yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (22)
    • medya (0)

    22. Kendimi bildim bileli bende olan rahatsızlık. Sırf bu yüzden başka insanlarla ortak yaşam alanlarını paylaşamayacak bir hale geldim. En çok yemek yerken çıkan seslerden ve hapşırık sesinden rahatsız oluyorum. O an beynime bıçak saplanmış gibi hissediyorum ve çok sinirleniyorum. Her geçen yıl daha da kötüye gittiğini fark ediyorum ama kontrol altına alamıyorum. Genel olarak insanların çıkardığı tüm seslerden irkiliyorum. Bir insandan nefret etmem için hapşırması yeterli oluyor. Çok zor böyle yaşamak.

    Ayrıca yüksek sesle telefon konuşması yapanlardan da nefret ediyorum. Toplum içinde yaşamaya uygun değilim.

    13 temmuz 2021 14:52

    21. An itibariyle yanımda oturmakta olan şahsiyet 'şak şuk çat çut' şeklinde sakız çiğnerken 'hanımefendi biraz sessiz olursanız sevinirim' diye açık açık belirttim, şuan biraz daha dikkatli davranıyor. Halen çıkan o seslere aşırı sinir olsam da önceki kadar beter değil en azından. Eğer siz de bu hastalıktan muzdaripseniz açık olun demeye geldim, etraftakiler ne düşünürse düşünsün. Ne alaka ya, saçmalıyorsun, şımarıksın diye tepkiler alınca da ben rahatsız oluyorum deyin, ben öyle yapıyorum. Gerektiği yerde çirkefleşiyorum. Kimsenin keyfi için kendi sinirlerimi ziyan edemem. Bu konuda babamla sayısız tartışmalarım oldu, seneler sonra kendisi yemek yerken ben ortama girince sessiz olabilmeyi başardı, yanımda biri çekirdek yiyorsa bir bakışım yetiyor. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; etraftaki diğer insanlar bu gibi seslere aldırış etmeyecek kadar sakin olabilir, ama kendileri insan yanında bu tarz sesler çıkarmakta sakınca görmüyorsa asıl onlarınki hastalık, bizimki değil. Umarım kulaklığa ve kulak tıkacına muhtaç olmayacağımız günleri görürüz.

    13 temmuz 2021 14:37

    20. ergenliğe girdiğimde ortaya çıkmış bir lanet. bende sadece insanlardan çıkan seslere duyarlılık oluştu; sakız, çekirdek, nefes sesi vs. zaten normalde de gergin bir yapım var, bu hastalık sinirlerimi iyice mahvediyor. stresle doğru orantılı olarak artıyor ve insanlarla ilişkimi çok olumsuz etkiliyor. annemin zorlamasıyla hipnoza bile gittim(gizlinot: verdiğim paraya hala acıyorum), bir gram işe yaramadı, bir tedavisi olsa koşa koşa giderim.

    29 haziran 2020 00:22


    19. Lanet bir hastalık bu.

    Küçükken annem sürekli "başım ağrıyor sessiz olun, etraftan ses geliyor" diye diye beni buna alıştırdı. Küçükken çok farkında değildim ama yaşım büyüdükçe her ses beni rahatsız etmeye başladı. Önce dışardan gelen seslerden rahatsız olmaya başladım ve bu artık çok fazla ilerledi bende.

    Şu an birisi nefes nefese kalıp yanıma gelse bile aşırı rahatsız oluyorum. Çay karıştırma sesi, çekirdek, sakız, ağız şapırdatması, kaşık çatal sesi, çocuk sesi, ağlama sesi, gülme sesi, burun çekme sesi... Aklınıza gelebilecek her ses. Hayat kalitemi de çok büyük oranda düşürdü. İnsanlarla beraber yemek yiyemiyorum, herkes mutfakta yerken ben odamda yiyorum. Akşam çay çekirdek muhabbeti asla olmuyor zaten.

    O an uzaklaşabilirsem direkt ortamdan uzaklaşıyorum veya kulaklık ile duymayacak kadar müzik açıyorum. Haliyle bu her zaman mümkün olmuyor. İnanın ağlayacak seviyeye geliyorum dişlerimi sıkıyorum.

    Yakınlarım bundan ne kadar rahatsız olduğumu bilip ben ortamdayken ona göre davranıyorlar, kimse çekirdek yemez vs. Bu bile beni çok rahatsız ediyor, insanlar benim yüzümden neden keyfinden olsun? Çok araştırdım, çözümünü bulamadım. Umarım kendiliğinden geçer gider.

