purito güneş kremi skandalı

19. Çatı şirket wishtrend kendileri üzerinden 2020 yılında klairs soft airy essence güneş kremi alanlara 25 dolarlık hediye çeki tanımladığını ve özür dilediğini belirten mail atmaya başlamış. Ben hala bu güneş kremini kullanıyorum. Distribütör Korendy ne yapmayı düşünüyor acaba?

18. tek bir üründen koskoca bir endüstriyi kötülemenin sebebini anlayamıyorum. evet olan şey skandal ama eminim avrupa'da, türkiye'de daha haberimizin olmadığı ne skandallar vardır. kore hayranı hiiiç değilim, ne gruplarını dinlerim ne de açıp bir dizilerini izlemişliğim var ama kore dediğiniz yer türkiye gibi dandik bir 3. dünya ülkesi değil. hatta birçok konuda avrupa ülkelerinden bile önde bana kalırsa. nasıl salgın yönettiklerine bakın hiç değilse. böyle bir ülkenin ürünlerine merdiven altı muamelesi yapılması komik oluyor.

17. bir daha kesinlikle kore ürünleri özellikle güneş koruyucularını kullanmama kararımı bir kez daha doğrulamış skandaldır.evet kore güneş koruyucularının yapıları,dokuları çok güzel ancak kullanılan maddeler belli.formulasyonla ürünün yapısı bir yere kadar değiştirilebilir.en yüksek korumayı vaad eden ürünlerin hiçbirinde bu kadar hafif bir dokuyla karşılaşmadım ( daylong actinica,heliocare spf90 vs.).bu kadar hafif olmalarının neticesi yeterince koruyamamakmış demek ki.uzun bir süredir şüpheleniyordum zaten, özellikle missha güneş koruyucuları kullandığım ve kullanmadığım sürede hiçbir fark görmüyordum.ayrıca fiytları da çok pahalı.30 ml lik ürüne 200 küsür liralar vermek hiç bana göre değil.bundan sonra yoluma avrupa menşeili güneş koruyucularla devam edeceğim

16. https://www.suslusozluk.com/soru/evet-söylenenler-doğru-güneş-kremim-sivilce-yapıyor?i=2153821

Şu soruya verdiğim cevapta yazın Klairs soft airy'i kullanırken yüzümün nasıl hiç görmediğim lekelerle kaplandığından bahsetmiştim. Şimdi bu skandalla bu kremin de Purito kremleriyle aynı laboratuvarda formülasyonunun yapıldığını ve üretimini durdurduklarını öğrendim. Abd de dava açsan kazanırsın yani tam bi rezalet spf 19 ne abi gidip marketten alacağım krem beni daha iyi korurmuş resmen

15. bu markayı kullanmadım ama güneş kremi başlıklarına yazarken ya da okurken genelde kore kozmetik ürünleriyle ilgili bir sıkıntı sezmiştim. evet kıvamlarını seviyoruz falan ama başka girdilerimde de belirttiğim üzere missha'nın 45 ve 50 faktör güneş kremleri kullandığım dönemde yüzüm ciddi kararmıştı. 45-50 spf hiç de azımsanmayacak değerler. hele güneş altında yarım saat bile durmayan benim için fazla bile. yıllar önce kullandığım ambre solaire'in 30 faktörü çok rahat yetiyordu bana.

dermoya geçince ve çok fazla spf 30 güneş koruyucu bulamayınca 50 kullanıyorum.

demek ki incecik dokularını, hemen emilmesini bu yüzden seviyormuşuz. çünkü bir kremin içine ne kadar güneş filtresi koyulursa o kadar zor emiliyor, yapışıyor, homojen dağılmıyor vs.

o zaman filtreden mi kısıyorlar acaba?

