624.
uzun bir yazı olacak. kilo ile ilgili kişilere düşüncelerimi aktarmak isterim.
bebekliğimden beri kiloluyum. boyum uzun olduğundan aman aman durmuyordu belki ama bana 23 yıllık hayatımda sadece yükünü, diyet zorunluluğunu 1 sn aralıksız hissettirdi. bana yakışacağını düşündüğüm elbisenin, gerek aile, gerekse dışarıda bir kafede çekinmeden çay içebileceğimin bağını hep kendine kurdu. 13 yaşımda dukan diyeti yaparak 1 aydan kısa bir sürede 7 kilo verdim. *büyük harflerle* 13 yaşımdaydım. annem alışverişe, gezmeye gittiğinde tek zevkim zulamda sakladığım paramla bakkala uğrayıp iğrenç abur cuburları almaktı. (yanlış anlaşılmasın hala çok seviyorum abur cuburu ama aldığım ürünler hep cino, ucuz jöleler, 25 kuruşluk dev paketli cips vs idi.)
ilkokul-orta okul da hep alay edildim. ergen irisiydim. lisede biraz duruldu arada kız arkadaşlarım laf soktu sadece. üniversiteye gittiğimde 19 yaşımdaydım. hiç sevgilim olmamıştı özgüvensizdim ama dışarıdan gören at gibi bir demir kadın sanardı çok kendinden emin duruyorum ama değilim :/ üniversitede beğenildim. balık etli statüsüne girdim. bazıları 5-6 kg versen çok iyi olursun dedi bazıları asla kilo verme böyle daha iyi dedi. (kesinlikle değildim. bunu söyleyen erkek arkadaş grubumdu ve içlerinde tek kız bendim. gülerek söylerlerdi bunu. zayıfladığımda daha da güzel olacağımın alttan alta bilince sokuluşuydu.) bunlar olmasa bile benim her başarısızlığımı kiloma bağlamam zaten çocukluğumdan beri vardı. sınavdan düşük alırdım x gibi zayıf olsaydım moralim yerinde olur ve daha iyi ders çalışırdım. güzel giyinemiyorum çünkü fiziğimi beğenmiyorum. (asla beğenilmeyecek orantısızlıkta bir fiziğim olmadı. kilolu olsam da, bir tık bacaklarım kalın olsa da 88 kilodayken bile göbeğimin olmamasına iltifat alabildim.) ehliyet almıyorum çünkü daha önce vermem gereken kilolar var. ingilizce kursuna gidemem çünkü 15 kg fazlam var.. hayatımı böyle harcadım. benden kat be kat kilolu insanların tüm gününü üzgün geçirmediğini görünce garipserdim. kiloluyken mutlu görünen kişiler olduğunda şaşırırdım. sanıyordum ki asabiyetim, huysuzluğum kilomdan. 130 kg arkadaşım çok enerjik, çok pozitifti. kilo verdi yine hayatına kaldığı yerden devam ediyor. ben de maalesef devam ediyorum. hep kendimi kiloyla kısıtlamışım meğerse uyuşuk, aptalın teki olduğumdan bahaneler altına sığınıyormuşum.
geçen yıl başarısız bir kilo verme sürecim oldu. 88 kilo idim ve 80'e düşünce şehir dışı seyahatleri, yöresel lezzetler vs diyerek olay bitti.
1 ekimde tekrar bu sürece başladım. 12 aralıktayız. tekribi 11-12 kg kaybettim. hala daha devam ediyorum. diyetisyenimle 7-10 günde bir görüşüyoruz. gayet normal, diyeti sonlandırdığımda da uygulamakta zorlanmadığım hatta diyete başlamadan önce de abur cuburlar hariç aynı şekilde beslendiğim bi listeyle kilo verdim. diyetisyenim haftada 1 kez istediğim bir şeyi, istediğim kadar yememe izin veriyor.
