yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (23)
    • medya (1)

    23. Niye öcü gibi bakıldığını anlamadığım bir doğum yöntemi. Amaç bebeğe anne ve bebek sağlıklı bir haldeyken kavuşmak ise yöntemin çok önemi olduğunu düşünmüyorum. İnsanların birbirine üstünlük taslayacağı ya da aşağılayacağı bir konu değil bu.

    13 aralık 2021 21:24

    22. Açıkçası sezaryen doğum yaptım iki günde ayağa kalktım ev bile temizledim diyemeyeceğim :) Devlet hastanesinde, günümü geçirmis olmam, 2 günde hastanede yatmam ama hiç açılmamın olmaması, bebegimin kalp atışlarının zayıflamasından dolayı acil sezaryene alındım. Sonradan öğrendim ki normal doğum yapmam zaten çok zormuş fizyolojik olarak buna müsait değilmişim. Belden aşağım uyuşturularak ameliyata alındım ve dikişli oldu. 10 gün sonra dikişlerim alınana kadar çok rahat edemedim doğrusu. Belki de psikolojik bilmiyorum. Dikişlerim alındıktan sonra rahat ettim ve iyilesmeye başladım. Diyeceğim o ki; benim şartlarımda sezaryen olsanız bile yani hem devlette hem dikişli falan en fazla 10 günde iyileşiyorsunuz korkmayın. Bu süreçte zorlansanız bile çok yavaş da olsa yürüyün. Evin koridorunda yürümeye çalışmak dikiş ağrılarımı çok azaltıyordu. Yürüdükçe açılıyorsunuz. Bol bol su içmeniz lazım. Bir de ameliyat sonrası eve geldiginiz zaman bazen kasılmalar oluyor, böyle kramp girmis gibi tutulup kalabiliyorsunuz. Bunun daha az olması için bana bitter cikolata ve kahve tüketmemi söylemişti doktor.

    Son olarak şunu da söylemek isterim. Isteyerek sezaryen olanlara sonsuz saygım var kime ne demek düşer zaten. Fakat ben isterdim ki normal doğum yapayım ona kendimi hazırlamıştım ama bünyem el vermedi. Bu noktada hastane de aşırı bir baskı gördüm ille normal olsun diye beni çok zorladılar velhasıl çocuğumun hayatı tehlikeye girdi. Normal doğuma uygun değilsem ne yapayım arkadaş öleyim mi ?bu aşırı baskıyı çok yanlış buluyorum. Bir de normal doğum yapan annelerin sezaryen yapan anneleri bir küçük görmesi gibi bişey var. Ben 34568 saat sancı çektim, sen bi girdin çocuğunu kucağına aldın diye başĺıyorlar anlatmaya. Yine aynı şeyi söylemek istiyorum normal doğum diye öleyim mi? Doğumları ve acıları yarıştırma olayı başlıyor yapmayalım güzel kadınlar, iyi anneler. Normal doğum yapmış olmak kimseyi daha iyi anne yapmaz bence. Hicbirimiz birbirimizin ne yaşadığını bilemeyiz. Bir de şu var ki; sezaryen olup hastaneden çıktım evde dip köşe temizlik yaptım diyen bi kısım var. Kadınlar kulübünde özellikle. Ben bunları okuyup ne kadar üzülürdüm o lohusa kafasıyla. Ben neden iki günde iyileşemedim, ben neden hala yürüyemiyorum, ben demekki çok güçsüzüm ben çok dayanıksızmışım vs diye. Bunu okuyan doğum yapmak üzere olan, ve ilerde yapmak isteyen canım kadınlar, sezaryen olup iki günde ayağa kalkamasan, benim gibi "ben hiç düzelemicem galiba" diye ağlasan bile sen güçsüz ve dayanıksız değilsin. Güçlüsün ve iki günde olmasan bile en fazla 10 günde eski haline dönecek ve dipçik gibi olacaksın :) bu vesileyle doğum yapmak üzere olan herkese Allah yardım etsin sağlıkla kucağınıza alın:)

