yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    11 yanıt
    • linki kopyala
    • şikayet et

    anne olduktan sonra pisman olmak?

    kizlar belki linc yiyecegim ama uzun zamandir cok uzgun ve dusunceliyim. 5 yillik evliyim ve yasim 31. anne olmak istemiyorum. cocuk fikri beni inanamayacaginiz kadar cok korkutuyor. esim cok anlayisli bu konuda bana baski yapmiyor. ama daha ne kadar bekletecegim onu. asla annelige hazir hissedemiyorum. sanki anne olduktan sonra kendimi unutacagim. hayatim kariyerim herseyim bitecek. ve anne olduktan sonra pisman olursam diye cok korkuyorum cunku bunun asla geri donusu yok. hic cocuk seven bir kadin olmadim. kimi insan cocuk gorunce hemen dokunmak sevmek ister. ben asla cocuklara dokunmadim. hep uzaktan baktim. onlarin simarikliklarina hic tahammul edip sabir gosteremedim. ailem ozellikle annem cok baski yapiyor bana. hadi artik 5 yil oldu daha ne kadar bekleyeceksin diye. inanin tam bir cikmazdayim lutfen bana fikir verin. annelige hazir hissetmek diye bir durum var mi? ben neden asla annelige hazir hissedemiyorum?

    1. Herkes elbette çocuk sahibi olmak zorunda değil. Bu noktada aile baskılarını bir kenara bırakıp düşünün. Ki anlattıklarınıza göre belki de doğru olan şey çocuk sahibi olmamanızdır. Keşke herkes sizin gibi muhakeme yaparak düşünebilse de o çocuklar mutsuz ailelerde, anne baba sevgisinden yoksun büyümese.

    Sizin bu şekilde çocuk sahibi olmanız demek çocuk en ufak ağladığı ya da bakamadığınız zaman geldiğinde "keşke seni doğurmasaydım, keşke çocuk yapmasaydım, keşke sen olmasaydın" a kadar gidecek. Gitmez demeyin gidiyor. Babası kafasında hiç evlilik fikri yokken istemeden evlenen ve çocuk yapan arkadaşımın babası annesi ile her kavgasında "ben neden evlendim, lanet olsun ben evlenecek adam değildim" diyerek arkadaşımın kafasına işlemiş. Odadan hiç çıkmazmış mesela, babası ile aynı sofrada yemek yememişler hiç vs. Şimdi hareketlerine bakıyorum, güvendiği erkeklere, verdiği kararlara.. elbette evet sadece bu %100 etkiliyor diyemem o oranı veremem ama anne baba sevgisinin ben insanların hayatında ve kararlarında etkili olduğunu düşünüyorum. Bence en güzeli ailenizin, eşinizin de sizin kararınıza saygı duyması.

    19 şubat 2019 09:02

    2. Bu ben. Aynı düşüncelerdeydim. Sonra bir kereden bir şey olmaz deyip hamile kaldım, kıyamadım aldırmaya da. Doğumdan sonra başıma ne gelebilecekse geldi. İşten çıkarıldım, iş arayışım krize denk geldi bulamadım falan.. ama asla anne olduğum için pişman olmadım. Yapayalnız büyüttüm üstelik ailem başka şehirde. Şimdi düşününce iyi ki doğurmuşum diyorum, karar vermeye kalksam kendimi asla asla hazır hissetmezdim çünkü. biraz gelişine yaşayın derim. Başka çocuklara karşı hala mesafeliyim ama kendi evladımın bir kirpiği düşse canım acır.. 

    19 şubat 2019 09:07

    3. Bu konunun annenizle bir ilgisi yok. Kendinizi önce buna ikna edin. Çocuğun sorumluluğu daha çok annede oluyor. Bu bir gerçek. Anne olmak istemiyorsanız olmayın. Gerekirse boşanın daha iyi, çok ciddiyim.

    Kendim bakacağım deseniz min 2-3 yıl evdesiniz. Bakıcı, anneanne, babaanne bakacak deseniz hepsinin kendine göre sorunları oluyor. Daha kariyer, maddi durumlar, sosyal hayat, gece uykuları vs konularına gelmedim bile. Sevmeden istemeden yapılacak şey değil gerçekten.

