958.
herkese merhaba, Kötü günler geçirdiğimiz şu dönemde kitaplar benim sığınağım oldu diyebilirim. ben Bu ay 10 kitap okumuşum:
1) Ne Yaptığını Biliyorum-Alice Feeney: kitabı 3 kişinin ağzından okuyoruz: kadın, adam ve katil. muhteşemdi. her sayfasını aşırı merak ederek, heyecanlanarak okudum. Kitabı okurken katili bulduğumu, olayı çözdüğümü sandım ama yanılmışım. (10/10)
2) Verity: Gerçeğin Diğer Kıyısı- Colleen Hoover: alırken 5-6 günde bitiririm bu kitabı diye hesaplamıştım. Aldığım akşam okumaya başladım ve bir baktım saat sabah 8 olmuş ve ben kitabı bitirmişim.. inanılmaz sürükleyici, korku filmi izliyormuş gibi sizi geren, çok heyecanlı bir kitaptı. Kitabın yorumlarına baktığımda herkes sonunda şok olduğunu yazmıştı. Bu yüzden kitaptan beklentim çok yüksekti. Okurken sonunda şok olacağımı bildiğim için kafamdan bin tane senaryo kurarak okudum. O kadar çok şey düşünmüşüm ki sonu benim kafamda kurduğum senaryolara göre bir tık basit kaldı, ‘bu neydi şimdi’ diye bitirdim kitabı. yarım puanı bu yüzden kırıyorum :d (9.5/10)
3) Briç Masasında Cinayet- Agatha Christie: kitabın başları biraz sıkıcı olsa da bir günde bitirdiğim, Agatha'nın severek okuduğum kitaplarından birisi oldu. Tabii ki her olayda başka birinden şüphelensem de katil yine tahmin ettiğim kişi çıkmadı. (9/10)
4) Veronika Ölmek İstiyor-Paulo Coelho: aslında her şeye sahip gibi görünen, 24 yaşındaki veronika’nın başarısız intihar girişiminden sonra kendini akıl hastanesinde bulmasıyla başlıyor kitap. Konusu çok ilgimi çekse de maalesef pek sevemedim ben bu kitabı ama yine de okunmayacak bir kitap değil. (7/10)
5) Sessiz Hasta-Alex Michaelides: beğenmedim. bütün sorular havada kaldı. Sonu beklenmedik şekilde bitti ama çok da şaşırtmadı. Abartıldığı kadar gizem gerilim de yoktu daha çok suç kitabıydı. Beni etkilemedi ve zorlama geldi bana (5/10)
6) Çizgili Pijamalı Çocuk- John Boyne: kapak tasarımı yüzünden çocuk kitabı gibi gözükse de kesinlikle değil. kitabın arkasında da konusuna dair bir bilgi bulamıyorsunuz. kitabı Bruno adlı bir çocuğun ağzından okuyoruz ve kitabı tel örgü, iki çocuk, arkadaşlık şeklinde özetleyebiliriz. Kitaptan sonra filmini de izledim, filmini de tavsiye ederim (7/10)
7) Bir İdam Mahkumunun Son Günü-Victor Hugo: Hasan Ali Yücel Klasikleri’nden aldığım ve okuduğum ilk kitap. Bu zamana kadar gördüğüm en uzun önsöze sahip kitap diyebilirim öncelikle. Adından da anlaşılacağı üzere bir idam mahkumunun son gününde yaşadıklarını ve hissettiklerini kendi ağzından okuyoruz. etkilendiğim kitaplardan biri oldu. dünya klasiklerine başlamak için uygun olduğunu düşünüyorum. (9/10)
8) Satranç-Stefan Zweig: Stefan Zweig'ın yazdığı son, benimse okuduğum ilk kitabı. Adından dolayı satrançla alakalı bir şeyler okuyacağımı sanmıştım ama öyle olmadı. Kitabı okumak için satranç bilmenize gerek yok. kitap bir gemi yolculuğunda geçiyor. Gemidekiler Dünya satranç şampiyonu mirko’nun gemide olduğunu öğrenip onunla bir maç yapmak istiyorlar ve olaylar böyle başlıyor. Birkaç saatte, bir oturuşta biten bir kitap, tavsiye ederim. (8/10)
9) Nohut Oda-Melisa Kesmez: 5 öyküden oluşan, 2019 sait faik hikaye armağanına layık görülmüş, yazarla tanıştığım kitap. Kitapta bir yere/duruma ait olmanın zorluğundan bahsediliyor genel olarak. Okurken zorlanmadım, akıcıydı ve gereksiz detaylar da yoktu. Sadece her öykünün sonunda bir havada kalmışlık vardı bana göre (7/10)
10) Kibrit Çöpleri- Murathan Mungan: birkaç cümle veya 1-1,5 sayfa arasında değişen kısa kısa öykülerden oluşan kitap. Bazı öyküler şiir gibiydi. ‘’Kanepe’’ öyküsünü çok beğendim. eyyorlamamı onu ekleyerek bitiriyorum.. (7/10)
‘’kanepe
İkimize birden gücüm kalmadı. Kanepende uyanmaktan yoruldum. Artık iki kişiye birden yeteceğimi, yetebileceğimi düşünmüyorum. Aşk değildi belki, ama her ne idiyse, ikimizin de ihtiyacı vardı buna. Kendi evimde uyuyamıyorum artık. Kanepende uyumaktan da sıkıldım.
Başımı yaslayabileceğim bir aşka değil, sert bir yalnızlığa ihtiyacım var belki; sen uyanmadan çekip gidebilsem bir gün, gideceğim; şimdiyse uyanıp salona gelmeni bekliyorum. Bir an önce gelmeni...’’