şekeri tamamen hayatımızdan çıkarmamız gerektiğini, kuru meyvelerin liflerini kaybettikleri için sulu meyveler yenilmesi gerektiğini, tatlı krizine girildiğinde de muz yenilmesini önermiş bir süslü.
2020 yılındayız. 65 doğumlu annemin sevdiği tek abur cubur petibör bisküvi çünkü en fazla onu görmüş çocukluğunda, ona alışmış. şehrin merkezinde yaşayan, bir sürü eşi dostu olan, aktif bir insan 0 şeker ile beslenemez. aralar dahil 5 öğünü evde yiyen insan çıksın zaten köyde yaşasın bi zahmet.. yoğurdun, yemeğinin en doğalını yapsın da yesin. içtiğimiz sodada (bakın meyve suyu, kola değil) bile şeker var. marketten aldığımız light yoğurtta şeker var. yoğurdu, ekmeği evde mayalarız. kahveyi de filtre içeriz sıkıntı değil. bedenimizin şekere ihtiyacı yok. uyuşturucuya da ihtiyacı yok. ama bağımlılık beyinde gerçekleşir. sigara bağımlılığına inananan birinin şekerin bağımlılığına inanmaması saçmalıktır.
13-14 yaşımda başladığım sigarayı 23 yaşımda bıraktım. 5 aydır içmiyorum. ilk 3 ay (coşku dönemi) ağzıma sürmedim hiç de canım istemedi. 4. ay (kullanıcılar bilir, ilk yaşadığım psikolojik sorunla yüzleşemeyip) yaktım bir tane içtim. 5. aydayım her hafta bir tane içiyorum ve köpek gibi korkuyorum tekrar başlarım diye. sigara, alkol en ağırı uyuşturucu bağımlısı insan ömür boyu kendine mukayyet, gözetim altında olmak zorunda. bunların kullanıcıları hiçbir zaman sigarayı bıraktım diyemez.. bıraktık bakalım işte hayırlısı der.
şeker 21 gün tüketilmeyince zihnimizden anca arınıyormuş. hiç mi dışarıda yemek yemeyeceğiz? hiç mi alkol içmediğimiz için arkadaşlarımızın peşine düştüğümüz barda meyveli soda içmeyeceğiz? bu kimyasal illa ki kanımıza bir şekilde girecek. kendimizi bu kadar kısıtlamak bana acımasızca geliyor. evet yememeyi tercih edebilirsin, yemeyedebilirsin başaranlar vardır. ama ideal kilolarda haftada 1-2 tükettiğimiz şekerli bir yiyeceğin bizi sağlıksız beslenme adı altında çaat diye öldürebileceğini düşünmüyorum.
bal, pekmez şeker yerine geçiyor, kalorisi çok fazla yazılmış. evet doğru. ama senin amacın kalori değil şekerdi daha demin. sağlıklı beslenmek isteyen kilosu normal insanlar balla tatlandırılmış fit kek, fit sufle elbette yiyebilir. kilo vermek isteyen kişi için zorunluluk değildir. hiçbir diyetisyen ödül kaçamağını şekersiz olacak diye kısıtlamaz.
geçen gün that sugar belgeselini izledim. şekerin bağımlılık yaptığı kanıtlayan bir çalışma. daha önce şekersiz beslendiği öğünlerin günlük kalorisini çıkarıp aynı kalorileri sadece şeker kullanarak tüketiyor. 2 ay sonunda aldığı günlük kalori şekersiz beslendiği zamankiyle aynı olmasına rağmen 8.5 kg alıyor. belgeseli izleyenler haldır huldur şekeri bırakmaya çalışmışlar. %99.9'umuz başarılı olamayacağız/olamadık. başaramayacağım, belki sonucunun daha kötü olacağından (kendimizi kısıtladığımız için tüm yiyeceklere saldırmak) denemek istemedim. ben şekeri bırakma taraftarı değilim. haftada bir iki kez diğer öğünlerle dengelemek ve uygun porsiyonda yemek şartıyla ne kilo aldırır ne şekerden ölürüz. hayatımızın her alanında karşımıza çıkacak bir maddeyi kesmek bünyenini boş bir anda tüm sakınılan gıdalara saldırmasına sebep olabilir.
