yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (36)
    • medya (0)

    36. Sonunda başardığım eylem. kozmetik, parfüm, kıyafet, ayakkabı ve çantalar ile büyük bir temizlik yaptım. O kadar çok kot pantolonu neden almışım hiçbir fikrim yok. 23 tane pantolonu ihtiyaç sahiplerine verdim. Yaklaşık 30 tane üst kazak tişört karışık olarak yine bir komşumuzun kızına verdim. Bir kaç montumuda ona verdim hatta üstünde görüyorum bu ara gördükçe mutlu oluyorum kıyafetlerimin en azından tekrar kullanılması iyi bir olay çünkü hepsi yepyeni bir iki kez giydiğim şeylerdi. Çantalarda çok ayıramadım ama bir kısmını eşe dosta anneme verdim. Ayakkabılarda çok fazla giymediklerimi elden çıkarttım. yaklaşık 60 şişe olan parfüm koleksiyonumu sadece 5 şişeye indirdim. En sevdiklerim dışında geri kalanını sattım. İhtiyaç fazlasıydılar ve çok yer kaplıyorlardı. Kozmetiklerde ojelerin yarısı çöp olmuş onları direk attım. Benzer renktede bir sürü ojem varmış kardeşime verdim yarısını. Renkli kozmetikte allık 4, fondöten 1, pudra 1, kapatıcı 1, bronzer 1, kontür 1, aydınlatıcı 1, kaş jeli 1, kaş kalemi 1, göz kalemi 1, rimel 1 tane olarak sadeleştirdim. 8 adet mac farımdan oluşan paletim dışındaki diğer paletlerimi arkadaşlarıma verdim. Rujlarda bozulan ve o kadar eski olanlar vardı ki hepsi çöpü boyladı. Benzer renkte fazla olanları yine çevremdekilere verdim. Bozulanları niye elimde tutmuşum onca zaman anlamıyorum. Dudak kalemi olarak 5 tane farklı renk bıraktım. Son kullanma tarihi geçenleri ve yaklaşanları çöpe attım. Daha en az bir sene kullanım ömrü olan fazla kozmetikleride kardeşime ve arkadaşlarıma pasladım. Her üründen tek olması, tek bir skinny jean olması ile hayat daha güzelmiş. Temizlik yapmak düzenlemek bile daha zevkli bir hale geldi artık. Dolaplar çekmeceler ferahlayınca bende bir rahatladım. Bundan sonrada eğer bir aciliyet ve mecburiyet olmadıkça kozmetik ve giyim alışverişi yapmam diye düşünüyorum. Bunları ayırmak bile o kadar zaman aldı ki. Birşey uygun diye yada indirim var diye stoklamamak ve bilinçsiz harcama yapmamak en güzeli.

    15 aralık 2019 21:38 15 aralık 2019 21:40

    35. Yaklaşık bir buçuk senedir gönül verdiğim akım. evet, sosyal medyada cidden böyle bir akım oluştu. hala kat edecek çok yolum var. ama bu bir buçuk senede o kadar çok azaldım ki ve azaldıkça ferahladım ki, anlatılmaz yaşanır. önce kıyafetler, sonra eşyalar, ardından kozmetik ürünleri, derken liste uzadı. Sosyal medyada da sadeleştim. Sevmediğim fotoğrafları sildim, istemediğim insanları, mecburen takip ettiklerimi tek tek çıkardım. bu, uzun bir süreç. kafaya koydum, daha da azalacağım. örneğin; kütüphanem. oraya henüz el atabilmiş değilim.

    28 aralık 2018 10:58

    34. "less is more" yani "az çoktur" ya da "az ama öz olsun"

    Sadeleşme insanın kendini ve etrafını olanca kabul etmesidir. Çağdaş felsefenin temelidir sadeleşme.

    Sadeleşme majyajdan, giyime, iştahından, insanlarla olan ilişkine, yaşam tarzından, evinin dekoruna yani aslında insanın içinde bulunduğu her alanda rol oynayarak gerçekleşir.

    İnsan ne kadar sadeleşirse o kadar çıplaklaşır, çıplak olmak sanılanın aksine kırılganlığı değil güçlü olmanın bir göstergesidir.

    21 mayıs 2018 15:58


    33. Benim için mutluluğun formülü olmuştur. Eldekileri azaltmayı geçtim, yeni bir şeyler peşinde koşmamak, sürekli bir yoksunluk hissi içerisinde olmamak bile yeter mutluluk için. rahatsın bir kere, sadece var olanların tadını çıkarıyorsun yavaş yavaş. Tadına vararak. Bu bitince, eskiyince yerine ne alırım diye düşünme ihtiyacı hissetmeden, sadece o anda sahip olduklarının keyfini sürmek. İşte sadeleşme budur. sonra gelsin şöyle bir hafifleme...

