130.
dalgalı saçlarımdan nefret edip saçları 200 derece ile yakmak suretiyle düzleştirmek. bir ara o kadar bu konuya takmıştım ki banyodan çıkıp ıslak saçlarımı (evet yanlış okumadınız) çıtır çıtır sesler çıkmasına rağmen korkusuzca düzleştiriyordum.
kalıbı ve baskısı bir halta benzemeyen metallica tshirtleri, gözlere çekilen siyah kalem... böyle anlatınca aklınıza taylor momsen falan gelmesin, gayet sevimli duran bol yanaklı bir surata böyle bir tarzın inanılmaz komik durduğunu sadece fotoğraflara bakınca fark edebiliyorum... yine de ergenlik güzeldir, kıymetini bilin:))
129.
Direkt özetleyim: çok kötüydü. Ya kendim gibi bir çocuğum olursa?
128.
hani amerikan filmlerinde her şeye hemen sinirlenip bağırıp çağıran, kapı çarpan, her şeye iğrenç diyen, makyaj yapmayan ama sürekli siyah giyinip rock dinleyen, ailesinden nefret eden ve iletişim kurulamayan ağzına çarpılası ergenler vardır ya heh işte o bendim maalesef, annem iyi dayanmış sağ olsun.
127.
kola 10 tur sarılan siyah ip bileklikler
benlerim kapansın diye beyaz tenli olmama rağmen annemin kopkoyu fondötenlerini 3-4 kat sürüp üstüne max factor'ün pudrasını sürmek (allık yok, bronzer yok suratım tabağa benziyordu ama olsun o benler kapanacak)
üzerinde istanbul, nyc, amsterdam berlin yazan dandik ötesi bez t-shirtler
bacaklarım incecik olduğu için hiçbir dar pantolonun üzerime olmaması ve pantolonların altına tayt, külotlu çorap, içlik vs bilimum hacim arttırıcı kıyafetler giymek
emolara özenmek emo olamamak çünkü saçlarımın kıvır kıvır olması. asla pes etmiyordum sabah 1 saat erkenden uyanıp saçlarımı düzleştiriyordum. o saçlar kabarıyordu, elektrikleniyordu, tüleriyordu ve cadılara benziyordum.
126.
ılımlı emo.
O zamanlar anne baba korkusu ile en fazla arada mor ile karışık tepeden tırnağa siyah giyilebiliyordu. Dersaneye giderken Siyah göz kalemi, pudra ve bordo ruj ile makyaj yapıyorduk. Allah'tan öyle saç kabartmaya saçma sapan aksesuarlara damalı kuru kafalı giysilere abanamadım. Deli gibi istiyordum ama iyi ki içimde kalmış diyorum. Korkunçlu gelse de hala günümüze göre yaratıcı geliyor bana. Herkes aynıydı ama çeşit de vardı en azından, Birkaç yıl süren cadılar bayramı gibiydi. Müzik zevki kaldı bana yadigar. iyi ki o yıllarda(gizlinot: 2000'lerin ilk yarısı) yaşamışım ergenliğimi diyorum.
13 ekim 2020 22:39
13 ekim 2020 22:52
125.
Lcw'den alınan genellikle üzerinde komik baskılar barındıran itici tişörtler
Cılız bacaklarımı daha da cılız gösteren simsiyah daracık jeanler
Siyah spor ayakkabı- renli bağacık kombini
Önü düzleştirilmiş, arkası kıvırcık saç
Pudralanmış surat, siyah çerçevelenmiş gözler.
124.
Kot
Sweatshirt
Kocaman küpeler
Sıfır makyaj ama bazen sadece koyu ruj
spor ayakkabı
Çoğu zaman koyu renkli ojeler
123.
uçları kırmızıya boyanmış saçlara cap takmak, elde sürekli redbull veya burn, dapdar kot pantolon... hayal edince bile gastritim azdı, sinirlerim hopladı.
122.
Topuklu siyah bot
Siyah kemik stili gözlükler
Gri converse
Bol bol kulak piercingi minik gümüş renklerde
Göbek açık tişört, kazak
Siyah tayt, siyah kot
Dudak parlatıcısı veya gül kurusu ruj
Allık yok fondöten yok maybelline dream fresh bb krem bazı günler.
Winx flora parfüm, emotion menekşe deodorant
Sweatshirtler ve eastpak sırt çantası her daim.
Aslında inek öğrenci ama asi.
121.
Başlığı ergenlik stili diyince 18 yaşımdaki halimi yazmama mı yanayım. Oturup uzun uzun anlatmama mı bilemedim.
Neyse 17 yaşıma kadar öncelikle siyah renk benim için olmazsa olmazdı. Siyah Converse veya postal, Siyah etek, siyah pantolon, siyah gömlek veya siyah tişört. Pantolonlar dar paça, etek diz hizasında dantelli veya tüllü. Gözlerde bir ton göz kalemi var ama rimel yok. Ayy yazdıkça kendi kendimden utanıyorum. Gothic ile süikastçı arası bir tarzım vardı süslüler ve çok komiktim.