2171.
buraya hep çok da mutlu olmadığım şeyleri yazıyorum ama bu sefer umutlu ve güzel şeyler yazmaya geldim. belki okuyan birilerine de umut olur.
birkaç gün önce şöyle bir girdi yazmıştım (link: https://www.suslusozluk.com/süslülerin-an-itibariyle-aklından-geçenler?i=1348784 link) bu girdiden sonra mesaj atanlar oldu destekleri, duaları ve enerjileri için okuyan iyi dilekte bulunan herkese çok teşekkür ederim. kpssde kendi branşımda çok şükür beni çok mutlu edecek bir sonuç aldım, atamam ne zaman olur bilmiyorum ama kendimle gerçekten öyle bir gurur duyuyorum ki.
ama ben başka bir şeyden bahsedeceğim.
ben geçen yıl işten çıkarılmıştım, tek yaşadığım evden şehirden ayrılıp geri aile evime dönmüştüm artık kpss çalışıcam diye. aile evine dönmek falan öyle büyük sorun olmadı ama ben bu başarısızlık hissiyle yemin ediyorum çok uzun süre başa çıkamadım. sürekli kendimi sorguladım neyi yanlış yaptım ben bu hayatı yaşamayı beceremiyor muyum, niye başa döndüm bir düzen kuramadım hayata geç kaldım işte insanlar benim yaşımda -iki aya 26 oluyorum- düzenini kurdu ben niye böyleyim diye diye uyuyamıyordum. ders çalışarak teselli bulmaya çalışıyordum. ve bir önceki girdimde bahsettiğim gibi git gide yalnızlaştım, çünkü kimse artık beni dinlemek istemiyordu. kendimle ve derslerle baş başa kalmıştım. kendime dedim ki bak madem döndün bu kpss işine kendini ver elinden geleni yap. ama bunu yaparken hiçbir zaman eskisi gibi hırslı olmadım, körü körüne bağlanmadım, zamanla kendimle kaldıkça yaşımın kaç olduğunu, yanımda kim olduğunu veya olmadığını görmedim bile. çünkü hayatımda bir kere dibi görmüştüm. işten çıkarıldığımı öğrendiğimde bu üzüntümü paylaşacak kimsem yoktu, eve dönene kadar doğru dürüst yemek bile yemiyordum.
hani diyorlar ya siz hayata ne verirseniz hayat size onu verir, siz şükrederseniz daha çok şükredecek şeyiniz olur diye. her uyandığımda geri dönebilecek bir evim olduğu için şükrettim. yaşadığım onca acıya onca yalnızlığa rağmen o masanın başına oturabildiğim için kendimi hep tebrik ettim. tabii ki de bu hep böyle miydi? hayır. ama artık kendime o kadar da acımasız değildim ve olmayacaktım da. kendi hayatımı başkalarınkiyle karşılaştırmaktan zor da olsa vazgeçtim. ve biliyor musunuz ben gerçekten kendimi hiç ama hiç sevmiyormuşum.
mesela bir arkadaşım da işten çıkarılmıştı, o evine dönmedi iş baktı ben diyordum ki sen en azından bunu başardın ben başaramadım. burada başarı nerede, başarısızlık nerede? ben 0 arkadaşımın, 0 bağımın olduğu her gün ben burada ne yapıyorum dediğim şehirde kalsam gerçekten başarılı mı sayılacaktım? veya kpss çalışmaya kesin karar vermişken sırf biraz daha "başarılı" olmak için mutsuz olacağımı bildiğin özel sektörde biraz daha zaman kaybetseydim? kendime artık saçma sapan başarı kriterleri koymuyorum. ve biliyor musunuz bir yerde bir söz okumuştum şöyle bir şeydi tam hatırlamasam da: "birini kendinizden çok severseniz o kişi hayatınızdan çıkar ve siz en çok kendinizi sevmeyi öğrenirsiniz". benim bu bahsettiğim arkadaşım da dahil olmak üzere birçok kişi hayatımdan çıktı, muhabbetimiz kesildi ve benim literally gözüm açıldı.
zamanla işten çıkarılmamın arkasında dönen çok şeyi de öğrendim, hani allah sizi kurtarmış dersiniz ya tam olarak öyle olmuş. ha ama öğrenmeye de bilirdim, dümdüz bir çıkarılma da olabilirdi. çünkü bazen bazı şeyler sadece olur, kontrol edemeyiz.
dün derecemi gördüğümden beri içimde yaşadıklarımı tarif edemem. o derece sadece bir sayı olarak durmuyordu karşımda, geçen yıl bu zamanlar literally bir enkaz gibiydim. bir önceki girdimde kpss sürecinin sadece ders çalışmaktan ibaret olmadığını, o süreçte yanınızda olan ve olmayan insanların ne kadar önemli olduğundan bahsetmiştim. dün defalarca aynadan kendime baktım -duruşum bile değişmişti- ve şu an olduğum kişiye dönüşmemi sağlayan herkese, her şeye teşekkür ettim.
ben bu hayatta kendime artık belirli başarı kriterleri koymuyorum ve kimseyi de gözümde büyütmüyorum. işten çıkarıldığımda sen şunu yapmalıydın ben olsam şunu yapardım diyen herkes aradan zaman geçtiğinde dediklerini unutarak tabii ki sen haklıydın falan dediler -ama ben unutmadım:) baksanız herkes çok iyi çok mükemmel kararlar veriyor ama işte öyle değil. bundan sonraki sürecin benim için her anlamda çok iyi ve çok kolay olmasını diliyorum. benim geçen yıl yaşadığım sürece benzer bir süreç içinde olup bunu okuyan birileri varsa da şunu söylemek istiyorum ki; geçiyor ve her şey yoluna giriyor.
24 ağustos 21:36
25 ağustos 21:22