    28 haziran 2020 21:24

    18. Babam sayesinde bende de olduğunu fark ettiğim durum. Babam kadar sesli bir insan görmedim arkadaşlar. Ağız şapırdatması mı dersiniz geğirmesi mi dersiniz ne ararsanız var. Hatta öyle bir hale geldi ki ses tonundan bile nefret ediyorum (Sadece bu değil tabii bana çok çektiren bir adam) Başka bir örnek olarak metrobüste giderken biriyle çok yakınsam ve o kişinin burnu flüt gibi ötüyorsa sinir harbi yaşıyorum içimde. Ya da yolda terliklerini sürte sürte giden insanlar ahhhh kalbim. Bu yüzden kulaklıksız yaşayamıyorum. Yaşasın son ses death metal (başka bastırılmıyor). Neyse işte belki başkalarına çok garip gelebilir ama ben zen ustası olsam bile şapırdatma sesine karate yaparım ^_^

    28 haziran 2020 20:15

    17. sinirden ağlatır ama sahip olmayan kişilere göre abartıdır, anlamazlar. özellikle aile fertleri tarafından sizi sinir etmek için bilerek çıkartılır rahatsız olunan sesler. ben en çok yemek yerken çıkan şapırtı sesinden rahatsız oluyorum.

    dipnot: hayvanların yemek yerken çıkardığı seslerden hiç rahatsız olmuyorum. aynı hastalığa sahip olan bir çok insanın da benimle aynı yorumu yaptığına şahit oldum. bence çok ilginç.

    26 ocak 2020 16:10

    16. şuan şok oldum ben cidden buyum. ya o hareket ortadan kalkıcak ya ben o ortamdan kalkıcam başka çaresi yok zira asabi bir kişi olabiliyorum. nolur bana agız şapırdatan bır kaynana kayınbaba yada eş dusmesın cidden naparım acaba dıye dusunuyorum.

    25 temmuz 2018 09:36


    15. Adını yeni öğrendiğim, hayatımı mahveden durum. Evde ya da dışarıda fark etmez sakız sesi, ağız şapırdatma sesi beynimi zonklatmaya yetiyo. Elimde olan bi durum değil, evet evde yakınlarıma daha çok baskı kuruyorum ama dışarıda da çok rahatsız olunca uyarıyorum. Bende etkisi çok fazla ağlama krizine kadar gidiyo çünkü beynim çıkıp gidecek gibi hissediyorum ve ister istemez kalp kırıyorum. Sosyal yaşantımı etkileyecek durumda olduğunu da belirtmek isterim. Çünkü uyardıgim, durumumu anlattığım halde bu davranışları sergileyen insanlarla direkt iletişimi kesiyorum, ortamdan çıkıp gidiyorum. Güzel bi davranış değil farkındayım ama engel olamıyorum.

    3 şubat 2017 16:44

    14. istisnasız tanıdığm herkesin "sahip olduğu rahatsızlık", şu fani ömrümde ağız şapırtısına, elma katırtısına (?), çay hüpletilmesine, efendime söyleyeyim su damlamasına, saat tik-taklamasına ifrit olmayan tek bir insan görmedim.

    sanıyorum hastalık olanı daha ciddi boyutta olan, dolayısıyla da tanısını uzmanların koyması gereken bir şeydir. yoksa ben de cak cak sakız çiğneyenlere, gluk gluk su içenlere uçarak kafa atmak istiyorum ama mizofoni hastasıyım demek bundan günlük hayatını zorlaştıracak derecede muzdarip olanlara biraz haksızlık etmek gibi geliyor.

    3 şubat 2017 16:15

    13. bende de olan durum. mesela en gerildiğim amirim statüsündeki birinin yanımda hüpleterek çay içmesi. kendimi o bardağı tabağıyla birlikte yüzüne geçirirken hayal ederek biraz rahatlayabiliyorum. geçen otobüste adamın biri tesbihle oynuyor, tık tık tık bir baktım iki baktım anlamıyor, e buna bir şey de denmez, manyak durumuna düşerim, en sonunda söverek indim. inerken tip tip bakmış olabilirim, şaşırdı çünkü. sakız çiğnemeyi geç toplu taşımada birinin ağzının içinde diliyle oynamasını bile duyuyorum. bazen sessiz bir ortamda kapalı bilgisayara takılı adaptörün sesine deliriyorum, bazen de ampülden çıkan sese. bazı insanlarla sırf sesini beğenmediğim için arkadaş olamıyorum filan.

    insanı sinir eden gereksiz bir duyarlılık işte. nalet.

    3 şubat 2017 13:08