25681. Gittikçe erkek düşmanı gibi konuşuyorum, halbuki erkekleri severim, iyi ki varlar, en azından bir kısmı.
Ama bu demek değil ki eksiklerini ve sıkıntılarını görmezden gelelim. Tam tersine insanın hayat deneyimi ve yaşı arttıkça, bu sıkıntılar daha da göze batar hale geliyor.
Sevgilim, doktorum, arkadaşım, babam, eğitmenim falan fark etmiyor, erkeklerin büyük çoğunluğu "dinlemiyor" ve sürekli ama sürekli, kendilerinin her şeyi daha iyi yaptığı kabullenişiyle "akıl veriyor"lar.
Daha önce büyük oranda kadın ağırlıklı bir sektörde, kadınlarla çalışırken böyle dertlerim yoktu. Bahsettiğim detay ilk seferde anlaşılmadıysa söylerdim ve ikincide karşımdaki ya anlardı ya da anlamadığını kabul eder ve detay sorardı. Şimdi tamamen erkek ağırlıklı bir sektöre geçince ve etrafımdaki erkeklerin sayısı ve erkeklere maruz kalışım artınca fark ettim ki bir erkeğin biraz detay veya biraz empati gerektiren bir şeyi anlaması için en az 3 kere ve farklı açılardan açıklamanız gerekiyor. Bu bile konuyu anlayacaklarının garantisi değil, hala onlar kendi kafalarında düşündüklerini anlatmaya devam edecekler ama "acaba ben söyleneni tam olarak anlamamış olabilir miyim?" Soru işaretini yakarsınız en azından. Sonra karşınızdakinin empati yeteneğine bağlı olarak birkaç defa daha farklı şekillerde açıklarsanız belki konuyu kavrıyorlar işte.
Böyle kadın da yok değil ama kadınlarda en azından "mükemmel biliyorum" özgüveni yok, söyleyince hemen feedback alıyorsunuz. Erkeklerde yani ohooo... gerçekten yoruldum.
adiemus