52.
hayat kurtaran sınav. üniversite hayatım sonlandıktan sonra yaklaşık 6-7 yıl boyunca devam ettirdim. büyük bir ilde yaşamıyordum, imkanlarım kısıtlıydı, iş bulamıyordum. açıkçası öyle pırıl pırıl akademik hayatı olan bi öğrenci de olmadım ama her zaman çalışkan, çalışmaya gayreti olan birisiydim. çok zeki, çok akıllı bir insan değildim.
İşsizlik sayesinde evde hazırlanmadığım sınav kalmadı neredeyse. ders çalışmaktan midem bulanıyordu, kpss kitaplarından gına gelmişti. Bir de kpss'ye hazırlananlar bilir ki, iyi bi çalışma sergileyip de atanamamışsanız "ulan her şeyi çalıştım yine niye olmuyor" diye üzülürsünüz. 50 puan alan birisinin 70-80 puan alması kolaydır çünkü tonla eksiği vardır ve arada bariz bi fark vardır. fakat 85-86 puan alan birisiyle 90-91 puan arasında aşırı bi fark yoktur. sınav anındaki psikoloji, şansın, o gün sınav salonundaki bir öğrencinin sürekli öksürmesi gibi zibilyon tane etken senin 5-6 puan daha düşük almana ve atanamamana sebep olabilir. Bu döngüye tekrar girmek büyük bir sabır ve psikolojik olarak dayanıklı olmayı gerektirir.
Ha bir de çevrenin 70 puanla atananları örnek gösterip senin aldığın puanla atanamamana yalandan ahlayıp vahlayıp "niye olmadı ki" demeleri de promosyondur. 'Araba devrilince yol gösteren çok olur' misali sizden kat kat düşük profilli, vizyonu olmayan bireyler "aman olmuyor işte ne uğraşıyorsun artık?" der, "yine mi olmadı?" der, "yine olmayacak ne uğraşıyorsun artık, gir bi yere çalış" der, "torpilsiz çok zor almıyorlar artık" der ama bilmezler ki ne savaşlar veriyorsunuz, kasiyerlik için bile torpil denen ülkede onca emeğinizle nasıl işsiz kalıyorsunuz diye mantıklı bi açıklama getiremezler. millet sadece konuşmayı çok iyi bilir.
Norveçte yaşamıyorum. işsizken satış danışmanı, kasiyer olmayı çok isterdim ama o da olmuyordu. Herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. yabancı dil çalıştım gayet de iyi bi puan aldım, kpss çalıştım olmadı, tekrar üniversiteye başladım (maddi durum yetersizliğinden örgüne gidemedim, kazanıp dondurdum), yol parası ücretine bedava sayılacak ücretle öğrencilere ders verdim, aynı mağazalara tekrar tekrar gidip cv verdim. Elimden gelenler buydu. Bu döngünün içinde sürekli çalışarak yıllarımı erittim ve potansiyel bir ev kızıydım artık.
Derken bi gün atandım. havalara uçtum. canım kardeşim, duygulanıp ağladı. Ama biliyor musunuz? Ona bile b*k atıldı, "amaaan altı üstü memur oldun/atandın", "daha iyi kapasiten olsaydı daha iyisi olurdun"lar başladı bu sefer. :) Yani insanlar sizi her zaman ama her zaman eleştirir.
Şu an kendi ayaklarımın üstünde, büyük bi şehirde evimi kiralayıp kazandığım paramı istediğim gibi harcıyorum, geziyorum, paso kendime birikim yapıyorum, kendimi geliştiriyorum. Kimseye hesap vermiyorum. Mükemmel bi hayat mı? hayır ama benim için gayet güzel kendim için yapabileceğimin en iyisini yaptım. Şu an yine aile evinde mutfakta yemek yapıyordum belki ya da evi süpürüyordum. dedim ya ben ev kızıydım.
O yüzden bu sınava yıllardır hazırlanan arkadaşlar varsa aranızda pes etmeyin. siz inanın, başkaları inanmasa da olur. hedefleriniz uğruna 10 defa kaybetseniz bile tekrar ayağa kalkıp 11. ye koşmaya başlayın. Akıl veren çok oluyor ama kimse sormaz paran var mı, ailenin durumu var mı, izni var mı cart curt. Öyle işte hepinize bol başarılar.