24.
19 yaşında izlemiştim ilk beni çok sarsmamıştı ama rahatsız ediciydi. Şimdi bir daha izlemek istemem daralmıştım ama sanki daha çok etkilenirmişim gibi geliyor.
Karşısına hep
(bkz:Trainspotting) koyuluyor, baya kıyaslama yapılabilir ama filmin başından sonuna umut edilecek bir şey çıkmıyor. Bu yüzden fazla bunaltıcı olabilir.
23.
güzel bir film, oyunculuklar da kaliteli. etkileyiciydi ama abartıldığı kadar sarsmadı beni. bilemiyorum.
22.
hayatımda ilk defa bir film fiziksel olarak ve ciddi anlamda karnımın ağrımasına ve midemin bulanmasıma neden olmuştur. o da bu filmdir. neden bu kadar etkilendiğimi hiç anlamadım ve şaşırdım çünkü rahatsız edici bir sürü film izlemişliğim var.
hala ismini görünce o his aklıma gelir irkilirim.
21.
orjinali kitaptır aslında. yeraltı edebiyatı türüne girer, yazarı da hubert shelby jr.dır. 14-15 yaşında okumuştum ben, sonra da filmini izlemiştim. filmde eksiklikler ve eklemeler tabi ki de mevcut. film kitaba göre daha etkileyici çünkü bam bam diye her şeyi görsel olarak önünüze koyuyor. diğer yeraltı edebiyatı ve filmlerine göre bence o kadar da karamsar değil. bilemiyorum tabi ben o dönem sürekli böyle şeyler izleyip okuduğum için bana öyle gelmiş olabilir. tek başına izlesem belki karamsar gelebilirdi. kitabını da okumanızı tavsiye ederim. bağımlılığın sadece uyuşturucu ile olmadığını, yaşantımızda farkında olarak veya farkında olmadan birçok şeye bağımlı olduğumuzu çok güzel işleyen kitap/film.
7 ocak 2021 13:34
7 ocak 2021 13:35
20.
Müzikleri mükemmel olan filmlerden biri. Ayrıca ismi ve kendisi de çok güzel. Ama izleyen çoğu kişi gibi sonrasında içim bunalmadı, intihar etmek istemedim.
19.
soundtrack'i lux aeterna'nın atv haberin yıllar boyu açılış müziği olması beni benden almıştır.
18.
Özellikle son 20 dakikası beni çok irrite eden film. İnsanı çok çaresiz hissettiriyor.
Keyif için izlenebilecek bir film kesinlikle değil. Dişimi sıktığım, bakmak istemediğim sahneleri oldu. Rahatsız edici yönünü geçersek, bağımlılık üzerine daha iyi bir film çekilmediğini düşünenlerdenim.
“We got a winner.”
17.
Buradaki yorumlari okuyup tirsmistim ilk basta. Fakat az once izledim nedense beni de o kadar etkilemedi ya. Tamam cok guzel bir film ona asla lafim yok iyi ki izlemisim diyorum ama bunalimlara sokacak kadar carpmadi beni. (gizlinot: duygusallik bazinda cag atlamis bir insanim. )
16.
zihnimde "congratulations you won" sahnesini en çok canlandıran, sarsıcı bir aronofsky filmi.
..................................spoiler..........................................spoiler.........................................................
televizyon bağımlısı sara goldfarb'ın emeklilik hayatı reklamlı telefon numarası sağlayan yayınları sürekli izleyerek geçmektedir. bir gün en çok izlediği programın sunucusu arayıp "tebrikler kazandınız" deyince ona hayata bağlanması için sihirli sözcükleri vermiş olur. televizyona çıkma heyecanıyla oğlu harry'nin mezuniyetinde giydiği kırmızı elbiseye sığma hırsı, komşusunun kilo vermesi için ona başka bir bağımlılığı verecek olan hapları alıp gerçek dünyadan iyice kopmasına sebep olacaktır. harry durumu fark edip onu uyarır ama sara kocasının en favori elbisesinin içine sığmayı ve televizyona çıkmayı ona yaşaması için bir sebep olarak amaç edinmiştir bile. "tebrikler kazandınız", nur topu gibi bir bağımlılığınız oldu.
..................................spoiler..........................................spoiler.........................................................bitti.
15.
iki kelimeyle özetle deseler kamu spotu derdim.
gerçekten de çok ağır bir film birkaç gün durup durup düşünmüştüm filmi ancak orada yaşananları yaşamamak için her şeyi yapabilirimi de vermişti o açıdan kamu spotu diyorum zaten
jared leto aşkımın katlanmasını sağlamıştı ancak filmin yıldızı ki zaten oscar alan oyuncusu da o diye biliyorum ellen burstyn idi.
son olarak asla bir daha izlemem zaten şu meşhur (link: https://www.youtube.com/watch?v=yVIRcnlRKF8 müziği) de nerede duysam kaçıyorum gerilip yıllarca birçok haberin fonunda dinledik şaka maka o da ayrı.