85.
friends
kaçıncı kez başladım bilmiyorum ama ruhuma zihnime çok iyi geliyor
84.
dark bitirdim. çok kafa karıştırıcıydı ama baya sevdim.
83.
the bear; aslında ilk sezonunu zamanında izlemiştim fakat kafamda karakterler ve olaylar çok oturmadığı için çok sevmiş miydim emin değildim. Fakat ikinci sezonuyla birlikte gerçekten efsane diziler arasına girdi benim için. Çok başarılı genç bir şefin abisini kaybettikten sonra abisinin sandviç dükkanının başına geçişini anlatıyor dizi. Ama bundan çok daha derin, çok daha trajikomik ve kaotik. Şef dizi ve filmlerine bayılan birisi olarak o gerginlik, görsel şölen, aile draması ve absürt komediye bayıldım açıkçası. İlk sezon tam anlamadığım karakterlerin hepsiyle 2. sezon aşk yaşadım diyebilirim. Bu sezonun favorisi kesinlikle Kuzen'di. İlk sezon ne bu hödük dediğim adam şimdi dünyanın en komik en sevecen insanı geliyor bana. Zaten Forks isimli bölümünden (2x7) sonra ne demek istediğimi çok iyi anlayabilirsiniz. Müthiş ötesi bir karakter yazımı hala inanamıyorum. Herkese tavsiye ediyorum şiddetle.
From; Lost'un senaristlerinden birisinin de kadrosunda olduğu için başlamıştım açıkçası. İlk başlarda çok gizemli ve merak uyandırıcı gelse de sonlara doğru asla bir yerlere bağlanmaması, hali hazırda olan soruların hiçbirine yanıt vermeden üzerine birçok yeni soru işareti eklemesi ve dizide lost'taki gibi bir topluluk olmaması herkesin kendi kafasına göre bir şeyler keşfedip asla birleştirmemeleri ve iletişim kurmamaları nedeniyle harika bir konu olsa da kötü işlenmiş bence. Yine de izlenmeyecek kadar kötü bir dizi hiç değil. Ben 2 sezonu 2-3 günde bitirdim işsizlikten :d
82.
son 4 ayda izlediklerim:
breaking bad: izlemeyi sürekli erteliyordum. bu kadar geç tanıştığımız için çok üzgünüm.. (10/10)
seven seconds: konusu ''Jersey'de 15 yaşındaki Afroamerikan bir gencin öldürülmesi, bir polis örtbasını ve gerçeği ortaya çıkarmak için yapılan bir girişimi tetikler.'' (8/10)
to the lake: yayılan bir salgın sonucu hayatta kalma mücadelesini izliyoruz. beğendim (8/10)
kaleidoscope: sıkıntıdan öldüm bu diziyi izlerken. başta çok ilgimi çekmişti. dizi bir soygun hikayesi ve her bölüme bir renk adı verilmiş. istediğiniz renkten başlayarak, renkleri istediğiniz sıraya dizerek diziyi izleyebilirsiniz, her şekilde diziyi anlayacaksınız diyorlar. ben kronolojik sıraya göre izledim. soygundan önce 24 yıl, soygundan sonra 6 ay gibi gibi. çok ilgi çekici dursa da beğenmedim malesef (4/10)
şahmaran: çok saçma bulduğum şeyler olsa da severek izledim ben. özellikle burak deniz'in totosunu görünce keyfim yerine geldi ne yalan söyliyim :d (9/10)
the night agent: Bir acil durum hattına bakan dikkatli bir FBI ajanı bir acil çağrı alıyor ve olaylar böyle başlıyor. bunu da beğendim. 2. sezonu sanırım 2024 mart'ta gelecekmiş,izlerim (8/10)
terzi: 1 bölüm izleyip yatarım diye başlayıp sabah 5te bitirdim diziyi. çok beğendim. 2. sezonu 28 temmuz'da geliyormuş (10/10)
obsession: ünlü bir cerrahın, oğlunun sevgilisiyle yasak aşkını izlediğimiz 4 bölümlük mini dizi. zaten bölümler de kısa hemen bitirdim (7/10)
the longest night: bir seri katilin hapishaneye yatırılması ve hapishaneden kaçırılma çabasını anlatan dizi. yorumları yazarken sonunu hatırlayamadığım tek dizi oldu. demek ki o kadar da beğenmemişim (6/10)
gibi: mü kem mel! feyyaz yiğit'e gerçekten bayılıyorum ya. çok geç başladım ama 3. sezonu bitirmek üzereyim şimdi. (10/10)
81.
LCDP'in son üç sezonunu hasta yatağımda bitirdim, muazzam.
Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?'yi iki akşamda bitirdik, çok farklı bir şey beklemiştim, idare eder.
Ben gri, oldukça güzel bir diziydi biraz gölgede kaldı sanki, beğendim, ikinci sezon olur umarım.
Edit: ekleme
1 nisan 00:27
1 nisan 00:29
80.
Biz kimden kaçıyorduk anne? baya iyiydi, melisa sözen de döktürmüş..
79.
(bkz: Unforgotten)
Polisiye gizem sevenlere tavsiyemdir.
imdb 8.3
puanının hakkını verdiğini düşünüyorum.
25 mart 11:49
25 mart 11:50
78.
shadow and bone izliyorum çünkü ben barnes hayranlığı..
77.
the good place
outlander izliyorum şu an itibariyle.
76.
monk u ve fringe i izliyorum bu ara eski dizilere sardım