yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (19)
    • medya (0)

    19. hiçbir sıkıntım yokken geçen gece uykumdan çok kötü bir çarpıntıyla uyandım. çarpıntının şiddeti beni uyandırdı yani. uyanıp yatakta doğrulmaya çalıştım ama kollarım uyuşuyordu, başım deli gibi dönüyordu, gözlerim karardı, soğuk soğuk terlemeye başladım. apar topar acile gittik tabii ki kalp krizi geçiriyorum zannettim. annem de erken bir yaşta kalp krizinden vefat ettiği için ekstra korktum, korktukça daha kötü oldum tabii. ölüyorum zannettim ciddi anlamda. sonra acilde sıra beklerken falan filan biraz sakinleştim. ekg çekildi, bir sürü kan tahlili aldılar, tomografi çekildi ve kalp ekosu çekildi. hiiçççbir sorun çıkmayınca panik atak teşhisi kondu. süslüler, nasıl korktuğumu inanın bana anlatamam. neden böyle bir atak yaşadım inanın bir fikrim de yok ani gelişmiş stres olacağım veya üzüleceğim bir olay da olmamıştı.

    25 eylül 2021 21:39

    18. hassas kalpli insanların rahatsızlığıdır gibime geliyor. 1-2 ay önce metroda karşılaştığım ve sonradan öğrendiğime göre henüz 17 yaşında olan güzeller güzeli, masum yüzlü bir kızın başına geldi. metroda bayıldı, millet toplandı ve metrodaki 2 kadın olarak hemen gittik kızcağızın yanına, annesinin sevmediği bir arkadaşının doğum gününü kutlamak için yalan söylemiş, yakalanmış, hepsi bu, her genç kızın yapacağı türden basit bir yalan aslında ama panik atak olunca öyle olmuyormuş, kendini o kadar hırpaladı ki "annem benden nefret edecek, ben çok kötü biriyim" diye, biz sakinleştirmeye çalışırken ecel terleri döktük, oyalansın diye bin tane alakasız soru sorduk. Sarılmak iyi geliyor sanırım atak anında, sürekli sarılmak için izin istedi yavrum.yakın arkadaşına teslim ettik. bir de o gün herkes tarafından ekilmiş ve hiç olmayacağım saatte, olmayacağım bir yerdeydim, tevafuk, karşıma çıkması gerekiyormuş demek ki. çok zordu gerçekten, ben 30 dakikada yoruldum, allah bununla yaşayanlara acil şifalar versin. hala kendine bile gelebilmiş değilken en son bin tane özür diledi "vaktinizi çaldım" diye ,teşekkür etmek için geri dönüp sarıldığında, "seni hiç unutmayacağım fehime,çok teşekkür ederim" demişti... Ben de seni hiç unutmayacağım güzel kızım.

    4 şubat 2020 20:48 4 şubat 2020 20:52

    17. sanırım kendisi çağın vebası dediğimiz illetlerden. stres ile baş etme seviyesi düşük olan kişlerde yaygındır diye düşünüyorum.

    hayatım boyunca hep stresli bir insan oldum. serinkanlı olamadım. işssizlik sürecimle bu stres seviyem daha da arttı ve anksitiyeyle beraber panik ataklarım başladı. işe girince biraz azaldı. geçen yıl sadece 3 kere geçirdim ama bugün 3 kere kısa nöbet geçirdim. tansiyonum 8 e düştü. ilk defa işten izin verip eve gönderdiler. bu ataklarda nefes aldığımı hissetmiyorum. göğüs kafesim batıyor. kalbim atmıyor sanki. tüm vücudum karıncalanıyor. ya bir masanın altına girip cenin pozisyonunda kaybolmayı diliyorum ya da tüm üstümü çıkartıp göğüs kafesimi yarıp kalbimi gökyüzüne salmak istiyorum, nefes alsın diye.