14. Kore ürünlerinin, cilt bakım ritüellerinin yakında bitecek olan bir trend olduğunu düşünüyorum. Kozmetikte kalıcılıkları yüzünden tercih ediyorum (lip tint gibi) ama cilt bakımında eczanede satılan dermokozmetik ürünlere güveniyorum çünkü avrupa farmakopesindeki standartları biliyorum, glp denilen kuralları biliyorum, yapılan testleri biliyorum. Kore ürünleri ne standartta üretiliyor, kim neye göre test ediyor bilmiyorum. Her avrupa menşeili ürün güzel ve güvenilir olmadığı gibi her kore ürünü de güzel ve güvenilir olmayabilir ama spf 50 deyip 19 çıkması insanları kandırmak resmen. Şuan bu ürünü sürekli kullanan biri cilt kanseri olmuşsa markaya dava açıp, yüklü miktarda tazminat kazanabilir, markayı bitirebilir.

Kamu spotu: Lütfen bir ürünü bir influencer, güvendiğimiz biri önerdi diye almadan önce araştırıp akıl süzgecimizden geçirelim. 

13. ırkçılıktır, standartize olmamış laboratuvarda yapılan testtir bunları geçmek lazım. Test yaptıranlar ciltleri yandığı için korumadığını düşünüp test yaptırmış. Bu olay olmadan önce süslülerden birkaçının missha güneş kremleri kullanmalarına rağmen korunamayıp yandıklarını okumuştum burada. Ben de misshanın bir sürü güneş koruyucusunu kullanıp beğenmedim mesela. Böyle bir olayda hemen ırkçılık savunmasının getirilip tartışmanın kapatılmaya çalışılması çok saçma. Bakanlık onayladı gibi bir açıklama o bakanlığın onayladığı tüm ürünler için şaibe yaratır. Kimseyi ırkçılıkla suçlamayın lütfen. Dünyanın parasını verdik ve hakkımızı aramaya çalışıyoruz.

12. kore kozmetiğiyle ilgili birkaç şey de ben eklemek istiyorum bu başlığa. öncelikle güneş kremi benim için kozmetikten ziyade yarı ilaç kategorisinde gördüğüm bir ürün. yani sağlık ürünü. eczane dışından güneş kremi almak gratislerden ilaç almak gibi geliyor bana. o yüzden böyle bir skandalın çıkmasına aşırı şok olmadım diyebilirim. kore kozmetiğiyle ilgili de şunları söylemek istiyorum ki her ürünü ve her markası sorgusuz sualsiz dünyanın en iyisi değil elbette. günümüzde ülkemizdeki birçok blogger/instagrammer/youtuber gibi kişiler kore kozmetiğini aşırı yücelttiği için birçoğumuz dünyanın en iyi kalite ürünlerine sahip olmuşuz algısına kapılıyor gibiyiz. kore kozmetiği; temizleme, nemlendirme, koruma ve maske adımlarında vasat diyebilirim kendime göre. ki bunlar da cilt bakım ürünlerinin temel adımları. su bazlı temizleyicileri o kadar zayıf ve işlevsiz ki sırf bu yüzden ilk adımda yağ bazlı temizleyicinin kutsal olduğunu düşündüklerini düşünüyorum. nitekim dermokozmetikte kore ürünlerindeki kadar çeşitli yağ bazlı temizleyici görmememizden de bunlar anlaşılabiliyor. sosyal medyada da yağ bazlı temizleyicidir almış başını gidiyor bir yana. fungal akneye sahip ciltte hop diye micellar sulara geçiş yapılıp bir sorun yaşanmıyorsa fungal akne yokken de aynı sonucu almak mümkün. dermokozmetiğin micellar suları ve su bazlı temizleyicileri gayet yeterli ve gerçekten temizliyor. nemlendirmede de dermokozmetikte cildin ihtiyacı olan ana bileşenlerden harika formülasyonlarla üretilmiş çok iyi nemlendiriciler mevcut. kore ürünlerinin nemlendiricilerine zibilyon tane bitki suyu, bitki ekstraktı ekleniyor ve nemlendirici yüzde en uzun süre kalan ürünlerden olduğu için bu kadar fazla bileşenden formüle edilmelerinin sonuçları hakkında şüpheliyim. güneşten koruma kısmını yukarıda bahsetmiştim. kore kozmetiği kullanılabileceğini düşündüğüm adımlar tonik, esans, serum gibi temizlikle nemlendirme arası adımlar bence. nemlendirici tonikleri ve esansları gerçekten işe yaramakta. hatta sanıyorum esans kore bakım rutiniyle tanıştığımız bir şey. tonik ve esanslarında da bitki özleri sık kullanılıyor ama nemlendiricilerinin tersine daha sade üretilmiş amaca yönelik çok güzel ürünleri var bu adımlarda. asitli tonikleri de aynı şekilde. bu adımlarda dermokozmetiktense kore ürünleri benim cildimi çok ilerletti mesela. aktif içeriklerde ise asitler için hala kore ürünlerine güvenmekle birlikte c vitamini ve retinol için gözüm kapalı dermokozmetiklerden seçerim. çünkü bu ikilinin özellikle retinolün deneyimli bir dermokozmetik firmasından çıkması ve üzerindeki araştırmaların, denemelerin eksiksiz yapılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. kore kozmetikleri asitleri elinde tutarken c vitamini ve retinol dermokozmetiğin elinde benim için. işin özü bu skandaldan sonra kore kozmetiğinin bahsettiğim adımlarında cildimi ilerleten ürünlerine karşı bir güvensizlik duymuyorum şu an için ama cilt bakımının temel adımları için zaten güvenmediğimden ekstra bir güvensizlik yaşatmadı bana bu olay.

