yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    6 yanıt
    • linki kopyala
    • şikayet et

    ya size de hiç şey oluyor mu "aileyi bir ağır yük gibi taşıma hissi"?

    yanlış anlaşılmadan nasıl anlatırım bilmiyorum aslında annemi de babamı da seviyorum fakat biliyorum ki sadece annem ve babam oldukları için böyle. ama bu hissi küçükken de yaşıyordum, ergenliğimde de, yetişkinliğimde de. ben seviyorum fakat anne-baba olma durumunu bir kenara bırakınca dışardan bir gözle diyorum ki seçecek olsaydım bu olmazdı. hayatım boyunca şunu yaşadım insanlar beni tek başına gördüklerinde gözlerinde çok güzel bir yere koydular, fakat ailemi gördüklerinde de "hayallah bu kızın da ailesi bu muymuş, ne yazık" gibi benim yerime hayıflandıklarını gördüm. karakter özelliklerim ve tavır olarak zerre benzemiyorum aileme, bazen şakayla karışık yüzüme de söylüyorlar kızım sen onlardan nasıl böyle oldun diye. istisnasız birlikte bir ortama girdiğimizde içimdeki şu sesi bastıramıyorum "utanç". sadece biraz iç dökmek istedim, konuşmak isteyen olursa daha detaylı örneklendiririm belki. merak ediyorum çünkü bunu bastıramadığım için kendime kızdığım çok oluyor, ya da neden bunun suçlusu benmişim gibi kendime yüklüyorum diyorum.

    1. Ben de babamda böyle hissediyorum

    18 temmuz 2018 15:13

    2. Hissettiğiniz şey çok normal-insani bir sey demeye geldim

    18 temmuz 2018 15:24

    3. Uzun uzun konuşmak isterdim ama yazmaya üşeniyorum. 

    18 temmuz 2018 17:05


    4. lütfen yazın ya.

    18 temmuz 2018 17:16

    5. sanki ben yazmışım gibi... Oluyor süslüm,sonra da kendimden nefret ediyorum 'onlar senin ailen nasıl böyle düşünebilirsin?' diye.

    19 temmuz 2018 01:25

    6. ya örneğin sürekli her şeyden şikayetçi, memnuniyetsiz ve kötü davranıyorlar. birbirlerine ve herkese karşı. dediğim gibi bu bir durumdan ötürü yeni oluşmuş bir şey değil. mesela mezuniyetime sırf onlar istiyor diye katıldım, benim için hiçbir değeri yoktu. gözümde hiçbir değeri olmayan bir şeyde beni ancak bu kadar üzebilirlerdi. arkadaşlarımın ailesiyle beraber aynı araca binerek başladı memnuniyetsizlik. arkadaşlarımın anneleri konuştukça güldükçe bizimle ilgili espri falan yaptıkça annem oturduğu yerden surat asıyor ve yüzünü buruşturup sürekli insanlara garip hareketler yapıyor örneğin. çok mu zor ya orda şen şakrak gülüşmek. arkadaşlarımın anneleri ona fazla geliyor ve sırf o yüzden yapıyor bunu. indiğimizde ay bunlar da ne çok konuşuyor ya başım şişti falan diyor. ne alakası var? herkes çok mutlu. tören bitiyor herkes çocuğuna bir şey almış ne bileyim ufak bir çiçek vs. alıp bir yere yemek yemeye götürüyorlar. bizimkiler kösüm kösüm hadi eve dönelim. biz eve dönüyoruz dediğimde arkadaşlarımın yadırgamasını unutamıyorum mesela. eve geliyoruz "biz bu hayata neden geldik, neden yaşıyoruz" falan lafları. yahu herkes ekonomik zorluklar yaşıyor. ama siz olduğunuz duruma kendinizi mahkum ediyor ve bu sebepten sürekli insanlara saldırıyorsunuz.

    anneme mezuniyetimde giymesi için bir şeyler almak istiyorum. alışverişe gidiyoruz ve kıyamet kopuyor herkese rezil oluyoruz örneğin. annem hiçbir şeyi beğenmeyerek o öyle bu böyle sürekli bizi tersliyor. babam yeter artık allah belanı versin senin diye mağazada avaz avaz bağırıyor.

    bayram ziyaretine bir yere gideceğiz ulaşım için 3 otobüs değiştirmemiz lazım. babam yine avaz avaz.

    anneme çok beğenerek kendime aldığım ve hiç giymediğim bir ayakkabıyı üstüne çok yakışır diye ona veriyorum örneğin. o günün sonunda ayakkabı ayağını vurdu diye yolda kopçasından çekip koparıyor. (ben yanındayım) anne ben onu çok beğenerek almıştım ve senin giymen beni çok mutlu etmişti neden sana hediye ettiğim bir şeye böyle davranıyorsun diye tartışıyoruz. üff bana ne benden değerli mi diyor.

    annem arkadaşlarımla oturduğumuzda ya da başkaları yanımızdayken sürekli yalan söylüyor, olmayan bir şeyleri varmış gibi anlatarak insanların bana garip garip bakmasına sebep oluyor. o an bir şey yapamıyorum, oturduğum yerden içime içime bağırıyorum.

    ya da insanlarla çok alakasız muhabbetlere girip, çok garip şeyler söylüyor.

    kaç yaşına geldim daha bir kere bile onlara erkek arkadaşım olduğunu söyleyemedim. çünkü saçma sapan şeyler söyleyip iğrenç tepkiler vermelerinden çok korkuyorum. şu an bir erkek arkadaşım var ve dünya iyisi bir insan. beni bütün ailesiyle tanıştırdı. o kadar güzeller ki, nasıl bağlılar ve düşkünler birbirlerine. ben nasıl onu tanıştıracağım bilmiyorum bile.

    o kadar isterdim ki annemle babamla her şeyimi konuşayım her derdimi anlatayım.

    bu hatayı son defa lisede yaptım. üzüldüğümü gören annem bana yaklaştı ve neler olduğunu sordu. ben de ona güvenip erkek arkadaşımdan ayrıldığımı falan anlattım. ertesi gün liseye gelip olay çıkararak sen benim kızımla nasıl sevgili olursun diye çocuğu boğazlamaya kalkmıştı.

    babam benim yaptığım yemeği beğenince yemiyor örneğin, gelip bir şekilde bana saldırıyor kıskanıp.

    ya daha böyle neler sayarım.

    hep beni geriye çeken, rezil eden, idare etmem gereken hislerle boğdular ömrüm boyunca. bir kere olsun ailem deyip sırtımı yaslayamadım.

    19 temmuz 2018 03:13