    11 ocak 2019 22:08


    16. üniversitenin ilk yılında panik atak teşhisi konuldu bana. mimarlık bölümünün egosu tavan yapmış hocalardan ibaret olduğunu bilsem kapısından bile geçmezdim. günden güne aşırı eleştirilmeyi kaldıramayışıma bitmek bilmez mide krampları, mide bulantısı, ders başladığı anda kendimi dışarı atma isteği ve kalmaya zorlarsam da nefes alamama ve ağlama krizleriyle tepki verdi verdi vücudum. terapi gördüm, ilaç tedavisiyle birlikte işe yaradı. sonunda da değmez diyerek okulu bıraktım. yeniden sınava hazırlandım ve mezun oldum. boşluğa düşünce yeniden şiddetlendi. terapistim ilaç tedavisi yerine nefes egzersizlerini önerdi. kritik anlarda gerçekten işe yarıyor. panik atak kendimi değersiz, umutsuz ve depresif hissettiğim her an ortaya çıkmaya hazır bir bomba gibi. böyle hissetmemek için kendimi hiçbir şey için perişan etmiyorum. uzun yıllardır ilaç kullanmıyorum. ihtiyaç hissettiğimde kendimi telkin ediyorum. her ne kadar zaman içinde baş etmeyi öğrensem de üst üste olduğu zamanlarda dayak yemiş gibi hissettiriyor maalesef:( hissettiğim şeylerin hepsinin beynimin yaratısı olduğunu, fiziksel olarak sağlıklı olduğumu idrak edince çok korkutucu olmuyormuş aslında.

    17 ekim 2018 19:47

    15. 29 yaşındayım ve ortaokulda liselere giriş sınavı zamanında teşhis konmuştu. Bende anksiyete de yaratıyor. Stresli ve sıkıntılı olduğum dönemlerde aşırı kalp çarpıntısı, karın ağrısı, titreme ve kriz geçiriyormuş gibi bir hisle geliyorum diyor ataklar. Diğer suslulerin de söylediği gibi insanın kendini sakinleştirmesi ve telkini çok önemli. Ben ilaç kullanmıyorum. Papatya ve melisa çayı beni sakinleştiriyor. Ataklar uzun sürünce zihinsel olarak çok yoruyor insanı.

    16 ekim 2018 22:58

    14. 12 yıldır bu dertten muzdaribim maalesef; psikolojimin çok etkilendiği bir sağlık sorunu neticesinde tanıştık kendisiyle. İlk atak anımı hiç unutmuyorum. Ankara’nın tıklım tıklım otobüslerinden birinde nefes alamadığımı hissettim. Ölüyormuş gibi bir hisle; başımın nasıl döndüğünü düşününce hissedebiliyorum. Elim ayağım buz gibi oldu. Bir ağlama krizi ile kendimi otobüsten aşağıya zor attım. Kalkamadım. Babamı arayıp ölüyorum dediğimi hatırlıyorum. Tabi babamın gelmesi zaman aldı. Sakinleştim. Doktora gittiğimizde panik atak teşhisi koydu. Aldığım terapi ve ilaçların herhangi bir faydasını görmedim. Atağın geleceğini hissettiğimde bir odaya geçip uyumayı tercih ediyorum evdeysem. Eğer bir araçla yolculuk ediyorsam araçtan iniyorum, tek yolu kendini sakinleştirmek...

    Bu bir atak geçecek ölmeyeceksin,sakinleş diyorum. Kendi kendimi sakinleştirmezsem kimse bana yardımcı olamıyor.

    16 ekim 2018 22:37

    13. 8.yılımız beraber. Çoğu süslü gibi ben de üniversite sınav senemde yakalandım bu hastalığa ve lys'ye giremedim, ilk bölümden tercih yapmak zorunda kaldım. Üniversitedeyken hep bir şekilde yokladı ara ara, her stres anımda geldi. Bu sene kendiliğinden gitmemek üzere geri geldi. Artık delirmeye başladığımı düşünüp psikiyatriste gittim, evden çıkamayacak kadar etkiliyordu beni. 3 aydır psikoterapi görüyor ve ilaç kullanıyorum ancak tam olarak gitmiş değil. Bu hastalığın sanırım kesin bir çözümü yok. Aylarca yaşanmasa da herhangi bir anda gelip gafil avlıyor, mutlu anlarda bile. O anda dikkatimi başka bir şeye yoğunlaştırmak biraz rahatlatıyor beni. Bu hastalıktan tamamen kurtulan var mı merak ediyorum..