    13 aralık 2021 01:35

    21. Doğum konusunda ülkemiz kadınlarının çok eksik olduğunu düşünüyorum. Sebebi ülkedeki okur yazarlığın düşük olması ile doğru orantılı olabilir. Aramızda bir sürü çocuk doğurmuş olup doğumla ilgili bir tane bile kitap okumamış çok kişi var. Bu eksikliğin-cahilliğin en azından temel olarak giderilmesi adına çocuk düşünen herkesin Dr. Gülnihal Bülbül'ün "Doğal Doğum" adlı kitabını okumasını öneririm. Sadece bir kitap okuyacak olsanız bunu okumanız birçok noktada bilgi edinmenizi sağlayacaktır.

    Sezaryen aslında acil durumda, bebeğin yahut annenin hayatı tehlike altında olduğunda uygulanması gereken bir yöntem olarak geliştirilmiş olmasına rağmen ülkemizde sağlık sektöründe yapılan reformlar, doğal doğum oranının çok fazla düşmesine ve sezaryen yöntemine yönelimin artmasına sebebiyet vermiştir. Özellikle doğum konusunda ölüm oranlarının en düşük olduğu (çoğu kuzey avrupa ülkesidir) ülkelerden biri olan Hollanda'da doğal doğum öncelikli tercihtir. Hatta evde doğum bile oldukça yaygındır. Ama bizim ülkemizde evde doğum yasak diyebiliriz. Medyada gösterilen sahneler birçok kadında doğum travmasına sebep olmuş, doğal doğum yapabilecek olanlar bile korkudan yapamaz olmuştur. Doğal doğum sadece bebeğin doğum kanalından geçerek mikroplara bağışıklık kazanmasını sağlıyor olmayıp, annenin vücudunda salgılanan oksitosin ve endorfin hormonları sayesinde;

    - annenin acıya katlanması sağlanır

    - bebeğin sakin kalması sağlanır

    - annede süt üretimi tetiklenir

    - annede doğum sonrası kanama olma ihtimali düşer

    -bebeğin kanaldan geçişi ile ciğerlerinde nefes almaya engel olabilecek sıkıntılar en aza indirilmiş olur.

    Sayabildiklerim bunlar. Başka birçok yararı da var.

    Keşke bizde de sağlık bakanlığı bu konuda tutumlarını değiştirse ve doğum konusunda kadınlar serbest hissedebilse kendilerini.

    Son olarak bebeğin kilosu, annenin fizyolojisi, açılma olmaması gibi sebeplerle sezaryen doğum yapmak durumunda kalınması sonucunda da iyi ki bu yöntem var diyebiliriz. İhtiyaç halinde bu yöntem sayesinde anne ve bebek için olumlu sonuçlar elde edilmekte. Yine de umarım ilerleyen günlerde sezaryen yine ilk zamanındaki gibi zorunlu hallerde başvurulan bir yöntem olur.

    12 aralık 2021 19:11 12 aralık 2021 19:13


    20. hamileyken her ne kadar hem beynimi hem de vücudumu normal doğuma hazırlamaya çalışsam da bebek karar veriyor ne zaman ve nasıl doğmak istediğine. Sorunsuz ve harika bir hamilelik geçiriyordum ama 33. haftada bir gece kızımın kesesini kendi açmasıyla sızan suyum ertesi güne hiç kalmadığı anlaşılınca ayağımda terlik, el çantam ile apar topar sezeryana alındım. hayalini kurduğum şeyleri tabii ki yapamadım. 1630 gr doğan kızımı şöyle bir gösterip bana hemen küveze götürdüler ve 1 aya yakın sütümü sağıp başka ilde olan hastaneye götürdüm her gün. taburcu olduğu gün anladım ki sağ salim kucağa almak en önemlisi o an aklıma ne normal doğum ne giyemediğim lohusa geceliği başka hiçbir şey gelmedi. Ameliyata gelirsek spinal sezeryan oldum Omuriliğe yapılan iğneyle belden aşağım komple uyuştu, çok rahat geçti korkan varsa asla korkmayın demek istiyorum. Maximum bir haftada toparlarsınız. Hastanede iki gün kaldım her fırsatta bol bol yürümek toparlanmama baya yardımcı oldu benim. 