    19 şubat 2019 09:27


    4. ben bunun evlilik için de tereddüt eden versiyonuyum. 27 yaşındayım yalnız yaşıyorum ve ailem baskı yapıp duruyor fakat evliliğe de hazır hissetmiyorum kendimi. üstelik baskı yaparken de şu cümleler kuruluyor "ne zaman anne olacaksın? bir an önce evlen. biyolojik yaşın geçiyor. hayatı kaçırıyorsun". ben belki anne olmak istemiyorum, evlenmek istemiyorum ne bileyim bunlar bir tercih veya seçenek olarak kabul görmüyor nedense.

    19 şubat 2019 09:54

    5. eğitim, entelijansiya ve gelir seviyesi arttıkça çocuk fikri bulanıyor. bununla birlikte ortalama bir eğitimi olup evlenir evlenmez bir çocuk patlatan kadınların çocuklarını domestik yaşam idealinin bir parçası olarak gördüğüne defalarca şahit oldum. çocuk, kadın için kamusal alanda bir koruma kalkanı, maddî ve manevî bir destek aracına dönüşüyor ve kadınlar ve ilişkiyi suistimal etmeye açık oluyorlar. eşiyle yaşayamadığı hayatı oğlu ile yaşayan mıçmıç analar, 49 kiloyken hamile kaldığı kızlarını içten içe kıskanan analarımız filan hep bu yerleşik kültürün parçası.

    anne olmak istemeyen kadınların her halükarda bu üstteki profile kıyasla sağlıklı çocuklar yetiştireceğini düşünüyorum. motivasyon yaratır mı bilemiyorum ama bugün rahatsız olduğumuz yerleşik kültür, bu fasit döngü eğitimli kadınların üremesi ile çözülebilir anca.

    19 şubat 2019 10:07

    6. Anne olmak zorunda degilsiniz, bunu anliyorum. Kimseye de hesap vermek zorunda degilsiniz, bunu da savunuyorum. Peki kocaniz?

    Kocaniz icin cocuk sahibi falan olun demiyorum ama kendisinin bundan haberi var mi? En basinda dediniz mi ben hic istemiyorum diye? Ben bunu uzgunum ama haksizlik olarak goruyorum. Cocuk sahibi olmak istemeyen kadinlar buna bir gunde karar vermiyor, yaratilis ve kisisel ozelliklerin bir butunu olarak hep gozumuze carpiyor.

    Bu sebeple evlilik yolundaki iliskimi bitirdim. Anne olmak istemiyorum, 30 yasina geldim; fikrim degismedi. Karsimdaki hemen olmasa bile hayatinin bir yerinde baba olmak istiyordu; belki degisirim, fikre isinirim diye boyle bir seyi kabul edemedim. Bundan 15 yil sonra, sen boyle boyle yaptin diye pisman olmayacaginin beni suclamayacaginin garantisi yoktu cunku.

    19 şubat 2019 13:25

    7. 3 yıllık evli 7 aylık bebeği olan bir kadın olarak yazıyorum. Eşimin benden önce başından bir nişanlılık geçmiş. O zaman eşim 30 yaşındaymış. Şimdi 37 yaşında. Eşim bebeklere çok düşkün bir insan, sokakta gördüğü her bebeğe hayran hayran bakan birisi. Nişanlısı ile ayrılma sebepleri eski nişanlısının bebek istememesiymiş. Bunu düğüne az zaman kalana kadar ilerde olur filan diye geçiştirmiş ama eşim sonra mesajlarını görmüş arkadaşı ile. Asla istemediğini filan yazıyormuş, madem bu kadar önemli bir konuda aynı fikirde değiliz ve saklıyorsun bunu benden diye de eşim ayrılmış.

    Diyeceğim o ki kesinlikle anne olmak zorunda değilsiniz. Çevre için yapılacak bir şey değil bu. Ben isteyerek anne oldum ama buna rağmen zorlanıyorum. Seviyor muyum tabi ki, iyi ki doğurmuşum. Ama sevmeden yapılacak bir şey değil bu. Eğer eşiniz kesinlikle baba olmak istiyorsa onu oyalamayın, bu haksızlık. Şimdi size uyum sağlasa da ileride bunu sorun edebilir. Eşinize ya ileride bakarız demeyin mesela, bu ileride eminim sorun olur.