    20 mayıs 2018 18:15 21 mayıs 2018 09:49

    32. Ufak adimlarla eşyalarımdan başladığımdır.

    Bence sadeleşmenin ilk ve en önemli adımı eşyalarla duygusal bağınızı kesmek.

    Kullanmadığım kimseye veremeyeceğim bir takım parfümlerimi atarken "ama ben bunlara para vermiştim" düşüncesi kafamda elbette ki oldu. İsraf mı ediyordum ben şimdi ? Hayır ! Sadece bir daha almamak üzere atıyordum.

    Sadeleşmeye her üründen elimde sadece 1 adet ya da 0 olana kadar devam edeceğim.

    Bugün boş günümdü baya bir eşya ayırdım.

    Süslü sözlük arası verdim. Şimdi fazlalığını hissettiğim diğer şeylere yöneleceğim.

    1 aralık 2017 18:55

    31. modern toplumlarda var olan, bizde de özelikle son yıllarda adından sıkça söz ettiren en güzel şey. ihtiyacın olan kadarıyla yaşa, fazlasına gerek yok mottosuyla yaşamak en güzeli gerçekten.bir evin odalarından yola çıkarsak, mesela evlenip ayrı eve çıkacaksınız diyelim. illa bir oda fazla olsun ileride çocuk olur, (gizlinot: çocuk olana kadar koca odada elektrik süpürgesi ya da ütü masası duruyor tabii onlara bile bir oda veriyoruz), yok misafir gelir diye kocaman odalı geniş evler tercih edip, sonra da o evleri güzel göstermek adına bir yığın eşya ile dolduruyoruz. durduk yere kendi yaşam alanımızdan feragat ediyoruz yani. bir süre sonra o eşyalar yavaştan basmaya başlıyor ve hadi bakalım sadeleşelim. baştan o şekilde tercihlerde bulunup, ona göre bir ev döşesek olmaz. çünkü bizde çeyiz vs adı altında yığınla şeyi yeni evlenen insanların evine doldurmak gibi gereksiz bir adet var. yok gösterişli dursun, yok şusu yokmuş denmesin diye eşya yığınıyla evini paylaşan insanlar sadeleşip özüne dönmek için çıldırıyor. çeyiz diye diye doldurmayın insanların evini ey anneler, sonra bizim kız bilmem ne takımını hiç kullanmadı, halbuki ne emeklerle yaptım/aldım vs gibisinden cümlelerle demagoji yapmayın allah aşkına. Çeyiz diye giden o eşyalar, kullanılmayıp sonra size dönüyor o ihtimali de düşünün yani.

    Ben bile taşınma bahanesiyle son 2 aydır hiçbir şey almadan evdekilerle idare edip, evdeki fazlalıkları, kullanmadıklarımı da ihtiyacı olanlara dağıtıyorum. Karar verdim artık bundan sonra fazladan ya da yedek bir şey tutmayacağım evde. dolap içleri, bazalar derken ne kadar çok yer kaplıyormuş o eşyalar yerleri boşalınca anladım. bu kadar sadeleşme demişken anneannemi yad etmeden olmaz tabii. biz hep koy durukoysun, aaa belli mi olur günün birinde lazım olur ekolüne bağlı kalarak büyüdük, ama en baştan yanlış yetişmişiz. üzgünüm anneannecim günün birinde lazım olma ihtimalini düşünerek yaşanmıyor, evler bile eskisi gibi değil artık. annemin tabiriyle ay bunlar nasıl ev yüklüksüz ev mi olur hiç, çeyizimden yorganım var benim ayol onlar buraya hayatta sığmaz, sadelik de bir yere kadar canım çeyizim o benim gibisinden cümleleri bu aralar o kadar çok duyuyorum ki. Hatta Bizde konu artık şuraya geldi, bak kızım bir evde iki çeyiz olmaz, sen de evlen artık hiç değilse onlar gitsin ki bana da yer açılsın. Nedense Annemin sadeleşme anlayışı tamamen benim evlenip ayrı eve çıkmamdan ibaret. teşekkürler anne sadeleşirken bile beni unutmadığın, lafı evliliğe getirdiğin için (gizlinot: swh )

