yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (9)
    • medya (0)

    9. Geçen günlerde bir hekim bir hastaya bağırmıştı hatırlarsınız mutlaka. Asla savunmuyorum, savunmadım da hiçbir zaman baştan belirteyim bunu. Aralarında ne oldu neden bağırdı bilemem fakat şiddetin hiçbir türlüsü savunulabilecek kabul edilebilecek bir şey değildir. O doktor ismi ifşa edilerek türlü hakaretler görerek, tam 1 hafta ismi tt olarak kalmıştı twitterda. O zamanlar açılan bir soru vardı (link: https://www.suslusozluk.com/soru/internete-düşen-dermatalog-videosu-hakkında ) sorudaki a22 benim. "her gün ama her gün doktora şiddet haberi varken, doktorlar gerçek anlamda fiziksel şiddete maruza kalırken bu kadar gündem olmamıştı" demiştim. Kastettiğim neden buna tepki gösteriyorsunuz değildi, şiddeti gösteren taraf farklı olunca neden aynı samimiyetle benzer büyüklükte bir tepki vermiyorsunuzdu. 3 gün konuşulur unutulur, o da kendi ismiyle. Suçlunun adı 1gün tt olacak kadar gündem oldu mu mesela? O dermatoloğun ismini şak diye bulmuştu halk kahramanları, bu olaylardaki kişilerin isimlerini de biliyor musunuz mesela? Ben hiçbir yerde görmedim. Bu duyarsızlaşmanın, bir doktorun katledilmesinin bir doktorun bir hastayla tartışması(veya bağırması) kadar tepki görmediğini, bunun inanılmaz motivasyon kırıcı bir şey olduğunu söylemiştim. Hakarete maruz kalmıştım, bugün birkaç haber görünce aklıma bu soru geldi, okursanız görürsünüz. Bakın bugün sadece benim karşılaştığım 2 doktora şiddet haberi: (link: https://twitter.com/dahiliyedoktoru/status/1597623936405360640?s=46&t=Ef9sPKIv68YHROCGlGPiZw 1) (link: https://twitter.com/dahiliyedoktoru/status/1597296927854727170?s=46&t=Ef9sPKIv68YHROCGlGPiZw 2)

    Sizleri samimi olmaya, bu olayları en az 1 hafta tt yapmaya ve benim gerçek anlamda şımarık olduğumu kanıtlamaya davet ediyorum. Buyrun. 

    Özellikle a23, "doktor öldüren kişilerin ismi açık açık yazılıp da 2 gün tt olup linç yediğini hiç gördünüz mü?" mağarada mı yaşıyorsun ya, gayet de ismi-resmi her şeyi ortadaydı katilin. resmen demogoji yapıyorsun şu an." yazmıştın ya hani. Seni pistte görmek istiyorum çok samimiysen, yoksa mağaranda mısın?

    A34 "şu ruh hastasını bile savunmak, buna doktor düşmanlığı ile bağdaştırmak ve bunun üzerinden duygu sömürüsü yapmak çomarlıktır" diyen koca yürekli insan, aynı tepkiyi bekliyorum senden de. Çok duyarlısın ya, çok güzel ahlak dersi veriyorsun ya hani bak burada ahlak dersi vermen gereken birkaç kişi daha var seni de bekliyorum.

    29 kasım 2022 23:13 30 kasım 2022 01:12

    8. Dövmeyin sevin hekimleri, hemsireleri, saglik çalisanlarini lütfen. Yazik günah hepsi ne zorluklarla çalisiyor şu pandemi döneminde de haklarini veremiyorsak ne zaman verecegiz. Devlet dairelerinde sıra üstüne sıra beklerden gıkı cikmayan insanlar devlet hastanesine gelince aslan kesiliyorlar yazik gercekten ayip. Hem babasi hem erkek kardesi doktor olan bir vatandas olarak inanin babamin dönemiyle kardesimin dönemi arasindaki farki gördükce gelecekten hıc umudumuz yok diyebilirim. Bu gidisle bu ülkede güzel kardiyologlar mutlu aile hekimleri basarili cerrahlar mumla aranacak. Küstürmeyin bu insanlari ...

