yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (17)
    • medya (0)

    17. gerçekten ders veren, boşanma aşamasında her şeyin çevresel faktörlerle nasıl daha kötü hale geldiğini gösteren bir film olmasına rağmen oscarlık olduğunu düşünmüyorum. adam driver'ı (charlie) başarılı buldum, Scarlett Johansson ise fazlasıyla rol kokuyordu. bazı sahneler çok tekdüzeydi ve sırf bu yüzden izleyici olarak tepki vermem gereken sahnelerde ekrana uzun uzun baktığım oldu.

    tabii bir de amerikan filmlerinin klasik 'köpek balığı' avukat modeli birazcık sıkmaya başladı artık.

    29 haziran 2020 14:10

    16. Scarlet Johansson'ı güzel bulmamama ve adam driver'la olan uyumlarını beğenmememe rağmen gayet akıcı bir film, senaryoda şaşırtıcı bir şey yok gayet bilindik, gerçek hayatta sık yaşanan bir konuyu ele alıyor. Aralarındaki iletişimsizlik yüzünden boşanma aşamasına gelen bir çift ve oyunculuklar gayet güzel, doğal.

    Bir kere Adam Driver'la Scarlet'ı yakıştırmamamın sebebi aralarındaki devasa boy farkı. 2 metrelik adam nerdeyse ve boyuna göre zayıf olduğu için yüz kemikleri garip duruyor, bu da Scarlet'la aralarında kimya oluşmasını engelliyor. Ama Scarlet'ın anne olduğuna inandım. Saçı başı, giyimi ve davranışlarıyla tam bir anne profili çizmiş. Eşiyle arasında olan sorunları da iyi yansıtmış. Adam'ın da baba olduğuna inandım, garip bir şekilde.

    ----------Spoiler-----------

    --Çocuk varken boşanmak daha zordur eminim yani yaşamadım ama normal bir boşanmadan 10 kat daha fazla olur.

    --Bu çift birbirlerinden nefret etmiyor, tek sorunları aralarındaki kocamaaaan iletişimsizlik. İki bir şey içip rahatlasalar ve saatlerce hislerini saklamadan konuşsalar ortalık süt liman olacaktı, ama kesip atmayı tercih ettiler ya da sorunlar gözlerine olduğundan büyük görünüyordu, konuşmaya gerek görmediler belki de.

    --Evlilik danışmanı sahnesi çok iyiydi. Bence korkmadan birbirlerine açılabilse insanlar, bu tür sözüm ona terapistlere gerek kalmayacak. Terapist birbirlerinde neyi beğendiklerini yazmalarını istedi ve birbirlerini çok güzel anlatmışlardı. Tam bir evlilik hayatı işte, ne eksik ne fazla.

    --Charlie'nin kanepede yatmasını bahane edip Nicole'ü aldatması üzdü. Dünden razıymış bu da valla. King Size yatak da versek buna kafaya koymuş aldatmayı, yine aldatacaktı. Bu tür kavgalar ve uzak kalmalar nasıl aldatmayı tetikleyebilir, aklım almıyor. Bence bu tür şeyler ilişkileri daha da ateşliyor, ilişkiye boyut atlatıp sağlamlaştırıyor ama bizimkilerde iş yok. Uğraşmaya gönülleri yok.

    --Nicole'ün aktristliği eşi ve çocuğu için askıya alması ve hep eşinin mükemmeliyetçi takıntılarından dolayı kendini bilinçli olarak geri plana itmesi onda öylesine birikmiş ki, en ufak bir darbede patladı. Halbuki çocukları artık bebek değil, eşiyle beraber çalışmak zorunda da değil ya da eşine oyunculuğunu beğendirmek zorunda da değildi ama bunu zaman içinde görememiş. Ya da ona gösteren olmamış. Avukat arayışı içinde oldukları sahnede gördük ki adam avukat parasını zar zor karşıladı, milyonlara boğulan ya da fan girl'leri peşinden sürükleyen bir aktör ya da yönetmen değil. Kendi çapında iyi bir oyun yönetmeni olabilir ya da şimdiye kadar hak ettiği değeri görmemiş olabilir. Nicole senin tv dizisinde oynamış olman tiyatrocu kocan için bir utanç kaynağı olamaz! Hepsi kendi içinde emek ve zaman istiyor. Kocandan sürekli takdir görmek zorunda değilsin!!