    4 nisan 2017 01:24

    30. yazın taşınacağım için ister istemez birkaç aydır içerisinde bulunduğum süreçtir..ne bulduysam doldurmuşum eve..26 yaşındaki kızın koca bir sepet oyuncağı var mesela ne manaysa :) bukadar eşyayı nasıl taşırım nasıl atarım fazlaları diye düşünürken çareyi buldum. Takılarımı giysilerimi ya da eşyalarımı beğenen arkadaşlarıma al senin olsun diyip hediye ediyorum düşünmeden :) bir çoğunu da gardropstan satıyorum satılan her giysinin yanına kullanmadığım bir kaç parça daha doldurup gönderiyorum hem de para kazanıyorum :) ihtiyacı olan bir de aile buldum küçük kızı için uygun olabilecek giysilerimi biriktirip arada gönderiyorum..kullanmadığım sürüyle çarşaf ve nevresimlerin bir kısmıyla da apartmanın arkasına kedi yatağı yaptım :) kıyamadığım tek şey kitaplarım sanırım..ihtiyacım olmayan hiç bir şey almıyorum artık..hafifledim resmen :)

    4 nisan 2017 00:17


    29. Bir yolculuktur. İçimizde bizi eşyaya bağlayan, aldıkça mutlu olduğumuzu zannettiren birçok engel var. Kendi yolculuğumu uzun uzun anlatmak yerine sade hayatım blogunun yazarı banu hanım ile bir yazışmamızdan bahsetmek istiyorum. Seni çok almaya iten, Zaafın kozmetik mi mesela, oturup 15 dakika sessiz bir ortamda düşün demişti (yazmıştı) seni buna iten nedir? Gerçekten de 15 dakika düşündüm ve genç kızlığımı hatırladım. Tiroid sebebiyle bitmek bilmeyen kilo problemleri, hormonal sorunlar vs nedeniyle bir türlü kendimi güzel hissedememiştim. Önce bakım ürünlerine ardından renkli kozmetiğe merak saldım ama farkettim ki bunlar beni sağlıklı yapmıyor. Güzellik nedir diye defalarca sorguladım. Ve sessiz ortamdaki bu düşünceler benim için kilometre taşı oldu. Şu an alarak, almaya devam ederek daha genç, sağlıklı, bilinçaltımda olmayı istediğim kadın olamam. Sadece biraz bakımlı görünebilirim ona da yetecek kadar malzemem elimde var. Ben almaya karşı dirençsiz hissettiğimde genelde altından böyle durumlar, yaşadığım birtakım problem ve olmamışlıklar çıkıyor genel olarak. Mutlu ve stressiz zamanlarımda ise eşyalarla ilgili değil, doğayla denizle, teknede yaşamakla ilgili hayaller kuruyorum. Olmasın dedim ama uzun oldu sanırım okuyanlara teşekkür ederim

    3 nisan 2017 18:05

    28. Mevcut durumum neticesinde aylardır nerdeyse kendime bir şeyler alamıyorum. Zaruri bu durum karşısında acaba gerçekten ihtiyacım olan ne var diye düşünmeye çok fırsatım oldu, oluyor hali hazırda. Bunu sürekli hale getirmek düşüncesindeyim. Bir arkadaş bahsetmiş, anı biriktirmek.. Gerçekten ne zaman göçüp gideceğimizi bilmediğimiz bu hayatta üzerimize fazlalık olan eşyalar yerine bizi hafifletecek zamanları keşfetmeliyiz..

    Ayrıca olaya sadece eşyalar açısından da bakmıyorum.. Geriye dönüp baktığımda bana ağırlık yapan ne çok insanı hayatına dahil etmişim. Resmen boğuldukları an kurtulmak adına yükseldikleri şambrelleri olmuşum. Daha net ifadeyle kötü gün dostu. Çünkü aynı insanlar iyi günlerine sizi dahil etmezler.. İnsanların daha çok sizden istifade etmesindense sadeleşmeye gidin bu anlamda da..

    Hayat insansız ya da eşyasız da sizi mutluluk vadedecektir. Sadece kullanmayı bilmek lazım diye düşünüyorum..

    2 nisan 2017 22:51

    27. ben evdeki kullanılmayan eşyaları, pantolonları, elbiseleri, makyaj malzemelerini, bir dolu ıvır zıvırı vererek sadeleştiğimi düşünüp rahatlarım. tabi ki bu rahatlık kısa sürer. yine almaya, doldurmaya başlarım. bu kısır döngü sürer gider. aslında vermek değil, terk etmek gerek. evi, eşyayı, ıvır zıvırı terk etmek. bunu yapabilmek gerçek anlamda sadeleşmek demek. seni saran tüm bağlardan kurtulmak ve sadeleşmek. (gizlinot: söylemesi ne kadar kolay değil mi )

    11 şubat 2017 14:45

    ilginizi çekebilecek benzer başlıklar