3. Canlı mikroorganizma içeren besin takviyesidir. Burada ürün önermeyi doğru bulmuyorum ama genel olarak sevdiğim de bir konu olduğu için yazmak istedim.
Doğum anına kadar insan vücudu normal şartlarda sterildir. Doğumda anne vajinasından ilk bakteriler alınır ve bu bebeğin ileri hayatı için çok önemlidir, ilk florasını oluşturur. Sezeryan doğumun artmasıyla bebekler bu probiyotik floraya rastlayamadıklarından normal flora oluşumunun oluşumunda zorluk çekilmektedir. Anne vajinasından gelmesi gereken bakteriler yerine bebeğin karşılaştığı diğer bakteriler kolonizasyon yapmaktadır. Bilim insanlarına göre normal ve sezaryen ile doğan bebekler arasındaki bu farklılığın, daha sonraki süreçte yüksek oranda alerji ve astım görülme sıklığı ile ilgili olabileceği düşünülmektedir.
Probiyotikler genelde bağırsak sağlığı konusunda karşımıza çıkar ama Probiyotikler direkt bağırsak epitelinin bariyerini güçlendirerek ve patojen mikroorganizma büyümesini engelleyerek bağışıklık sistemini düzenler. İnflamatuar Bağırsak Hastalığı (IBH), İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS), Atopik Dermatit, Romatoid Artrit, Ankilozan Spondilit gibi birçok hastalığın bağırsak florasıyla ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Bağırsak mikrobiyotasının bozulması ve bağırsak- beyin ekseninin olumsuz etkilenmesiyle, çeşitli psikiyatrik bozuklukların ortaya çıktığı gözlenmiştir. “Stres” bağırsak mikrobiyotasının dengesini bozarak metabolik bozukluklara neden olmaktadır.
Her probiyotik de aynı değil maalesef çünkü canlı mikroorganizma içerdiği için dayanıklılığı, kullanım şekli, etkisi çok önemli. Bebekte kullanılan ürünle yetişkin takviyesi bile çok farklılık gösterir çünkü baskın mikroorganizmalar farklıdır.
Kaplama şekline göre aç-tok alımı değişebilir. Belki de kullanımında en önemli husus antibiyotiklerle aynı saatte alınmamasıdır.
Bizzat şahit olduğum aşırı hassasiyet, alerjik bünye, Atopik dermatit hastaları probiyotik kullanımıyla çok güzel sonuçlar aldılar.
pharmaday
beautycrush
kafferengi