12. Aslında bunu yazacak kadar uygulayabiliyor muyum, ama denemeye başladım o yüzden deneyimimi paylaşacağım.
Öncelikle bence bunu rahat uygulamak için karakterinizin buna yatkın olması lazım. çeşit çeşit, renk renk giyinen birisi için ciddi anlamda zor olacaktır.
Ben giyime, makyaja çok fazla kafa yormak istemeyen biri olduğum için tarz olarak sade biriyim. Ama medyanın gazıyla ve indirimlerle ihtiyacım olmayan şeyleri aldığımı, almak istediğimi farkettim. o yüzden bu tarz sayfaları takipten çıktım.
içimde alma ve tüketme hissi hala var, ama hani influencer gazına gelmiyorum, hatta denk geldiğimde çoğu rahatsız edici geliyor, ucuz kalitesiz ve ihtiyaç olmayacak parçaları gençlere, çok gerekli gibi empoze ediyorlar.
fast fashiona karşı değilim(tercih etmesem de) çünkü özellikle bizim gibi bir ülkede temel giyim ihtiyaçlarına herkesin ulaşabilmesi için ucuz markaların olması lazım, o milletin burun kıvırdığı markalar bizim ülkemizde orta segment kalıyor, fakir bir ülkeyiz sonuçta. sevmediğim kısmı trend, belki bir kez giyilecek ürünlerin bu markalar sayesinde nasıl olsa ucuz diye alınması. Neyse o bambaşka bir konu zaten.
Öncelikle bence minimalizm ciddi anlamda kafa rahatlığı, sürekli çanta değiştirmemek, ayakkabı düşünmemek, bir beyaz tişörtle işi tamamlamak harika bir özgürlük. ben bu anlamda marie kondo'nun giyim tarzını da örnek vermek isterim. hep zarif, kaliteli ama asla dikkat çekmiyor.
Minimalizm temelde heveslerden sıyrılıp harcamalara mantıklı bakmak. Öyle kapsül dolap yapacağım diyip de her şeyi atıp yeni şeyler almak da bir heves hatta bir trend( şaka gibi ama minimalizm bile tüketim için kullanılan bir trend olabiliyor.). Her şeyi atmak yerine öncelikle elinizde sevdiğiniz, kullandığınız ürünler mutlaka vardır. bir onlarla zaman geçirmek iyi olabilir.
Giyimde minimalist olmak için anahtar işlevsellik ve rahatlık. Bir ürünü almadan önce de rengine, kumaşına, dikişine bakıyorum, bunu zaten yapıyordum genelde, ama dediğim gibi trendlerle yer yer dışına çıkıyormuş, özellikle indirim dönemi. Şimdi dolabıma bir şey eklemem için çok çok güzel olmalı, bana yakışmalı, özel olmalı ya da ihtiyacım olmalı.
Kullandığım tek küpe, tek kolye, tek yüzük var, hepsi de beyaz altın, pırlanta. alırsam da çok sevdiğim için alacağım, pırlanta ve altın olacaktır. Ve şu an kullandıklarımı kasaya bırakacağım. Ben takı kısmına kafa yormayı hiç başaramamıştım zaten, kullandığım takıların sayısı çoğaldığında kaybetme, çaldırma gibi olaylar yaşadım.
Kullandığım tek oje var(nude), bir de tırnak güçlendirici.
Tüm makyaj ürünlerimden birer tane var, hala birden fazla maskarası, fondoteni olanları anlayamıyorum zaten. Gerçi ben de bazen buradaki listelere bakıp "olmazsa olmaz 5 ruj" önerileriyle gaza gelip sepete atmıyor değilim, sonra mantık süzgeçinden geçiriyorum, sepetten uzaklaşıyorum.
Tek nemlendirici, c vitamin serum, göz kremi, nem serumu var, yüz yıkama ürünü(2 çeşit).
Peeling yerine de foreo(hala bu alışverişimi sorguluyorum ki bu da sosyal medyanın biraz gazıydı)
Tek parfüm.( öyle yazım kışım yok ama yakın zamanda hiç kullanmayacağım 5 muscent küçük parfüm aldım, o da buranın gazı, ucuz ürün her zaman başa bela çünkü az para ne olacak al gitsin diye aldırıyor kendini)
Genelde çanta değiştirmeyen biriyim, günlük kullandığım çantam high end. öyle bir tutkum yok aslında, ama sürekli aynı çantayı kullanan biri olduğum için pahalı çanta kullanmak mantıklı(mantıklı demeyelim de mutlu ediyor) geliyor, zaten zamansız ve klasik bir model. diğer çantalarımı kullanmaya çok elim gitmiyor ama çıkarmaya da gönlüm razı değil.
İki renkli bir kemerim var içi taba dışı siyah, böylelikle iki kemer gücünde. o da high end. Ama öyle aşırı trend her yerde görülen bir şey de değil.
Güzel ürünleri elden çıkarmak çok zor, güzel bir ürününüz varken daha az kaliteli ürün kullanmak da zor, o yüzden yeni ürün almıyorum haliyle.
Merak ettiğim bir allık var allığım var bitsin diye bekliyorum.
Evet gerçek bir minimalist tabii ki değilim ve sanırım asla olamam. Şu daha daha minimalist olma çabasındayım. Yüklerimden kurtuluyorum yavaş yavaş.