31.
(gbkz: l'oreal paris revitalift lazer saf retinol) isimli market ürününden 1 şişeyi eylül'den beri düzenli kullanarak yenice bitirmiş bulunuyorum.
öncelikle alcohol denat çok yüksek sırada, asla normalde düşünmem alcohol denat'ı yüksek sırada barındıran bir serum sürmeyi, ama retinol için bir istisna uyguladım. zira loreal iyi formüle etmiştir ve emilimi güçlendirmek için kullanmıştır diye düşündüm. sanırım cidden öyle, zira yoğun ve nemlendirici bir yapısı var serumun alkole rağmen.
ilk haftalarda ciddi iritasyon yaşadım, sivilce kusması olmasa da. kızarıklık ve hafif soyulmalar yaşadım, güneş kremi ve nemlendiriciyi çok iyi kullandığım halde. sonra alıştı. retinizasyon denen sürecin ne olduğunu nihayet bu düzenli kullanımla anlayabildim. daha önce başka retinol ürünleri denemiş, ya düzensiz kullanımdan ya da yeterince korumamaktan hem çok iritasyon yaşayıp bırakmış hem de verim alamamıştım. bu sefer farklı oldu.
cildi kesinlikle kurutacak ve hassaslaştıracak. buna hazırlıklıydım sıkıntı etmedim. biliyorum ki cilt alışınca bu etki tersine dönecek. bu süreci yaşamadan da alışmak mümkün değil gibi.
kuru cilde özel bariyer yapılı kalın nemlendiriciler dostum oldu. cerave'nin 177 ml'lik şişesini bu süreçte bitirdim, başka kremler de kullandım arada hatta. yapış yapışlığa aldırmadan güzel anlaştığınız kalın bir nemlendiriciyle dost olmalısınız.
güneş kremi olarak da sunozon'un 100 ml'lik standart satışta olan güneş kremi hem çok iyi koruyor hem de çok yoğun ve koruyucu bir yapısı var, ve bu yoğunluğa rağmen asla topaklanma yapmıyor, gün içinde çok da iyi nemi koruyor cilt, kesinlikle tavsiye ediyorum bu süreç için.
kesinlikle ve kesinlikle kuru cilde sürülmeli, hafif nemliyken bile sürünce iritasyon çok artıyor, net gözlemledim. akşam cilt temizliğinden sonra nemlendirici (ama carbomer ya da silikon vs ciltte kalıp emilimi engelleyecek bir şey barındırmayan) bir tonik kullandıktan sonra bazen niacinamide serumu kullanarak (ki kullandığım niacinamide serumunda da zinc var ve bu da cildi kurutucu, ama niacinamide yine de cilt bariyerini güçlendirdiği için bu süreçte destek aldım), arkasından 10 dakika gibi bir süre bekliyorum, ardından cilt kurumuş oluyor, retinolü uyguluyorum, 1-2 pompa tüm yüze ve boynuma, ardından 10 dakika daha bekliyorum. bu son 10 dakikadan sonra cilt yine kuruduğu için süreceğim nemlendirici de yeterince etkili olmayacak, bu yüzden bazen çok az bir hyaluronik asit kremi + sprey su, bazen de sadece sprey su geçip üstüne bariyer nitelikli krem sürüyorum, bazen de bu vazelin oluyor.
rossmann'daki aynısafa özlü merhem bu süreçte oluşan kızarıklıklara filan güzel destek oldu bu arada.
gece vazelinli / ağır kremli yüzle yatmak, yastığa bulaşması gibi problemleri dert etmemeyi tercih ettim.
ilk haftalar haftada 2-3, sonra gün aşırıya döndüm, şimdi de haftada 5 güne yakın kullanıyorum. hangi gün kullanıp kullanmayacağıma cildimi izleyerek karar verdim ve bu saydığım sıklıklar kendi kendine oluştu aslında. bir gün iritasyon yaşadıysam ertesi gün kullanmadım, zamanla iritasyon azaldığı için bir gün kullandığım halde ertesi gün de kullanabildim. bu şekilde haftada 5'e çıktı. şu an her gün de kullanabilirim ama yine de bazen hem kış soğuğundan da kaynaklı fazlaca kuruluk hissedince mola vermek istiyorum.
0,2 baya güçlü bir oran aslında başlangıç için, ama formülasyonun bu gücü dengeleyebildiğini düşünüyorum. cildime etkilerine gelirsek kırışıklarda henüz müthiş bir fayda göremedim (alışma süreci olarak görüyorum 1 şişeyi 3 ayda bitirdiğim bu zamanı).
net bir aydınlanma ve cilt tonunda iyileşme görüyorum. siyah noktalarımda bir zayıflama görüyorum. bu etapta cilt bariyerimin zayıflamasını zaten göze almış durumdayım, ayrıca bir de kış havası daha da zayıflatıp kurutuyor. yapacak bir şey yok, nemlendiriciye abanıyoruz. zaten yazın kullanamıyoruz, kışın kullanımda da bunu göze almadan bu yola girmek imkansız. bu süreci yaşamadan fayda görülen sürece geçmek mümkün değil.
biraz uzun sürdü bence bu süreç, ama ben de az az kullanarak yenice 1 şişeyi bitirdiğim için normal görüyorum.
cildimin giderek alıştığına eminim. şu an bir tek boynumun altındaki gıdı bölgemde bazen iritasyon oluyor, kat bölgesi olduğu için. aynısafa'lı vazelinle ya da çinkolu iyileştirici kremler vs ile iyileştiriyorum o irite bölgeleri.
peeling yapmayı denedim (kimyasal), öncesinde ve sonrasında 1 gün bırakarak. buna rağmen çok irite etti. retinol zaten yeterince cilt yenilenmesi sağlıyor, peeling'den uzak durulmalı.
bu sürece katlandım ve bu şişeyi çok fayda görmeyi beklemeden nihayet bitirdim. şimdi de sabırla devam edip yavaş yavaş fayda görmek istiyorum. ama bunun için cildim alışmışken aynı ürünle mi devam etmeliyim, yoksa daha güçlü bir ürüne mi geçmeliyim bunun kararsızlığındayım. retinal içeren bir ürün kullanmak cazip, ama pahalı malum. acnelyse'in 0.025'ine de geçebilirim. cildim biraz alıştığı için belki artık onu kullanmak makul olabilir, öncesinde çok irite edici olacaktı.
velhasıl ciltteki her problem için kanıtlanmış tek bileşen olan retinol yoluna nihayet girdim. umarım minimum iritasyon maksimum fayda ile kalıcı bir iyileşme görebilirim. yakın zamanda retinol rutinine matrixyl peptit de ilave edeceğim, çisem yeni ürünler önersin ve bu sayede revolution matrixyl watsons'larda tekrar bulunabilir olsun diye dualar ediyoruz (gizlinot: swh). zira retinolle iyi anlaşıyormuş onu da öğrendik.