    6 ekim 2020 16:15

    7. (link: https://www.suslusozluk.com/sağlıkta-şiddet?i=751042 şu) girdiden iyice kadın doğumcu fobisi edindim resmen.

    artık ileride işimiz düşerse amerika olmasa da kendimizi en azından bir yunanistan/ kıbrıs'a falan iteleriz. zaten doğu avrupa ülkelerinde kalburüstü hastanelerin ücretleri buradaki ortalama özel hastanelerin ücretleriyle aynı.

    hadsizliğe bak daha dar dikmişmiş. o iş için kegel egzersizi diye bir şey var. kaldı ki vajinayı kesmek ne haddine. şok oldum. girdi de neden eksilenmiş anlamadım. çünkü vajinamın kesilme riski varsa gider sezaryen olurum. yuh.

    hani kasap mıdır cerrah mıdır belli değil derler ya, aynen öyle.

    13 mart 2018 22:20


    6. Büyük, kalabalık ve huzursuz şehirlerin ızdırabı. 

    Saygısız, küstah ve çoğunlukla derdini sözlerle anlatmaktansa şiddetle çözümü daha makul gören insanların sebep olduğu durum. 

    Sağlıkçıların ne kadar zor koşullarda çalıştığını biliyorum. Uykusuzluk, yorgunluk bir kenara, en zoru da gözü seyirdiği için (misal) öleceğini sanan hastalara ve özellikle hasta yakınlarına dert anlatmaya çalışmak. her iş gibi sağlıkçı olmak da zor. Ama ‘hayat’ gibi hassas bir konu üzerine olduğu için bu iş biraz daha zor. Canını emanet ettiği kişiye saygı duymalı insan. Ah saygı duymalı ama diğer yandan ‘deveye sormuşlar boynun neden eğri diye. Deve -nerem doğru ki?! Demiş’ işte öyle bir durum.

    13 mart 2018 20:59

    5. Sağlıkta şiddet düzenli olarak şait olduğum,insanı meslekten soğutan durum. Hastaya damar yolu açtığımda kan geldi diye ortalığı yıkması (kan gelmese damara girmemiş olurum ki gelmesi intraketin doğru yerde olduğu anlamına geliyor.) Doktoru odasında bulamadığı için,defalarca kez bilgi verilmesine rağmen,hastanın hemşire bankosundan üstümüze atlaması. Beyaz kod verildiğinde şiddete maruz kalanın bişey yok ben şikayetçi değilim diyip konuyu kapatma çabası 🙄 Arkadaş ne korkuyorsunuz şu koddan. Bizim güvenliğimiz için o... 

    Bazen alnıma 'biraz saygı' yazıp dolaşasım geliyor. 

    13 mart 2018 18:37

    4. Sağlıkta şiddet sadece hastaların sağlık personellerine değil, sağlık personellerinin de hastalara uyguladığı bir muamele. Öyle ki gittiğim bir konferansta sağlık sosyolojisi üzerine çalışan bir anne, kadınların vajinal doğum yaparken epizyotomiye mecbur edilmesinden bahsetmişti. Dünya sağlık örgütüne göre o kadar vahim bir durumdayız ki, ülkemizde vajinal doğumların %80'inde kullanılıyor ve avrupa'da kabul görünen biçimiyle "kadın sünnetine" eşdeğer sayılıyor. Üstelik doğumlarda doktorların rızanı almadan bu olayı yapması çoğu kadınca "şiddet" olarak görülmüyor. Ülkemizdeki hastane yoğunluklarını düşündüğümüz zaman doktorun bu durum işine geliyor ve çoğu vajina kesildiğinden daha da dar dikiliyor. Hatta hocanın görüştüğü birisi doğum sonrasında neden bu yöntemi uyguladınız diye sorduğunda sağlık görevlisi "bana dua edeceksin dar diktim diye, kocan yatağına almaz yoksa seni" gibi bir karşılık veriyor. Çoğu kadın için trajik sonuçlara yol açabiliyor.

    Yani ülkemizde ya da dünyada şiddet o kadar yaygın ve kanıksanmış ki, hayatımızın her noktasında sürekli kalkanlarımız havada dolaşmalıyız.

