yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (23)
    • medya (9)

    23. Öncelikle bu uzun bir girdi olacak, özür diliyorum. 

    Bir süredir sözlüğe girip de yazamayacak kadar yoğun bir hayat yaşıyordum. Geçen yıl nisan ayında hayatımın aşkını dünya üzerinde varolmuş ve en çok sevebileceğim, sevdiğim miniği tanıtmak istiyorum size. İsmi "vikvik" evet saçma bir isim. Evimin yakınındaki bir barınağa gönüllü olarak çalışmaya gittigim güzel bir nisan gününde tanıştım kendisiyle. Pazarda ufak bir kese kağıdı içerisine kardeşiyle birlikte koyulmuş ve sakat olduğu için 5 tl'ye küçük bir çocuğa satılmış bir ördek kendisi. Doğuştan bir bacağı diğerinden kısa ve topallayarak yürüyen minik bir ördek. Barınaktaki ablanın "bak ne getirdiler az önce, yarına ölür muhtemelen burada kedi köpek yer" diye getirip avucumun içine bıraktığı minik şeker. Elime aldığım an bakışım öyle ilginçmiş ki aynı abla "hayırdır niye kendin doğurmuş gibi baktın emzir bir de istersen" diye dalga geçmesine maruz kalmıştım tanıştığımız dakikalarda.

    Vikvik'i(gizlinot: O zaman adı yoktu ) ve tamamen hasta olan kardeşini alıp avucumun içerisinde koşarak veterinere oradan da eve götürdüm. Annemin anlamsız hatta bana delirmiş gözüyle baktığı anı da unutamayacağım asla. 

    İlk gün kardeşi tedaviye başlasak da çok geç kalındığı için vefat etti ama vikvik topal paletiyle bana yakınlaşmaya başladı. Tanıştığımız hafta ördekler ne yer, nasıl beslenmeli, hangi aralıklarla kontrole gitmeli, nasıl bir ortamda yaşarlar hiçbir bilgim yoktu; kedi ve köpek besledim daha önce ama 4 kediye aynı anda bakmak bir ördeğe bakmaktan çok daha kolaydı... Ankara'nın göbeğinde benim gibi ördek beslemeye çalışan çok insan yok diye zannediyorum ki yediği hazır yemleri bulamadım. İnternetten sipariş verdim ve onlar gelene kadar her öğünde Mısır, buğday ve veterinerin önerdiği birkaç takviyeyi havanda dövüp nemlendirerek yedirmeye çalıştım. Şanslıydım ki Minik ördeğim beni de kedileri de sevdi ve alışmaya başladı. Suya girmeyi her ördek gibi çok severdi, birazcık büyüdüğünde saçlarımın arasına çıkıp uyumaya başladı. Üşüdüğünü ya da saçlarımı çalı zannettiğini düşündüm ama veterinerimiz ördeklerin ergenliğe kadar annelerinin kanatlarının içinde uyuduğunu muhtemelen saçlarımı kanat, beni de annesi zannettiğini söyledi. Bu beni o an da şimdi de en mutlu eden şeylerden bir tanesi. Ona hiç isim vermemiştim, çağırma ihtiyacı da duymamıştım çünkü her an benimleydi. Masada çalışacaksam elimin dibinde, televiyon izleyeceksem boynumda veya saçlarımın arasında oturur arada kafasını tenime sürterdi. Uzunca bir süre sadece " vikvik vikvik viik" seklinde Ses çıkarttı. Adını da bu şekilde almış oldu. Büyüdükçe yedikleri davranışları her şey değişti ve kendimi her sabah yumurta haşlayıp domates doğrarken buldum. Hayatımın hiçbir günü davetler dışında kahvaltı yapmadım, hazırlamadım ama her sabah güzel ördeğim için kayısı kıvamında yumurta, salatalık, domates, sevdiği yeşilliklerle kocaman bir kahvaltı tabağı hazırladım. Biraz büyüdüğünde bahçemize onun için ufak bir kümes yaptık, ne kadar ayrı kalmak istemesem de Kendisi de bahçeden uzak kalmak istemiyordu çünkü istediği gibi etraftaki kedileri kovalayabiliyor ve ot yiyebiliyordu. Ve evet sitede baktığım yaklaşık 30 kediden bahsediyorum zira evdeki kedilerle oldukça iyi anlaşırız genelde sıcak olduğu için göbüş kıvrımlarına girer yatardı. Bu süreçte heyecanla ördeğimin olduğunu söylediğim herkes "ıy üzerine kaka yapmıyor mu? Büyüt yılbaşında kesip yiyelim. Nasıl bakacaksın evde?" Gibi iğrenç şeyler söylerdi ama umursamazdım. Tek cevabım "evet üzerime hiç kaka yapmadı. Nasıl oldu bilmiyorum ama kediler gibi kuma yapmaya alıştı." Olurdu. 