    --Charlie'nin gittiği dişli avukatlardan birisi çok sevdiğim Hannibal Lecter filmleri serisinde 2. film olan hannibal'da uyuz fbi dedektiflerinden paul'ü oynamıştı. Oradaki oyunculuğu da süperdir bu adamın. Hannibal kendisine iyi davranmadı tabii ki, başına türlü türlü işler geldi ama asla Anthony Hopkins'ib altında kalmadı. İkisinin oyunculuğu bir oldu, mumya Julianne Moore'u yer altına gönderdi. Burada görünce sevindim ama çok da yaşlanmış. :(

    --Charlie'nin New York takıntısı sinirimi bozdu. Halbuki Nicole Los Angeles'a, kendi şehrine gelince nasıl da, mutlu olup canlandı! Hayata yeniden döndü resmen. Herkes kendi çöplüğünde örtermiş diye boşuna dememişler. Ulan charlie, sana LA'den de teklif gelmiş, gidin biraz da orada oturun işte. NY NY diye tutturmanın ikinize ne faydası oldu?

    --Charlie'nin oğlunu görmek için La'ye gidip gelmesi yüreğimi dağladı. Ya eşinle aranda ne olursa olsun o bir çocuk sonuçta. Oğluyla beraber avukat avukat gezip sürünmesi beni bir miktar üzdü. Hele kötü geçen cadılar bayramı faciası. Çocuk bir annesinin yanında kutladı, bir de babasıyla kutladı. Daha doğrusu babasının yanına geldiğinde saat çok geç olmuştu kutlayamadılar. Ama Charlie'nin gece boyu kostümle gezmesine bravo. Çocuk mutlu olsun diye maymun oldu.

    --Son sahne çok güzeldi. Charlie Nicole'ün danışmana gittiklerinde yazdığı ama okumadığı mektubu oğlunun elinde gördü ve okudu. Ağlamaya başladı falan. Az oturup konuşabilseler her şeyin farklı olacağını tam da orada anladı ama geç oldu, zaten boşanmışlardı. Aslında Charlie orada eşine yeniden aşık oldu çünkü Nicole La'ye taşınıp kendini tekrar bulduğunda onunla ilk tanıştığı zamanki

    haline dönmüştü.

    -------------------Spoiler----------------------

    28 haziran 2020 14:30 28 haziran 2020 15:31

    15. adam driver ve scarlett johansson'ın başrollerinde olduğu 2019 netflix filmi. film başta anlaşmalı olarak boşanmayı düşünen çiftin, nicole'ün avukat tutmasıyla karmaşıklaşan hikayesini anlatıyor.

    filmin zirve noktası, artık çifti düşünmekten öte itibarları için olayı çirkin hale getiren avukatların mahkemedeki atışması diyebiliriz. bazen önemli olmadığını düşündüğümüz zayıflıkların, dertleştiğimiz sorunların veya paylaştığımız sevinçlerin nasıl güvendiğimiz kişi tarafından bize karşı kullanılabileceğini gösteriyor.

    hem kendi istekleri, hem karşısındaki anlama çabası, hem de ebeveynlik rolleri arasında sıkışmış bir çiftin hikayesini güzel bir biçimde anlatıyor film.

    başrollerin ve avukatların oyunculuğu yanı sıra, en gerçekçi rollerden biri de ev hayatı ve ebeveyn-çocuk ilişkisini değerlendiren nancy katz rolüydü denilebilir, hepimizin hayatından böyle sakin, insanı geren kişiler geçmiştir.

    filmle ilgili olumsuz düşüncelerimden ilki, bir tık erkeği acındırmış ve onun tarafında gibi görünüyor olması. içten içe charlie'ye karşı küçük bir acıma duygusu hissediyorsunuz. ikincisi ise daha fazla dram bekliyor olmamdı.

    benim filme puanım 7/10. izlenebilir.

    27 ocak 2020 12:49 8 mart 2020 13:26


    14. film aslında olağanüstü iyi ve oskarlık bir film değil. ama bize düşündürdüğü ve üzerine konuşulası şeyler olan bir film. ilişkiler ne düzeyde olursa olsa, bazı uyuşmazlıklar bir süre sonra "o bardağı niye oraya koydun" siniri bile yaşatabiliyor.

    filmin mantığı bana (gbkz: daniel sloss)'un (gbkz: jigsaw) gösterisinden çalınma gibi geldi. filmi sevdiyseniz ve kara mizah seviyorsanız gösteriyi mutlaka mutlaka izleyin.

