mutluluk

38. mutluluğun tanımını yapmak .ok zor ama kendi adıma konuşursam, ben bulunduğum anı hissedebildiğim yaşadığım zamanlarda, yani geçmiş veya geleceği düşünmediğim o kısa anlarda mutluluk diye bir şey varmış diyebiliyorum. anda kalmak çok zor, her dakika olmuyor.

37. "Mutluluk seçmeyi öğrenmektir."

Erich Fromm

36. Bir zardanadam şarkısında bahsedildiği gibi; sen kovaladıkça o kaçacak, ne kadar kaçarsan kaç yine seni bulacak.

Mutlu olmak için mutluluk peşinde koşmamak lazımmış. Neredeyse 30 yıllık ömrümde daha yeni kafama dank ediyor. Hem geç oldu, hem güç oldu.

35. mutluluğun olan şeyle değilde zihnimizdeki algıyla yakından ilişkisi var. uzun bir süre önce farkettim ki mutlu olduğum zamanlar ile mutluluk veren olayın kendisi eş zamanlı değil. mesela cuma günlerini çok severim. o gün mutluyum. çünkü haftasonuna bir gün kaldı. çünkü son çalışma günü. ama pazar günleri içimde hep bi kasvet oluyor. ertesi gün çalışacağım düşüncesi beni geriyor. yani tatilin kendisi değil, umudu aslında beni mutlu eden. gelecek olması beni mutlu ediyor ama kendisi etmiyor. demek ki aslında mutluluk veren şey tatil değil, ben çalıştığım günlerde de mutlu olabiliyorum demek ki. bunu farkettiğimden beri geleceğe odaklı yaşamamaya çalışıyorum. ileride olma ihtimali olan bir olay için kendimi germemeye çalışıyorum. olursa o zaman üzülürüm henüz olmadı ve belki de hiç olmayacak telkininde bulunuyorum. olma ihtimali hiç yokmuş gibi kandırıyorum zihnimi. bu bana mutlu olabilmek için olayın kendisi gerçekleşene kadar zaman kazandırıyor. size de aynısını şiddetle tavsiye ediyorum.

34. mutluluğun sırrı için bir sürü şey yazılmış, çizilmiş bugüne değin. işin özü basit yaşamak. nazım hikmet 'in  de dediği gibi su içmek istediğinde su içecek kadar basit. ucuzlamayacaksın da yaşarken, fakirliğin ya da zenginliğin kölesi olmayacaksın. kah gülecek, kah ağlayacak sorunları anda bırakacaksın.bir fakiri, çocuğu sevindireceksin. onun gülümsemesi mutlu edecek. yoldaki kediyle, köpekle selamlaşıcaksın mesela. doğayla bütün halinde yaşayacaksın.

ve unutma ki iyilik bulaşıcıdır ve önce kendinden başlarsın iyileştirmeye ve mutlu etmeye.

33. köşe başında falan beklemeyen. bazen içeride bazen dışarıda, bir görünen bir kaybolan. biraz da kumandası sende olan.

32. Bazen soğuk içeceğimi kitabımı alıp çıktığım balkonumda yüzüme çarpan hafif rüzgar; bazen "kargonuz yola çıkmıştır" mesajı ile uyanmak;çoğu zaman ise başarma hissi. Kafama koyduklarımı gerçekleştirdiğimi gördükten sonra oluşan o haz. Bazen de sebepsizce mutlu olmak için bahane ararken yatağımda uzanırken birden "hepsi geride kaldı, her şey geçti" diye düşünürek mutlu olmak. Aslında olay tamamen bizim mutluluğa hazır olup olmamamızda bitiyor.

31. hayatlarımızda, ya da en azından kendi hayatımda diyeyim, devamlılığının gerekli olduğunu artık çok da düşünmediğim bir olguya dönüştü mutluluk. anlık mutluluklar yaşıyorum sonra işte tüm olağanlığıyla hayatıma devam ediyorum. sürekli yeni arayışlar içinde olarak, yeni şeyler deneyerek içimdeki boşluğu bir nebze olsun unutmuş olmaya çalışıyorum.

hayatın -hayatımın- aslında böyle bir şey olduğunu kabullendim sanırım. bazı anlık yükselişler, sonra stabilliğe dönüş, ama başının öyle çok da ağrımaması... eldekini kabullenmiş olmak. 

30. insanların yanından viyuv viyuv diye geçerken rüzgarın yüze çarptığında oluşturduğu histir. paten kayan çocuklara elini uzatıp bi' beşlik çaktıklarındaki yüzlerindeki gülümsemedir. iki tekerlekli demir atın üstündeki özgürlük duygusudur. fonda çalan müziği bastıran "you've cycled 1 kilometer in 3 minutes and 28 seconds" sesidir. "daha iyisini yapabilirim" düşüncesidir, hız tutkusudur.

(link: https://www.suslusozluk.com/yazarların-bugünkü-mutluluk-sebebi?i=1165053 endirfon) dolduğumu söylemiştim daha önceden. bu sefer serotonin, dopamin, adrenalin, kalsitonin, (gbkz: prolaktin), ne varsa doldurdum (gizlinot: swh).

ps. adrenalin gerçekten vardı. lütfen bisiklet yoluna atlamayın, karşıdan gelen bisikletli görünce dibinize girene kadar beklemeyin, önceden yol verin. 2 kez insanlara çarpıyordum yoluma atladıkları için.

29. Belki de mutluluk şudur: Başka bir yerde olmanız, başka bir şey yapmanız, başka biri olmanız gerekirdi duygusuna kapılmamak. (gizlinot: İsaac asimov)