1.
aldatmadım ama sonrasında vicdan azabı çektiklerini biliyorum hatta birden iyi davranmaya, normalde almazken hediye almaya falan başlarsa aldatıldığınızı düşünün demişti bir uzman.
2.
Aldattim ve vicdan azabi falan da olmadi. Yani aslina bakarsaniz hic bir sey hissetmedim. Tek seferlik bir seydi zaten. O kisiye karsi da o zamanki sevgilime karsi da dusuncelerimde, duygularimda bir degisiklik olmadi. Kotu bir donemimdi genel olarak bir hissizlik vardi. Iyi seyleri haketmedigimi dusunup kendimi sabote ediyordum bir nevi.
3.
Aldatmak sayılır mı bilmiyorum; takıldığım bir çocuk vardı. Ben ısrarla sevgili olmadığımızı söylüyordum, o da ısrarla sevgili olduğumuzu. Sevgili gibi hissetmiyordum hiç... o arada biriyle tanıştım aşık oldum. Bir dönem ikisiyle de takıldım. En sonunda aşık olduğum kişiden vazgeçemeyeceğimi anlayınca ilkine bitirmek istiyorum dedim. o an hissim, heyecan, yasak bir şeyi yapma zevki, tutku idi
4.
Duygusal bi aldatmaydı sadece, ilişkimde eskisi kadar sevildiğimi hissetmiyordum ilgisiz davranmaya başlamıştı. Başka birinden ilgi görmek egomu okşamıştı o dönem ve karşılık vermiştim ama sonra pişman olup ikisini birden bıraktım.
5.
Sevgilim vardı, tam olarak aldattım denemez ama flört ettim. O flörtleşme çok heyecanlı geliyordu. Birilerinin bana ilgi duyması, güzel şeyler söylemesi, gözlerime bakması falan. Benden hic karşılık alamadılar ama çok heyecanlıydı. Daha eski bir sevgilimi aldattım diyebilirim. Sevgilimi sevmiyordum, duygusal manipulasyonlarla ayrilmakta zorluk yaşıyordum. Bir de klasik başkasını bulmadan ayrilmama mantığı vardi. Evet adice bir davranış haklısınız. Ama insan bencil bir mahluk. Başkasıyla konuşmaya başladım, onunla konuşabilmek için sevgilime erken uyuyorum derdim. Sevgilimle sadece geçiştirmek için konuşur, görevi tamamlar gibi diğer hoşlandığım cocukla konuşmaya baslardim. Ciddi ciddi aşık olmaya başlamıştım. Onunla sevgili degildim. Ayrılmayı bekledim. Sonra sevgilim kendi öğrendi, rezillik falan öyle bitti. Aldatmaktan daha kötü bir şey varsa o da sevgilinizin öğrenmesi. Karşımdaki insanın güvenini kırdığımı bilmesi Kendimi bok gibi hissettirmişti. Diğerine aşık olmuştum ama sevgili degildim, mesafe vardi. Buna rağmen aldatan gibi görünmek beni üzdü, diğer taraftan bahsetmiyorum bile.
6.
Ben kimseyi aldatmadım (gizlinot: Hiç sevgilim olmadı lol) ama biri kız biri erkek olmak üzere sevgililerini aldatmış tanıdığım iki insan var. Kız olanı flört etmeyi seviyor, erkek arkadaşıyla olan ilişkisinden sıkılmıştı, ayrılamıyordu. Sevgilisi şehir dışındayken aldattı. Çocuk sonradan öğrendi ama ayrılmadı kızdan. Bir süre sonra kız ayrıldı ama ondan. Vicdan azabı duymamıştı, yani en azından bana öyle demedi, rahatsızlık duymamıştı pek. Erkek olan ise sevgilisi ile penetrasyon gerçekleştiremediği için aldattı. Ana neden buydu ama kendi içinde yaşadığı ikilem çok fazlaydı. Bir seviyorum, bir sevmiyorum diyordu. O üzülüyordu bu duruma lakin kendini durduramıyordu. Bu kızı sıkıyordu, kız da bunu sıkıyordu. Toksik bir ilişkileri vardı. Çocuğun ailesi de kızı istemiyor, evlenmek istiyorlar ama evlenebilirler mi bilmiyorum.
Çok uzun anlattım, okumuş olan varsa teşekkürler :d
Sorunuza cevap olarak da şunu diyebilirim süslü, kadın erkek fark etmeksizin hislerimizi kontrol edemiyoruz. Bazen bu hisler, şevke dönüşüyor ve toplumda yanlış görülse bile yine de yapılıyor. Bu yüzden mantıklı, uygun bir neden aramamak gerektiğini düşünüyorum. Karşı taraf bunun acısını çekiyor mu, çekiyor evet. Bu durumda yapılması gereken aslında benliğimizi koruyarak ilişkilerimizde açık sözlü olup, korkusuz olup ben çok eşliyim ya da şu insandan etkilendim, etkilenebilirim demek ama karşı tarafın bunu kabul etmesi de güç. Karışık şeyler...