    19 şubat 2019 13:39


    8. Köpeğimi gezdirirken yolum çocuk parklarına düştüğünde bile ruhum daralıyor yaş 34: d hiçbir zaman anne olmak istemedim zaten anne olmanın çocuk sevmek yada sevmemek ile ilgisi yok Ama çocuk da sevmiyorum. Oradaki anneleri babaları görüyorum genelde çocuğun peşinde dolaşmaktan hayatları bitmiş artık o kadar bezginler ki, öyle olmak istemiyorum.

    Sabahları geç kalkmayı, uzun uzun kahvaltı etmeyi, düşünmeden kendime para harcamayı, canımın istediği yerlere tek bavulla seyahat etmeyi, şehrin tam ortasında bir apartmanda oturmayı seviyorum ( oturduğum daireler çocuk yetiştirme müsait değil bence çocuk biraz daha çayır çimen bahçe mahalle olan yerlerde yetişmeyi hak ediyor) yaşlanınca bana kim bakacak korkum da yok çünkü çocuk yapınca da bakacağı şüpheli, yurtdışına yerleşmek isteyebilir, beni sevmeyip benden uzakta yaşamak isteyebilir Zaten onun hayatıni ipotek edecek değilim daha da kötüsü benden önce bu dünyadan gidebilir yani çocuk yapmanın da garantisi yok. Bence çoğu insan üreme güdüsü , çevre baskısı ve gelecek korkusu yüzünden çocuk yapıyor. Yani bizim gibi insanlar da var çok büyük bir ihtimalle kaza dogursam eski hayatıma çok büyük bir özlem duyarim.

    İnsanlar pişman olduklarını çok fazla dile getiremiyorlar bu konuda çünkü aynı mevzu, linç. Zaten geri dönüş olan bir şey olmadığı için de var olan hayatlarını güzel görmeye çalışıyorlar. Yani anne oldum çok pişmanım diye bir şey duyamazsın. Bir kere içleri el vermiyor bunu söylemeye.

    19 şubat 2019 22:01

    9. Evet ben de istemiyorum. Bence insanın çocuğu olunca kimi zaman oh iyi kidogurmusum, kimi zaman da dogurmasaydim keşke diyor. Ama ikincisini icinden söylüyor. Çünkü hem bir vicdan durumu oluyor, hem de bunu dese de durum değişmeyecek. Şimşekleri üzerine cektigiyle kalacak anne babalar.

    Belki de iyi ki doğurmuştur denilen anlar, pişmanlık zamanlarından daha çok ise, o aileler mutlu oluyor. Ama ben açıkçası hiçbir annenin yüzde yüz memnun olduğunu düşünmüyorum. En az bir kere de olsa pişmanlık yaşamışlardır gibi geliyor. Uykusuz günler ve aylar, memeye bağlılık, dolayısıyla anneye sürekli bir bağlılık, temizliği, aşısı, hastalığı, büyüdükçe eğitiminde ustelnilmesi gereken rol, sağlıklı beslenmesi için çabalama, daha da büyüdükçe başlayan ergenlik süreci. Yazamadıklarım vardır kesin. Bitmiyor ki.

    19 şubat 2019 22:11

    10. Bence çocuk doğurmayanlar hep bir pişmanlık yaşıyor hadi bakalım.

    İsteyen anne olsun isteyen olmasın. Bu sizi neden rahatsız ediyor? Neden illa bir yerden insanların mutsuz olması sizin içinizi rahatlatacakmış, doğru kararı verdiğinizi gösterecekmiş gibi ispatlar içerisindesiniz anlamıyorum. Yaşamadığınız bir duygu hakkında pişmanlar ama söylemiyorlar lafı çok saçma.

    Üstelik ben de anne değilim. Yaşım da küçük ileride ne olur bilemem ama annem bir kere bile bana pişman olduğunu hissettirmedi. Herkesin kendi kararı, pişman olan da kendi kararının sonucunu çekiyor. Birilerinin pişman olması neden içinizi rahatlatacak gibi davranıyorsunuz?

    19 şubat 2019 22:17