    ps:prematüre annelerine selam olsun hepinizi öperim 

    12 aralık 2021 13:32 12 aralık 2021 13:34

    19. Eğer bu doğum şekli olmasaydı ben ve bebeğim hayatta olmazdık. Burdaki çoğu kişinin aksine tombiş bir bebek değil oldukça minik prematüre 2 kilo bir bebekle bu doğum şeklini genel anesteziyle gerçekleştirmek zorunda kaldım. Çok ciddi bir ameliyattı ve 90 dk sürmüştü. Her ne kadar normal doğum hayali ile bebeğimi kucağıma aldığım günleri düşlesem de gebeliğimin 34.haftasında nerdeyse hiç belirti vermeden patlak veren Hellp sendromu nedeniyle 6 hafta erken doğuma alınmak zorunda kaldım. Ölümün kıyısından döndük, kendi doktorum bile bu doğumu ben yapamam diye beni ortada bıraktı. Hiç bir özel hastane ve doktoru doğumumu yapmak istemedi. Bence öyle kes, bebeği çıkar sonra dik şeklinde bir ameliyat değil, bunu o dönem öğrendim. Bence yapana da yaptırana da saygı duymak gerek. Nedense toplumumuzda bu doğum şeklini gerçekleştirene sanki emek verilmemiş gibi bakılıyor ama 10 gün  hastanede yattım ulan sçtrtmayın ön yargınıza diye tepki veriyorum. Zor mu evet zor ama sonrasında yaşadığım bu sendrom nedeniyle de ekstra bir zorluk yaşadım haftanede 5 gün kadar kaldım. Şuan dikişlerimin 15.günü hala tabiki hiç bir işimi eskisi gibi yapamamaktayım, ama oğlum için değer... normal doğum belki içimde ukte kalacak ama bu doğum şekli sayesinde çok kadınımız hayatta kalmakta, iyi ki bilim ve tıp var.

    11 aralık 2021 23:44 11 aralık 2021 23:49

    18. Hamileliğim boyunca normal doğum düşünmüştüm fakat bebegin kilosu önde gittiği için heralde sezaryen olacak diye kendime pay bırakmıştım. 38. Haftanın sonlarında suyum gelmesiyle hastaneye yattim 13-14 saat boyunca doğal sancı ve sunni sancı çektim elimden geldigince direndim sezaryene ama yeterli acilma olmadigi icin daha fazla israr edecek gücüm kalmadı. Epidural sezaryen ile doğum yaptım Ameliyat korkum yoktu, sonrasindan korkuyordum ya cok agrim olursa ya hemen iyilesemessem diye. Ameliyathaneden ciktigimda ilk sozum yakinda dogum yapacak olan bir arkadasima bu epidural harika bir seymis oldu. Nasil tabir edeyim tereyagindan kil ceker gibi oldu, iyilesme surecinde de zorluk cekmedim. İlk gunler yataktan dogrulmakta, oksurmekte zorluklar cekiyordum. Kisa surede toparladim. Bende hissizlik durumu olmadi sadece dokundugumda hafif bir sizi oluyor. 

    19 eylül 2019 01:33

    17. normal doğum isteyip sezaryen olmak zorunda kalanlardan biri de benim. bebeğim haftasını tamamlamış bir bebekti, tam zamanını doldurduğu günün gecesinde suyum geldi. apar topar hastaneye gittik. daha önceki muayenemde doktor ön taraftan kemiğimin basık olduğunu 3800 gram üstü bir bebek doğuramayacağımı söylemişti. o sırada bebeğimiz 3600dü. hastanede doğumumun başladığını (delicesine sancım var ama ben hissetmiyormuşum) ama bebeğin kanala girmediğini öğrendik, üstelik bebek 4045 gramdı. suyum da geldiği ve zaten anatomik yapım 4 kilo üstüne uygun olmadığı için sezaryen olmak durumunda kaldım. bu arada deli gibi de beni kesmelerinden korkan bi insan olduğum için sezaryen hakkında hiç bir araştırma yapmamış, okumamıştım. etkilenirim psikolojim bozulur diye. eşim olayın şokunda ve dizleri titriyordu, ameliyathane girerken gülümsemiştim korktuğum belli olmasın diye. ama nasıl korktuysam hastane kaldığım 2 gün boyunca sürekli sıçrayarak uyandım. korkulacak pek bir şey yok aslında. biraz acıyor evet, ilk defa ayağa kalkmak vs zorluyor evet, ilk defa büyük tuvaletinizi yaptığınızda da çok acıyor evet ama çocuğunuz için her şeye değiyor.