kilo vermek isteyenlere diyeceklerim şekeri kesmek için uğraşmamaları, şeker krizini muzla atlatamayabilecekleri, diyetteyseniz 8-10 günde bir kararınca yenilen doğal veya paketli kaçamakların asla kilo yapmayacağı. ör: diyetin 10. günü öğle yemeği ya da ara öğün niyetine yiyeceğiniz 1 paket çikolata veya 1 paket cips veya 2 dilim baklava; sağlıklı olsun derseniz 1 kase incir uyutması veya 2 dilim fit kek veya 2-3 fit cookie yiyebilirsiniz. diyetisyen değilim, çok diyet gördüm, çok liste gördüm, en önemlisi de çokça deneyimim var.
2.5 aya yakındır devam edip 12 kgya yakın verdiğim, kendi listemi de paylaşmak istiyorum. asla öneri değildir çünkü herkesin metabolizması farklı. bir çok liste denedik geçen seneden beri. bir tek bu tarz listeler kilo verdirdi. (chialı, yulaflı, şok etkili, metabolizma hızlandırıcı listeler bende işe yaramadı). bu liste için de diyetisyene gerek yok biliyorum ama her hafta birine hesap verecek olmam beni korkuttuğu için kaçamak yapamıyorum. aslında ben diyetten önce de böyle besleniyordum. günlük 2-3 paket çikolata, 1 paket cips, çayın yanına 200 gr yer fıstığı, 6-7 kuru incir, 8-10 kuru kayısı ve gün aşırı yaptığım kek veya kurabiyelerden 1 tepsi yediğimi saymazsak.
uyanınca:
(wc sorunu olanlar) 2 kuru kayısı 1 bardak sıcağa yakın ılık su veya 1 bardak su 1 kaşık limon suyu
sabah:
1 yumurta veya 4 yk yumurtasız menemen
5 zeytin
1 dilim peynir
1 dilim buğday ekmeği,
istediğin kadar domates, salatalık, yeşillik
ara:
türk/filtre kahve
öğle:
1 kase çorba veya 6 kaşık bakliyat yemeği veya 6 kaşık sebze yemeği veya 3 köfte kadar et, tavuk, balık
1 kase yoğurt
bol salata (1 yk zeytinyağı)
ara:
yeşil çay veya herhangi bir bitki çayı
1 porsiyon meyve (1 elma veya 1 mandalina veya 1 armut)
akşam:
6 kaşık bakliyat yemeği veya 6 kaşık sebze yemeği veya 3 köfte kadar et, tavuk, balık
bol salata (1 yk zeytinyağı)
ara:
yeşil çay
10 badem veya 10 yer fıstığı veya 1 fincan beyaz leblebi
10 günde 1 istediğin kaçamak.
her gün 1-1.5 saat yürüyüş.
(korumada da böyle bir liste uygulamak isterim, hatta if 18/6 listesi isteyeceğim diyetisyenimden. ama dediğim gibi abur cuburu asla kesemem. korumada olsam bile haftada 1-2 kez yerim.)
bir de not: lütfen kendinizi olduğu gibi sevin. biri tarafından sevilmemiş olmayı, başarısızlıklarınızı kiloya bağlamayın. kendinizi hiçbir şeyden yoksun bırakmayın. bacaklarınızın çok kalın, göbeğinizin çok büyük olduğunu bilin ama yine de giyin o şortla dapdar crop'ı. zayıfladım.. gayet idealim.. yine giyemiyorum, yine gezemiyorum, yine herkes bacaklarımdaki yağlara bakıyor gibi hissediyorum.
12 aralık 2020 17:48
13 aralık 2020 03:09