7.
oncesinde yani baskasindan hoslanirken ve aldatmamaya calisirken cok zor. cok buyuk vicdan azabi yasiyorsun, surekli kabus goruyorsun, cok kotu hissediyorsun. aldatirken acikcasi hic suclu falan hissetmiyorsun, sadece mutlu hissediyorsun. aldattiktan sonra -yani aldattigin insanla ve aldattigin insanla iletisimi kesersen- once bir rahatlamis hissediyorsun, sonrasinda cook buyuk vicdan azabi cekiyorsun. oyle bir gunluk, bir aylik bir vicdan azabindan bahsetmiyorum, cok uzun sureli bir vicdan azabindan bahsediyorum. isin kotusu bir daha kimseye guvenemiyorsun. yani bu konuda kendine bile guvenemezken bir daha baskasina nasil guveneceksin? baskasi seni aldatsa -ki o da oldu- acikcasi birsure sonra onun serefszligi diyip geciyorsun, ama aldatan kisi sensen ne yapacaksin? kendinden mi ayrilacaksin? mecbur kendinle basbasa kaliyorsun. insan her yaptigini kendine yapiyor. ben aldatan kimsenin de sonrasinda mutlu yasadigina inanmiyorum veya mutlu bir insan olduguna inanmiyorum.
ben tabii vicdan sahibi insanlar icin konustum. bu arada aldatmanin uygun bir nedenini soruyorsan soyle aciklayayim: benim gordugum kadariyla kisisel problemlerinden oturu aldatan insanlar var. onlarin aldatmasinin partnerleriyle bir alakasi yok. hatta cogunu zincirle baglasan yine aldatirlar. onlarin vicdan azabi yasadigini dusunmuyorum. iliskisindeki uzun sure mutsuzluk nedeniyle aldatan insanlar var, bu insanlar genelde partnerlerini seviyorlar, ama yok sayilmaktan bikmis oluyorlar. aldatmak onlar icin bir tur kacis, bir tur kopruleri yakma oluyor.
8.
Çok seviyordum.
Beni aldattığını hatta arkadaşlık sitelerinde sevgili aradığını öğrendim.
Ayrıldım. Yalvar yakar oldu. Kendisini de çok sevdiğim için kıyamadım barıştım. Ama bu kez kafamdan atmamaya, takıntı yapmaya başladım. Ona karşı yavaş yavaş soğuduğum hissettim ama bir alışkanlıktı beni onda tutan.
O sırada aldattım. Adamla birlikte oldum. Garip bir şekilde pişmanlık hissetmedim ama intikam hazzı da duymadım. Duyarım sandım.
Adamla 7-8 kez yine buluştuk aslında iyi biri olsaydı sevgilimden ayrılıp onunla birlikte olabilirdim. Ama o da puştun tekiydi. Resmen 3 kişi puştlukta bir karadelik oluşturmuşuz.
Neyse ilk sevgilimi aldattığım elemana yol verdim. Sonra sevgilime yol verdim ki garip bir şekilde çok acı verici oldu. Kendime daha iyi biri olmak adına söz verdim ve bir daha kimseyi aldatmadım
Sora
9.
22 yaşında falandım. UZak mesafe bi ilişkim oldu. İki üç haftalıktı. Yurt dışına projeye gitmiştim. Oradaki bi çocuktan etkilenmiştim. Etkileneyim diye heeşeyi yapmıştı. Beni öptü. Ben de karşılık verdim. Ertesi gün yeni başladığım uzak mesafe ilişkime mesaj attım ben başkasından etkilendim diye öyle bitti.
Daha sonra yine bir uzun süreli ilişkim oldu iki yıllık. Çok iyi arkadaş gibiydik ama cinsellik bana onunla çekici gelmiyordu. Başkasıyla olmak istediğimi fark ettim ve ona mesaj attım yurt dışındayken. Türkiye'ye dönünce diğer çocuktan ayrıldım artık yapamıyorum diye.
Daha sonra bir çocukla daha flörtüm oldu. Onunla da iki üç haftalık sevgiliydik artık. Başka birisi bana ilgi. Göstermeye başladı. Çok tutkulu hissediyordum. Diğerinden ayrıldım ben başkasından etkilendim diye. Bu da kısa süreli bi ilişkiydi henüz yolun başındayken diğerini tercih ettim bitirdim.
Ben açık sözlü davrandım ama aldatma aldatmadır bence. Sadece bu yalanları sürdürmedim ve tak diye bitirdim o yüzden vicdanım hep rahattı.
Daha sonra kader mi dersiniz karma mı dersiniz ne dersiniz bilmiyorum. Son ilişkimde çok kazık yedim. Onunla gelecek göremediğim için ayrılmıştım. 2 senelikti o da. Ben ayrıldıktan ertesi gün başkasıyla birlikte olduğunu gördüm. Hesapları bende açıktı ama unutmuş bende açık kaldığını. Neyse sonra benle barışmak istedi benim bildiğimi farkedince. Vicdan azabı heralde. Halbuki ben ayrılmıştım. Ama o geri döndü. Onun yaptığı aldatmak değildi, ama bilemiyorum belki benleyken de o kızla görüşmüş olabilir. Bunu hiç öğrenemedim. Bana çok fazla yalanlar söyledi, daha sonrasında ben aldatıldığıma dair bir kaç şey yakaladım. Çok kötü aylar geçirdim. Bazen karma acısını çıkardı diyorum. Nişana bi kaç hafta kala ayrıldık ben düzeltmeye uğraştım o istemedi falan.. yemeden içmeden kesildim. Yaptıklarımın acısı çıkmış olabilir.
Not: şuan nişandan döndüğüm kişiyle hala görüşüyoruz.