    bir de size söylenmeyenler var... kesi yapılan yerin bir iki cm üst kısımlarında duyu kaybı oluşuyor. doktorum en erken 6 aya kadar geçeceğini söyledi. bakalım..

    18 eylül 2019 15:25


    16. bazen olmayınca olmuyor denilen şeylerden biridir normal doğum. yada ülkemizde bu bir bahanede olabilir doktorlar tarafından. artık sağlık bakanlığı normal doğum için bir şeyler yapmaya başladı.

    ama bazı durumlar normal doğuma engel olabiliyor. sezaryen çok kötü ve korkulacak bir şey değil. her ne kadar bir çok operasyon geçirmiş ve 2 sezaryen yapmış biri olarak bunu söylüyorum -ki benim operasyon sonrası ağrılarım çok çok kötü olmuştu . bebeği kucağınıza aldığınız an bitiyor her şey.

    iki yılda iki sezaryenin benden götürüsü, dümdüz olan karnım; getirisi(?!) diastesis recti. çoğu kadının başına gelen, namı değer sezaryen göbeği. şimdilik kendim çalışıyorum düzelmezse bir fizyoterapistle devam edeceğim.

    yine de en büyük lütuf çocuklar, çatlakmış göbekmiş bir yerden sonra çok da umursanmıyor.

    son sözüm, tabi ki adı üstünde normal doğum isteyin, çabalayın. spor yapın öyle sadece yürümeyle olmaz. bir de artık doğum bekleniyorsa sancı giriyor diye korkmayın sancı girecek ki doğum başlasın.

    16 ağustos 2017 09:14

    15. Iki sezaryen geçirmiş bir anne olarak azcık konuşayım:

    Her zaman istediğim elbette normal doğumdu. Adi üzerinde "normal". Saçını bile boyamayan, genel anlamda sade ve sakin takılan biriyim zaten.

    Ilk doktorum adı sezaryen doğumlarla duyulmuş meşhur bir doktordu. Tanıdıklarımın memnuniyeti ve doktorun güler yüzü beni ona itti. Bendeki düşünce şuydu: ben istemedikten sonra kimse bana sezaryen doğumu sunamaz. Neyse efendim 40+2 deyim..bizde bi belirti yok..doktoruma her ay giderdim, 9 ay yaşanmışlık var. Bana 40+2 de dedi ki: Yarın alalım, yoksa bana gelme. Doktorun olarak artık bu riski alamam, bebeği alalim vs. Eşimle düşündük taşındık. Güvenmek zorunda kaldım. Epidural sezaryen yöntemi ile bebeğime kavuştum. Bebeği alırken doktorum kordonun kısa oldugunu, bebeğimizin bu sebeple aşağı inmediğini soyledi. Bilemiyorum artık beklesem normal olabilir miydim ne olurdu. Bekleyip bekleyip son dakika sezaryen olsam belki daha sıkıntıli. Çok güzel yaşadım bir de ben, çok heyecanlı, mutlu, keyifli. 1 gece hastanede kaldim. Sonrasında evde eğilip bacaklarımı duşta sabunlayamadigimi hatırlıyorum bir tek. Tabii oturup kalkarken zorlanmalar oldu. Ama annem bir gece dahi bende kalmamıştır ve ben kısa sürede ev işi de yaptım çamaşır da astım bebeğime eşimle birlikte baktım ve melek bebek olduğu için de bol bol dinlendim, uyudum. Uzun saatler uyuyan, ağlayıp sızlamayan sorunsuz bebekler için melek bebek tabiri kullaniliyor.