    Zamanla ördeğim büyüdü, etrafımda aramızdaki sevgiyi ve ördeğimin ne kadar akıllı olduğunu gören herkes kabullendi. Her sabah işe kahvaltısını hazırlayıp verip veda eder öpücüğümü alır giderdim.

    Yaralandı, vahşi bir insanın yetiştirip kasıtlıca bahçemizin kapısını kırarak ördeğime saldırttığı bir köpek tarafından. Sesleri duyduğum an kendimi evden yarı çıplak halde dışarı attım, ikimizi de ısıran köpekse sahibi tarafından kaçırıldı. Saatlerim, günlerim, aylarım her dakikam ilaçlar, yara bakımları ve minik burun deliklerine tuttuğum oksijen tüpüyle geçti. Bu süreçte en güzel günlerimizde laf söyleyen herkes şunu dedi "ölmeden kes de yiyelim". Kimse anlamadı sanırım onun benim ailem olduğunu ya da basitti hala onlar için bir hayat. 

    3 ay zorlu bir sürecin ardından ördeğim enfeksiyon sebebiyle vefat etti. O güzel tüyleri arabamın her yerinde, minik gagasına özensizce tepiştirilmiş bir pamukla saatlerce acilin garajında ağladım. Çok sevdiği pembe kışlık şalıma sarılıp çıkmıştık evden, kefeni oldu ve göz yaşlarımla ıslandı. Ona minik bir mezar kazdım, çiçekler ektim, sevdiği oyuncaklarıyla birlikte uyuttum kızımı. Keyif için can aldıran o iğrenç adamı öldürmek istedim. Onsuz uyuyamadığım için aylarca oturdum ona baktığım köşede, hayalini öpüyorum her gece hala. Seni çok seviyorum güzel kızım, seninle tanışana kadar kendime insan bile demiyordum. Seninle bir dakika daha geçirip sarılmak, tombik yanaklarından öpmek, sesini duymak, seninle havuza girmek için canımı vermeye hazırım. Bana ansızın uçarak gelen her tüyünü öpüyorum; meleklerle değilsin, sen bir meleksin bunu çok iyi biliyorum.

    19 aralık 2022 17:08 19 aralık 2022 17:21

    22. kasım'ın 3'ünde toprağa verdiğim pekinezim. çok sevgili oğlum. çok az çocuğa böyle çok sevilmek nasip oluyor, en azından çevremin dediği bu. nasıl özledim nasıl. sevgiliymiş, erkek arkadaşmış, nişanlı, koca vs, onların hiç hükmü yok inanın, tüm romantik ve ayrılık temalı şarkılarda sen geliyorsun aklıma Çapkınım.

    vefatından sonra çılgınca yardım ettim sokak hayvanlarına, birsürü şey yaptım, böyle şeyler yaptıkça derdim hafiflemiş olsa da içli şarkılar beni dertlere sürüklemeye devam. mesela: böyle bir kara sevda bu şarkı mesela bana direkt onu hatırlatıyor, veda busesi, tüm acılı şarkılar komple.

    rüyama girdi defalarca. bazen koltukta otururken karanlıkta yerde bi karartı görüyorum: lan yoksa o çapkın mı diyorum 1 minicik an dahi olsa. sonra geliyor aklıma gerçek. bak şimdi radyoda sevemez kimse seni şarkısı çıktı, tüm şarkılar fazla mı üzüntülü?

    7 ocak 2022 17:12

    21. kuş bakışlım kuş kokulum bebek kuşum diye sevdiğim minimini 3 aylık bir oğlan sultan papağanım var 3 haftadır. O kadar alıştı ki bana kafamdan kolumdan inmiyor tipini yediğim. sürekli araştırmalar yapıyorum ona iyi gelen/ gelmeyen şeyleri öğrenmek adına.

    edit: bir de 2 aylık bebecik bir erkek muhabbet kuşum olduu. çok iyi arkadaş oldular canım , kuşlarım benim..

