42. benim gibi bir maksimalisti bile dize getirmiştir sonunda. önceleri hep giyim tarzımın karakterimi yansıtması gerektiğini, toplumdan ayrık bir izlenim yaratmam gerektiğini düşünürdüm lakin günün sonunda para, vakit ve rahatlık denilen unsurları kaybettiğimi fark ettim. üstelik malum ekonomik kriz yüzünden sonunda trendyolmilla'nın yüzde yüz polyester ürünlerine kadar düşecektim, işin içine bir de sağlığım devreye girecekti.

ilham olarak klasik parizyen tarzını aldım ki rahat olduğu kadar şık(gizlinot: bazen de seksi) da olsun, dolayısıyla dolapta öne çıkan renkler siyah, ekru(gizlinot: optik beyaz zor bir renk), bordo ve lacivert oldu. vücut tipimi tanımak da nokta atışlar atmamı kolaylaştırıyor. yatırım tavsiyesidir.

41. bir senedir içinde gitgide olduğum akım. son zamanlarda zevkim mi değişti bilmiyorum eskisi gibi renkli giyimi bıraktım. sadece bejler kahveler siyahlar hakilere gider oldu elim. renkli parça alsam bile düz desensiz basic olmasına özen gösteriyorum. bu akımın mantığı kilit parçalar alıp bunları farklı şekilde rahatça birden fazla parça ile kombinleyebilmek. parçaların marka olması daha uzun ömürlü olmasını sağlıyor epey kullanılabiliyor. marka olsun on tane değil bir tane olsun senelerce giyeyim düşüncesindeyseniz bu akımı rahatça uygularsınız. hem yerden tasarruf ettirdi hem fazlalıkları, elimde vadesi dolanları yeni sahipleriyle buluşturdum. çoğunlukla giymediklerimi giysi toplama kumbaralarına götürdüm. sonra kapsül gardrobumla başbaşa kaldım. gerçekten o ferahlama arınma hissi bambaşka. hafiflemiş hissettim, boş yere şuda indirimde diyerek alışveriş yapmanında önüne geçiyor.

40. Öncelikle kumaş ve kesimlerinin kaliteli olmasına dikkat ediyorum .Pahalı olsalar da uzun zaman kullanacağım için paraya kıyıyorum .

Siyah iki adet deri ceket biri mont diğeri ceket formunda

Jean ceket

Oversize jean mont

Bej rengi deri ceket

Siyah,krem ve lacivert blazer

Boru paça dar kesim jean

Beyaz gömlek

beyaz ve siyah tshirt

uzun siyah hırka

bej ve siyah renk çizme

siyah postal

spor ayakkabı

siyah kısa elbise

siyah.bej ve lacivert kumaş pantalon

siyah ve krem binici pantalonu tarzı tayt

39. başka şehirde üniversite okumaya başlamamla birlikte mecburen geçtiğim uygulama.

-harley davidson postal

-converse spor ayakkabı

-deri ceket

-kot ceket

-siyah yün hırka

-iki tane ekoseli gömlek

-siyah gömlek

-bir mavi kazak

-bir siyah sweatshirt

-bir siyah, v yakalı bluz

-bir dar, siyah turtleneck

-7 tane birbirinden farklı renklerde ve baskılarda kısa kollu tişört

-iki kumaş pantolon

-iki kot pantolon

-etnik şalvar

o kadar da kapsül değilmiş sanırım, içeriğini her mevsim değiştireceğim.

38. Geçmeyi düşündüğüm ve bunun için sıkı bir araştırma yaptığım dahiyane fikir. Hiç düşündünüz mü neden "Çok fazla kıyafetim var ama giyecek hiçbir şey yok" dediğimizi? Işte ben de bunu süslü sözlük sayesinde bulduğum true cost isimli belgeselde öğrendim. Artık modanın nasıl yıl içinde 52 kere değiştiğini ve buna nasıl ayak uyduracağımı düşünecek olmama fikri insanın içine öyle bir su serpiyor ki. bu fikrin en önemli figürlerinden birisi sanırım Steve Jobs ve bizde de Acun ılıcalı. nasıl bu kadar basit giyinebiliyorlar ve bunun imajlarını nasıl etkileyeceği konusunda umursamaz oluyorlar diye sorgulardım ancak bunun harika bir zaman tasarrufu ve belki bilmeyerek de olsa ucuz işçi ve hızlı moda kavramlarını boykot etmek için olduğuna kanaat getirdim ve bana ilham kaynağı oldular. Artık 2 3 ucuz ama moda pantolon yerine tek bir kaliteli parça ve düzgün, deseni olmayan basit üstler seçerek hayatıma devam etmeyi düşünüyorum. Eger düşünürseniz tekstil atıklarının ancak %10 kadarı geri dönüştürülebiliyor o da ne derece?buna bile hakim olmadığımız için tek bir aile bile bu düzenin değişmesinde büyük katkıları olur. Bu fikri daha çok yaymalıyız çünkü doğaya verdiğimiz bu zarar her şekilde karşımıza çıkmaya devam edecek pandemi örneğinde olduğu ve bundan bir şey öğrenmediğimiz için hala dersi almaya devam ettiğimiz gibi. Bugünlük bu kadar ted talk yeter :p