    16 ekim 2018 20:44


    12. Hayatimin en guzel yillarini elimden alan lanet. Yaklasik 9 aydir ilac tedavisi, son 3 aydir psiko terapi aliyorum. Bu konuda en onemli nokta destek gormek. Yillardir hayatimi zindana çevirdi, en güzel anlarımı elimden aldi. Bunlar olurken bunu ben yapiyorum dusuncesi insani sucluluk duygusunda öldürür. Simdi kurtulmaya basladim ama bu zor ve uzun bir yol. Ama attiginiz her adimda kendinizi daha iyi hissediyorsunuz. Deneyimli hasta olarak verebilecegim en degerli tavsiye te ra pi. Terapisiz olmuyor arkadaslar, simdi donup baktigimda niye kendime bu kadar eziyet ettim diyorum. Yardimci olabilecegim suslulerin her zaman bir mesaj uzagindayim. Unutmayin sizi asla öldürmeyecek :)

    14 temmuz 2018 01:40

    11. kalbi çok güzel hoplatır. ileri derecesi evden dışarı adım atamamaya kadar gider. eve kapanılır; akabinde sosyal fobi gelir. birlikte panikli panikli yaşar giderler. bir gün dayanamayıp hop dur artık der insan, zorlar kendini yenmek için bu illeti. ama tam anlamıyla yenemez, yendi gibi gözükse bile her an tekrar hortlayabilir.

    13 nisan 2017 09:21

    10. üniversiteye başladığım 2007 senesinde 1. sınıfın ilk döneminin sonlarına doğru gece gelen yoğun mide bulantısı, çarpıntı, elden ayaktan kesilme, öleceğim hissi ile taşındığım acilde doktorun koyduğu tanıydı. daha sonrasında gittiğim psikiyatr da aynı tanıyı koydu. ortaya çıkış sebebiyle ilgili tek fikrim ailemden uzakta olmamdı. bunun getirdiği kötü düşünceler, kafamda kurduğum felaket senaryoları buna zemin hazırlamış olabilir.

    neyse efendim, yaklaşık 2 yıl boyunca efexor denilen ilacı kullandım doktor kontrolünde. ardından da 6 aylık dönemde ilacı bırakma dönemi geçirdim. neler yaşadım?

    - ilacın da etkisiyle tam 20 kilo aldım, ilacı bıraktıktan sonra yavaş yavaş gitti o kilolar.

    -aşırı uyuma, boşvermişlik hissiyatı yaşadım.

    -ilacı bırakırken bir nevi uyuşturucu olduğu için yavaş yavaş azaltarak bıraktım ve epeyce zorlandım. şiddetli baş dönmeleri yaşadım.

    -her ne olursa olsun doktor ne dediyse onu yaptım ilaç tü kaka diyemem asla. bir profesyonelden yardım almak şart.

    -tedavi sürecinin ardından yaklaşık 6 yıllık bir zaman geçti. peki ben tamamen iyileştim mi?

    -doktorumun bana söylediği şey ''bununla yaşamayı öğreneceksin. ömür boyu asla kaygı bozukluğuna bağlı sıkıntılar yaşamazsın diyemem'' dedi.

    -peki ben daha sonrasında hiç bu bir çeşit nöbet gibi gelen sıkıntılarla karşılaşmadım mı? elbette karşılaştım. ama şunu biliyorum. panik atak beni öldüremez, bana oynadığı oyunlarla kalbimi hızlandırabilir, başımı döndürebilir, elimi ayağımı buz kestirebilir. madem o benimle oynuyor, ben de onunla oynarım. geldiğinde tüm pencereleri açar derin nefesler alırım, kendi kendime ''ölmüyorum, sadece kafamda kurduklarımın bana oynadığı bir oyun bu, geçecek, defolup gidecek'' diyorum. ve ben bunları kendime inanarak söyledikçe zamanla iyice azaldı bu ataklar. 4, 5 ayda bire düşmüştü birkaç sene önce. şimdi 1, 2 yılda bir ziyaret ediyor. yüz bulamayıp gidiyor.

    -benim tavsiyem, kendinize telkinlerde bulunup kafanızda başlayan bu illeti, kafanızda bitirmeye çalışmanız. hayır ölmüyorsunuz, sapasağlamsınız. hayır zayıf değilsiniz, ama panik atak zayıf düşmenizi istiyor. o sizinle uğraşıyorsa siz de onunla uğraşın. alay edin. eğer mümkünse evcil bir hayvan besleyin. onların arkadaşlığı çok çok iyi geliyor.

    18 ağustos 2016 03:14