    Yine başka bir doğumda da çığlık atan kadına, çığlık attığı için ağıza alınmayacak küfürler eden, sessiz olması için "daha fazla bağırırsan bırakıp gideceğim" diye tehdit savuran görevliler de var.

    edit: düzeltme yapmam lazım bir konuda. epizyotomi bazı durumlarda gerekli olarak kullanılıyormuş ve bu yöntem daha sağlıklı sonuçlara ulaşılmasını sağlıyormuş. who raporuna göre oranı %10 bu arada. birde doktorlar öncesinde uyarıda bulunurlarmış. benim katıldığım konferansta verilen örnekler daha çok rıza almama, şiddet üzerineydi.

    edit2: eğer daha fazla bilgi almak isterseniz google'a türkiyede epizyotomi diye yazarsanız birçok makaleye ulaşabilirsiniz. eksileyenlere ricam bu.

    13 mart 2018 18:18 14 mart 2018 14:30

    3. milletçe hadsizliğimizin nişanelerinden biri. sanki elimizde olmayan imkanlara sahip olan herkesten nefret ediyoruz, okumuş bunların başını çekiyor. halbuki aynı çukurun içinde hep beraber debeleniyoruz, sadece senden daha çok deblenen biraz daha üste çıkıyor ama çukur aynı çukur. fazla mesaiden başını alamayan, izin kullanamayan öğretmenden nefret ediyor, özel hastaneye para yettiremeyen, mavi yakalı gibi neredeyse "parça hesabı" çalışma noktasına gelmiş günde 18 saat çalışan doktordan nefret ediyor, atanamayan atanan memurlara saydırıyor. halbuki hiç biri güllük gülistanlık yaşamıyor, kimse işini olması gerektiği gibi yapacak imkana sahip değil, kimsenin iki yakası bir araya gelmiyor, ve hiç kimse birbirini sevmiyor.

    beraber büyüdüğüm bir arkadaşım devlet hastanesinde doktor. muayene saati başlamadan önce dışarıda bekleyen bir hastayla "rastlaşıyor" bakıyor ki adam evrak işlerini anlayacak becerebilecek gibi değil, elindeki evrakları alıp kayıt işlerini bir hemşireye veriyor. hasta dışarıda beklerken vizite gidiyor, çünkü sabahın koru ve vizit saati, çünkü onlarca yatan hasta var orası hastane, hiç kimse keyfinden beklemiyor. vizit dönüşü beklemek istemeyen (?) hastası "sen beni almadın, neden ortalıkta dolanıyosun" diye boynuna kalem saplıyor çocuğun. şikayetçi olmak, bağırmak çağırmak, hatta itelemeyi geçtim, resmen yaralamak/öldürmek için çocuğun önlüğünün cebinden kalemi çekip boynuna saplıyor! ne oldu? hiç bir şey. çünkü o hastaya temel bir eğitimi bile doğru düzgün veremeyen devlet, doktoruna da hastanedeki demirbaş makine muamelesi yapıyor, doktorun mahkemelerde sürünecek vakti yok, ama pansuman müesseseden..

    13 mart 2018 05:40 13 mart 2018 05:43


    2. aklımın almadığı şiddet

    yahu insanın kimseye sevgisi,saygısı olmasın gene kendisini sever düşünür değil mi ? en iğrenç insan bile. sırf kendi bacaklarına sıkmamak için bile bunları yapmamalılar. o öldürürüm dediği doktora muhtaç kalır inşallah. keyfine kalır da sürüm sürüm sürünür acillerde

    12 mart 2018 22:13

    1. Boğazım düğümlendi yine,ne diyeceğimi ne yazacağımı bilemiyorum.Bir hekimin yetişmesi,kendi hayatından başkaları için çalmak demek aslında.çok büyük emekler,çok büyük fedakarlıklar...sonucu bu mu? bir oksijen israfı yaratık tarafından,hiç uğruna katledilmek...Lanet olsun doktorları katleden zihniyeti meşru hale getirenlere...bu cinayet ne ilk,ne son.sadece diyorum bi anda tüm hekimler ortadan yok olsa,tümü.neler olur acaba? Neyse haşmetlimiz çok yaşasın! Ruhun şad olsun op.dr.Kamil Furtun...

    30 mayıs 2015 11:06