yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (1)
    • medya (0)

    1. Sağlıkta özelleştirmenin arttığı ülkelerde genelde hastanın "müşteri", hastanenin "ticarethane", doktorun "para kaynağı" olarak görüldüğü, etik değerlerin ise kayba uğradığı sistemdir.

    eski yaşadığım avrupa ülkesinde, doktorlar zar zor ilaç yazardı ve genelde hastanın tek başına atlatabileceğini düşündükleri hastalıklarda sıfır ilaç yazarak "eve git dinlen" derlerdi.

    ayrıca bu ülkede kafana göre eczaneden bana şu antibiyotiği ver, bu ağrı kesici, şu doğum kontrol hapını ver de diyemezsiniz. tr'de eczaneden reçetesiz aldığımız bir çok ilacı, yaşadığım ülkede ancak doktor reçetesi ile alabiliyorsunuz. burada ise cahil hastalar sanıyor ki doktor ne kadar ilaç yazarsa o kadar iyi doktordur.

    ***şimdi yanlış anlaşılmasın, bazı hastalıklarda gerçekten zorunlu ve çok sayıda ilaç kullanılması gerekiyor, benim bahsettiğim gerekmeyen durumlarda ilaç yazılması veya hatasının bilinçsizce yazılmasını talep etmesi.***

    türkiye'ye geldim, poşet poşet ilaç yazan etik değerlerini kaybetmiş doktorla karşılaştım, iyi ki çok sağlam doktor arkadaşlarım var da bu yazılan ilaçların bazılarının hastalığımla alakasız olduğunu, bazılarının da gereksiz ağır olduğu konusunda beni uyardılar. ayrıca maalesef bazı etik değerlerini kaybetmiş olan doktorların ilaç şirketleri ile maaş, tatil, ev, araba vb. maddi çıkarlar karşılığında anlaşma yaptığını duydum, yine kendilerini eleştiren meslektaşlarından duydum hem de bu dedikoduları... (şimdi madem doktor arkadaşların var neden direkt onlara danışmıyorsun diyenler olacaktır; çünkü adamlar zaten günde 100-150 hasta bakıp kafayı yiyorlar, bir de ben ciddi olmadıkça onları rahatsız etmek istemiyorum, bir de başkalarını çok gerekli olmadan rahatsız etmeme, kendi başının çaresine kendin bak kültürü ile yetiştim.)

    gözümde bir sorun çıktı ve nörolojik herhangi bir sebebi yokmuş göründüğüm profesöre göre, göz doktoruna yönlendirdi. göz dr. ise ameliyat gerekmediğini söyledi... sonra kendisi ile sohbet ettik ve bana ne dedi biliyor musunuz? "eğer başka bir özel hastanede olsaydı, sistemden kontrol ederlerdi ve aslında seni çok gerekmese de ameliyata alabileceğimi görüp, neden bu kızı ameliyat etmedin? diye baskı yaparlardı dedi.

    aynı şeyi başka doktor arkadaşlarımdan da duydum, maalesef bazı özel hastaneler, doktorları gerekmeyen ameliyatlar yapmaya, gereksiz testler yazmaya zorlayabiliyormuş, daha doğrusu Üzerlerinde böyle bir baskı oluşturuyorlarmış.

    ben bu ülkede ne hasta, ne doktor, ne de sağlık personeli olmak isterdim çünkü etik değerlere sahip doktor ve sağlık çalışanları için de hayat çok zor bu ülkede. iyinin kaybettiği, kötünün kazandığı bir sistem olmuş.

    (link: http://ahmetrasimkucukusta.com/2012/11/09/hakkimda/kuresel-saglik-sistemi-insan-sagligini-tehdit-ediyor/ Bu da anlattıklarımın hikaye olmadığının bir kanıtı)

    bizzat profesörler kendileri anlatıp, eleştirmişler ki kendi doktor arkadaşlarım da aynı görüşte ve hepsi alanında bu işe yıllarını vermiş başarılı uzmanlar. 

    21 temmuz 2018 15:32 21 temmuz 2018 15:57