    Gelelim ikinciye...normal doğum sevdalısı olarak işte bu sefer yapmalıyım dedim normali. Ama...ama....oyle stresli bir hamilelik geçirdim ki. Bir kaç tane SSVD doktoru buldum. Her doktorun yanaşmadığı bir iş sezaryen sonrası vajinal dogum. Doktorlara gidiyorum ama hani bi samimi ilişki içine girersin ya..yok, olmuyor. Zaten herşey yolunda giderse normal doğum şansın var ama doktor anlatıyor sana, en ufak bir riskli durumda sezaryene döneriz. Bir de SSVD için annenin çok istekli ve cesaretli olması gerekiyor. Bir takım stresli durumlarımdan dolayı o kafa yapısına geçemedim ve baktım ki bu durum bende stres yaratıyor adeta. Dedim kendine gel, bu stresi kaldır ortadan. Eski doktorumu aradım -ki o zaman 30 küsür haftadayım yanlış kalmamissa aklimda- anlattım durumumu. Rahatladım ve yola devam ettim. Yine sorunsuz epidural sezaryen ile bebeğime kavuştum ve ameliyat sonrası sıkıntı cekmedim. Ikıncı bebeğim de beni hiç sıkıntıya sokmadı.

    Içimde kaldı mı? Illaki. Ne suyum geldi tabirini biliyorum ne de doğum sancısını. Ama önemli olan sağlıkla kavuşmak mı, evet. O da oldu çok şükür.

    Her zaman normal doğum yapan annelerin sezaryen yapanları bi eziklemesi vardır. Ya da biz istemeyerek sezaryen olanlar ezik hissediyoruz bilemiyorum ama. Her anne de bilir normal doğum bir annenin hava atma şeklidir, doğruya dogru. Gurur kaynağı mi desem ya da ?

    Doktorlar acısından da şöyle düşünmüyor değilim: düşünsene.. Bir canlının ana rahmindeki haline müdahale ediyorsun ve onu kendi ellerinle yeryüzüne çıkarıyorsun. Bu çok tanrısal, çok egosal bir durum değil mi ? Sözüm meclisten dışarı tabii.

    Çok uzun anlattım ama sezaryen bir doğum şekli olup, kimi anne adaylarının çok da bayılmayarak tercih ettiği bir ameliyattir.

    15 ağustos 2017 22:09 15 ağustos 2017 22:10

    14. Annemin leğen kemiği dar olduğundan mecburen beni sezaryen ile doğurmuş. Haliyle benden sonraki kardeşlerim de sezaryen ile dünyaya geldi. Sadece ben özel bir klinikte doğmuşum, diğer kardeşlerim normal devlet hastanelerinde doğdu. Kişinin kendi tercihi, annem doktorlara güvendi, araştırdı ve hamileliği boyunca onlara muayene oldu. Neyse ki bir sorun da yaşamadı. Eğer ileride evlenir de çocuk sahibi olmak istersem benim de tercih edeceğim yöntemdir bu çünkü ben ölesiye korkuyorum. Ayrıca üstteki süslünün dediği vakum yöntemi hakkında bir bilgim olmasa da şu an 19 yaşında olan kuzenimin beyin engelli olmasına sebep olmuştur. Hastahaneye açılan dava olumlu sonuçlansa da sapasağlam olan bir bebeğin hayatı karardı ve maalesef ailesi şu an çocuklarının ölümünü bekliyor...(gizlinot: Bu tür doğumlarda bebek en fazla 18'li yaşlara kadar yaşayabiliyormuş)

    Ayrıca dilci olduğum için şöyle bir bilgiyi de vereyim, sezaryen kelimesi antik roman imparatoru sezar'ın annesinin karnının makasla açılıp doğmasından ötürü olan, latince kesmek anlamına gelen 'caedare' kelimesinden geliyor. (gizlinot: İngilizce makas anlamına gelen scissors'da buradan geliyor-muş.) (gizlinot: Eyy latince, seni seviyorum.)

    15 ağustos 2017 22:00