    (gbkz: ---daniel sloss'un gösterisinden spoiler---)

    daniel küçükken babasına hayatının anlamını sorduğunda hayatın bir yapboz olduğunu, kenarlardan başlayarak aile, iş, hobi, eğitim parçalarının tamamlandığını ortayı ise aşk ile doldurabileceği cevabını alır.

    bu boşluğu doldurmak için fedakarlıklar yaparak yaşadığı ilişkisinin bir aşamada öyle bir hale geldiğinden bahseder ki ayrılmamak için onun ölüm haberini beklediğini anlar.

    mutlaka ama mutlaka herkesin izlemesi gereken bir gösteri.

    filme dönersek. en güzel yeri, barışmadıkları sonu. çünkü hayat böyle bir şey.

    4 ocak 2020 22:06

    13. Herkes çok övünce meraktan izlediğim çerezlik dandik boşanma hikayesi. Yalnız özellikle kavga sahnesinde şunu düşündüm, çok iyi olduğun insanlarla aran kötü olunca en küçük hareketin bile ne kadar büyük ve en küçük sözün bile ne kadar çoğalarak sana geri dönüyormuş.

    3 ocak 2020 11:37

    12. 2019'u kapatırken izlediğim netflix filmi. Bir kere film hakkında o kadar yazıldı, çizildi ki bir korkmadım değil ama filmi izledikten sonra iyi ki izlemişim dedim. ilişkilerin ne hale gelebileceği çok da şiddet, duygu sömürüsü vs ye bağlanmadan çok güzel anlatılmış. oyuncular harikaydı, tam olarak gerçek hayattaki gibi tepkileri vardı. Durum anlatan ama insanı böyle kendisiyle yüzleştiren filmleri hep sevmişimdir. bu film de en sevdiklerimden biri oldu ve ilginçtir ki film üzerine düşündükçe, konuştukça büyüyor. İzleyin derim.

    3 ocak 2020 10:10

    11. Çok beğendiğim bir film oldu. Oyunculuklar çok iyiydi ayrıca izlerken ilişkilerde hangi karaktere benzediğimi düşündürerek bana kendimi sorgulattı. *****Spoiler*****

    En baştaki onun hakkında sevdiğim şeyler sahnesine bayıldım ve çok duygulandım. Kavga sahnesinde ise aşırı gerildim sanki ben kavga ediyormuşum gibi hissettim. Sonunu ise beğendim, barışsalardı tipik hollywood filmi olacaktı ama gerçek bir hikaye gibi hissettirdi böyle.

    *****Spoiler*****

    23 aralık 2019 13:56


    10. bir boşanma hikayesi.

    spoiler sayılabilir:

    benim tüm film boyunca takıldığım yer; bir zamanlar aşık olan ve hayatı her alanda paylaşan bu iki kişinin birbirine dair muhteşem övgüleriyle başlayan filmde bir noktada (gizlinot: avukatların da gazıyla) birbirinin en kirli sırlarını ortaya döküp, bel altı vurmasıdır. çok sürmedi belki bu durum ama ikisi de zor durumda kaldı bu yüzden.

    netice itibariyle anladığım eşin diye sonsuz güven duymak bile hata olabilir, yüzüne vurabilir günü geldiğinde.

    normalde çocuğun üzerinden de seyircinin duygularıyla oynamasını beklediğim bir filmdi ama çocuk çok sallamadı bu ayrılığı.

    23 aralık 2019 13:53

    9. İzledikten sonra bende oluşan olgu dinlemek oldu. ama karşımızdaki kişinin söylediklerine değer vererek,fikirlerini küçümsemeden dinlemek.bence insan ilişkilerinde en önemli şey.

    23 aralık 2019 12:43

    8. *hafif spoiler*

    Olayların beklenmedik şekilde nasıl oralara geldiğini anlamadan, birbirini belli ki hala seven iki insanın; birbirileri için vazgeçtikleri şeylerden, sonunda geldikleri halden memnun olmamaktan ve belki birbirlerine olan saygıyı kaybetmekten dolayı beklenen sona doğru sürüklenmesi. Bana 'sevgi de mi yetmiyor' u sorgulattı.

    22 aralık 2019 23:29 6 ocak 2020 21:25