    3 aralık 2021 18:30 20 ocak 2022 19:09


    20. girdiden önce hepinizin bebişine sağlıklı uzun ömür diliyorum

    he who must not be named ile tanışır tanışmaz boşayacak olduğum kocama ball pitonlarının allahın ruh üflediği fettuccinelerden daha fazlası olmadığını anlatsam da inatla korktuğu için henüz evcil hayvanıma kavuşamadım. ama hep gönlümdesin elbet bir gün kavuşağız nagini üzülme annem annecik senden vazgeçmedi. annecik kızına en güzel teraryumu kuracak her gülüşünde sana fare verecek derini kendin dökemezsen küvette ılık bıcı bıcı yaptıracak bekle beni küçük kızım

    (yılan annesi süslüler bebişlerinizin resimlerini mesaj kutuma atarsanız maşallahımı alırsınız benim de gözüm gönlüm açılır )

    5 temmuz 2020 17:05

    19. yakında evleneceğim ve hayvansız bir ev düşünemiyordum zaten. golden cinsi yavru düşünüyoruz apartman içinde yaşamaya uygun cins tavsiyelerinizi bekliyorum süslüler

    5 temmuz 2020 16:44

    18. Benimle neredeyse 1 yıldır birlikte olan oğlum, Çakıl. 2 3 aydır ergenlikte kendisi adeta ama hala öpücük alabiliyoruz..

    ilgili medya:
    1
    26 aralık 2019 13:45

    17. 3 kedimiz var. ilk kedimizi 2 aylıkken sokaktan aldık, 4 yaşına yaklaştı. ismi karamel. kendi istemedikçe (gizlinot: o da çok nadir) asla ama asla sevdirmez, sevmeye kalkışırsanız ısırır, tırmıklar. ama bir o kadar da uslu bir kedi, etliye sütlüye bulaşmaz. kısır. 

    ikinci gelen kedimiz henüz 8 aylık oldu, dünyanın en yaramaz kedisi olabilir. evde bir şey zarar gördüyse kesin çeri (gizlinot: veya cherry) yapmıştır. kendisini sokakta bulduğumuzda arka iki ayağı tutmuyordu, hiç umudum yoktu ama şu an tazı gibi koşturuyor evde. karameli asla rahat bırakmaz, bütün gün evde kediyi kovalıyor. asla kucakta durmaz ama kendini boş zamanlarında sevdirir. 

    üçüncü kedimiz ise yine sokaktan. ama onun hikayesi biraz daha farklı. zaten yaklaşık 5 yıldır sokakta, apartmanımızda baktığımız bir kediydi. apartmanı otel gibi kullanıyordu. gördüğüm en konuşkan kedi. bir gün sol ön ayağı kırılmış, veterinere götürdük. sargılar ilaçlar derken bu süre içerisinde evde bıraktık. tamamen iyileşmesini beklemek için birkaç ay gerekiyordu, çok zor bir süreç oldu evde bakıyoruz hâlâ. büyük kedim pek sevmiyor ama bulaşmıyor da ona. kendisi kısır değil, evde her yere koku bırakıyor temizliyoruz mecbur. yakın zamanda kısırlaştırmayı düşünüyoruz. yoksa bu ayakla bu yaşta (gizlinot: sanıyorum 6-8 yaşlarında) dışarıda yapamayacak. zaten bizi çok seviyor, kucaktan inmeyen bir kedi. ama sadece kucakta oturuyor, sevmeye kalkışınca ayağıyla itiyor.(gizlinot: swh)

    ev de fazla büyük değil, bildiğiniz kedi trafiği var evde. geceleri uyku yok. 

    7 mart 2019 09:25


    16. Benimde bir sokak çocuğum var. Annemlerin çalıştığı çiftlikte bakılıyordu. Kedi evine girmiyordu ama çiftliğin içinde meraklı herkesin peşinde dolaşıyordu. Başına bi iş gelmesin diye sahiplendireceklerdi. Ben de evimde misafir ettim. Sonra bi baktım onsuz yapamıyoruz. O bize alıştı biz ona.

    Şu an 1 yaşında. Adı gülsüm. Tam bir sevgi arsızı. Apartmandan içeri girdiğiniz an kapıda miyavlama seslerini duymanız mümkün. Sizi karşılar ve içeri girdiğiniz an kendini yerlere serer beni sev diye. Tuhaftır kucağa alınıp mıncırılmaktan nefret eder. Sevmek isterseniz onun istediği şekilde yerde sevebilirsiniz. Çünkü piremses olmak ..........

    Bir de çok konuşmasa :(

    7 mart 2019 09:25

    15. iki buçuk yaşında bir doberman annesiyim, sahipleri tarafından bakılmak istenmeyip şans eseri bizim elimize geldiğinde bir yaşındaydı. sanırım kimse onun kadar sevgiyle bakmıyor bana. o mutlu oldukça ben de mutlu oluyorum onun canı yanarsa ben de ağlıyorum birlikte yaşayıp gidiyoruz. 

    7 mart 2019 08:35

    14. 7 aylık bir muhabbet kuşum var. adı vecihi. deli deli uçuyor diye bu adı koydum. deli gibi de konuşuyor. bazen sessizlik adınında eşşek diye bağırıyor, kendimi kuş tarafından azarlanmış gibi hissediyorum:)

    19 şubat 2019 09:21