37. Ben mevsimlik kapsül gardrop oluşturmayı sevmeyenlerdenim. Bütün dolabımın senelik kapsül olması daha çok hoşuma gidiyor. Yazlıkları çıkar, baharlıkları çıkar, kışlıkları çıkar vs. bana uymuyor. Dolabım bütün mevsimleri içeren bir kapsül. Sene içinde giymediğim parça yok. Üstelik kıyafet kalabalığı da yok. Dolabımdaki bütün giyim ürünlerinin envanterini telefonumun not defterinde tutuyorum. Böylece bir şey almak istediğimde açıp elimde bu üründen olup olmadığına bakabiliyorum. Ne giyeceğimi ve ne giymeyeceğimi iyi biliyorum. Bir kıyafet alırken ve dolabımdaki kıyefetlerde en dikkat ettiğim şey kumaş bilgisi ve yıkama talimatı. Yün, kaşmir ve kuru temizleme gerektiren zor parçaları almıyorum. Eskiyen tişörtlerimi hemen atmıyorum. Kışın sweat ve kazakların içine giyiyorum. Hem sürekli yıkanmadığı için kazak, sweat gibi ürünler daha yavaş eskiyor hem yeni tişörtümü sürekli yıkayarak ziyan etmemiş oluyorum. Yeni bir şey alacağım zaman eskisi mutlaka kullanılamayacak kadar eski oluyor. Yenisini yerleştirdiğimde eskisini elden çıkarıyorum. Envanterin ve alışverişe çıkarken elimde liste olmasının çok faydası olduğuna inanıyorum. Dolabımın 2020 ve varsa 2021'in başında tamamlanan ihtiyaçlarımla birlikte son halini medyaya ekliyorum.

36. sanırım son 5 yıldır ister istemez yaptığım, hayatın bir şekilde beni buna ittiği bir akım.

üniversite yıllarımda deli dolu, çılgın, rengarenk giyinmeyi şiar edinmiş idim. hiç kimsede olmayan bende olsun, kimsenin giymeye cesaret edemediği şeyleri giyeyim diye bir tarz anlayışım vardı. doğal olarak da dolabım otantik, alternatif, vintage parçalarla doluydu. beyaz veya siyah renklerde, desenli olmayan bir tane kıyafetim ve aksesuarım yoktu desem yalan olmaz. sonra mezun oldum ve şehirler, ülkeler değiştirdim, farklı iş alanlarında çalıştım, her taşındığımda bir şeylerden vazgeçmek zorunda kaldım. bir süre sonra ne kadar az eşyam olursa hareket alanım o kadar geniş olacağını farkedip en temel parçalara yöneldiğimi farkettim. bir yıl boyunca giymediğim, elimin gitmediği her şeyi vermeye veya atmaya başladım; kıyafet, çanta, ayakkabı, takı her şey dahil buna. bir şeyler alırken uzun süre giyebileceğim, her şeyle kombinlenen ve kaliteli şeyler olmasına dikkat ederek alışveriş yapmaya başladım. beni yansıtmayan ama sırf moda oldu diye bir şeyleri almadım, çünkü biliyorum sezonda yalnızca bir kaç kere giyip bir sonraki sezon yüzüne bakmayacaktım.

Bir süre sonra bütün dolabımın çok sadeleştiğini ama kendime olan özgüvenimin arttığını ve tarzımın oturduğunu farkettim. giyinmek konusunda veya neyi neyle kombinlerim noktasında çok vakit harcamadığım için hayat kalitem de arttı; hızlıca hazırlanıp özensiz giyindiğimi düşünsem bile içinde kendimi iyi hissettiğim ve üzerime tam olan risksiz parçalar giymeye başladım. yalnızca gardrobumda değil makyaj malzemelerinde de aynı şeyi uyguladım; stoklama alışkanlığım yoktu ama hiç kullanmayacağım kalitesiz ürünleri alıp sonra bir köşeye attığımı farkettim. kullanılabilir olanları kullanıp bitirdim ve yerlerini daha kaliteli ve bitirmeden atmayacağımı bildiğim ürünlerle doldurdum.

herkese göre değildir muhakkak; ben 26 yaşımdan sonra böyle bir değişiklik geçirdim, herkes böyle olsun bu en doğrusu diyemem ama fazla eşyadan sıkılmış kişiler için bir denemeye değer buluyorum. youtubeda da minimal yaşama veya kapsül gardroplarla ilgili sayfalar var, onlar da ilham verebilir. benim en sevdiğim @use less isimli youtube kanalı, ilgilenen süslüler bir göz atabilir.