11. Umarım bu kore kozmetiği fanatikliğinin sorgulanması için bir başlangıç olur. Oldum olası kore kozmetiğine karşı çok şüpheci yaklaşıyorum. Yasalarını bilmeyiz, kurallarını bilmeyiz, neye göre üretiliyorlar, içerik listesine ne kadar güvenebiliriz, içerik kalitesine ne kadar güvenebiliriz... bir sürü soru var aklıma takılan ama en önemli sorun aklı başında bu işin okulunu okumuş hiçkimsenin elinde bir kore markası görmememiz. Dermokozmetik markaların başarılı olduğunu düşünüyorum lrp, bioderma, caudalie, esthederm türklerden dermoskin, cosmed bu markalardan cildinizin ihtiyacını karşılayacak bir ürün bulmama ihtimaliniz yok bence. Yok asitler, yok %20+ c vitaminleri, salyangoz özleri bu kadar iddialı ürünleri kullanacaksam güvenmek isterim. Nitekim çok yakın bir arkadaşımın dermotolog olan erkek arkadaşı, cilt güzelliğinin (kırışıklıkları falan da kastediyor) %80 genetik olduğunu yaşlanmaya ilişkin yapılabilecek en etkili yöntemlerin medikal işlemler olduğunu söylüyor. Gene kendisi dermokozmetik olmayan markalı ürünlerin kullanımının cilde verdiği zararın bir on sene sonra anlaşılacağını söylemişti. Lrp, bioderma falan bunlarda cildin ihtiyacına göre bulunamayacak bir ürün yok çok zengin değilsen murad'a falan bakmana gerek yok da demişti. Özetle bu kore kozmetiği işi riskli. Ginseng serumlar falan yıllar içinde cildimize zarar veriyor olabiliriz. Üstelik çok da pahalılar. Böyle skandallara fırsat vermeden güvenli limanda kalmak benim tercihim.  

Edit: koskoca bir sektörü bir olay ve ürün üzerinden sorgulamıyorum tabii ki. Yazdıklarım benim neredeyse iki üç senedir hep söylediğim şeyler. Sadece bu olayla konusu açılınca dile getirmek istedim. 

10. Tüm kore ürünlerinin araştırılması ile sonuçlanır umarım bu olay. Şoka girdim açıkçası kullandigim missha güneş kreminden bile şüpheleniyorum şu an ve yıllardır süren bir arayışın sonunda cildime uyan bir ürün buldum diye sevinmiştim. Ufak bir yıkılma yaşadım bu olay karşısında.